bugün

kıbrısta türk soykırımı yapan enosisci rumların dini ve siyasi lideri..3 agustos 1977 tarihinde olmustur
Kızıl Papaz lakaplı insan kasabı.
hakkında sürekli atılıp tutulan,kasap masap olmayan*,kıbrıs taki türk katliamında en az suçu olan insanlardan biri...ingilizler ve ırkçı rum partilerin durdurulması amacıyla rauf denktaş ile anlaşmışsa da ingilizler adadaki birliklerini mısır a kaydırınca çaresiz kalmıştır.

tarih okumaya inanmak
dar görüşlülük
babam öyle dedi ama
Makarios, "Mihail Hristodulu Muskos" 1913 yılında Baf'ta bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi.

Makarios, 13 yaşında Çiko Manastırı'na girerek ilk öğrenimini burada Ortodoks papazlarının gözetiminde tamamladı. Daha sonra Lefkoşa'daki Ankripion Cimnasyumu'nda burslu olarak okudu. Burasını bitirdikten sonra da Atina ilahiyat Fakültesi'nden mezun oldu. 1946 yılında burslu olarak Boston ilahiyat Fakültesi'nde de bir süre öğrenim gördü. 1948 yılında Boston'da bulunduğu sırada Kitium Metropolitliği'ne seçildi.

Kitium Metropolitliği görevine başlamak üzere Kıbrıs'a gelen Makarios, bu gelişten hemen sonra kendisini dinsel görevlerin yerine politikanın kucağına attı. 1949 yılında Atina'ya ziyaret ederek Yunanistan Kralı ve Başbakanı ile görüştü. Kıbrıs sorununu ilk kez bu görüşmelerde ortaya attı.

1950 yılında yapılan plebisitten sonra, Rum Toplumu, Makarios';u Başpiskoposluğa seçti. 1952 yılında Birleşmiş Milletler toplantılarını izlemek üzere New York'a giden Makarios, yaptığı temaslar sonucunda Jersey ve Detroit şehirlerinde "Kıbrıs için Adalet" isimli bir örgüt kurmayı başardı. Televizyonda konuşmalar yaptı. Başkan Eisenhower ile görüştü.

Bu çabaları sonunda da, Jersey ve Detroit şehirlerinin fahri hemşehrisi seçildi.

1953 yılında, ingilizlere karşı bayrak açtı ve Kıbrıs'a Self Determinasyon hakkı verilmesi için faaliyete geçti. Bu konuda bir seri temaslar yaptı. Atina ve New York'u ziyaret etti. Bu çalışmalardan son derece rahatsız olan ingiltere'nin Kıbrıs Valisi Mareşal Sir John Harding, Makarios';u Sychelles adalarına sürdü. işte Harding'in bu tutumu Kıbrıs Rumlarında, Makarios efsanesinin doğmasına yol açtı.

Makarios sürgün dönüşü, ödülünü 1960'da kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin başına geçmekle aldı.

1963 ve 1967 yıllarında, Grivas ve Yorgacis ile işbirliği yaparak, toplu katliam yapılmasına sebep oldu. 1967 olaylarından sonra cunta ile arası açılan ve kendisini Kıbrıs'ın yanı sıra Yunanistan'ın da kurtarıcısı olarak görmeye başlayan Makarios, Nikos Sampson'un 1974 Temmuz'unda yaptığı darbeden de kurtulmasını bildi. Bir süre Kıbrıs dışında yaşadıktan sonra ingilizler'in yardımı ile yeniden Kıbrıs'a döndü.

Makarios 1977 yılında bir kalp krizi sonucu Lefkoşa'da öldü.

Kaynak : kimkimdir
kendisi 1963 yılında yaptığı bir konuşma sırasında şu cümleyi sarfetmiş:
- Türkiye adaya müdahale ettiğinde kurtaracak tek bir Türk bulamayacaktır.

bunun türkçe anlamına değinmek bir yana kendisine insanlık vasıflarından herhangi birini yüklemek ancak ve ancak insanlıktan nasibini almamışlara özgü bir davranıştır.
kızıl papaz lakaplı başpiskopos. kıbrıs cumhuriyeti cumhurbaşkanlığıda yapmıştır.
kıbrısın bugünkü halini görse işte resmi.
http://galeri.uludagsozluk.com/g/makarios/
doğu akdeniz'in castro'su olarak anılıyordu çünkü bağlantısızlık hareketi'nin savunucularından biriydi.

