bugün

Yukarda Bir Mezunun söylediğine göre "hayata karşı" çok şey öğrendiği liseymiş.
Oysa eğitimin amacı hayata karşı değil, hayata dair bir şeyler öğrenmektir.
Kız kesiminin genelde kore müzikleri dinlediği, çoğu kapalı olmasına rağmen ki suriyeliler dışında en çok tırsıttığım kesimdir,böyle çirkin değişik bir futbolcuya şarkıcıya beslenilen bir aşklarının olduğu görülmüştür.

Mustafa Ceceliyi unutmamak boynumun borcu.

Edit:#imamhatiplerkapatılsın.
Türkiyede bir dönem din görevlisi yetiştirmek üzere kurulmuş lise düzeyinde okullar.

Bugünkü imam Hatip Liselerinin kökü olarak 1913 yılında imam Hatip yetiştirmek üzere açılan ve daha sonra Medresetü-l Vaazin ile birleştirilerek Medresetü-l irşad adını alan Medresetü-l Eimmeti vel Hutaba, kabul edilebilir. Bu okullar ömürlerini 3 Mart 1924 tarihli Tevhid-i Tedrisat Kanununa kadar sürdürmüştür.

Tevhid-i Tedrisat Kanununun din görevlisi eğitimini düzenleyen 4. maddesi imamlık ve hatiplik gibi dini hizmetlerin görülebilmesi için ayrı okullar açılmasını öngörüyordu. Kanunda öngörülen bu okullar, 1924 yılında imam Hatip Mektepleri adı altında 29 merkezde açıldı. Okullar, 4 yıllık ortaöğrenim seviyesinde idi. imam Hatip Mektepleri 1930da öğrenci azlığı nedeniyle kapatılmıştır.

1949 yılında ortaokul mezunu askerliğini yapmış kimselerin alındığı 10 ay süreli imam Hatip Kursları açılarak din hizmeti görevlisi yetiştirme uygulaması başladı. 1949 sonuna kadar 50 kişinin mezun olduğu bu kursların süresi daha sonra iki yıla çıkarıldı ve meslek okulu mezunlarının da kurslara girmesine olanak verildi.

1950 seçimlerinden sonra iktidara geçen Demokrat Parti, seçim dönemlerine söz vermiş olduğu imam Hatip Okullarını (iHO), halka verdiği sözü tutarak iktidarının ilk yılında açtı. Birinci devresi 4, ikinci devresi 3 yıl olan 7 yıl süreli ve bir bütün teşkil eden imam Hatip Okulları 1951-1952 döneminde 7 ilde açıldı. iHO sayısı 1970-1971 döneminde 72ye çıktı. 19631964 öğretim yılında imam Hatip Okulları’na ilk defa parasız yatılı öğrenci alınmaya başladı.

22 Mayıs 1972de yayımlanan bir yönetmelikle, imam Hatip Okulları ortaokuldan sonra 4 yıl eğitim veren bir meslek okulu haline getirildi. 1973 yılında, o güne kadar imam Hatip Okulları olarak anılan okullara imam Hatip Liseleri (iHL) adı verildi. Bu dönemde iHL mezunlarında fark dersleri vermden üniversitelerin edebiyat kollarına gidebilme hakkı tanınmıştır.

1974te kurulan CHP-Millî Selâmet Partisi hükümeti döneminde imam Hatip Liselerinin ortaokul bölümü yeniden açıldı. 29 yeni iHL açıldı ve böylece okul sayısı 101e çıktı.

1976da kızını iHLye kaydetmek isteyen bir velinin hukuk mücadelesi sonucu o güne kadar sadece erkek öğrencilerin alındığı iHLye Danıştay kararı ile kız öğrenci alınmaya başladı.

Türkiye Milliyetçi Cephe hükümetleri döneminde (1975-1978) 230 yeni iHL açıldı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra 1985e kadar yeni iHL açılmadı. 12 Eylül yöetimi tarafından Temel Eğim Kanununun 32. maddesinde yapılan bir değişiklikle iHL mezunlarının üniversitelerin tüm bölümlerine gidebilmesine olanak tanıdı.

1985te ilk Anadolu imam Hatip Lisesi olan Kartal Anadolu iHL açıldı.

1980lerin sonuna gelindiğinde iHL'ler okul sayısı olarak fazla artmadıysa da öğrenci sayısı bakımından ve -Anadolu iHLlerin açılmasıyla- nitelik açısından genişledi.

imam Hatip Liseliler özellikle diğer okul öğrencileriyle eşit şartlarda yarıştıkları 1973-1997 döneminde, başta üniversite sınavları olmak üzere kültürel ve bilimsel faaliyetlerdeki başarıları ile adlarından söz ettirdi. 1993-1994 öğretim yılında istanbul'un seçkin 121 lisesinin katıldığı "Liseler Yarışıyor" isimli bilgi yarışmasında Kadıköy imam Hatip Lisesi birinci oldu. 1994 yılında Kartal Anadolu imam Hatip Lisesi son sınıf öğrencisi M. Önder Kıyıklık, Fen bilimleri alanında ÖYS 1.si oldu. 1995 senesinde aynı okuldan Selçuk Şimşek, Türkçe-Sosyal alanı 2.si olurken 1996 yılında Selim Tuzci, Türkçe-Sosyal ağırlıklı puanda Türkiye 1.si oldu. Ard arda gelen başarılar çeşitli toplum kesimlerinden dikkatleri ve beraberinde ilgiyi iHL'ler üzerine çevirdi.

16 Ağustos 1997 tarihinde çıkarılan 4306 sayılı sekiz yıllık kesintisiz öğretim yasası, iHL'lerin ortaokul kısmının kapatılmasına yol açtığı için iHL'ler açısından bir dönüm noktası oldu; katsayı hesaplaması ile üniversite giriş sınavlarında iHL mezunları aleyhine haksız rekabete yol açtığı yönünde eleştirilere maruz kalan yasa ile imam-hatip lisesleri 1 yılı hazırlık, 3 yılı normal eğitim olmak üzere 4 yıllık liselere indirgenmiş oldu. * ~http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0mam_Hatip_Lisesi~
bir imam hatip lisesi öğretmeni olarak belki de konusma hakkı en cok bendedir.
geçen sene üsküdarda cumhuriyet lisesi var bağlarbasında,üsküdarı bilenler bilir.
işte o okuldaydım.
bu seneyi ise bir imamhatipte geçirdim çok sükür.
aradaki fark gözle görülmeyecek gibi değil.

öğrencilerimle gurur duyuyorum şu an.
tlf numaramı vermekten korkmuyorum artık çünkü suistimal edecek öğrencim yok.
aradıklarında "nasılsınız hocam" deyip hatrımı soruyorlar dertlerini paylasıyorlar benimle,dua istiyorlar benden ve biliyorlar aynı allaha dua ettiğimizi.
duaya ihtiyacım olduğunda birleşip kuran okuyarak duada bulunuyorlar.
özellikle kız ögrencilerim kalplerinin güzelliğini sergiliyorlar bize etek boylarıyla bacaklarının değil.

erkek öğrenciler çok daha göz yasartıcı.
ki en haylazı bile namaz kılmayı biliyor kuran okumayı biliyor.
ilerde bu ergenlik heyecanları sönmeye basladıkça o da eminim doğruyu yanlısı daha kolay ayırtedecek.


imam hatip liseleriyle diğer liseleri kıyaslamakta zorlananlara tavsiyem aynı gün içinde bir imamhatibe ve hemen ardından da imamhatip olmayan liseye ziyarette bulunsunlar.öğrencilerin hal ve hareketlerinde ahlak farklılıkları hemen gözlerine carpacaktır.kör değillerse tabi.

ama ne yazık ki bu ülkede dinini öğrenmişe yer yok.
Mağdur dili edebiyatı dersinin zorunlu olduğu liselerdir.
mezunlarinin sadece imamlik yapmasi gerektigine inanilan; aslinda her alanda kaliteli insan yetistirme konusunda basari saglamis, bu yüzden baya tepki toplayip önü kesilmis liselerdir..
ülkenin geleceğine konan dinamittir.

bir ülkeyi yok etmek istiyorsan teoloji okulları aç bu teoloji okullarından çıkanlar, biyoloji, kimya, vs kısacası tüm bilim dallarını reddetsin.

bilim, teknoloji, üretim vs hiç bir şeye faydası olmasın. sadece pamuk tıkayıp çeşitli hikayeler anlatsın. öğretmenden fazla para alsın.

lan ülke de kaç tane cami var ki bu kadar imam hatip açıyorsun ülkeye?

bana imam hatip mezunu olup ülkeye bilgisiyle 5 kuruş fayda sağlamış bir adam gösterin. gösteremezsiniz amk gösteremezsiniz.

