bugün
- selahattin demirtaş'ın 42 yıl hapis cezası alması11
- bir gün önce tanışılan kızın yazlığa davet etmesi12
- anın görüntüsü17
- türklerden adam çıkmaması13
- okula bikiniyle gelen kız9
- sözlükteki erkek nüfusu9
- ruh varsa neden görünmüyor10
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil29
- türklerin çok kolay devlet kurması12
- filistin'in türklere ihanetleri sıralı tam liste24
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı22
- üstteki yazarla nereye gitmek isterdin8
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri25
- mesajın altlarda kalmış kusura bakma diyen kadın10
- karadeniz bölgesinde yaşamak13
- arkadaşlar bu alınır mı8
- buluşunca sürekli derslerden konuşan erkek8
- bu başlıkta konya'yı övüyoruz16
- yemek yemeyi sevmeyen insan8
- ileride evleneceğiniz kişi şuan ne yapıyor9
- nişanlı kalmanın saçma olması12
- icardi190513
- akp chp yakınlaşması12
- tayyip erdoğan'ın israil anadolu'ya girecek demesi21
- beni özlediniz mi8
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması16
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı13
- karşı cinse giyim önerileri16
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım20
- maca sekiz13
- en obez özelliğiniz17
- mauro icardi'nin karısı8
- larisalisa'nın parayla şukulatması8
- namuslu erkek bulmanın çok zor olması16
- herkesin merak ettiği o piç erkeğim soru alayım18
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi12
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası19
- şampiyonluk için yanak okşatmak52
- gençler iş beğenmiyor8
- sevdiğiniz sözlük yazarları16
- kızılcık şerbeti dizisi12
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak8
- embesil yazarlar8
- en nefret edilen yazarlar8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin14
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır14
- larisalisa15
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- aç karnına poğaça yemek11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması19
Sunay Akın'ın göztepe'de bir köşkte açtığı harika bir yer. Ayrıntılı bilgi için;
http://www.istanbuloyuncakmuzesi.com/tr/default.asp
http://www.istanbuloyuncakmuzesi.com/tr/default.asp
eğer sunay akın ordayken gezme şansı yakalayabilirseniz gerçekten büyüsünü üzerinizden atamayacağınız müzedir.
yanında sunay akın'ın oturduğu akın apartmanının olduğu ve tarihi bir köşkün içinde açılan hoş bir müze.
çocukları ilgilendirdiği kadar yetişkinlerin de ilgisini çeken, hoş bir müze.
oyuncaklar üzerinden dünya tarihini ve devlet politikalarını anlayabileceğiniz bir müze.oyuncakların çocuklar için önemi ortada olduğunda oldukça da mantıklıdır fakat keşke onlar temiz kalsaydı diyor yine de insan müzenin çıkışında. ayrıca anı defterinin olması hoş.
insanı Çocukluğuna götüren müzedir. inanılmaz sıcak bir ortamı var burasının. dekorasyon ve konseptler harika. sunay akın'ı zaten severdim, böyle bir müzeyi ortaya Çıkardığı iÇin ayrıca kanım kaynadı. gidilmesi, görülmesi bünyenize huzur pompalayabilir.
sunay akın'ın kurdugu müzedir. her yaştan insanın içinde yine, yeniden onların arasında kaybolma hissini yaşatan, sıcacık, sizi içine alıp hayal gücünüzün kilitlerini açan harika bir yer. her oyuncağın hikayesini bilmek, onlarla kendinizi birleştirmek size ayrı bir zevki taddıracaktır.
göztepe de bulunan, sevgili sunay akın ın kurduğu müze. uzun zaman oldu gitmeyeli.
Hiç kısmet olmadı. Tabi biz de büyüdük artık ileride çocuğum olsun götüreceğim ilk yer. Doğumhaneden çıktığımız an gideceğimiz yer.
