bugün

Mustafa Kemal Atatürk'ün en önemli eseri olarak taçlandırdığı Türkiye Cumhuriyeti Devletini'nin nasıl ve hangi şartlarla kurulduğunu anlatan atatürk'ün 2 numaralı eseri.
milli eğiitim bakanlığının yayınladığı 100 eserin 1.'si.
kelime anlamı olarak söylev olmakla beraber, atatürkün kaleme aldığı, bir cumhuriyet tarihidir. kesinlikle okunmalıdır, bilinmelidir.
yeni Türkiye devletinin yazılan ilk tarihi, uyuyan geçliği uyandıran, mutlaka okunması gereken fevkalade bir eser.
son birkaç yılda basımevlerinin girişimleriyle fiyatı düşürülen eser. bu olumlu gelişmeye bakacak olursak her türk genci bu şaheseri edinip okumalıdır. belki böylece yoldan çıkmış bilinçsiz türk gençleri de manevi değerlerini ve laik cumhuriyeti savunmaları adına bir adım atmış olur. kötü gidişat şunu gösteriyor ki artık cumhuriyetimize her zaman olduğundan daha da sıkı sıkı sarılma zamanı.
hıfzı veldet velidedeoğlu'nun günümüz türkçesine çevirdiği mustafa kemal'in gerçek eseri ( hikaye değil yani ).
samsun merkez kütüphanesinde bulunmayan şaheser

(bkz: ebenin amı ali sami)
Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919 ile, CHF kurultayında okunduğu 1927 tarihleri arasını anlattığı tarihi bir roman tadındaki eseridir. hakkında girilen entry sayısına bakılırsa pek okuyan çıkmamış sözlükte.
kemal'in askerlerinin başucu kitabıdır.
önce alınır. açılır. "Saltanat ve hilâfet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış" diye bir kısım vardır ilk sayfasında. eğer bu kısım, bu şekilde değil de, "vahdettin yozlaşmış" gibi yontuldu ise, veya o kısım tamamen kitaptan kırpıldı ise, o nutuk çevirisini okumayın bile. elinizdeki nutuk çevirisi, muhtemelen, bir takım dinci kesimlerin kendince "yonttuğu" bir çeviridir. bırakın bir kenara, yeni bir çeviri arayın.
okuyun diye yazıldı, okuyun! *
ayrıca dili o kadar samimidir ki sanki M.Kemal sizle konuşuyor gibi hissedersiniz, kalıplaşan "yuh ya okunur mu bu şimdi?" gibi ya da "hacı nutuk çekme ya" tümcelerinden sıyrılın alın okuyun. nasıl ki bir şu çılgın türkler basım rekoru kırıyorsa bire bir kaynak niteliği taşıyan* bu kitabın bir de üstüne üstlük ata'nın kaleminden çıkmış bu kitabın okunması şarttır.*
günümüzde moda olan "şifre çözme" hadisesine maruz kalmıştır. Nutuk'un gizli şifresi gibi şeyler türetilmiş olsa da inanmamanız tavsiye edilir.
" 'onbaşı' diye hitap ettiği halide edip'e "ben hiçbir eleştiri, hiçbir fikir istemiyorum. yalnız emirlerimin yerine getirilmesi[ni istiyorum]" demesi ile nutuk'ta, 'tarih, itiraz kabul etmez bir şekilde ispat etmiştir ki, büyük meselelerde muvaffakiyet için kabiliyet ve kudreti sarsılmaz bir reis'in vücudu lazımdır' demesi eylemlerinin ardındaki mantığı açıklar."

(bkz: ayşe hür)
ülkemizde nutuk satışları on yılda on kat artmış,bunun nedeni de ucuz fiyat politikası ve sosyal tepki olarak öne sürülmüş...

