bugün

(bkz: iş aramak)
girişim yapmak için bir fırsattır. kendi işini kurmak denenmelidir.
(bkz: deneyin)
Dünyanın en zor ve en ağır işini gerçekleştirmektir.
neden işsiz olduğun çok önemlidir,dış etkenlermi yoksa direk kendinmi başroldesindir. Aile varsa işin içinde suçlu her zaman sen olursun,ama derinlere inildiğinde kimse suçlu değildir,suçlu hep sistemdir.Oysaki sistem yoktur,hepsi aldatmacadır,gürültüdür.
ne iş olursa yaparım abi diyebilme, o kadar sene okuduğumu çöpe atıp para için her isteğinize derhal diyebilme, önüme çıkan her bizimle çalışmak ister misiniz ilanına başvurabilme... durumu
kendini hiçbir işe yaramıyor psikozuna sokması yanında, aileyle sürekli sürtüşmelere neden olan durum.
avustralya da yapılan araştırmalara göre çalışmamanın sağlığa etkisi günde 10 paket sigara içmekle eşdeğerdir.
parasız olmaktır.
ziyadesiyle bunalıma dalmaktır. şöyle ki,işsiz insan:

*sabah 7.00-akşam 19.00 arası günde 12 saati evin dışında geçirmeye alışkın zat saat 10.00'da, 15.00'de ve 20.00'de üç kez uyanarak bu sürenin evde geçtiğini unutmaya çalışır.

*kendini işe yaramaz hisseder.

*yüksek lisans yaptığı için gerizekalı olduğunu düşünür. *

*tüketicidir. üretmez, ister istemez para harcar. bu sefer daha kötü hisseder. kendine günlük harcama sınırları koyar, bunu excel tabloda sistemli bir rapor haline getirir, alışkanlık işte. örneğin:

29 Eylül Çarşamba; Sınır: 11 TL / Harcanan: 3 TL / Harcama Nedeni: Ekmek Alma / Durum: +8 / Yorum: Aferin

gibi.

*babası bilmem ne olan yerine alınacak biri için işten çıkarılmış ise "beyin göçü niye oluyor anladım beeen" diyerek ortalıkta gezinir-tabi para harcayacağı ortalıklarda değil-

*her zamankinden daha alıngan olur.

*annesine çemkirir sürekli.

*durmadan gezmek ile durmadan ölmek arasında gider gelir. şirödingerin kedisi misali. o kadar üşengeçtir ki google'e o ecnebinin adını yazmaya bile üşenir.

*etrafındaki insanların sürekli kendini anlamasını bekler. çok basittir çünkü; bunalımdadır.

*kariyer.net, secret cv, yenibir iş gibi sitelere günde elli kez "endüstri mühendisi, izmir" yazar. aynı ilanlar çıkar durur. çıktıkça niye aramıyor bu ibneler beni diye düşünür. ayıp tabiki de.

*bilgisayar tek yaşam kaynağı olur. yazar, çizer, okur, izler, oynar ama illa ki bilgisayar. evdeki herkes kedi gibi bilgisayar etrafında "bi tane bejewelled oynasam" diye dolanır, tabii ki işsiz kaplan buna izin vermez.

*bakımsız olur. eline krem bile sürmez. ne gerek var leayn diye nara atar.

*her bokluk bunun başına gelir. sigortası olmadığı için hasta olur. yalnız olduğu için sevgilisi terk eder. parası olmadığı için kredi ödemeleri başlar 3 ayda bir 1200 lira.

*ha bire saçını kestirir.

*kamburu çıkar. *

*internet kotası film/dizi izlemekten dolar.

*çirkinleşir. hem maddi hem manevi.

*kendi kendine ingilizce konuşur.

*birileri elinden tutup "geçecek, az sabır. yanındayım ötesi mi var?" desin diye bekler. çok bekler. boş bekler.

en önemlisi de kendisini anlatamaz. "altı üstü işsizsin yahu ölmedin" yaklaşımı da bunların hiçbirine çare olmaz.

(bkz: işsizken yapılan her şey mübahtır)

yıllar sonra gelen edit: ilgili entry'den 7 gün sonra bir işim, 22 gün sonra da bir sevgilim oldu. evet. umut verici.
bir 7 sene daha işsiz olmaktır. daha nice yedi senelere.**

(bkz: zevke gelmek)
değersizlik hissi tavan yapar.
güne 7 fincan ve üzeri kahve içilen, i K sitelerinde faceden daha fazla zaman geçirilen, gece 3 ten 4 ten önce yatağa girilemeyen girilse bile 4 ten önce uyunamayan ve haliyle 3 e 4 e kadar uyunulası durumu ortaya çıkaran b.ktan bi durum..
bazen özendiğim durumdur. her ne kadar halime şükretsem de arada bir hafta içi gündüz vakti evde olmak istiyorum. yapacak birşey bulamamak, sıkıntıdan patlamak istiyorum. gece sabaha kadar diziport tan dizi izlemek, sabah yatıp akşam kalkmak istiyorum. her türlü sosyal aktiviteye vakit ayırabilmek istiyorum. spor yapıp dümdüz bir karna sahip olmak istiyorum. canım istediğinde bir anda karar verip başka bir şehre hatta ülkeye gitmek istiyorum. ben kısacası öğrencilik yıllarımı özlüyorum.
iş aramaktan helak olduktan sonra eve dönüp yeni bir umut ışığı beklemek.
üniversiteye gitse bile diplomalı işsiz sertifikası alan günümüz türk gencidir.
terk eden sevgili eğer patronun kızıysa ve ik sorumlusuysa terk edildiğiniz andan itibaren başınıza gelendir.
boş işlerle uğraşmanıza neden olabilir.
hakkında bu kadar az entry girildiğini görünce başına bir geldiğini sandığım durum.
benim gibi diyaliz hastası iseniz daha kötüdür.
işe girmek istesiniz diyaliz nedeniyle giremezsiniz.
götünün büyüdüğünü hissetmektir.
daha iyi bir iş temennisi ile işten ayrılırsın, sonra seçenekler işinden istediklerin seninle temasa geçmezler. diğer seçenekleri gözardı edersin ve geçmişte çalıştığın işten çıkma olayını sorgularsın. sabah erken kalkmayıp umutsuzluğun üzerine iyice çökmesine izin verirsin. dört duvar arasında tembelleşme süreci iyice artar.

