kürşad ın kırk çerisi

türk tarihinde asla silinmeyecek bir destanı yazan yiğitlerdir.her türk evladının bu destanı bilmesi
ve ileriki nesillere taşıması milli kimliğin milli benliğin toplumda daha da güçlenmesine yol açacaktır.
kür şad
binbaşı bögü alp
yüzbaşı yamtar
yüzbaşı yağmur
onbaşı gök börü
onbaşı ay kutluk
onbaşı emen
onbaşı sungur
onbaşı göktaş
onbaşı barmaklak
onbaşı kızıl buka
onbaşı karabudak
onbaşı çıgay börü
onbaşı tanrıvermiş
kara ozan
gümüş
yumru
il kaya
çağrı
kalalduruk
utar
tunga
küçlük
ilaçın
yeke
arbuz
abı
turumtay
tuğrul
çobayıkmış
kaban
toluk tüge
alp aya
çengşi
öküş kara açkı
yığaç
kutan
yırım
badruk
tokuş

"dünyada en üstün ırk türk ırkı
çin sarayını bastı kırkı" şeklinde beyit yazılan kahramanın kırk çerisidir, lakin isimler konusunda resmi kaynak bulmak zordur. *

tutsakliktaki bir toplumun egemenlere karsi giristigi bir isyanin serden gecenleri olmasi nedeniyle saygi duyulasi ozgurluk savascilaridir. millilik filan hikaye, milli mi kalmis la bu yuzyilda.

“yurt ve şeref uğruna sen de seril toprağa
varsın hiçbir dudakta anılmasın er adın!
kan sızarak göğsünden huzuruna varınca
iztırabı dinecek belki o gün kürşad’ın.”
hüseyin nihal atsız
(yakarış, yolların sonu, s. 8)

teoman yabgu'nun kuzey asya'da büyük türk hakanlığı'nı kurduğu yıldan, milattan önce 220 yılından, 854 yıl geçmişti. milad'ın 634. yılında büyük türk hakanlığı, mühim bir kriz devresine girmişti. bu çağda, büyük türk hakanlığı'nın başında göktürk hanedanı bulunuyordu. türklerin en büyük ve ananevi düşmanı, çin imparatorluğu idi. göktürk hanedanından gelen 10. büyük türk hakanı çuluk kağan çinliler , bir çin prensesi olan eşi içing hatun eliyle zehirletmişlerdi. 621 de zehirlenerek ölen çuluk kağan'ın yerine kardeşi kara kağan geçti ve içing hatun'la, yani dul yengesiyle evlendi. kara kağan, zayıf bir şahsiyetti. çinli eşinin entrikalarıyla büsbütün yanlış hareketler yapmaya başladı. üst üste gelen soğuklar ve kıtlık yılları da türk illerinde büyük zararlar meydana getirdi. bu durumdan faydalanan çinliler, kuzeye, türk ülkelerine büyük bir ordu gönderdiler .kara kağan yenildi. 100.000 türkle beraber çinlilere esir oldu. 4 yıl çin'de yaşadı kederinden öldü.

çinliler, kara kağan'ın yerine doğu göktürk prenslerinden sirba kağan'ı türk imparatoru ilan ettiler .sirba kağan, bir kukladan ibaretti. hayatı 9 yüzyıla yaklaşan türk devletinin, çin'e tabi olduğunu kabul etmek mecburiyetinde kaldı. yüzyıllarca çin'in ve bütün asya'nın efendisi olan türkler , bu utandırıcı boyunduruktan silkinmek için fırsat gözlüyor , kendilerine bir lider arıyorlardı. bu lider , ortaya çıkmakta gecikmedi. bu kahraman, çuluk kağan'ın küçük oğlu, içing hatun'un üvey oğlu ve kara kağan'ın yeğeni, genç bir türk imparatorluk prensiydi. adı kür şad'dı. 40 kişilik bir ihtilal komitesi kuruldu ve kür şad'ı, çeşitli meziyetlerinden ötürü komitenin başbuğu seçti. çinliler'i türk yurdundan kovmak ve çin'de esir yaşayan türkleri kurtarmayı amaç edinen bu ihtilal komitesi başarı kazanırsa, kür şad hakan olmayacak ve siyasetten çekilecekti. zira ihtilal tamamen milli bir gaye ile yapıldığından, hiç bir türk'ün gönlüne şüphe düşmemesi lazımdı. kür şad'ın imparator olmak gayesiyle başa geçtiği söylenmemeliydi. nitekim önce komite üyelerinden birkaçı, kür şad'm müstakbel hakan olarak ilan edilmesini teklif etmiş, fakat bu teklif, kür şad tarafından kesinlikle reddedilmişti. bunun üzerine, ihtilal başarıya ulaşırsa, kür şad'ın ağabeyinin oğlu, yani yeğeninin hakan yapılması kararlaştırıldı.

bu sıralarda çin'de 18. imparatorluk hanedanı olan tanglar'dan 2. imparator li şih-min hüküm sürüyordu. li şih-min 40 yaşında ve 13 yıldan beri tahtta idi. çin, 50 milyon nüfusuyla dünyanın en kalabalık devletiydi. kuzey çin'de boyunduruk altında yaşayan yüz binlerce türk, her an yok edilmek tehlikesiyle karşı karşıyaydı.

türk ihtilal komitesinin planı şöyleydi : imparator li şih-min esir edilecek, türk illerine kaçırılacak, sonra çin sarayında esir bulunan türk ileri gelenleri ve çin boyunduruğundaki türk topraklan ile değiştirilecekti. ihtilal başarıya ulaşır ulaşmaz, yani çin mparatoru ele geçirilir geçirilmez, bütün türkler ayaklanacaklar , rastladıkları çinli'yi öldürüp istiklal kazanacaklardı.

çin imparatoru'nun her gece kılık değiştirerek başkenti çangan şehrinde dolaştığı, türkler tarafından haber alınmıştı. bir sokak baskınıyla imparator'un esir edilmesi, oldukça kolaydı. ancak bu işin yapılması kararlaştırılan gece, aksi bir tesadüfle, büyük bir fırtına patlak verdi. imparator sarayından çıkmadı. kür şad, gecikilirse ihtilalin duyulacağından ve türklerin kılıçtan geçirilmesinden korktu. akıl almaz bir cesaretle, imparatorluk sarayını basıp imparator'u silah kuvvetiyle ele geçirmek kararını verdi. arkadaşlarının, çinliler'le kıyas kabul etmez derecede iyi silah kullanmalarına güveniyordu.

gerçekten o gece 40 türk asilzadesi, çin imparatorluk sarayını bastı. pek kanlı bir vuruşma oldu. yüzlerce çinli muhafız, 40 türkün keskin nişancılığı ve vuruş mahareti karşısında can verdi. türk okları ve kılıçlan, yıldırımlar gibi yağıyor ve değdiği yerden sütunlar halinde kan boşanıyordu. ancak çin imparatoru'nun hassa kuvvetleri, yerden mantar bitercesine çoğalıyor , bir ölü muhafızın yerini on kişi alıyordu. öyle bir an geldi ki, kür şad, imparator'un ele geçirilmesine imkan olmadığını anladı. sarayı terk etmek emrini verdi. ancak yaya olarak kaçmaya kalkışmak delilikti. mutlaka binecek at bulmak icap ediyordu. sarayı basan türkler , sokaklarda göze çarpmamak için atsız gelmişlerdi. tek yol, sarayın has ahırını basıp at ele geçirmekti. öyle yapıldı. imparatorun has ahırına giren kür şad ve 39 arkadaşı, seyisleri öldürdüler .buldukları atlara atladılar . bütün muhafız duvarlarını parçalayarak saraydan çıkıp gittiler. şehir surlarının bir kapısını zorlayıp çin başkentinden de çıktılar. ancak arkalarından bütün bir çin ordusu geliyordu. vey ırmağı kıyısına gelince, amansız takip, korkunç bir vuruşma ha!ini aldı. irmağa varan kür şad ve 39 yoldaşı, suyu geçemeden çinli1er tarafından durduruldular .birkaç yüz çin askeri, türk oklarıyla vurulup düştü. fakat 40 türk’te artık değil dövüşecek, yay çekip kılıç savuracak takat kalmamıştı. göz yaşartıcı, pek haşmetli bir kahramanlık sahnesi içinde, güneşin ışınları karanlığın perdesini yırtmaya başladığı anlarda kür şad ve 39 arkadaşı, canlarını mümkün olduğu kadar pahalıya satmak için, son gayretlerini harcadılar her dakika bir türk, vey ırmağının san topraklar üzerine seriliyordu. bir an için çevresine bakmak fırsatı bulan ve vücudunda düşman silahı değmemiş yer kalmayan kür şad, kendisinden başka kılıç sallayan kimse göremedi. arkadaşlarının hepsi ö1müştü. son kılıcını savurdu. şanlı atalarını, teomanı, oğuz hanı, bumin ve istemi kağanları hatırına getirdi. gözlerini yumdu ve 39 arkadaşının vefalı göğüslerine doğru düştü.

