bugün

10 mart'ta gösterime girecek olan yapımcılığını quentin tarantino'nun üstlendiği film.. yönetmen koltuğunda eli roth oturuyor.. * *
http://img527.imageshack.us/my.php?image=2129gy.jpg
http://www.hostelfilm.com
fragmanı ile bile sinir bozan,aşırı doz vahşet görüntülerine sahip,yapımcılığı tarantino tarafından yapılmış eli roth filmi..tanıtımlarında gerçek bir hikayeye dayandığı söyleniyor..
genç-az paralı-hiç konformist gezgin otelleri..aslında öğrenci yurdu modundadır,avrupanın her yerinde çok yaygın bir interrail salgınıdır.dünyanın en pahalı şehrinde bile 20 eu ya konaklama sağlar+dünyanın heryerinden gelen sırtında çanta tiplerle dolu olduğu için çok daha eğlencelidirler.
hostel bir tarantino filmi.
gerçek hayatta tayland'da 10 bin dolar vererek,birini öldürmenin tecrubesini yaşama fırsatı veren bir otelden esinlenerek çekilmiş bir film.kurbanlar gönüllü olarak öldürülmeye aday oluyorlar çünkü çok fakirler ve 10 bin doların yarısı onların ailesine veriliyor.
Tür
Korku
Gösterim Tarihi
10 Mart 2006
Yönetmen
Eli Roth
Senaryo
Eli Roth
Görüntü Yönetmeni
Milan Chadima
Müzik
Nathan Barr
Yapım
2005, ABD , 95 dk.
Oyuncular
Jay Hernandez (Paxton) , Derek Richardson (Josh) , Eythor Gudjonsson (Oli) , Barbara Nedeljakova (Natalya) , Jana Kaderabkova (Svetlana) , Jennifer Lim (Kana) , Lubomir Silhavecky (Alex) , Paula Wild (Monique)
dün izlediğim,gerçek hayattan alıntı bi hikaye olduğunu duyduğumda inanamadığım, bazı işkence sahnelerinde gözlerimi kapamak zorunda kaldığım,kan dolu,abartılı,aykırı bir tarantino filmi.
--spoiler--
porno film gibiydi efendim bu.ikinci yarıda biraz kan gördük ama onun dışında sürekli o iki kıza gidiyordu film.sürükleyiciliği yoktu pek.anlattığı konuda da bir derinlik yok.ayrıca çok saçma yerler vardı.mesela ; adam o kadar kan kaybediyor lakin gene de iki parmağını geride bırakıp rahat rahat yürüyor.paranıza yazık derim...
--spoiler--
quentin tarantino bir eli ruth filmi olan otelle karşımızda..film,eli ruth'un hit olan 2002 yapımı dehşetin gözleri/cabın fever'in devamı niteliğinde..bu filmi korku filmi kategorisine koymak yanlış ..kan filmi demek daha yerinde.. rahatsız bir film..saw gibi..insan trafiği, uluslararası suç ve seks turizmin imkansız gibi görünen hikayeleri dehşet ve şiddetle harmanlanmış..
--spoiler--
birinci yarısında da ikinci yarısında da benzer diyaloglar geçmektedir. örneğin ilk yarıda amsterdamlı fahişe, iş esnasında odaya dalan elemana izliyceksen parasını ver demiştir. ikinci yarıda da asyalı bir kıza işkence eden elemanın odasına dalan elemana, işkenceci bunun parasını ben verdim çık dışarı demiştir.
filmin birinci yarısı tipik amerikan gençlik filmlerini anımsatmaktadır. ikinci yarıda özenti şiddet sahneleri mevcuttur. tarantinonun varlıgı yolculuk sahnelerinde hissedilmektedir. filme bunun dışında fazla bir katkısı yoktur.
--spoiler--
tarantinonun yine mi sandalye, yine mi şiddet dedirten, ancak yine de o kadar da kötü olmadığını düşündüğüm son filmi. diğer filmlerinden farkı şiddetin ne müzikle ne de başka bir şeyle dengelenmemiş olması ve mide bulandırmasıdır.
ilk yarısında slovakya ya gitmek istediğim, ikinci yarısında istemediğim filmdir
sanılanların aksine tarantino filmi değildir...olamaz da...tarantino kötü film yapar mı??....hele böyle kötüsünü yapar mı?
tarantino "yapımı" bir filmdir, lakin hala çoğu kişi yönetmenliğini tarantino'nun yaptığını sanmakta.
