kampüsistan

türkiyede yapılan en salak dizilerden biridir ve kanald her yıl yaz döneminde ilk bölmünden itibaren yayınlamaya başlar. bugun yaptığı gibi.

uzaktan kumandanın aziziliğine uğrayarak izlemek zorunda kaldığımız 1 dakikası boyunca 50 kere (küsüratsız rakam vereyim de salladığım belli olsun) abi lafını işittiğimiz tuhaf dizi. ortaya bir de maklube yapsalar ışık evlerinden farkları kalmayacak.

(bkz: pembe dizi)

totosh kilikli tip mahmut,onun karisi mine ve tolganin aslinda sevdigi kiza cok uyuz olurdum,su esmer hatun.
sonra gokce diye bi karakter cikti,fergie gibiydi valla hem sempatikte bi hatundu.

birçok öğrencinin başını ailesiyle belaya sokan dizi,baskınlar falan...eğlenceliydi ama gerek yok böyle şeylere.

sanırsam;tekrarları asıl yayın zamanlarından daha cok rayting alan dizi.

bir bölümde yeşim denen kazulet hatun, dersten atıldığı için ağlaya ağlaya dekana gitmiştir. tabi zaten biz her vukuatta dekanın yanında alıyoruz soluğu, ağlıyoruz zırlıyoruz ve o da bizi lise müdürü edasıyla dinleyip problemimizi çözüyor.hayat bayram oluyor. *
ev ortamı da cabası! erkek kız karışık kuruşuk yaşanıyor, bir ev sahibi yahut komşu da kapıyı çalıp "çok gürültü yapıyosunuz, apartmandan şikayet var bik bik" demiyor, "bu gençlik çok ahlaksız" damgası yemiyorlar. iyiymiş abi nerde bizim komşular nerde bunlar ohoo!
ha bir de bütün kızlar güzel, bütün erkekler yakışıklı ve zengin ama müthiş olgun ve kendini gerçekleştirmiş kişiler (!). *

tüm tiplerin uçuk olduğu hiç aklı başında bir tipin olmadığı derslere giden ama eğlenmeyi de bilen dengeli bir karakterin olmadığı saçma sapan bir dizi.

Dizi kadrosundakilerinin çoğunun * * * yapmacık bir şekilde rol yap(a)mamasına rağmen,bu güne kadarki gençlik dizileri arasında en iyilerden olmayı başarmıştır.

vakıf üniversitelerinde okuyan beyaz türklerin hikaye edildiği dizi. türkiye'deki üniversiteleri bu dizide gösterilen üniversite gibi olduğunu sanan bir sürü de saftirik vardır.

her yaz tekrar yayınlanan, artık ezberlemediğimiz repliğinin kalmayan ve de hiçbir zaman filmin sonu gelmeden "lise defteri" isimli diziye geçiş yapılan dizi.

bir yalan dolan klasiğidir. ayrıca hayatımda hiç bu dizideki arkadaşların oturdukları gibi bir öğrenci evi ile karşılaşmadığımıda burdan belirtmek isterim.

sabahlar 6 30 a doğru kanal d'de tekrarları yayınlanan bir zamanların meşhur gençlik dizisi.

şuan tekrarını izlediğim, hala başroldeki kızın neden bu kadar çirkin bi kız olduğunu ısrarla anlamadığım ve maalesef üniversiteye hazırlanan genç kızların hemen kaan urgancıoğlu gibi birini bulacakları sanrısına düşüren dizi.
editovski:kız bide saçlarını kestirmiş tam küt kafa olmuş *

5 sene evvel arkadas grubumda cok populerdi bu dizi ben yurt disinda oldugumdan gayri seyredememistim neyse simdi buranin saati ile prime time'a denk geliyor yayin saati, bir iki kere izleme firsati buldum,yorumumu yapayim. cok neseli bir ogrencilik hayatlari var, arkadaslarimin universite anilari ise tam tezati , maddi durumlari iyi olmasina ragmen evde surekli fakru zaruret icinde olma durumu(eve melek girmiyor ondandir, cenabet ibinolar), evde ortaligi bok goturmesi, kizlarla konusmak icin atilan taklalar ve abicim hoca bana takti serzenisleri. e guzel kardesim, bu diziyi izliyorum tam zitti simdi birisi reel hayat digeri onun aynasi olmasi lazim demek ki degil hayir turkiye'de uni ogrenciligi bu dizideki gibi ise vay ben o kafami taslara vurayim amerika ne lan turkiye'nin yaninda. yok arkadaslarimin anlattigi gibi ise bu dizi yine iyi helal olsun, lise genclerini universite icin motive eder. varsin burada izleme firsatim kacsin ama turkiye'de tekrar prime time'a koyulsun ..

evin erkeği hizmetçiyle, evin hanımı bahçıvanla, bahçıvan hizmetçiyle, yoldan geçen taksici hepsiyle, duygusunu hisettiren dizi. sözlük yazarlarının üniversiteyi Hugh Hefner 'in evi zannetmeleri bu diziden sonradır.

işe gitmek için hazırlanırken izlenilebilecek en iyi alternatif. kaan urgancıoğlu'nun diziyi izlememle hiç bi alakası yok,iftira!

vaktiyle annenin böyle üniversite hayatı yok, değiştir şunu kaldırma beni ayağa demelerini cevaplarken zorlukla seyredilen, aman aman bir iş olmasa da tek sahneyi bakınca arkasını merak ettiren, hala hafızalarda yeri tazeyse konuşulabiliyorsa olmuş demek ki dedirten geçmişten dizi. unutamayacağım dörtük ise;
deh deyin kızlar benim atıma hep birlikte deh deyin
dehh deh dehhh !!!!
çüş deyin kızlar benim atıma hep birlikte çüş deyin
çüşş çüş çüşşş !!!!

başrol oyuncusu mıymıntı gıcık kız için. (bkz: göksun çam)

üniversite ortamını en iyi anlatan dizi, kimin şeyi kimin şeyinde belli olmayan dizi.

güzel diziydi, sayelerinde, memlekette üniversite okumaya niyetlenen binlerce genç ortaya çıktı, o dönemlerde. binlerce genç, bu diziden sonra daha bir istekli çalıştı üniversite sınavlarına. şimdi bu dizinin gazı ile üniversiteyi kazanıp bitiren öğrenciler var binlerce... baba ocağına dönen binlerce genç şimdi tv dizilerinde kendilerini aramaya devam ediyor. iyi ki dizi daha fazla devam ettirilmedi ve bu kampuslulerin iş arama maceralarına tanık olmadık. muhtemelen ilk once iş bulmanın ne kadar zor olduğu işlenir ardından karakter ansınında yardımı ile güzel bir iş olurdu, ve bunu izleyen binlerce işsiz işde budur derdi !

(bkz: yedi numara)

zamanında hiçbir bölümünü kaçırmadığım ve yazları bile tekrarlarını izlediğim müthiş dizi.pazartesileri yayınlanırdı.

yanılmıyorsam dizideki öğrencilerden çoğunluğu veterinerlik okuyordu. bir de kız-erkek ikilisi vardı, erkek dansçıydı, kız neydi bilmiyorum. kız erkeğe yavşadı filan sonunda erkek de dayanamadı, kız hamile kaldı, evlenmek zorunda kaldılar. aslında ibret alınacak öğrencilerdi bu tipler. bir de pick up vardı bir adet vay amk adamların üniversite hayatına bak. biz daha aylık akbille iettlerde sürünelim.

dün gördüm, euro kanal d'de tekrarı vardı. tuğçe kazaz için izlenebilir sanırım.