bugün

üzerinde ne kadar tartışırsanız tartışın galibi bulamayacağınız versustur.

sizi mutlu eden bir yalana inanıp bir ömür geçirmek mi,

yoksa mutsuz olacağınızı bile bile hakkınız olan doğruları öğrenmek mi?

ikisini de deneyin ve tarafınızı seçin.
"yalan da olsa mutluyuz ya bu bize yetiyor" diyor ahmet kaya şarkısında. o öyle diyorsa bir bildiği vardır.
Örnek olay 1: sevdiğin kişi ile musmutlu geçen 8 sene, yüzüne ve sağlığına etki eden parıltı, canlılık ve aslında o kişinin sizi sevmeyen ve aldatan yanlış kişi olduğu gerçeği.

Örnek olay 2: müthiş sevilen kişinin seni sevmiyorum, aldattım deyip yolu kapatması ve bunun hüznü ile yıllarca melankolik modda yaşamak, kimseye güvenmemek ve hayatı karanlık görmek.

Kötü ikilem.
Tercihen her türlü gerçek.

Bir de yapay mutluluk var ama bu katiyen yalan değil, tam tersine gerçek.
Mutlu eden yalanlar: hala arkadaşsınız ve herşey eskisinden de güzel olacak.

Mutsuz eden gerçekler: hayır öyle bişey yok. O günler mazide kaldı.
(bkz: takma kafana böyle şeyleri)

(bkz: yatsıya kadar)

ikna olmadan önce iyi düşünmek gerekir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar