bugün

sevmem, ama onu sevmeyeni hiç sevmem. *
disko kralına katılan marjinal insanlara programdan önce kim çıkarsa alkışlıyoruz diyerek telkinde bulunan kapitalist insan. insanlarda ilk bakışta idealist ilkeli bir karakter intibası uyandıran bu şahıs gerçek yüzünü göstermiştir.

(bkz: para para para)
bence dün gece kariyerinin en kötü programını yaptı. bi dönem galatasaray lisesinde eğitim almasından dolayı * * fransızcası iyi buna sözümüz yok, ama programı türkiye'de yaptığını unutmuş veya fransızca bildiğini belli etme merakına kendini çok kaptırmış olacak ki program esnasında bi süre 3 kişi fransızca konuşup durdular. biz olaya fransız kaldık ama fransızcayı anlamadık *. uzun lafın kısası sıkıcıydı bu muhabbet.

amhet mümtaz taylan dün davetliydi ama varsa sesini duyan beri gelsin. benim tek aklıma gelen okan'ın "dış işleri bakanımızın adı nedir" sorusuna vermiş olduğu "davutoğlu" cevabı. burada ahmet mümtaz taylan'ın az konuşmasının sebebi kendi sessizliği değil söz hakkı verilmemesi. işin aslı davetlilerden hiç biri fazla konuşamadı * ama diğerlerinin konuştuğundansa konuşmadığı daha iyi olduğu için ben sadece ahmet mümtaz taylanı söylüyorum. melis birkan konuşsa ne konuşmasa ne allahını seversen. he melis birkan demişken, bazı parçalarda kafasını cins cins sağa sola bi sallaması vardı, orda olsaydım ayakkabıyı atmıştım valla kafasına. * * ama uyuz oldum hareketlerine bunu söylemem lazım.

belki kimse fark etmedi ama enrico macias daha okan soruları bitirmeden teşekkür edip programdan çıktı. mahmut tuncer'le yan yana koyup şarkı söyletmeye çalışırsanız olacağı bu.
ya bide arizona dream filminin soundtrackı çaldı bi ara. bildiğim kadarıyla goran bregoviç'in eseri o, ama enrico macias parçaları arasında kaynadı gitti. oldu olacak bi kaç tanede sting, george michael falan parçası koysaydınız da adam sahip olmadığı eserler sayesinde türkiye'de sağlam bi yer edinseydi kendisine.

bu paragrafın okan bayülgenle pek bi ilgisi yok ama bunuda yazim tam olsun. hani biz eski parçalar kolay kolay tükenmez bir ömür boyu dinlenir falan deyip o dönemin sanatçılarına birer tanrı muamelesi yapıyoruz ya, bence bunu bir daha gözden geçirmeliyiz. enrico macias'ın türk müziğine katkısı bizimkilerden daha fazla nerdeyse. ne biliyim belkide bu sanat için yaratılmış bir millet değilizdir.
hem bukadar zeki ol hem bukadar ukela ol hem bukadar sevil ve sana saygı duysunlar...aynı kategoriye giren bitane daha türk showmen gösterin huysuz virjin dışında ...
karşısına geçip; ''ne olur şu programına, paraya da kıyıp, metallica üyelerinden james hetfield'ı getir'' diye haykırmak istediğim başarılı ama ukala şovmen.
fransızca bildiğini göstermek istemiş insan.
şov programı denilince akla gelen zeki adam. disko kralı adlı programı 2009 ekim ayında üçe bölmesi seneye hergün program yapar mı diye düşünceler oluşturmuştur.
Oturduğu binanın* c blok yöneticisiymiş.

