bugün

bir katilin otobiyografisi için uygun kitap adı. çocukluğundan başlayarak katilin geçirdiği son günleri de içeren bir başucu kitabı olur. hatta jigsaw yazarsa şahane olur.
önce bi ilaçla bayılttım onu. çırpınışları bunu yapmam için bana fazlaca neden veriyordu aslında. sonra huzurla uykuya daldı onun güzel yüzünün birazdan ruhsuz ve anlamsız bir hal alacağını bilmek beni daha da tahrik etti. onu kucağıma aldım, banyoya doğru giderken gerdanımda nefesini hissettim. çok garip bir haz alıyordum onun bu halinden. artık herşey benim kontrolümdeydi ben ne istersem sonu o olacaktı. düşüncelerimde en ufak bir yanılgıya ya da duygusallığa izin vermedim. onu küvete yatırınca kendime geldim. uyandığında kurtulamasın diye ellerini ve ayaklarını bağladım. ayakları biraz üşümüştü; elleriyse hala çok sıcak ve narin duruyordu.tırnakları temizdi, derisi yumuşacıktı. bir saat kadar uyanmasını bekledim. sonunda uyandı. gözünü açtığında, beni karşısında görünce panikledi. büyük bir nefretle gözlerime baktı sonra ağlamaya başladı. bu sefer benim için en zor olanıydı. ağzındaki bandı söktüm ve bana kinini boşaltması için, nefret dolu cümlelerini savurması için ona bir fırsat verdim ancak o sadece "neden" dedi. sustum. sustu. hiç çırpınmadan, su sıçratmadan durdu sadece cevabımı bekledi ve durdu.kabullenmiş gibiydi herşeyi. "çok güzelsin ve bu dünya seni hak etmiyor" dedim. beni anladı nedenimi anladı. beni anlayan ilk kişiydi. kendimi anlatmaya başladım o sadece dinledi ve beni anladı. kendimi ona kaptırmamalıydım. fişe taktığım saç kurutma makinesi elime aldım ve hiç beklemeden küvetin içine attım. müthiş çığlıklar atması gerekirdi ancak o sadece kendini sıktı, direnmeye çalıştı. bağırmamaya çalıştı. çok cesurdu. sonunda priz patladı, voltaj düştü. ev karanlığa büründü. bir süre orada oturdum. karanlıkta sadece onun yanmış bedeninin kokusunu alabiliyordum. sonra geldiğim gibi pencereden çıktım ve herşey bitti.herşey bitti... *
bu başlığı gördüm ve yazacak bir şeyim olmadığını fark ettim. hemen birini öldürüp entry yazmalıyım dedim ve işe koyuldum.
(bkz: hırs yapmak)
uzun ve sessiz ramazan ayı geceleri, yatakta uyumaya çalışırken yazarın mobilden yazdığı kolpa bir hikayedir.
(bkz: dexter morgan)
(bkz: fazla inci sözlük okumanın zararları)
ofsayt bayrağı kalkmamıştı.. herşey o andan sonra gelişti.
uyumaya çalışıyordum. geldi kulağımın yanında ses çıkarmaya başladı. dedim git başımdan, belanı başka yerde bul. dinletemedim, sonunda apartman kapısından masa örtüsü amacıyla araklamış olduğum zaman gazetesini rulo şeklinde yaptım.. ışıkları yaktım ve havada bir iki hamle yaparak o sivrisineği öldürdüm.. aman tanrım ben artık bir katildim .
daha sonra hayal dünyamın prensesi ile buluşmaya karar verdik. çok heyecanlıydım. ona bir hediye almalıydım. onunla beraber okumaya başladığımız kitapları da okumadığımı anlamasın diye özetlerini okudum. giderken ona hediye olarak bir kitap aldım. yatmadan önce 100 fırça darbesi idi kitabın adı. kitapçı çocuğa bir arkadaşa hediye alacağım edebi bir şey olsun dedim bunu verdi. ykm'nin önünde buluştuk. bir birimizi tanımamız için ikimizde yakamıza fosforlu mendil asmıştık. onu ilk görüşte fark ettim. bir yerlerde oturak mı dedim. olur dedi. bim den kendime le kola aldım. ona da le porta kaldırıma oturup içtik. daha sonra beni evine davet etti. bende kabul ettim. eve girdik beni yatak odasını sürükledi. çok güçlüydü karşı koyamıyordum. yatağa itti ve pantolonu indirdi. 20 cm lik aleti çıkardı ve bıngıldağıma vurmaya başladı defalarca çok büyük, kalın ve sertti oklava gibiydi. hayallerimin prensesi bir harun çıkmıştı adeta. bayılmıştım uyandığımda bana sahip olmuştu. sonra beni evden attı. zar zor hastahaneye gittim şekerim 9000 idi. ve popomun üstüne oturamıyordum. doktorlar götümü ameliyat ettiler. manzara dehşet verici idi. sanki götüme füze girmişti.
Lost izleyip adam öldürmenin o kadar da kötü olmadığını farkettim.
ben iyi ve sakin bir adamdı, sonra geldi türkiye'ye, anlamadı önce hiç bır şey, sonra turçe konuşmaya başladım ve anlamak gelişti çok, ve bir baktı ben kendimi hapiste buldu...
(bkz: verdim şukunu bin hızlı yaz)
çok seviyordum. Onun beni sevip sevmediğini düşünmeyecek kadar çok seviyordum. Sonra beni sevmediğini öğrendim. Canıma kıymayı denesemde cesaret bulamadım. Bende içimde ki o'nu öldürdüm, katil oldum. Ama aslında gerçek o'nu değilde kendi içimde var ettiğim o'nu sevdiğimi fark ettim. O bana hiç falso etmemişti. Yazık ettim kızcağıza.
Aykut K. Yönetimindeki Fenerbahçemi 2 sene izledim, sonra olaylar gelişti.
(bkz: kocasını aldatan kadını nehirde boğmak)
--spoiler--
al bunu al al al al
--spoiler--
(bkz: kendimce sebeplerim vardı yedim)
katil olmak mantıksız harekettir boşa giden vakitine değmez git hırsız ol yat daha iyi.