bugün

başrollerde gerard butler ve jamie foxx olan ekim ayında gösterime girecek film..
bu oyuncularla nasil bir gerilim filmi olabilir diyenleri meraklandiran film.
az önce izlediğim, son yıllarda gördüğüm en harika film. senaryosu, kurgusu, oyunculukları falan tümüyle şahane. kesinlikle tavsiye ediyorum izlemenizi.
2009 yapımı aksiyon gerilim filmi. adalet sistemini adaleti ve bu sistemni çarklarını detaylı olmasa da eleştiren masaya yatıran ve ucundan accık kulağını çeken bir film. senaryosu hoş gidişatı sürükleyici oyuncuları doğru seçilmiş fakat bir kısım noktaları eksik bırakılmış ve bazı noktalarda klasik hollywood klişelerini görebileceğimiz bilr film.

--spoiler--

sert bir başlangıç yapan film daha 2. dakikada seyirciyi koltuğa mıhlıyor. ardından gelen bazı olaylar clyde shelton ın neden öyle yaptığına açıklık getirecek nitelikte. film ortalara doğru artık bana bıkkınlık veren intikam almaya çalışan zeki adam filmi olduğunu hissettirdiği anda filmden aniden soğudum. fakat daha önce az rastlanan cesurca kararlar sonucu senaryo sistemin ileri gelenlerini yoketmekte hiç tereddüt etmeyince senaristler film yine ilgi alanıma girdi. neyse sonlarına doğru film çözülmeye başladı. buradaysa bazı mantık hataları ve o kadar zeki birinden beklenmeyen davranışlar neticesinde film aceleye getirilmiş bir sonla tanmamlandı. para hırsı bir filmi daha aceleye getirilmiş kötü bir sonla düşürdü. 7/10

--spoiler--
gerard butler'ın devleştiği film. işlenen konu güzel lakin filmdeki mantık hataları güzel olan konuyu ve oyunculuğu gölgelemiş...
Gerçekten mükemmel bir film. Son zamanlarda izlediğim en iyi filmlerden. Başka filmlere de benzerliği söz konusu. Mesela saw serisi, v for vendetta gibi filmlere çok benziyor. Burda da adalet sorunu ve bir tane dahi var düzene isyan eden. Klişelere ve berbat sonuna rağmen çok güzel bir film.

---spoiler---
Film daha başında sizi şok ediyor. izlemesi zor bir sahne ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Clyde'ın (Gerard Butler) evini basan 2 kişi kendisini bağlayıp karısını ve küçük kızını öldürürler. Ama sonrasında mahkeme daha az suçlu olan adama idam cezası verip clyde'ın avukatı da birkaç yıl yatması konusunda darby (kızı ve kadını öldüren) ile anlaşmaya varması clyde'ı çıldırtır. "Ben sizin adaletinizin a.k." diyerek inanılmaz zekasıyla cinayet planları yapar. Biz de bunları izlerken adam psikopatlaşsa da onun tarafını tutarız. Çünkü adalet sistemi çürüktür ve adamın ailesi gözleri önünde öldürülmüştür ama kimse bunu sallamamıştır. Cinayetlerin yüksek zeka ürünü planlarla işlenmesi ve adamın bunda sınır tanımaması (hakimi de öldürmesi) sizi filme hayran bırakan şeyler.
Adalet sisteminin çürüklüğünü çok iyi anlatmışlar. Özellikle de kefalet konusunun tartışıldığı bölümde ben koptum. Orda clyde'ın hakimi falan oyuna getirmesi (sonunda "adalet nerde? Oh tabi bir tarafına kaçmıştır. Sürtük" diyince içimin yağları eridi ne yalan söyliyim!). takdire şayandı. Gerçi zaten clyde'ın ayar vermediği kimse kalmamıştı filmde. nick'e Anlaşma yaptıra yaptıra katillerle anlaşma yapmaması gerektiğini öğretti mesela!