ihtilal başarılamadı diye çin boyunduruğundaki türkler sinmedi. bütün türk illerinde, hiç bir kuvvet tarafından karşı konulmasına imkan olmayan bir istiklal rüzgarı esti. 639 yılının karanlık ve fırtınalı bir gecesinde 40 türkün hayalden dahi geçirilemeyen baskını,çinlileri kalplerinin derinliklerine kadar titretti.türkler, kür-şad’ın kardeşleri ve yeğenleri , pek şanlı göktürk hanedanından yeni başbuğlar buldular.istiklal ülküsü, yeniden taşarak, bütün çini basmak, yine asya’nın efendisi olmakdı.

birkaç türk efsanesinden biridir.dünyadaki tüm medeniyetlerin bu ve benzeri efsaneleri mevcuttur.diğerleriyle türkler arasındaki fark ise, türklerin efsaneleri gerçek zannetmesinden ibarettir.

edit: cahilliğimize verin ve bize çin tarihi kaynaklarının neresinde bu olayın geçtiği bilgisini sunun!

300 spartalıyı ballandıra ballandıra anlatan, tarihinden, atasından bir haber gençliğin bilmediği olaydır. türk tarhine, milletine şan katmışlardır.

çin kaynaklarında Kür Şad'ın ismi Şoay diye geçer Kür Şad onun ünvanıdır. varlığı Çin kaynaklarında sabittir. Nerede o kaynaklar diyenler de beklesin bir koşu yasak şehire gidip getireyim.

Bozkurtların Ölümündeki Kurgu kısmı ise Atsız'ın kurgusudur. Atsız 40 çeri üzerinden tarihi şartlar da göz önüne alınarak olayı kurgulaştırmıştır. Daha kitabın ismini "yanılmıyorsam" diyerek adam gibi söyleyemeden Kitap ve bu tarihi gerçek üzerine yorum yapmak da apayrı bir konudur. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya güzel örnektir. Ayrıca Murat bardakçı da Eski Türk tarihi ve Atsız Konusunda cahilin tekidir. Geçenlerde Atsız'ın Çengiz Kaan Türk olmadığını söylediğini öne sürerek cahilliğini apaçık ortaya sermiştir.

ek: Ek olarak Atsız'ın Tarih anlayışı Türk Tarihinde olmamış olaylar yaratmak üzerine kurulu değildir. Çünkü Türk tarihi diğer milletlerin aksine yapay bir tarih oluşturmaya gerek duyulmayacak kadar zengindir Ona göre. Bu anlayışını da Piri- Reis'e ve Barbaros Hayrettin'e Türk değildir diyen sözde bilim insanlarına karşı verdiği yanıtlarda üzerine basa basa savunmuştur. Tabi şimdi buraya çıkıp birileri Atsız'ın tarihi yönünden yazdıklarından bi-haber olarak olmayan bilgileriyle yorum yapacak.

efsane diye böğüren beyinsizlere yabancı kaynak;

http://history.cultural-c...com/en/34History9641.html (çin kaynağı dil olarak ingilizce seçilmiş sadece)

başka bir kaynak;

http://en.wikipedia.org/wiki/Ashina_Jiesheshuai

çin'deki TANG hanedanlığı'nin tarihi kayıtları anlamına gelen the old book of Tang kitabında 5 ve 6. ciltte kür şad'dan Ashina Jiesheshuai diye bahsedilir.

kür şad ismi sembolik bir isimdir. daha doğrusu bir lakaptır. o ismi yabancı kaynaklarda bulamazsınız tabi.

efsane olmayandır.
kürşad ın kırk çerisi gerçek bir vakadır. efsane olduğu yönünde insanları düşündüren iki nokta vardır:

1. kürşad diye birisinin olmaması. kürşad h.nihal atsız'ın kendisine(kürşad'a) mevcut türk kimliği ile daha yakın ilişki kurmak, insanları tarihine daha yakın hissettirmek için verdiği isimdir. arkadaşlar kendisinin çin kaynaklarında geçen ismini vermişler zaten.
tarih yapmaktan tarih yazmaya zaman bulamadığımız için oluyor böyle şeyler ama düzelecektir.