buradan çıkan her "mal" öğrenci demedim bakın mal dedim, tekrar söylüyorum "mal" babası da maldır ki oğlunu bu okula yolluyor dolayısıyla "mal oğlu mal" demek istiyorum. belki "çocuğun ne suçu var ailesi nasıl yönlendiriyorsa o da o şekilde ,,,, bla bla" diyebilirsiniz ama umurumda değil. böyle mallar yüzünden ben boktan bir ülke olma yolunda hızla giden bir ülke de yaşıyorum.
bu liseler -imam hatip ve anadolu imam hatip liseleri-, türkiye'de yaklaşık 450 tane olup, bu okullarda okuyan öğrenci sayısı 2007 itibariyle 120,000 civarındadır. anadolu, fen ve akla gelebilecek her tür lise tipi sayısı ise yine yaklaşık olarak 2,800'dür ve öğrenci sayısı 1,700,000* civarıdır. şimdi sıkı durun; 2007'de, imam hatip liselerine milli eğitim bakanlığı tarafından ayrılan ödenek, diğer tip liselere ayrılan ödeneğin yarısı dolayındadır. yani 120,000 öğrenciye x, 1,700,000 öğrenciye 2x ödenek. ve benim favorim: bir düz liseliye bir yılda 66 ytl, bir imam hatipliye ise 3032 ytl ödenek ayrılmaktaymış.

şimdi, ee, ilk olarak...her türlü şartta sakinliği koruyabilmek, mantıklı düşünebilmek ve olabilmek için ön şarttır ve bir erdemdir. yalnız bu veriler karşısında, tüm erdemsizliğimle söylüyorum, o çok sevdikleri allah bir takım şahsiyetlere akıl fikir versin. dahası var: türkiye'de cami sayısı aşağı yukarı 8,0000, hastane sayısı 1,200 ve eğitim kurumu sayısı ise 67,000 dolaylarında. ne mistik, ne ruhani, ne imanlı memleket yarabbim! karşılaştırma için söylüyorum; almanyada 70,000 sağlık kurumuna karşılık 8,000 kilise var. öyle ya, onlar gavur, dinsiz, ahlaksız. fani dünyada zengin, konforlu, sağlıklı yaşasan ne olacak, cennette nehirler, huriler, nuriler bekledikten sonra!

lan, varlığı yokluğu belli olmayana yatırımlar çok, elindekine bi b.k yok! nasıl bir zihniyettir bu ya? 66 ytl-2032 ytl uçurumu nedir, ne demektir? tamam, materyalist değilsindir(!), yabancıları materyalistlikle suçlar, maddeden çok insana, dolayısıyla yaradana değer verme arzusunda olduğunu iddia edersin. adam açlıktan, karda kışta 50 km ötedeki hastaneden dolayı ölüyor! nasıl bir dangalaklık, ikiyüzlülüktür bu?

bu dangalaklık, daha kibarca bu yönelim yeni değil, muhtemelen 40-50 senelik bir geçmişi var. ama istatiskliklerin barizliği, insana bazı erdemsizlerin eylemlerine *erdemsizce karşı çıkma ihtiyacı doğuruyor. zaten mezunları da imam olmakla yetinseler, kendi çaplarında takılsalar iyi. ama iktidara gelmek ya da iktidarını devam ettirmek isteyenlerin pis çıkarlarını tatmin etmek için maşa olma, önemli mevkilere sızma olasılıkları kabul edilemez, edilmemeli.

köy enstitüleri kapatılıp bunlar açılıyor, adam başına neredeyse bi cami düşüyor, yağmur için dua ediliyor...kullarına akıl fikir eyle yarabbim!
*
AKP tarafından üstüne bu kadar düşülmesinin amacı belli olan lise.

2019'a kadar bu alelacele açılan okullar yüzlerce mezun vermiş olacak. En modern görüşlüsü bile ister istemez akp veya o zamanki türevi partilerin görüşlerine uygun olacağından; şimdiki gibi yine din tandansında oyları çok daha rahat bir şekilde toplayacaklar.

işte bu yüzden bu aptal mhplilere bu kadar kızıyoruz. Bu seçim köprüden önce son çıkıştı sağolsunlar onlar sayesinde onu da geçtik;

ve şimdi karşınızda (bkz: wrong turn)
siyasilerin çocuklarının gönderilmediği lise. neden ?
Geçmişte insanların sorunlu erkek çocuklarının manevi tedavisi için gönderdikleri, dindar insanlarınsa verilen dini eğitimden dolayı tercih ettikleri kurumdur.

Burada hayatınızda başka yerde tanışamayacağınız kadar temiz kalpli insanlar da bulabilirsiniz, Türkçe dersinin ortasında sınıfta mastürbasyon yapıp elini sınıftakilere gösteren o.ç. larını da. Çıktığınızda toplumsal baskı hissettiğiniz için cv'nizde yazamazsınız. Ayıplı bir suç işlediğinizi düşünmeye başlarsınız. Cumaya gidenlere bile farklı gözle bakıldığı bankacılık sektöründe, zaman geçtikçe verilen dini eğitimden sadece haram lokma yememek, yaşlılara yoksullara yardım etmek vb. güzel erdemler kalır.