(bkz: çokta fifi)
iki yıldır fazlasıyla makina ve televizyon makinasını aratmaktadır şahsıma.
programında biri şarkı söylerken bile dinlemeyen arkalara gidip bir şeylerle uğraşan daha sonrasında o beni baymış deyişiyle " ya çok acayipti" diyen, programındaki insana bile oturup dinleme lütfunu göstermeyen ama bunun ardından " ben sözlükleri okuyorum programım hakkındaki yorumlar için" diyen bir insan. siksen okumuyodur, bu yüzden kasmayın, sizin entryleriniz buralardan geçip gidecek sadece ve okuyanlar da bu sözlüğün okur-yazarları olacak.

bütün bu yazdıklarıma rağmen severim kendisini o ayrı.
ironilere yol açan televizyon adamıdır. şöyle ki bir çok insan ya içten gelerek, ya da marjinallik olsun diye kendisine laflar yapıştırır, kınar, kızar ve hor görür. fakat şöyle ki adam bir şekilde kendini izlettirmeyi yine de başarır.
misal medya kralı , disco kralı vs vs ve bunların uzantılı başlıklarından programı an be an izleyebilirsiniz. çünkü başlık içerisinde "an itibariyle" diye başlayan bir çok entry içerir.

başlık ...... kralı, yazarımız x.
no'lu entry
an itibariyle başlamış programdır. bayağı , kötü , tu kaka. yazar x.
no'lu entry
an itibariyle bilmem kimin konuk olduğu program, kötü ya kötü kötü kötü. yazarımız aynı x.
no'lu entry
an itibariyle medya arkasının başlamış olduğu program. yuh, hep aynı şeyler, pişir pişir koy önümüze. malum x yazar.
no'lu entry
an itibariyle reklamlarla bölünen programdır. ben diyorum işte arkadaş kötü, tu kaka, marjinalim ben. x yazar.

o an programa konuk olmuş insanların başlıklarından bahsetmiyorum bile. düşün artık o derece.
adam bi şekilde bişey yapıyor, iyidir kötüdür elbette görecelidir. ama yinede bir şekilde kendini izlettiriyor.
ayrıca an itibariyle programı reklamla mola almış televizyon adamıdır. dur dur başladı.
sigara içilmemesine işaret eden bölümler yapıyor programlarında. tamam iyi de bir şey yapıyor da o bölümlerdeki tavrı son derece umursamaz ve alaycı. tamam "içersem içerim kendi kararım, ölürsem de ölürüm sana mı sorucam??" mesajı verme amacında olabilir ama o zaman da ya bu bölümleri kaldırması gerekir. aksi durumda vermeye çalıştığı mesajı da doğru düzgün vermesi gerekir.
tam bir kültür bombası. oturup sohbet edilebilecek ender televizyon yüzlerindendir. ele aldığı ve üzerine gittiği konularla ayrıca takdiri hak etmiş, haftada 3 gün ekran başına geçmemizi sağlayan tek insan. (bkz: ailecek izliyoruz)
an itibariyle ece vahapoğlu denen yazar hatunun "ben büssürü dil biliyom yaaaa naber" havalarını rezil ederek solduran adam.
Galatasaray mezunu dalgacı bir tavır göstersede aslında basarılı ve calıskan bir kisi.
ukalalıkla kendını begenmıslık arasındakı ınce cızgıde gelıp gıder gıbı görunen(cogu ınsan tarafından),telefona baglananlara kötu muamelesıyle unlu olan aslında gıcıklıgı ıkı lafı ustute koyamayan tıplere olan normalde duzgun ınsanla duzgunce konusan,ınce zekanın urunu esprılerı olan,kalıtesınden hıcbırzaman ödun vermeyen,bazen ekranda görunmekten sıkılıp ınzıvaya cekılmeye calıssada asla pesını bırakmıcamız örnek bı ınsan.
Aramızda para toplayarak programları için bir ses limitörü almamız gerekiyor. Sesi aç kapa, aç kapa bıktık ya.
programına konuk olan kelli felli adamların, karpuz kabuğundan gemiler yapmak filminin yönetmeni ahmet uluçay'ı bilememesiyle utandırılan adam.

hakkında yazılmış böyle de bir tespit okumuştum.
--spoiler--
okan bayülgen çocuk sahibi olduktan sonra aile hayatına daha saygılı, temkinli programlar yapıyor gibi.
evlilik programlarını, yemek programlarını, öpüşme sahnesi olan programları ve cinsellik içerikli sahneleri eleştiriyor, bazen yerden yere vuruyor.
galiba hayatın kirlendiğinin farkına vardı.
http://www.nurdaldurmus.com/?cat=15
--spoiler--
sol frame'de nickini bin kere göreyim bin kere entry yazacağım zeki adam.