2.türk kimliği düşmanlığı. türk'ün adına, tarihine, inancına, kültürüne kısacası her şeyine düşman olanlar türk'ün özgürlüğüne düşkünlüğünün bir sonucu olan kahramanlığını çekememekte ve bok atmaktadırlar.
ama neye yarar? gerçekler ortadadır.

bloglar ve sözlük tarzındaki sitelerin referans olmadığını bilmeyenlerin gerçek diye önümüze koydukları efsanelerden biridir.

kaynak verenler, o verdikleri kaynaklarda yunan, mısır, inka, aztek, maya, çin vs gibi onlarca hatta yüzlerce medeniyet hakkında efsane bulabilir.bunu gerçek kabul edersek diğer tüm mitleri de gerçek kabul etme zorunluluğumuz vardır.yani zeusu apollonu venüsü kibeleyi horusu ehrimeni hürmüzü vs..

işinize gelen kısmı için "bu kaynak gerçektir o yüzden olay da gerçektir" diye bağırıp çağırın, işinize gelmedi mi de "sıçayım böyle kaynağa.adam gibi kaynak gösterin" diyerek çıkın işin içinden.

bahsi geçen efsane için bilinen tarih belgelerle kanıtın mümkün olamayacağı tarihlerdendir.olayların ayrıntılarını ispat mümkün değildir.zaten tarih bilenler, okuyanlar, konuda uzmanlaşanlar bilirler ki, belirli bir tarihten öncesi için ayrıntı verilemez.dönem bilinir.genel olaylar ve süreçler bilinir.ancak 40 kişilik bir ordu şaha kalktı, şu şu şu adamlar vardı, şunlar öldü, öteki atının üzerinde kaldı, osuruk oldu üfürük oldu gibi ayrıntılar tamamen kurgu olarak kalır.

2 gramlık beyninizle milleti beyinsizlikle suçlamak komiklikten öteye geçmez.

edit: vikipedia kaynağını ortaya koyanlar ve doğruluğundan emin görünenler için;

http://tr.wikipedia.org/wiki/Horus

bunun doğruluğunu da kabul etmiş oluyorsunuz anladığım kadarıyla.ki bu sadece örnek babında tek konu.binlerce konu yazılabilir.

ayrıca çin kaynaklarında anlatılan da şu şekildedir.

T'u-li Kağanın biraderi Chieh-she-shuai, Chen-kuan saltanat devresinin ilk yıllarında, yani, 627'lerde, huzura çıkmış ve saray muhafızları sanggünü olarak atanmıştı. 13. yılda (639) imparator Ch'ang-an'daki saraydan çıkıp Chiu-ch'eng Sarayına doğru yola koyulduğunda, o, yani Chieh-she-shuai, kendi bölüğünden 40 kişi ile anlaştı; bunlar Ho-lo-ku'yu koruma altına alıp geceleyin imparator'un ordugahına sokuldular; tam dört sıra kalın perde-duvarı aştılar; yaylarını gererek rastgele ok atmaya başladılar ve böylece onlarca saray muhafızını öldürdüler. Garnizon kumandanı Sun Wu-k'ai, askerleriyle cesurane bir şekilde hücuma geçince, bunlar geri çekildiler ve kuzeye, Wei suyuna doğru kaçtılar; maksatları kendi bölüklerine gitmek idi. Fakat hepsi hemen yakalandı ve idam edildi. Ho-lo-ku ise affedildi ve ''Tepelerin Ardına' sürüldü." (i. Togan, G. Kara, C. Baysal; Çin Kaynaklarında Türkler. Eski T'ang Tarihi.Chiu T'ang-shu, s. 25, 178, TTK, 2006; Liu Mau Tsai; Çin Kaynaklarına Göre Doğu Türkleri, s. 198-199, Selenge 2006; A. Taşağıl; Gök Türkler II, s. 25-26, TTK, 1999,)

sizin uydurmalarınıza pek de benzemiyor sanırım.

edit:parantez içinde yazan "ttk" nın anlamını bilmeyenler ve bu kaynağı "blog" sananlar için açıklama:

ttk= türk tarih kurumu.