Yıllar sonra dini siyasetine katık yapan o. çocuklarına küfreder, halkın kendi halinde dinini yaşayan insanlara olan nefretinin müsebbibi bu mahlukatları küfür ve beddualarla anarsınız.

(bkz: cumada siyaset yapan imama inat camiyi terketmek)
meslek lisesi olmasına rağmen öss de puanı eksildiği için kızan okul
tuhaf olan şu ki hem adı üstünde okula gideceksin sonra olmadı diyeceksin
aslında diğer tuhaf olan nokta da aynı durumun diğer okullar da da olmasına rağmen diğer okulların pek bu durumları umursamamasıdır
örneğin fen lisesi öğrencisi hukuk okurken puanı silinir,
yahut sözel eşit ağırlık seçen bir öğrenci tıp okumak isterse kesilen puanlar var
imam hatipden kesilince neden sorun oluyor
çünkü mesele meslek liselerinin önünü açmak filan değil
mesele dindar bir nesil yetiştirme çabalarıdır
imam hatip lisesi adı altında müslüman gençler sadece imam olmak için değil hayatın her alanında etkin yer alabilecek şekilde yetiştirilmek istenmektedir
devletin halkın dini ihtiyaçlarını karşılaması sıradışı bir şey değildir vergisini ödeyen vatandaş tabi ki de dini öğrenmek için de devletten yardım alabilir
bunu özel şekilde cemaat tarikat tarzı da öğrenebilir
bu iki kurum da yadırganması gereken şeyler değildir
lakin bu noktada islamın gavur-kafir nitelemeleri nedeniyle sorun oluşacaktır ve oluşmak mecburiyetindedir
çünkü islam benzetmek gerekirse kendini tek doğru ve tek ışık olarak yorumlarken uzun süre savaştığı ve hala savaşmakta olduğu
hristiyanlığı,yahudiliği yada ne dersen museviliği dersen ayrı da olabilir bu ikisi
ateizmi, kısaca kendi dışında olan tüm inançları sapkınlık olarak adlandırmaktadır. ve sapkınlıkları da ortadan kaldırılması gereken
durummlar olarak görmektedir, işte bu nedenle islam ile diğer dine mensup kişilerin bir çatı altında yaşamaları
veyahut iki tarafın birden özgür olması pek mümkün değildir
şimdi diyecekler ki bu iki taraf osmanlıda özgürce ve kardeşçe yaşadı
ama tam bilmemekle birlikte bunun hikaye olduğuna dair düşüncelerim var
sen düşman olarak nitelendirdiğinle kardeşçe yaşayabilir misin
ancak senin üstünlüğünü kabul ettiği takdirde beraber yaşayabilirsin
ayrıca osmanlının bir diğer gerçeği de müslüman halk ve diğer kesimlerin olabildiğince birbirinden uzak yaşamaya çalıştığıdır
toplum bu günkü kadar iç içe ve zorunlu olarak temas etmekde değildi
müslüman mahallesinde salyangoz satılmıyordu çünkü o mahallede müslümanların kuralları geçerliydi aslında tüm devlette böyleydi bu gün ise her ne kadar azınlık olsalarda bile diyemeyeceğimiz azınlıkdan fazla sayılabilecek gayrimüslim yahut islamı eskisi gibi yorumlamayan bir kesim var ve, islamı hala eskisi gibi yorumlayan domuz bağı beyinliler
ile diğer kesimlerin anlaşabilmesi mümkün değildir
iki taraf da ödün vermeye niyetli olmadığı için denge diye önümüze sunulan şey çatışmanın getireceğidir
ve her zaman ki gibi güçlü olanın kazanacağı deyim yerindeyse haklı olmanın bir anlam ifade etmeyeceği bir sonuç doğuracaktır.

edit. imla
insanlarin cocuklarini hem dini bilgilerini ogrensin , hemde okuyup adam olsun diye gonderdigi okul. kimse cocugunu imam olsun diye imam hatip lisesine gondermemektedir.
Turkiyeye diplomasız bir cumhurbaskanı ve devlet icinde devlet olusturan bir örgüt lideri cıkarmıs lise daha ne olsun.
Eger bu ulkenin din kullanilarak agzina sicildigina inaniyorsaniz, ahanda sicanlar bu lise cikislilardir!!!