--spoiler--
Hastalıklı, asosyal bir adamım!

Aptal fobilerim oluşmaya başladı. Ben giderek hastalıklı bir adam halini alıyorum galiba. Toplu yerlerde çiş yapamayan ve yükseklik korkusu yaşayabilen bir insanım. Rahat bir insan değilim yani... Biraz da asosyalliğim var...
Kendi kendimi anlatmam zor ama eğer isterseniz psikiyatristimin ağzından anlatayım Okan Bayülgen'i. Zayıfladıkça agrafobi var. ikitelli civarına gittiğim zaman arabadan kendimi attığım oluyor. Bu metabolizmayla ilgili bir şey. Filmler için çok kilo alıp verdiğim için çıktı bu durum. Aptal fobilerim oluşmaya başladı. Ben hastalıklı adam halini alıyorum galiba. Toplu yerlerde çiş yapamayan ve yükseklik korkusunu yaşayabilen bir insanım. Rahat bir insan değilim. Programda rahatım, profesyonelikle ilgili olarak, ama onun dışında kesinlikle rahatsızım. Çok dikkatli olup yaşamaya çalışıyorum. Biraz da asosyalliğim var. Bir yazı okudum geçen gün, 'Okan da iyi kalpliymiş' diye. Ben zaten iyi kalpliyim. Televizyondaki o huysuz karakter insanların kafalarında yer edinmiş. Bu iyi bir şey diye düşünüyorum. Hani şirinlik muskası olup da sevilen bir maymun olmaktansa başta biraz huysuz görünüp sonradan 'Meğerse ne kadar iyi bir adammış' denmesi bence daha iyi. Diğer yanda homoseksüel değilim. Deneyemeyecek kadar mide bulandırıcı geliyor bu bana. Fakat homoseksüelleri severim, bir problemim olmadı bugüne kadar.
--spoiler--

özeleştiri sahibi.
üstteki kısım bir röportajından alıntı.
bilmenin özgüveniyle ukala taklidi yapandır.
(bkz: uyutmadığımız için özür dileriz)**
tv'de seyredilesi yegane eğlence programı-talk show'u yapan adam. ne diziler, ne yarışmalar ne diğer talk showlar. hepsi geliyor geçiyor. ama bu adam hep yerinde hep sapasağlam, yıllardır. şimdi haftada 3 gün canlı. olumsuz eleştirirken biraz da bunları göz önüne almak lazım. tarzı yumuşamış olsa da * hala en seyredilebilir durumda olan. ukalalığı da, saygısı da, saygısızlığı da tam yerinde olan. ben sevmediğim şeyi 5 dakikadan fazla izlemem. siz de öyle yapın *.
bir haftasonu görmesem özlediğim tv insanı.
sanırım son zamanlarda insanların yabancı dil biliyorum diye yalan söyleyenleri televizyona çıkartıp rezil etme gibi bir misyon üstlenmiş televizyon insanı.
programın açılışındaki klipte, giymiş olduğu kıyafetini çok beğendiğim tarz insan. normalde programda ne giyiyor ne ediyor bilmem, dikkatimi çekmez pek ama orda gerçekten hoş giyinmiş ki her izlediğimde gözüm takılıyor.
ayrıca dün akşam medya kralı'nda ece adlı hanım yazarımıza iyi giydirmiş insandır. ece anladı mı? onu bilemem. ama şunu söyleyeyim en az yeşim salkım kadar itici bir insandı kendisi. okan giydirmekte haklı gibi.