--spoiler--
film,amerikan pastası tarzında başlıyor.iki tane amerikalı genç yollara düşmüştür ve avrupa'da biraz dolandıktan sonra hollanda'ya gelmişlerdir.bu yolculuk sırasında bir de yeni arkadaş edinirler.günlerini ot içip karı kız peşinde koşmakla geçiren bu üç kafadar alexi diye bir elemanla tanışır ve onlara "kız aradıklarını" söylerler.alexi de onlara doğuya gitmelerini,en iyilerinin orada olduğunu söyler.ardından da slovakya'ya gitmelerini tembih eder.zavallı gençlerimiz bu alexi'nin,gizli bir eğlence sektörü için kurban arayan birisi olduğunu bilmemektedirler tabii
elemanlarımız bratislava'ya gider.ilk günleri istedikleri gibi geçse de önce tayfadan oli kaybolur.çok arasalar da onu bulamazlar.ardından kendilerine verilen hapların etkisiyle baygın düşen jash,odasında paxton ise bir depoda sızar kalır.ayılan paxton,josh'ın da kaybolduğunu görür.bratislava'ya geldikleri ilk günden beri takıldıkları 2 kıza josh'ı sorar.kızlardan biri josh'ın sergide olduğunu ve onu götüreceğini söyler.paxton kıza takılıp eski bir malikane tarzı bir yere giderler ve şenlik başlar...
filmin sonlarında anlaşılır ki,parayı basanın,kendilerine verilen insanlara istediği gibi işkence ettiği gizli bir "eğlence" sektörü vardır.bu işkence sahneleri,vücudu matkapla delme,tendom kesme,göz çıkarma,parmak kesme gibi şeylerdir ve seyredenin midesini kaldıran bu bol kanlı görüntülere kendisini hazırlaması gerekir.
--spoiler--
ben mi çok etkilendim bilmem ama bence iğrençliğin de bir sınırı olmalı ve seyretmeseniz çok şey de kaçırmazsınız.hatta seyretmeyin daha iyi*
filmi izlerken başlarda kızlar ve seks üzerine kurulu bir film olacağını sanıyorsunuz. öyleki ilk yapmanız gereken iş olarak filmin kahramanları gibi slovakyaya gitmek geliyo içinizden. fakat film ilerledikçe kahramanların başına gelen olaylar sizi germeye başlıyo.
filmin sonunda ben slovakyaya gitmekten vazgeçtim. ama çok iy bi film. mutlaka izlenmesi gerek.
--spoiler--
eurotrip tadında başlayıp,snuff gibi biten,ilk yarısında erkek gurühunun yüreğini hoplatıp,ikinci yarıda da tüm milletin midesini münasip bir yerlerine sokmaya çalışan onun dışında da,quentin tarantinonun isminin ardına saklanmış hiç bir numarası olamayan,olmayan,ne senaryonun ne de yönetimin mucizelerle dolu olduğu,Eli Roth'un ancak slovaklarla arasını bozduğu,her tırışkadan amerikan tandanslı film gibi sonunda amerikalı elemanın ''heyyo olm bizi öldüremezsiniz,yenemezsiniz,biz döveriz,zikeriz sizi'' dediği abuk film..özellikle elemanın kopuk parmaklarla ve o kadar acıya rağmen,nasıl o kadar adamı haşamat ettiği,bir de daha yeni gözü kopmuş japon karısının nasıl o kadar koştuğu da akıllara zarar durumlardan birisidir, ki trendeki elemanda acayipliği ve replikleri ile kendisinden bir b.klar çıkacağını belli etmiştir..
ilk yarısının izlenip,10 dakika arada sinemadan ayrılmanın farz olduğu film.
tarantinonun sanılan bir film. tarantino sadece yapımcılığını üstlenmiştir.
tarantino'nun adını kullanıp misler gibi de adını duyurmuş bir film. hayır bir de güzel olsa içim yanmaz. * * *
ilk yarısı buram buram erotizm, ikinci yarısı da saw kokan enteresan film, erotik gerilim. ben kan, kesik kol, kesik bacak, elektrikli testereyle parça parça edilmiş vücut görmeye dayanamam diyen izlemesin , harbiden tiksindirir.
yurtdışında ucuz yollu barınma imkanı sağlayan mekanlara verilen isimdir.
hotellere motellere yüzlerce avro vermektense 10-20 avroya kalınabilen baraka/bungalov tarzı evlerdir.
şirin bir doğu avrupa ülkesi olan slovakya'yı berbat bir ülke gibi göstermiş abuk amerikan filmi. filmin ilk bölümü kanla, ikinci kısmı şiddetle örülmüş.
ilk yarım saatinde geyik muhabbeti tarzı bir gençlik filmi sandığım ama tarantino nun bu olmadığını bildiğim ve sabretmem sonucu namına yakışır bir şölenle karşılaştığım film. ayrıca filmin sonlarında esas oğlanın japon kızı kurtarmasını takdir etmişimdir, ben olsam geri dönsem bile japon kızı da hem midem kaldırmadığı hem de kız rahatça huzur bulsun diye öldürürdüm. **
bahsedildiği kadar korkunç, tiksindirici olmayan film. *
ilk bölümü amerikan pastası tarzında bir gençlik filmi olan, ikinci bölümde olayların gelişmesini konu alan film.
tarantino ' nun olmayan ama ısrarla öyle sanılan film.