bugün

yarın istifasını sunacağı haberleri şu an telegol'de dile getirilen teknik direktör.
2008-2009 sezonunda düşeş bir şampiyonlukla,beşiktaş'ın başına uzun süre bela olacak zart-ı muhterem.
kesinlikle bunak değildir. çünkü bunak kelimesi küfür, hakaret ve aşırı derecede argo içerir.*
bir hoca düşün; takımın ileri ucunda 2 maç üst üste aynı kişileri oynatmasın, bir hafta nihat-holosko bir hafta nobre-bobo bir hafta holosko-bobo bir hafta bobo-nihat bir hafta ali şan-özcan deniz.

bir hoca düşün; koskoca orta sahayı tek bir adama teslim etsin, cisse'i yollayıp fink'i alsın, yani tesla tankla hacı muratı takas etsin.

bir hoca düşün; 6buçuk milyon öroya 20 yaşında sol bek alsın, ilk 2 hafta oynatsın sonra 3 hafta oynatmasın sonraki hafta oynatsın sonra oynatmasın. hala sol bekte üzülmez'i oynatabilsin küçük bi servet ödediği gencin yerine. en son karar veremeyip ikisini de oynatmasın.

bir hoca düşün; geçen sene sağ bekte oynamış ve şampiyonlukta büyük katkı sağlamış ekrem'i sonraki sezon 1 kez dahi sağ bek oynatmasın. bu da yetmezmiş gibi forvet oynatsın. sağlam olan bölgeyi bozup 2 sene önce bedavaya giden ve içinde en ufak bir yetenek kırıntısı dahi olmayan ibrahim kaş'ı kiralasın sağ bek oynatsın. ibrahim ısrarla oynayamasın ama ısrarla oynatsın.

bir hoca düşün; takımın kaptanını dışlasın yerine 8 milyon euro vererek senin benim gibi bir adam alsın.

bir hoca düşünün; geçen sene oyuncu seçimlerini "gol atan yedek kulübesine" diye belirlesin.

bir hoca düşünün ki; bak bu en bombası, geçen seneden beri rezalet bir futbol oynayan serdar özkan'ı sahada tutup daha da rezil etsin, elinden gelse 110 dakika tutsun oyundan çıkarmasın, ancak 3 maçtır kendini toparlamışken, tam kendini bulmuş denirken, sahanın en iyisi görünürken ilk çıkan hep o olsun.

bak tekrar ediyorum kesinlikle bunak değildir...

kaç para tazminatın mustafa!!! ruhumu şeytana, bedenimi kerhaneye satıp ben öderim.
mustafa denizli'yi biraz takip edenler bilirler. mustafa denizli çok zeki bir adam. mustafa denizli kısa vadeli
başarıların adamı. beşiktaş'ın başına geldiğinde ertuğrul sağlam'ın yaratttığı iskelet bir kadro vardı. bir
havayla, bir rüzgarla geldi. hakkını yemeyelim elindeki malzemeyi de iyi kullanıp takımı çifte kupalı şampiyon
yaptı. bu başarılarından sonra yoruldu, yıprandı..vs ama en önemlisi bu sene muhtemel olabilecek bir başarısızlığı
kendince hesap edip zirvede bırakmak istedi. fakat burada her konuda istikrarsızlıkta istikrar sağlamış muhteşem
beşiktaş yönetiminin ve zat-ı şahane yıldırım demirörenin mustafa hocayı takımda tutası gelmiştir. aslında kağıt
üzerinde mantıklı gözüken bir hareket. çünkü çifte kupa kazanmış bir hocayı kimse ilk etapta göndermez. ama
maalesef madalyonun öteki yüzü hem mustafa hoca hem takım için karanlık olmuştur. bugün gelinen nokta ortada,
beşiktaş hem hocası hem takımıyla birlikte daha 6. haftada havlu atma noktasına geldi. işte böyle bir garip
adamdır mustafa denizli. benzer kaderi daha önce fenerbahçede de yaşamıştı.
asla bağırlara basılmayan teknik adam.

mustafa hoca'yı diğer bütün teknik adamlardan ayıran en büyük özelliği asla büyük kitleler tarafından sevilmedi. takdir gördü, beğenildi, alkışlandı ama asla sevilmedi.

ne bir terim, ne bir şenol güneş, hatta yılmaz vural gibi olamadı. bunda en büyük etken de hocanın belki de yüzünde, gözlerinden taşan o büyük kibir.

bu ülke futbolunun en başarılı insanlarından birinin bu kadar sevgisiz kalması?
eğer hala istifa etmemiş ya da şutlanmamışsa haftaya oynanacak cska moskova maçına takımı şu dizilişle çıkaracağını düşündüğüm basiretsiz teknik adam:

* kalede bobo,
* sağ bek holosko , geride rüştü rençber, yanında uğur inceman , sol bek nihat kahveci
* ön libidoda sertab erener , yanında müslüm gürses,
* sağ açık seda sayan, göbekte süleyman demirel , sol açıkta yine bobo,
* forvette ise ata demirer.

ohh mis gibi kadro..

bazılarınız bu yazdıklarımla dalga geçtiğimi zannediyorsa gitsin beşiktaş'ın bu yıl ki tüm ilk 11 lerine baksın. kim kiminle dalga geçiyor.
beşiktaş'a geldiği ilk maçta, gençlerbirliği'ni deplasmanda 3-1 yenmiş adam. 15 dakikada 3 gol atarak. geçen sezon işte.

ligin ilk haftalarıydı sanırım, tam hatırlamıyorum. lig tv'miz vardı, biskrem ve uludağ limonata ile televizyonun karşısına geçip maç izlemek en taş zevkimdi. o ara görmüştüm. o maçı hep hatırlarım niyeyse. "vay be, helal olsun" demiştim. beşiktaşlı da değilim.

vay mustafa hoca, şappi şappi oldun lan.

edit: gençler'i kendisi yenmedi tabi abi. ama bjk çok iyi top oynamıyordu o güne kadar sanki.
1987 yılında türkiye wembley'de ingiltere milli futbol takımına 8-0 yenildiğinde milli takımımızın başında bulunan teknik direktör. küçük takımlara daha çok yakışıyor.
sözleşmesinde görevine son verildiği takdirde tazminat maddesi olmayan teknik direktör. bazılarına göre takımı bile bile kötü oynatıp tazminat almayı hesaplıyormuş ya güya. fm'de bile kimse takımını bile bile oynatmaz o kadar kariyerli adam kariyerinin son demlerinde kovulmak mı ister ?
3 büyük istanbul takımınıda şampiyon yapan türk teknik direktörüdür devamını getirebildi mi hayır.
meşhur 3-4 lük, galatasaray-fenerbahçe 89'daki maçta galatasaray'ın başındaydı. o gün bırakması lazım geldiğini anlamamış olacak, hala herkesin yüzüne bakmaya çekinmiyor. iyi yüz varmış.
faturanın kendisine kesilmesi büyük haksızlık olan kişidir. Sanki elinde messi var da oynatmıyor. Yani bizim yönetim 14 milyon euro ya tabata+ibrahimi alıyor galatasaray 13 milyon euroya elano + keita yı alıyor ondan sonra yönetim mustafa denizli 'den memnun değilmiş * Vah yazık, bu yönetim morinho gelse ondan da memnun olmayacak zaten biraz hatayı kendilerinde arasınlar. Beşiktaş' ın artık biraz teknik direktör konusunda istikrara ihtiyacı var. Mustafa Denizli takımı bu sene avrupa kupalarına götüremese bile -ki beşiktaş ın ölüsü bu ligde uefa ya bir şekilde gider- takımın başında en az 3 sene kalmalıdır.
(bkz: büyük mustafa)
futbolda şansa inan teknik adam.

yalnız beşiktaş ın başındayken tüm şansını geçen sene kullandı.

bu sene papaz başka bişey yiyor.

sir ferguson der ki: futbol da şans kendini amorti eder.
3 büyükleri şampiyon yapmamıştır. yanlış bilgidir. ama 3-0 dan 4-3 mağlup olabilmiş dünya üzerinde az teknik adam vardır.
sayısal başarıları kesinlikle yadsınamaz olsa da , şahsen hiç bir zaman samimi bulmadığım teknik direktördür.kanımca süper ligde turnike yapan diğer türk teknik direktörlerden en büyük farkı , Türkiye de ki pisikolojik ve sosyal dengeleri iyi analiz edip ona göre şerbetini profosyonel bir biçimde verebilmesidir . işler kötü gittiğinde düştüğü panik ve agresif hali en büyük eksisi.
cska Moskova - beşiktaş maçı öncesindeki hafta sahaya çıkaracağı kadro, aklının başına geldiğini düşündüren fakat maç esnasında sahaya çıkan kadro ve 7. dakikada yenilen gol görüldüğünde "beyniyle cinsel ilişkiye girilesi insan" yorumunun yapılabileceği insan.
--spoiler--
geçti o günler şakkkirr!
--spoiler--
geceleri uykusuzluk çektiğini düşündüğüm teknik adam. son zamanlardaki maçlarda dikkat ediyorum, gözleri hep kan çanağı. ya ciddi anlamda psikolojik desteğe ihtiyacı var ya da sağlam içici.
ibrahim kaş'tan sağ bek, ekrem dağ'dan ön libero yaratmaya çalıştığı sürece kazanamayacak olan teknik direktör. o kazanamayınca beşiktaşımız da kazanamıyor haliyle olansa taraftara oluyor.
hatada ısrar eden adamdır. rüştü'yü oynatır, ekrem dağı ısrarla ön libero oynatır, ibrahim kaş gibi bir adamdan sağ bek yapmaya çalışır, oynayamayacağı belli olmasına rağmen bu kadroyu 4-3-3 oynatmaya çalışır ve takımın içine eder. işin kötüsü de bu hatalardan vazgeçmemesi. yahu kardeşim bu takımın forveti belli nihat'ın yanına bobo ya da nobre olmadı batuhan arkalarına da tabata, al sana mis gibi 4-3-1-2. bu ne yahu. inşallah bir an önce bu saçma dizilimnden ve oyuncu tercihlerinden vazgeçecek diye umutla beklediğimiz teknik adamdır.
şu sıralar cska karşısında kendini kovdurtmak için uğraşan kişi..
yeter artık. bu msutafa denizli denen ne idüğü belirsiz adam da yeter. en nefret ettiğim şey, teknik direktörlere teknik direktörlük öğreten yurdum taraftarıdır ama yeter vallahi sıktı.

sol açıktaki yusuf kim lan? hepsini bıraktım yusuf kim? ekrem, ibrahim kaş, nobre, rüştü kim? lanet olsun, seni de bu futbolcuları da bu takıma getirene.

lanet olsun beleş bilet için serdar bilgiliye küfür edip seni başa getiren ve bir kez olsun "yuh" demeyen satılmış *grubuna.
en büyük hatasının tatilini yarıda bırakıp bir sene daha beşiktaşla devam etme kararı alması olduğunu düşündüğüm teknik direktör. devre arasında kendine yardımcı antrenörlük yapabilecek bir teknik direktör istediğini iletmişti demirörene. bana fm de go on holiday yapan sanal menajerleri hatırlatıyor...
--spoiler--

" CSKA maçı kariyerime ne fazla bir artı, ne de eksi ekleyebilir. Ben kariyerimi 2 maçla kazanmış bir insan değilim. 20 yıldır Türk futboluna damgasını vurmuş biriyim. Onun için CSKA maçı öyle ya da böyle benim kariyerimle ilgili yakından uzaktan bir şey değil."

--spoiler--

hocam kariyerini yiyeyim senin. önünde şampiyonlar ligi var, takımın 9 doğuruyo, binbir türlü problem, stres var. 15 milyonluk camia bir çıkış yolu, bir ışık bekliyor senden... hala kariyer diyosun, zırt diyosun. yani türkçesi, zikmişim beşiktaş'ı, ben dalgama bakarım diyosun...

netçe itibariyle senin profesyonellik anlayışına sokayım

edit: yaptım, doğrudur.