Haziran ayında bir yazar arkadaşla konsere gittiğimiz mekan. Çocuk viyaklamaları korkunçtu ama marimba çalmaya başlayınca çocuklar bile sustu. içini gezmeyeli ise çok oldu. Sunay akın kurmuştur, girişte büyük gümüş zürafa vardır. Bu arada yazar sağolsun yoksa ben saflığımdan sokakları karıştırdım. Kapalı ama güzel bir gündü. *
Geçmişten günümüze bütün oyuncakların sergilendiği güzel müze. Sunay akın'a canım istanbulumuza böyle bir müze açtığı için teşekkür ediyoruz efendim saygılar.
google sayesinde hasret giderdiğim ve ne kadar tekrar görmek istediğimi farkettiğim, bana göre dreamland gibi bir müze.
https://www.google.com/ma...&pitch=89&fovy=75
https://www.google.com/ma...&pitch=89&fovy=75
yeni gitme fırsatı bulduğum müzedir, güzeldir. ve kesinlikle çocuklar için açılmış bir müze değildir. çocuk yetiştirecek olan yetişkinler için açılmıştır kanımca. ya da ben öyle olmasını umut ediyorum.
bu tezimi de müzede gezerken görmüş olduğum bir açıklamayla güçlendirmek isterim, bir adolf hitler temalı oyuncak vitrininde "1933 yılında, Nazi Almanya'sında üretilen oyuncak askerler... tarihçiler 2. Dünya Savaşı'nın 1 Eylül 1939 tarihinde Alman ordularının Polonya'ya girmesiyle başladığını söylerler. Oysa ki Hitler ilk önce bu oyuncaklarla çocukların düşlerini işgal etmiştir. Oyuncak askerlerle oynayan çocuklar, 2. Dünya Savaş'ı başlayınca bu oyuncakların yerine geçtiler. Geriye gözyaşı, hüzün ve kırık oyuncaklar kaldı." yazısı asılıydı. ve yine aynı oyuncakların olduğu vitrinin altında asker postalı, oyuncak, savaş kalıntıları vardı. bu da aslında sonsuz bir hayal gücü olan ve bunu şekillendirmeye başlayacak olan çocuğun eline vereceğiniz oyuncağın önemini arttırır. kendi çocukluğumuzda elimize tutuşturulan oyuncaklara bakarsak eğer, kızlara tek tip; çirkin olma, kötü giyinme şansı olmayan bebekler verilmiş, erkeklere ise genelde silah, asker, araba. şimdi çevreme bakıyorum. tabii ki bir çok etkeni de göze almak gerekir ama en basitinden, sürekli olarak güzel olmayı önemseyen kızlar, arabasına sevdiklerinden daha fazla önem verip şiddete meyilli olan erkekler var.
nitekim müzede vakit geçirirken aynı seneler içerisinde yapılmış alman oyuncakları ile türk oyuncaklarını karşılaştırdım. bunu bir ülkeyi övmek diğerini yermek amaçlı yapmadım. ama türklerin yapmış olduğu oyuncaklar basit yapılı ve neredeyse 0 ayrıntı içermekteyken almanlarda oyuncakların adeta ayrıntılara boğulmuş olması çocukların algılarını doğrudan etkilemesi anlamına geliyor.
müze bu tarz çıkarımlar yapmak için çok dolu bir yerdi.
kısacası çocuklarımızın eline oyuncak diye ne tutuşturacağımız önemliymiş.
