bugün

ismi kadar uzun soluklu olmayıp yayından kaldırılan program.
moderatörler bilgi milgi demiyor objektif entry nedir bilmiyor tak diye siliyor, ulusözlük sunucusu desen folloş olmuş dos atak manyağı yapmışlar, hangi sayfaya tıklasam ya sunucu bulunamıyor ya dakikalarca bekletiyor ya da tiesta gera yine coşturmuş başlık sıçıyor. harun yahya denen bilim adamı(!) bilimsel(!) yayınlarını yaymaya devam ediyor ve biz herkesin dusuncelerini belli cercevede belirtebilecegi bir olusumun parçası olan biz yazarlar bu zatın kuşe kağıda basılı, bol resimli, malum kaynaktan* bol sallamalı kitapları nasıl beleşe dağıtıyor? bu nasıl iştir? diyemiyoruz. mesaj atıyorum moderatörlere hani tarafsız bir oluşum diyorum? cevap gelmiyor. "salla be hacı, bak anket var birsürü onlara takıl sen" mesajını alıyorum.

ve diyorum ki hic bunlari kendine dert etmeye deger mi halbuki hayat ne garip vapurlar felan
şu kısacık ömürüne yeter mi diye devam ettiresini getiren söz.*
ntv'de akşam kuşağında yayınlanan program. türkiye'nin günümüz koşullarını düşünür ve her gün kalkan şehit cenazelerini de hesaba katarsak, hangi sorunu nasıl dert etmeyelim, vatan millet olarak içimiz yanıyor, ötesi var mı dedirten program ismi.
... şu kısacık ömürüne yeter mi diye devam eden şarkı sözü.
(bkz: ajda pekkan)
(bkz: hastasıyım)
bizzat stüdyoda izlediğim eğlenceli program.**stüdyoda seyircilere ayrılan koltuklar az olduğu için yerde oturmuş okan bayülgen'in deyimiyle bacaklarımız popomuza kaçmıştır. yine de eğlenceliydi devamını bekliyoruz...
son bölümünde hayatta risk almayla ilgili bir konu üzerine fatih terim'in konuk olduğu, ve yaptığı espriler, dağıttığı gülücüklerle herkesi hayrete düşüren ayrıca çok da komik, güzel program.
cinayet sebebi sözdür.

- karım başkasıyla kaçtı, yetmedi evim yandı, yetmedi paramı yatırdığım banka iflas etti, yetmedi iş yerinden kovuldum, yetmedi kansermişim.
+ hic bunlari kendine dert etmeye deger mi?
- senin ben...
bugünün konusu: değişimden kaçılır mı?

konuklar: hayko cepkin, burak kut, ahmet koç, birol güven, kayra şenocak, ismet bora, dilara endican.
bir program için gereksiz uzunlukta bir isim. televizyonda yayınlanan bir programın adı en kısa sürede hatırlanacak şekilde kısa ve akılda kalıcı olmalı. ondan sonra "ya neydi programın ismi, upuzun bişeydi ama.." gibi sohbetler içerisinde anılırlar.
- hic bunlari kendine dert etmeye deger mi?
- harbiden lan siktiret bagkurdan emekli olmanin bir anlami yok, yarin gazinoya assolist olucam...
süperinden bir starın söylediği şarkının sözleri.
duyup duyabileceğiniz en samimiyetsiz, en yılışık söz. bunu söyleyen kişiye -hiç öyle bir potansiyelim olmadığı halde- bir çarparım bir de yer çarpar. ölüp ölüp diriliyorum ben şurda, sen ne diyorsun!
(bkz: değer mi)
(bkz: nası yani)