nitekim zor bir süreçtir. askerden geldiğimden beri değiştirdiğim dört iş oldu ve bir işten çıkıp diğerine girmem arasındaki süre bazen ertesi gün, en geç ise 4 gün oldu.

işten ayrılırken bir daha düşünmek gerekir. işini ayarlamadan çıkmamak en uygunudur. hele vasıflı ve branşına hakim biri olmadığın gerçeği ile yüzleşmişsen parayı kesinlikle ikinci plana bırakarak kişisel gelişimin için plan yapmalısın.

bahsettiğimiz ülke türkiye ve bu süreç zor ama şanslı değilseniz adımlar böyle.
zordur azizim... bay ve bayan arasında bir farklılık var mıdır ? bilemem. Ben tabi ki kendi tarafımdan bakarak (erkek) olayı kısaca kendimce anlatayım.

- ilk ay güzel bir tatil gibi gelir. zira benim gibi sabah 09:00-23:00 saatleri arasında çalışıp sadece pazar günü tatil olan birisi için beklenen, hak edilen güzel bir tatil hissiyatı hakimdir. hatta iş arıyormusun diye soran eşe dosta "bakıyorum tabi" cevap verilsede göz ucuyla iş araması yapılır. birikmişin vardır. hazıra dağ dayanmadığını herkes gibi bilsende sonuçta uzun zaman işsiz kalmayacağın düşüncesi hakim olunca bünyede gezilir,tozulur, içilir.

- ikinci ay artık kariyer sitelerinde cv hazırlayıp başvuru yapılan firmaların kendi hedefinde en yüksekte olan firmalara başvuru yaparak geçirirlir. eee boşu boşuna ayrılmadın ulan o sittiriboktan firmadan. hedefler hep yüksekte moraller pozitifte. olucak bak bu ay içinde kesin güzel haberler diyen aile ve arkadaşlara inanç had safhada.

- üçüncü ay dişe dokunur bir iş görüşmesi yapılmamış ve iş bulunamamışsa boka sardığınız ay. hani yazıyor ya heryerde "hayaller paris gerçekler muş" * heh işte tamda böyle bi durum. hiç kimse mi aramaz lan! bu cv doldurulan siteler günde birkaç kez kontrol edilmeye başlanır. hatta utanmayıp gözünüze kestirdiğiniz şirketlerin info ve ik adreslerine ciddi önyazılar yazılıp mailler yollanır. oyalanmak için film, dizi ve oyun üçlüsüne sardırılır. sakallar uzar, evde oturmaktan hafif göbek oluşmaya başlar.

-dördüncü ay hala işsizseniz boka battığınız, psikolojinizin çırpındıkça daha derine battığı ay. aile (anne baba kardeş) ile birlikte yaşıyorsanız söyledikleri herşey batmaya başlamıştır. onlar aman oğlum güzel şeyler olucak dedikçe içinizden ya bi git allasen olaydı şimdiye kadar olmuştu dersiniz. o ilk ay bahsedilen birikimin yerinde yeller uçuyor, eğer ki benim gibi bide ünv hayatı dahil olmak üzere aileden para almamış bi insansanız darlanma beş kat daha fazla olmaktadır. bir çok şeyi anlamlandıramassınız. ik sitelerinde kendinen üst, alt veya tamda sizin kaleminiz olan işlerin hepsine başvuru yapmışsınızdır. en son çalıştığı firmanın bölge müdürlüğünü yapmış ondan önce bir tekstil fabrikasının üretim ve satın alma müdürlüğünü yapmış ondan daha önce de bir firmada genel kordinatörlük yapmış bir insan olarak bunlara alakalı işlerin hepsine başvuru yapmış fakat hala bir cacık olmamıştır. gerekli gereksiz ucuz yollu sertifika programlarını tamamlamış * 8 yıllık çalışma tecrübesi -ki bunun 5 yılı yönetici statüsünde- olan bir insan olarak benden bi bok olmaz agaa! demek ki başarısız bi insanmışım demeye başlamanız ,herkesten ve herşeyden uzaklaşıp kendi içinize kapanmanız an meselesidir. acaba yine sıfırdan mı başlasam diye düşünürsünüz. 8 yılı silip sıfırdan başlamak daha cazip gelmektedir.

- beşinci ay umarım olmaz ama hala iş arıyor olursam yazıcam.
hayal kuramamaktır.

özgüvensiz olmaktır.

aile tarafından hor görülmektir.

bomboş olmaktır.
Rahat gibi görünse de Monoton bir hayat yaşamaya neden olduğundan Sıkıcıdır.
gelecekle ilgili kaygısı olmayan umutsuz kişi. böyle uyumak bile istemez bazen insan sabah olmasın diye.