bu tezimi de müzede gezerken görmüş olduğum bir açıklamayla güçlendirmek isterim, bir adolf hitler temalı oyuncak vitrininde "1933 yılında, Nazi Almanya'sında üretilen oyuncak askerler... tarihçiler 2. Dünya Savaşı'nın 1 Eylül 1939 tarihinde Alman ordularının Polonya'ya girmesiyle başladığını söylerler. Oysa ki Hitler ilk önce bu oyuncaklarla çocukların düşlerini işgal etmiştir. Oyuncak askerlerle oynayan çocuklar, 2. Dünya Savaş'ı başlayınca bu oyuncakların yerine geçtiler. Geriye gözyaşı, hüzün ve kırık oyuncaklar kaldı." yazısı asılıydı. ve yine aynı oyuncakların olduğu vitrinin altında asker postalı, oyuncak, savaş kalıntıları vardı. bu da aslında sonsuz bir hayal gücü olan ve bunu şekillendirmeye başlayacak olan çocuğun eline vereceğiniz oyuncağın önemini arttırır. kendi çocukluğumuzda elimize tutuşturulan oyuncaklara bakarsak eğer, kızlara tek tip; çirkin olma, kötü giyinme şansı olmayan bebekler verilmiş, erkeklere ise genelde silah, asker, araba. şimdi çevreme bakıyorum. tabii ki bir çok etkeni de göze almak gerekir ama en basitinden, sürekli olarak güzel olmayı önemseyen kızlar, arabasına sevdiklerinden daha fazla önem verip şiddete meyilli olan erkekler var.
nitekim müzede vakit geçirirken aynı seneler içerisinde yapılmış alman oyuncakları ile türk oyuncaklarını karşılaştırdım. bunu bir ülkeyi övmek diğerini yermek amaçlı yapmadım. ama türklerin yapmış olduğu oyuncaklar basit yapılı ve neredeyse 0 ayrıntı içermekteyken almanlarda oyuncakların adeta ayrıntılara boğulmuş olması çocukların algılarını doğrudan etkilemesi anlamına geliyor.
müze bu tarz çıkarımlar yapmak için çok dolu bir yerdi.
kısacası çocuklarımızın eline oyuncak diye ne tutuşturacağımız önemliymiş.
şu titreyen beyaz florasanların acilen değiştirilmesi lazım, gerçektende göz yoruyor.
başlığı görür görmez aklımda sunay akın’ın o tatlı gülümseyişi beliriverdi. müze kendisine ait olduğundan mütevellit sanırım. çok farklı, gidip görülmesi gereken bir değer.
Istanbulu ilk ziyaretimde gitmek istedigim yer. Gecen bir arkadasim gitmis anlata anlata helak oldu.
sunay akın reisin komşularına ücretsiz giriş hakkı verdiği müzedir. az gitmemiştim buraya.
her çocuk gibi oyuncakları çok severdim. yüzlerce oyuncağım vardı. Sonra hepsi yavaş yavaş yok oldu. (anne tarafından oyuncakların gizlice imha edilmesi)
daha sonra ben büyüdüm, doğup büyüdüğüm; hayatımın ilk 19 yılının geçtiği sokağa oyuncak müzesi açtı sunay akın. (tabii bu müze açıldığında ben ortaokuldaydım, galiba)
benim için enteresan bir his. çocukluğumla bir köprü gibi hissediyorum bu müzeyi.
gidin görün. güzel müzedir. yıllardır ben de gitmedim. bir ara gideyim. ama artık orada oturmuyorum, o yüzden parasıyla gideceğim. *
her çocuk gibi oyuncakları çok severdim. yüzlerce oyuncağım vardı. Sonra hepsi yavaş yavaş yok oldu. (anne tarafından oyuncakların gizlice imha edilmesi)
daha sonra ben büyüdüm, doğup büyüdüğüm; hayatımın ilk 19 yılının geçtiği sokağa oyuncak müzesi açtı sunay akın. (tabii bu müze açıldığında ben ortaokuldaydım, galiba)
benim için enteresan bir his. çocukluğumla bir köprü gibi hissediyorum bu müzeyi.
gidin görün. güzel müzedir. yıllardır ben de gitmedim. bir ara gideyim. ama artık orada oturmuyorum, o yüzden parasıyla gideceğim. *
sunay akın'ın kurduğu, göztepe ile erenköy arasında bulunan müze.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar