bugün

'isterseniz ürünlerinizi şurada poşetleyebilirsiniz' diye önerme yapan kasiyerdir
"sikerim poşeritini de ürününü de al paranı siktir ileride ki rafımsı şeyin üstünde poşetlemeni yap" demek isteyen kasiyerdir.
daha çok sıra varsa küfründe haklı da olabilir.

edit: benzer bi olay yaşadım *
bim kasiyeri olması muhtemeldir. elinde poşet üzerine sıkıştırılmış para ve ürünleri kaya kaya yana geçersin.
para üstünü elinize sıkıştırması yetmezmiş gibi arkanızdaki müşterinin ürünlerini kasadan geçirmeye başlayan kasiyerdir. ve evet sizin poşetlenmeniz gereken 95426523 tane ürüne karşılık arkanızdaki kişi yalnızca 3 parça bi şey almıştır ve poşet almak için sizin işinizin bitmesini bekliyordur. bir de üstüne onun dik bakışlarına maruz kalırsınız.
Bim' in kadrolu elemanıdır.
(bkz: amına koyayım ben onun çok ayıp ediyor)
Posetleme yapmakla para üstünü almak arasında gidip gelirken, cüzdanı açık bir şekilde kariyerin önüne bırakmak zorunda kaldığım durumdur. Hele bir de poset yapışmış ve açılmıyorsa çıldırmak işten bile değildir. Hayır arkamda duran müşteriye noluyo onu da anlamış değilim ekmek kuyruğu havası yaratıyor.
zaman baskısı nedir deseler bu olayı anlatırım. Bu olay içinde strese kapılmayanlar artık aşmıştır.

Bunun çözümü şu arkadaş, koy arabana ürünü git kenarda poşetle anasını satayım karışan olmaz eden olmaz. Arabanı da kimse elinden alamaz. Madem öyle 5 metre ürün şeridi yapsınlar ilerleyen gitsin şeridin ucuna rahat rahat poşetlesin. Adama baskı yapmaya gerek yok.
bununla da kalmayıp arkadaki vatandaşın aldıklarını da geçirmeye başlamış kasiyerdir.
şerefsizdir. halden anlamayandır.
sen daha orada poşetlerle uğraşırken çat verir para üstünü. elinde poşete sığdırmaya çalıştığın 36 lık tuvalet kağıdı vardır. zaten yarım saattir onu sığdırmak için ter dökmektesindir. kasiyere hafifçe gülümseyip bir saniye dersin. tuvalet kağıdını bir şekilde sığdırırsın. bu sefer de cüzdan sıkıntısı vardır. cüzdanı ya cebine sokmuş ya çantaya atmış ya da koltukaltına sıkıştırmışsındır. onu çıkartır parayı içine koyarsın. ama sıkıntı bunlarla da bitmez. daha poşete koymadığın malzemeler vardır ve arka sıradakinin aldıkları da gelmeye başlamıştır.
işte o an hayat çok zordur.
aynı zamanda alınan 1 litre kola için battal boy poşet de verir bu kasiyer. yavrucuğum bi elimdekine bak bi de verdiğin poşete. ceset mi taşıyacağız kola mı taşıyacağız anlamadım. tavrına sokayım senin. peki her seferinde "şifrenizi girin" demen? post cihazıyla iddaa kuponumun olası gelirini hesaplayacağım sanki. şifre gireceğim tabi götveren.

gece gece sana patladım kasiyer, kusura bakma lan.
bim'de yaşanılan durumdur.
poset de inadina acilmaz, bir yandan telasla para ustunu mu alayim, siradaki bebeye ayip olmasin diye mi dusuneyim diye zaman akar gider, kasiyer somurtuk suratini siradakine cevirir gider...
al şu paranı siktirgit şurdam siktirme belanı düşüncesindeki kasiyerdir. bütün bunları parayı verirken yüzünüze bakmamalarından anlayabilirsiniz.

(bkz: pezemenk)
bu kasiyerlerde ki hava kimsede yok kardeşim.

filmlerde falan hep bahsederler ya işte bunları herkes görmezden geliyor falan diye. bana mı cins geliyo kardeşim her zaman ben insan gibi davranayım dedikçe müşteriyi önemsemeyen hatta küçümseyen bir tavır takınıyorlar.
müşteriyle para üstü verdikten sonra işi biten kasiyerdir.oluk oluk silkilesidir.
elini havada birakip yavas hareketlerle poset acilmalidir. beklesin dalyarak.
sıradakinin aldıklarını da kasadan geçirip sizinkiyle üst üste yığan kasiyerdir. ağzını burnunu kıracaksın böyle işgüzarların.

birinde adamın birinin aldığı prezervatifi almışım. eve geldim makarnaların arasından prezervatif çıktı. annem utancından gitmiş giysi dolabımın içine bırakmış bir şey söylemeden.

ulan ne biçim bir hale sokuyorsunuz adamı.
paranin ustunu alip avuc icinde bozuk paralarla beraber komple cebe sokusturmaya calismakla son bulur. arada fiside cebe koyarsiniz. cikinca fisi cebten cikarir sole bi bakis atar burusturup atarsiniz. butun o gerginlik bitmis seke seke evinize gidiyorsunuz iste.
Insanin elini ayagini dolastiran tiptir.
katli vaciptir.
uzun süre eli havada beklemekten sıkılınca fişle beraber oraya bir yere bırakıverir.
hoş geldiniz deyip parayı aldıktan sonra güle güle demeyen kasiyerdir. ekseriyette bim kasiyerleri bunu yapmaktadır.
sıklıkla alışveriş yaptığım marketteki kasiyerdir kendisi ve bunu bana her seferinde bana inadına yapar. daha parmağımı yalayıp poşeti açmadan fişe kürek şeklini verip içine paraları atıp "buyrun" diyerek görevini tamamlar.
ben de artık inadına o kadar ağır hareket ediyorum ki kendim bile sıkılıyorum bazen ama o bunu hak ediyor, poşedi 2 3 kere yalıyorum mesela açılmıyor süsü veriyorum, aldığım şeyleri düzenli şekilde yerleştiriyorum yavaşça ve sonunda pes etti bu kasiyer inadından artık ben aldığım şeyleri poşetleyene kadar para üstüm hazır olmuş oluyor, tevsiye ederim.

edit: imla
iki ayağımı bir pabuca sokan kötü kasiyerdir. elim ayağıma dolasir paralari dusururum poseti acamam tam paralari yerden alirim ekmegim kekim makarnam duser onu alirim poseti acamam bak yine sinirlendim. seni allaha havale ettim hain kasiyer!
Neyse ki poşet açmada ustayım.