bugün

insanın hayatının boş yere geçeceğini kafasına balyoz yemişçesine anladığı andır.
hani futbol maçındasındır. top ayağına gelmiştir. bir bakarsın ki karşında içten içe gıcık olduğun çocuk vardır ve herkes sizi izlemektedir. dersin ki " bu sefer yapacağım. bu sefer hayallerimde olduğu gibi çalımımı atacağım ve kazanan ben olacağım! ". sonra başlarsın topu sürmeye. artık çocukla karşı karşıya gelmişsindir. tam çalım zamanıdır. gelirsin topa hamleni yaparsın. pat!!! yerdesindir. hem vücudun, hem kalbin yerle bir olmuştur. yine olmadı dersin içinden. " yine beni yalnız bıraktın hayallerim, hem de en lazım olduğun zamanda " dersin ve sana gülen insanların yüzüne bakıp hayallerine küfür edersin. işte budur, hayallerin yıkılması. işte budur, küçücük bir çocuğun hayattan nefret etmesi...
bir olur, iki olur, üç olur, sanki legolardan binbir emekle yaptığın kule yıkılmış gibi hissedersin.
ağlarsın, üzülürsün, yeni baştan başlarsın.
öyle bir gün gelir ki, legoları bırakırsın, kule sözünü değil duymak, hatırlamak bile istemezsin.
hatta aklına geldikçe kendini cezalandırırsın.
sonra bir daha hayatında hiç hayallerin yıkıldığı an olmaz, veya çok nadir olur.
büyümek derler buna da.
insanın büyümesine yol açıyor.
Asla gerçekleşmeyeceğini bildigin güzel hayaller aslında kabusundur, bunu anlaman için sadece biraz zamana ihtiyacın vardır.
(bkz: hoşlanılan kızın bir sevgilisi olduğunu öğrenmek)
tartı üzerinde göbeği içine çektiğin de tartıda bir değişiklik olmadığını görmek. bizim ki ya tutarsa hesabıydı ama hayallerimiz de yok değildi.
tek yumrukta nakavt halidir.

bunu da en iyi onur ünlü anlatmıştır.

http://www.youtube.com/watch?v=qlbqF5eNHjY
BiR SÜRÜ SÖZ VERiP SiKiMSONiK BiR SIKILMA YÜZÜNDEN BÜTÜN SÖZLERDEN VEZGEÇiP iNSANIN TERKEDiLDiĞi ANDIR.
Kalbimizi kırabilirler, razıyız buna (Biraz ağlar ferahlarız)
Gururumuzu kırabilirler (zor olsa da dayanıyor insan!)
Her şeyi kırıp dökebilirler (toplar toplaştırır, yapıştırırız)
Ama hayal dediğimiz o şey var ya... işte onu kırmasınlar!
hayallerde yaşamanın ne kadar da zararlı olduğunu öğrenildiği andır.

(bkz: hayallerde yaşıyor bazı ibneler) * * *
kahve fincanındaki soğumuş o son yudumu fon dip yaptığın andır. ne içtiğin sigaranın anlamı kalır ne de hayallerinin...
Hoslandigin erkege bunu soyleme cesareti toplamisken onun baska bir kizla samimi bir sekilde gormektir.
ayrıldığın insandan sonra kendini toparlamışken hatta hoplaya zıplaya alışveriş yapmaya çalışırken 15 milyonluk siktiğiminin memleketinde onunla karşılaşmaktır, yeniden başlama umudunuzu hayallerinizi kaybedip, eve tüm enerjin çekilmiş halde geri dönmektir. amına koyim hayat.
+anne ben büyüyünce astronot olacağım.
-olmaz.
+neden yaaa olacağım.
-olmaz nasa artık uzaya maymun göndermiyor.
+peki anne.
mesela uyumadan önce dua etmişim. demişim ki allahım sen hayırlısı ver.hayırlı değilse olmasın bak valla üzülmeyecem. bunu çok sık yapıyorum sonra ertesi gün oluyor ve bazı şeyler yolunda gitmiyor. aklıma hemen bu duam geliyor. ya kesin bundan böyle oldu diyorum ve kabulleniyorum. işte tam o hayallerin yıkıldığı an.
Ruhsuz bir "denedim." lafından sonra gelir karanlık bir ayaz gibi...
hayatın anlamsızlaştığı andır.
insan kendine birdaha başkası üzerinden hayal kurmayacağına yemin ettikten sonra yoluna devam eder. artık amacı olmayan yoluna.