kıbrıs cumhuriyeti'ni kuran londra ve zürih antlaşmalarını isteksizce imzalamıştır. bunun arkasında yatan nedenlerden biri de ingiliz istihbaratının makarios'un trencilik oynarken çekilmiş fotolarını, antlaşma öncesi, ona şantaj yapmak için kullanmış olduğu iddiasıdır. bir papaz olarak değil bir erkek bir kadınla bile beraber olması düşünülemezken adamın yediği naneye bak. neyse.

ayrıca şu ünlü söz; "türkiye adaya müdahale ettiğinde kurtaracak tek bir türk bulamayacaktır", kayıtlara geçmiştir zira amerikan büyükelçiliğinde bir memura söylenmiştir.

hatırlanır mı bilmem kahpe bizans'ta kendisine gönderme yapılmıştı, baya da benzetmişlerdi hani.

son; mezarında dik yatasıca.
Babamın dayısının lakabı.
O adamla tanışmak isterdim.
"türkleri öldürerek adadan çıkaramayız, onları aç bırakalım, avusturalya'ya, ingiltere'ye gitsinler" teorisini benimsemiş kişi. eğer o zaman bu adamın sözü dinlenseydi, şimdi adada tek türk kalmayacaktı. şimdilerde o politika sayesinde avusturalya'daki çoğu türk kıbrıs kökenlidir.

ayrıca saç sakal birbirine karışık kişilere verilen bir lakap. o ne lan, makaryos'a gönmüşsün pezevenk.
cehennemde cayır cayır yanmasını dilediğim katildir.
gençliğinde çok şakacı, çok komikti bu yüzden ismi makarios olmuş gibi kaynağı belirsiz şimdi uydurduğum bilgilere itibar etmeyiniz.

rauf denktaş'ın ölürken "hristofyas" deyipte neden "makarios" demediğini merak ettiğimdir.
enosis'in uzun bir süreç olduğunu ve bunun şiddetle gerçekleştirilmeye çalışılması halinde kendilerine yönelik bir dış müdahalenin olcağını söylediğinden, kıbrıs'taki eoka-b cilerle ve yunanistan'da yeni iktidara gelmiş albaylar cuntası ile arası açılmış olan papaz. kıbrıs devletinin cumhurbaşkanı olduğu sırada yunanistan'ki cuntacıların adaya yolladığı 200 kadar yunan subayının tertiplediği bir darbeyle indirilmiş ve canını zor kurtarmıştır.

eoka-b enosis'i bir an önce gerçekleştirmek istiyor ve türkiyenin olası müdahalesinde kendilerine yunanistan'ın yardım edeceğini düşündüklerinden türkiye'den korkmuyordu.

albaylar cuntası ise bizim 12 eylülcülerin aksine halk tarafından sevilmemiştir. onlar da yunan ve kıbrıs rum halkının sevgisini sağın solun ortak bir idealini gerçekleştirerek kazanacağını düşünüyorlardı.

makarios çok zeki bir adamdı ama yanındaki nikos sampson, grivas gibi salaklar yüzünden davasını kaybetti. gerek yunanistan'daki cuntaya gerek birçoğu eski eokacı olan eoka b'ye söz geçiremedi ve bu iki yapılanmanın dediği oldu. adada türklere şiddet uygulanmaya başladı. oysaki makarios adadaki türklerin adayı terk etmesi için taaa öte dünyada onlara iş imkanları bile sunuyordu. onun için kendi isteiği ile kıbrıs'tan giden bir türk kardı. ama olmadı.

ayrıca kendisinin kasap masap olmadığı söylemi cahillliğin hatta salaklığın dik alasıdır. eoka'nın (eoka b ayrı) kurucularındandır, bu yapılanmanın bir nevi gençlik yapılanması olan peon'un kurucusudur. eoka'nın silahlı mücadeleyi başlattığı 1 nisanda yapılan kutlamalarda enosis yanlısı konuşmalar yapmış, ölen bir sürü eokacının adına büst veya anıt diktirmiştir.
cehennemde odun olarak yanan katil. evet.
bu adam 20'sinde gazeteci olmuş bir insan. ve en hoşuma giden yönü insan öldürüp ilk fotoğrafı çekip başarılı bir gazeteci olarak görünmesi. zekice bir yöntem. *
kendisi tam bir orospu çocuğudur.

allah mezarında huzur vermesin.
tam bir ibnedir. ulan kıbrıs'ın 30 yılını yemiştir be allahsız piç. adama suikast yapıyorlar kurtuluyor sürgüne gidiyor kurtulup geri geliyor. lan ne çeşit bir ibnesin siktir git demi. yok amk yok. geberene kadar bela olmuştur.
Tam bir orospu çocuğu olan sözde papaz. Yattığı yerde huzur bulmasın. Evet.