Kutluk devletinin kurulmasına ulus ruhu açısından temel hazırlayan 40 kişidir. Bazı aşağılık kompleksi olanlar sindirememektedir amma ve lakin : yapmış lan işte adamlar hemde kralını yapmış ihtilalin.

aslı ingilizce kaynaklarda Ashina Jiesheshuai olarak geçer. babası doğu göktür kağanı shibi khan olarak geçmektedir.

blokları ve vikipedia'yı kabul etmeyip başka bloklardan yazılar koymanın da bir espiri yok gibi ya neyse.

edit:
--spoiler--
(i. Togan, G. Kara, C. Baysal; Çin Kaynaklarında Türkler. Eski T'ang Tarihi.Chiu T'ang-shu, s. 25, 178, TTK, 2006; Liu Mau Tsai; Çin Kaynaklarına Göre Doğu Türkleri, s. 198-199, Selenge 2006; A. Taşağıl; Gök Türkler II, s. 25-26, TTK, 1999,)
--spoiler--
şimdi dikkatinizi parantezi kapamadan önce kullanılmış virgüle çekmek istiyorum. bu virgülün bir işlevi olmadığı aşikar. bu hatalı yazımın birebir kopyası bloglarda ve forumlarda defalarca kullanıldığı gibi burada da kullanılmış. kalkıp "ttk yazıyor" ukalalığına girmeye lüzum yok. vikipedia'da da aşağı kısımda kaynaklar var. vikipediadan alınanları orada ki kaynakları göstererek yazmaktan bir farkı yok yapılanın.

milliyetçilik olgusunun şövenizm ve faşizme gitiği gerçeğinin yansımasıdır.

şöyle ki; bu konuda kür şad efsanesinin gerçek olduğunu iddia eden tüm kaynaklar gerçek, olayın sadece efsane olduğunu iddia eden tüm kaynaklar yalan.

objektif olamamanın en büyük nedenidir şövenizm.olaylara sadece kendi savlarınızla bakarsınız.aksi yöndeki tüm bilgileri reddedersiniz.tarih böyle çok örnekle doludur.hatta daha da ötesine geçerek kendi iddialarının aksini ortaya koyan kaynakları yok eden bi dünya faşist iktidarla doludur tarih sayfaları.

şu an yok edilemiyor belki somut olarak.ama sözel saldırıyla yokluğu daha doğrusu yanlışlığı zorla kabul ettirilmeyşe çalışılıyor.

bilgi evrenseldir.milliyeti olmaz.bilgiye bakarken dil, din, ırk gibi kavramları arkaya atmak ve objektif olmak gerekir.

bazı arkadaşlarında yazdığı üzere nihal atsızın romanındada geçen tuli kağanın kardeşi çin sarayına bir baskın yapmıştır ve yanında 40 kişi vardır.fakat hala anlayamadığım nokta çin kaynaklarında bu girişimin bağımsızlık amacıyla yapıldığı yazılı mı,kürşad yani çin kaynaklarındaki adıyla chie-shih-shuai doğu göktürklerin yenildiği savaşta kağanıyla esir düşmüşmüdür bu çin kaynaklarında yazılı mıdır,saray baskınından sonra çin hükümdarı türkleri serbest bırakmışmıdır.

Doğu göktürk devletindeki tuli kağanın kardeşinin çin sarayına 40 kişiyle baskın yapması kesindir fakat yukarıda yazdığım sorulara daha yanıt bulamadım.

(bkz: yaran yanlış okumalar) tarfımca kürşad ın kırık çenesi diye okunmuştur. hoş olmadı tabi.

http://www.youtube.com/wa...mp;v=GFYbb20P06E&NR=1

Madem unuttunuz Kursad adli ceriyi
Hatirlatiriz yine, yagmur kokan geceyi.

Diye bir sozu de vardir.

Turklerin bagimsizliklarina olan duskunluklerini anlatan guzel bir ornekleme ayrica.

Nihal Atsiz kitabinda cok guzel anlatmistir, tavsiye edilir.

anasını türk sikmişlerin çemkirdiği kırk çeridir.

"en üstün ırk türk ırkı
çin sarayını bastı kırkı."

hala kırk çeriyle övündüğümüzden ve hala kırk kişiyle dünyayı fethedeceğiğmizi sandığımızdan götümüzü büyüttükçe büyütüyoruz. türk ırkı en üstün ırktır? eee? nerde bu üstünlük? ahlak? bilim? teknoloji? askeri güç?
üstünlüğün olduğu tek yer palavralar, efsaneler, kül kalmayan mangallardır. bu efsanelerin amk. bunlar olmasa bu kadar tembel bir ırk olmazdık muhtemelen.

300 spartalının eline verecek yiğitlerdir.

dombıranın esin kaynaklarıdır.

milyonluk çin'in kralına kafayı yedirtmiş ve gece sokağa çıkma yasağı ilan ettirmiş çerilerdir. çinliler bu nedenle pek övgü ile bahsetmemiştir bu kraldan.