bugün

Her şeyden soğumak, hiçbir şeye hevesinin olmaması, her şeyi boş ve anlamsız görmek,insanların bazı şeylere çok anlam yüklemesini de anlayamamak.

Ya çok çabuk tükettim ben her şeyi kafamda ya da eylemlerimde ya da bilemiyorum sorun ne..
her şey bir boşluktan ibaret.
insana kış gelmesidir.
biz boşuna mı diyoruz bize ekvator da bi ülke lazım. mevsim felan olmayacak. hep 30 derece. sürekli yaz.
mevsim değişikliği milleti bi acaip yapıyor. kendimden biliyorum.
aha da yatıp uyuyacağım şimdi.
Hiç bir şey yapmama bol yatış hissiyatını da beraberinde getirir.
Açar 2 film izler yatar acıkınca kalkar bir daha yatarım. Amannnn...
Gerisi boş şekerim.
(bkz: Olur öyle)
bir süre sonra her şeye ısınılır. bir ömür böyle geçer.
hasiktirlan.
Olur öyle bazen.
Ara ara olur öyle. Şimdilerde yaşadığım tam olarak bu.
depresyon belirtisidir.
inzivaya çekilmeyi sağlar. muhasebe yapmayı.
özletir. dinlendirir bazen.
geçici bir süreç olarak bakarım, elbetki atlatırım.
şu sıralar iliklerime kadar yaşadığım durumdur. ne zaman geçer bilmiyorum böyle yaşamaya alıştım.
kazıklandıktan sonra ortaya cıkan fevri his... ah ulan ahhh. gitti ulan paralar gittiiii.
memlekette aksi pek mümkün olmayan durumdur.
sevilen şeylerden bile zevk alamamaktır.
depresyon belirtisidir.
Sevilen kisiyi dusunmek bile tebessum ettirmez. Boktan bir zaman dilimi, belki de gercek.
Tam soğuyacağım,bir bebek videosu izliyorum.
Bazen gerçekten hissettiğim.

insanlara bakıyorum gülüyor, eğleniyor, cıvıl cıvıllar.

bense mimiksiz bir yüz ifadesiyle çevreye bakıyorum.
içinde bulunduğum durum.
Kelimeleri inatlar sürterek söylemek "şarz, gravat, pantalon, portukal, oklavu, gardalop, pıçak" bunların hepsi babaannem tarafından kullanılır ne zaman duysam kendimi bir kavanoz havuz suyunda boğasım gelir.
rutinle alakalıdır. hep aynı yerler, hep aynı yüzler, bir zaman sonra bir şeyler kopartır ruhtan.
daha çocukken herkesin pilotluk, doktorluk, mühendislik, avukatlık... gibi afilli meslekler seçtiği yaşta ben deli olmak isterdim.
sorumsuz, kendi halinde, hesapsız...
o yaşta yadırgadığım hayat henüz bu kadar kirlenmemişti, şimdilerde nefes almak imkansız...
hayallerimde kalın kitaplardan yatak, incelerinden yastık yapmak vardı..
sokağa çıkmadan gömleğimi ters giyip, çöp karıştıracak, sokaklarda konaklayacaktım... küflenmiş halde çöpten bulduğum yarısı yenmiş ekmeği sokak köpekleriyle paylaşıp, en kalitesiz şarabı yudumladıktan sonra en pahalı hülyalara dalacaktım... gece ayazından korumak için lastik yakacak kapkara kalacaktım.. ayakkabısız bir dünyada toprağın kokusunu soluyup, kan kusacaktım... kirli kıyafetimi sıcak necasetimle temizleyip en asil hayatı yaşayacaktım... sefalete kahredip soğuktan çatlayan ellerimi sıcak çayla yumuşatacaktım.. öyle çıkacaktım ki göğe, kuşları imrendirecektim... yedi katın beşinde mahsur kalıp tepe taklak düşecektim araftan... sonrası sıcak bir diyar...
hayata verilen değer soğuttu bu hayattan, ya sonrası..
sev-mek fiilini gerçekleştirdiğiniz andır.

seversiniz + sevmez = soğursunuz.*