Evet buraya kadar söylediklerim çok güzeldi tabi ama filmin sonunda gerçekten sıçıp sıvamışlar. Son 10 dakikayı filmden çıkarsak ve filmin bir sonu olmasa daha hayırlı olurdu. o kadar diyorum. Nedenine gelince. Bu kadar dahi bir adam (clyde) olacaksın. Ama tünele kimsenin girmeyeceğini sanarak hiçbir bubi tuzağı hazırlamayacaksın ve de filmin sonunda yaptığın hataları yapacaksın. Bu film boyunca çizilen dahi adam portresinin yıkılmasına yol açıyor. Böylesine bir dahinin sırf amerika yücedir, belediye başkanı ya da herhangi bir yüksek amerikan yetkilisi ve başroldeki adam (nick) hiçbir zaman ölmez gibi salakça klişelere heba edilmesi çok rahatsız ediciydi. Ve filmin değerini çok düşürdü.
Zaten böyle bir dahinin nick gibi işinde çok da iyi olmayan ve kaskafalı (hala biz yanlış yapmadık diyordu!) bir adam tarafından alt edilmesi gülünçtü. Filmin sonunda olması gereken clyde'ın dahice planını tam manasıyla uygulaması ya da nick'i kendi konumuna getirtip (suçlu gibi göstertip) adaletin hakkaten boktan bir durumda olduğunu kabul ettirmesi gibi şeyler olabilirdi. Birçok varyasyon olabilirdi ama bu değil Tabi dvd'sinde başka bir son varsa orası ayrı.

---spoiler---

Filmde oyunculuk olarak Gerard Butlerın döktürdüğünü söylemeliyim. Jamie Foxx onun yanında bayağı bir sönük kalmış.

Bu haliyle finalini izleyip sinirinizi bozmak yerine finali haricinde izleyin ve "vay be" diyin.
amerikan adalet sisteminden, ya da genel anlamıyla " hukuk adaleti sağlar mı " sorusundan yola çıkan, testere tarzı "kendi adaletini kendin yaratmak " fikrini bir noktaya kadar başarıyla işleyen aksiyon- gerilim (?) filmi. film genel itibariyle zekice kurgulanmış olsa da, sanıyorum en büyük handikapı da bu zekice kurgulama kaygısı. filmden sonra, bu kadar zeki bir insanın basit bir tuzağa düşmemesi için yapması/yapmaması gereken en az 15 maddelik bir liste hazırlayabilirsiniz. bir noktada senaryo yazarları, film boyunca vurgulanan " hep bir adım önde olan, her olasılığı dikkate alan zeki suçlu" imajını, " doğru her zaman kazanır " klişesine feda ediyor ve ne yazık ki beğeniyle izlediğiniz film bir anda ortalama bir film havasına bürünüyor.
2009 un en sağlam yapımları arasına girmesini beklediğim müthiş film , türkiye de ne zaman vizyona girer umrumda değil zira çok ses getiren yapımların vizyon tarihini ikişer üçer ay ötelemeye başladılar e o zamana kadar da filmin dvdripi internete düşüyor izlemeyeyim korsana hayır diyesim geliyor ama 12 lira sinema ücreti artı türkiye seyircisini siklemiyor oluşları koy götüne rahvan gitsin eşiğine ulaşmama neden oldu, hasıl ı kelam dvdriple durumu idare ettik yine saw 6 daki gibi artık kusura kalmasınlar bidahakine vaktinde sokarsanız vizyona o zamana düşünebilirim.

--belki spoiler içerir bilemedim--

klişe olacak ama son on dakikasıyla sıçtılar , baştan sona o kadar güzel kotardılar ki bu film hiç bitmesin diye süreyi kontrol ettim durdum lakin o on dakika sonunda öylesine hayal kırıklığı yaşadım ki anlatamam hacı , yazık ettiler diyorum başka bişey demiyorum.

--belki spoiler içerir bilemedim--
son on dakikasına kadar muhteşem bir film. sonunda sıçıyorlar. yüzyılın filmi olacakken sıradan bir amerikan filmi olmuş.

--spoiler--
ha bir film nasıl bu kadar sıçabilir diye düşünüyorsanız v for vendetta'da filmin soununda v'nin polisler tarafından yakalandığını ve belediye binasının patlamadığını düşünün.
--spoiler--
senaryanun sonuna amerikan üstünlüğü işlenmiş ve o kadar dahi bir adam koğuşunun ve planlarının öğrenilmesinin ardından kendine oyun oynandığını anlayamasın olacak iş değil. Oldu olacak bir de eline filmin son sahnesinde amerikan bayrağı verilseydi. geri kalanında son derece çarpıcı bir senaryo ve oyunculuk. izlenmeye değer bir film.
iyi bir şekilde başlayıp sonunda fazlasıyla saçmalamış bir film. Adalet sisteminin boşluklarından faydalanıp insanların canının yanmasına karşı ama kendisi de bu sistemin boşluklarında düpedüz tepiniyor.
--spoiler--
özetle ; harika başlayıp, iyi devam edip, saçma biten bir film.
bir kere sarışın avukat niye öldü. Bu kızın davayla ne ilgisi vardı ki. Bu dava sonuçlanırken stajyer avukat gibi bir şeydi malum. Ordan sonra koptum filmden.
--spoiler--
birçok alt metninin olduğu film.
sinamasal anlatımı itibariyle birçok alt metninin (mesajların) olduğu film.
bay v tadında süper bir film. filmin başlangıcı biraz sıkıcı ama aniden gelişen olaylar bir anda sizi süper bir ekşının için sürüklemekte. izlenilmesi şiddetle tavsiye olunur.
iyi bir şekilde başlayıp iyi bir şekilde bitmiş filmdir. izleyiciyi 1 saniye bile sıkmayan bu filmin finali de harikadır. ne meraklıymışsınız klasik senaryolara aq.
fiyasko sonu ile beni sinir eden filmdir.
muhteşem bir kurguyu final sahnesi ile yerle bir eden filmdir.

