bugün

XII. yüzyıl öncesi isveç yazınıyla ilgili kaynaklar hemen hemen yok gibidir. Ülkenin 1100 yılında Hıristiyanlığı kabul etmesinden sonra kiliselerde, önce Fransız ve Alman, daha sonra da Danimarka edebiyatının etkisinde ve Latince yazılan bir edebiyat gelişmeye başladı.

1810 yılında kurulan "Posophoros" adlı derginin çevresinde toplanan şairler, başta Per Daniel Amadem Atterbom (1790-1855) olmak üzere, Tieck ve Shakespeare'in etkisinde lirik bir şiir gelişti.

XIX. yüzyılda sanayileşmiş ülkelerle ilişkilere giren isveç'te ekonomik ve toplumsal kargaşa başgösterdi ve bunun sonucu olarak, resmi edebiyatın romantizme bağlı kalmasına karşın bir başka şiir (başkaldırıcı, nihilist) gelişti. Bu dönemde özellikle August Strindberg'in etkisi önemlidir.

XX. yüzyıl başlarında kendisi de bir sanayi ülkesi olmaya başlayan isveç'te öncü ve toplumcu düşüncelere karşı bir eğilim belirdi. Bu dönemin en önemli yazan Par Lagerkvist (d. 1891), en önemli şairi ise Vilhelm Ekelund'dur (1880-1940).

Sanayileşen isveç'te oluşan işçi sınıfına gönül yakınlığı duyan Arthur Lundkvist, Harry Martinson gibi şairler yetişti.

isveç şiiri, ikinci Dünya Savaşı'ndan sonraki yıllarda Fransız şiirinin etkisinde kaldı. * *