--spoiler--
http://www.ntvmsnbc.com/news/402832.asp
--spoiler--
bordo siyah yayınevinin hazırladığı güncelleştirilmiş kitabı okumanızı öneririm. hem ucuz hem kaliteli.
yokluğun varlığa dönüşümünü içeren kitap.
hele şu sıralar herkesin tekrar tekrar okuyup anlaması gereken eserdir.
ülkemde çoğu evin kütüphanesinde bulunan, ama alındığı temizlikte korunmuş, okunma oranı düşük ama üzerine ahkam kesme oranı çok yüksek, mustafa kemal'in kurtuluş mücadelesini anlattığı eseridir.
http://www.nutuk.org/
bir zamanlar yedi düvelin hakimi olan, ellerinden herşeyi alınmış, hasta adam olarak adlandırılan, cephede at eti, eşek eti yiyerek savaşmak zorunda kalmış, yoksulluk içinde hastalıktan cephede ölerek savaşlar kaybetmiş ulusun onur mücadelesidir.
inkilap tarihimizin birinci elden çok değerli kaynağıdır. çünkü, eserin sahibi, tarihi olayları sadece belgelerle inceleyerek objektif bir gerçeğe ulaşmak isteyen bir tarih yazarı değil, doğrudan o tarihi yapanın kendisidir. tarihi yapan ile yazanın aynı şahsiyette birleşmiş olması, nutuk'u benzerleri ile karşılaştırılmayacak üstün değerde bir eser durumuna getirmiştir.
nutuk, tarih akışını değiştirme gücüne sahip bir önderin, varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milleti, temelleri çökmiş, ömrü tamamlanmış olan bir imparatorluğun yıkıntıları arasından çekip çıkararak nasıl çağdaş ve milli bir devlet haline getirebileceğinin belgelere dayanan hikayesidir.
nutuk, çanakkale muharebesi'nde : size ben taaruzu emretmiyorum; ölmeyi emrediyorum" diyerek, kendi şahsında da savaşan ordusunda da ölüm korkusunu ve manevi çöküntüyü yenmiş bir kahramanın, başsız kalmış ve olup bitecekleri karanlıklar içinde beklemekte olan bir millete, yaşama sırrının,"milli hakimiyete dayanan kayıtsız şartsız bir türk devleri kurabilme" kararında saklı olduğunu anlatan bşir eserdir.
nutuk, "temel ilke, milletin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. istiklalinden yoksun bir millet, medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden kurtulamaz" gerçeğinden ve "ya istiklal ya ölüm" ilkesinden yola çıkarak verilen milli safhalarını ve alınan başarılı sonuçları adım adım dile getiren bir eserdir.
nutuk, en büyük hizmet ve gayretlerle elde edilen rütbe ve nişanları söküp atmaktan çekinmeyecek kadar vatan ve millet sevgisiyle dolmuş bir askerle, tarihi ve milli karakterinin onda şahıslanmış olduğunu gören bir milletin, elele vererek, dayandığı milli birlik, katlandığı fedakarlık ve gösterdiği irade gücü sayesinde, imkansızlıklardan nasıl imkanlar ve mucizeler yaratabildiğini dünyya haykıran bir eserdir.
nutuk, tarihi yazanın büyük şahsiyetini her ne kadar anlamaya çalışsakta çözemediğimiz, yaptıları ile düşündükleri ile hayran bıraktıran, geçmişimizimn kaynağı, geleceğimizin teminatı, bir milletin başı sıkışınca neler yapabildiğinin aynasıdır.
Nutuk, hiç şüphesiz, Cumhuriyet tarihimizin en önemli belgesidir.
buyu bir eserdir.anlasilmasi bazen guclesebiliyor fakat okunmamasi icin bir gerekce degildir.
http://www.anarsist.org/t...-unutmak-istedigi-mektup/
(bkz: speech)
her türk evladının anlayarak okuması gereken eserdir. adolf hitler denen katilin "kavgam" kitabını okuyup da, nutuk'u okumayan birçok bünyenin olduğunu varsayarsak, onlar için ayıplanacak bir durum olur ki bu da hoş olmaz.
(bkz: nahoş)
tekke edebiyatında; tarikat kurallarını göstermek amacıyla yazılan nazım ya da mensur eserler.
ıssız bir adaya düşsem yanıma alacagım üç şeyden biri gibi ama hala tereddütlerim var, tuvalet kagıdı da vazgeçilmezim, tereddütteyim velhasıl. diğer ikisi peluş oyuncagım ve beş artı bir ses sistemim olurdu. belki kablosuz modemimi de götürebilirdim yer olursa. lazım şeyler bunlar tabi.