gerard butler romantik komedilerdeki * * o aşk adamı bu filim de bambaşka bir role bürünmüştür. ayrıca da harikalar yaratmıştır.
son dönemlerde izlediğim en iyi ve bitmesini istemediğim bir kaç filmden bir tanesidir. 5 saat sonra iş için uyanması gereken ben kişisi, gecenin bir yarısı gözlerini kapamayarak izlemiştir bu filmi. ama o final olmayacaktı. başka türlü yapacaktınız ki sonunu, ben bu filmi aynı gece bir daha izleseydim baştan sona...olmuş bir film diyoruz. çgh veriyoruz.
adalet sistemine tek başına isyan eden dahi bir adamın bu uğurdaki savaşını anlatan gerilim filmi. daha filmin ilk dakikalarında senaryo sizi dumur ediyor ve dumurlaşma film ilerledikçe devam ediyor.

michael scofield gibi her adımını planlı atan bir adam, onu durdurmaya çalışan bir savcı...

senaryo mükemmel, kurgu harika, ahan da bu film bu sene oscarı illaki alır derken bir de bakıyorsun ki final sahnesinde en büyük sıçışı yapıyorlar. tamam normal standarlarda yine de iyi bir final. hani izlerken yine hadi bee! diyorsun ama en başında dahi adam profili öyle yukarlara çekildikten sonra, o yenilmez dahi adam nasıl olur da o basit hatayı yapar? öyle dahi bir adamın, birinin o tüneli bulabileceğini önceden akıl etmesi gerekirdi diye düşünüyorsunuz filmi izledikten sonra. zaten herkesin bu finali beğenmemesinin en geçerli sebebi de budur zannımca.

yoksa film harikulade bir film. son zamanlarda izlediğim en iyi aksiyon filmi de diyebilirim final sahnesine rağmen!
son 10 dakikasına kadar harika giden bir film olmasına rağmen, malesef sanki aceleyle bitirilmesi gerekiyormuşçasına bir sonla ziyan edilen bir film. oysa iyi bir final sahnesiyle efsane filmler arasına girmesi kaçınılmazdı.
izlediğiniz takdirde kesinlikle hayatınızda top10 a girecek bir film. inanılmaz bir kurgu ve oyunculuk var filmde. Yasama, yürütme, yargı kavramlarının nasıl açıklarla alt edilebileceği, nasıl hiçe sayılabileceğinin bir göstergesidir. Fakat insan hakları açısından somut kavramların ne kadar önemli olduğunun da bir kanıtıdır. Lakin bu filmden çıkartılacak anlam; çok zeki bir seri katilin, yasaların açığını kullanarak düzünelerce insanı öldürebileceği gerçeğidir. Yasalara göre ortada somut bir kanıt yoksa eğer, herşey mübahtır! Dedirten filmdir.
takdire şayan bir film. sonu yok mu sonu, ağladım 3 dk kesintisiz.
(bkz: ayıp bu yaptığınız)
abartılı sahneler ihtiva ediyor olsada, sisteme getirdiği eleştiri açısından oldukça başarılı film olmuş.
son dakikalarında sıçan filmdir.
konusu itibariyle v for vendetta 'ya benzeyen bir amerikan yapımı. gerard butler için izlenir mi derseniz evet izlenir. her zamanki gibi sex bomb tadında dolanıyor filmin içinde. acayip de zeki bir adam akıl almaz planlarla milletin ağzına sıçıyor falan ama gelin görün ki finalde amerikan hükümetine çok da dokundurmamak için sanırım adamı sistem alt ediyor. amerika bir manyaktan kurtuluyor vs vs.