bugün

sevgilinin msn inin kapalı olduğuna emin olunan anlar.
yeni doğmuş bir bebeği kucağınıza ilk alıp kokladığınız an. o koku asla silinmiyor. asla.
ramazan sofrasında yalnız başına coca cola içildiği an.
(bkz: reklamlar)
yağmur yağarken bardaktan boşanırcasına, sıcacık yatakta uyumaktır..
anneannenin dizine yatmanız ve onun saçınızı okşaması.*
günün ilk sigarasının keyifle içildiği an. yanında çay- kahve varsa değmeyin huzura.
şimdi koskoca huzur bir çayla ya da bir sigarayla sınırlanır mı, sınırlanmaz; fekat
küçük şeylerden huzurlu olmayı bileceksin biraz . *
sessiz sakin oturduğun telefonun çalmadığı bi hesap verceğin bişeyin kalmadğını düşündüğün sorumluluklarının bittiği
oh be dünya buymuş derken uyuya kaldğn bi andır.
anneyle birlikte cam kenarında, sigara ve kahve içip yağan karı seyretmek.
şekerleme.
sessizlikle bütünleşme anı.
(bkz: huzuru tanımlayan manzaralar)
demirden atın üzerinde interstate bilmem kaçta giderken, rüzgarı saçlarında hissetmek, özgürlüğün kokusunu duymak, yol kenarına demir atı çekip ayakları gidona uzatmak ve güneşin batışına doğru marlboro 100's yakıp o anın tadını çıkarmak.
çikolata yemek.
- anneme sarıldığım andır
- kardeşimin gülüşünü gördüğüm andır
- babamın parıldayan gözlerle seni seviyorum kızım demesidir
- en yakın arkadaşımın bana terlik getirmesidir
- marketçi hikmet amcanın minik kızının boynuma atlamasıdır
- unideki hocama kırmızının çok yakıştığını söylediğimin ertesi günü yine kırmızı giyerek bugün senin için kırmızı giydim diyerek gülümsemesidir
- daha daha daha nice küçük şeylerdedir huzur. yeter ki görmesini bilelim.
yalnız kalınan anlardır. *
akarsu sesi dinlemek çok işe yarayabilir...
her ne kadar gergin olursan ol, bi bardak papatya içtiğinde tüm stres hormonlarının frene bastığı an.
Sıkışınca tuvalet kapısını gördüğün an. Özleyince sevdiklerinin yanında olduğu an.
eve gelip, pijamaları üstüne geçirdikten sonra, ayaklarını uzatıp, anneyle şerefe diyerek, kırmızı şarap içilen anlardır.
sabahtır, çok kaliteli bir uyku çekmişsinizdir, hava da çok güzeldir. güzel bir duş aldıktan sonra eşofman veya içinde en çok rahat hissettiğiniz giysiniz ne varsa giyersiniz, ipodunuzu özenle tişörtünüzün içinden geçirip playlisti düş sokağı sakinleri'ne getirirsiniz. ankaradaysanız melih gökçeğin resimlerinin olmadığı bir parkta, değilseniz her hangi bir parkta iki eliniz cepte aheste aheste yürümektir efendim bu anlardan biri.

az biraz pozitif bakış açısına sahipseniz(ki melih gökçeği kapsayamaz muhtemelen bu bakış açısı o yüzden istisnadır) ve gerçekten güzel de bir uyku çekebilmişseniz, bir yarım saatlik yürüyüş iyi gelecek, sizi jole kıvamına getirecektir.
Buz gibi havada bankta oturup sevgiline sarılıp bir yandan da sıcacık çay içmek.
gecenin bir vaktinde bile pencereyi açtığında kuş seslerini duyduğun andır.
Sevgiliden gelen bir öpücük...
Yegenin sarilmasi opmesi, beraber yataga yatmak yanyana uyumak. Suratinizi operek yalayarak isirarak sizi uyandirmasi. Huzur lan!
huzurevi ziyaretine gitmek. hiç tanımadığın bir yaşlıdan "allah razı olsun evladım" lafını duyarsın ya gerisi boş.