bugün

Hz.Adem in 2 oğlunun isimleridir... habil her zaman çok iyi niyetli kabil ise biraz daha asi bir yapıya sahiptir.. kabil birazda kıskançtır... bu kıskançlık bu iki kardeşin hayatı varolduğu sürece hep olmuş ve hep olacaktır...



Günlerden bir gün habil ve kabil babalarının buyurduğu bir işi yapmak üzereyken, kabil yine bir kriz ile karşı karşıya kalır... evden bir hayli uzak bir yerdelerdir. Anlamsız bir yere tartışma yaşamaya başlanır ve kabil yerden bir taş parçası alarak habil in kafasına vurur (büyük bir taş) o esnada kanlar içinde kalan habil kısa bir zaman sonra ölür...



Bunun üzerine çok telaşlanan kabil ne yapacağını şaşırmıştır... eli ayağı birbirine dolanmıştır.. daha önce böyle birşeyle karşılaşmayan kabil çıkar yol ararken yakın bir yerde havada bir karga görür. Karganın ağzında başka bir kargayı taşıdığını farkeder... bunun üzerine dikkatli bir şekilde olayı takip eder ... gelen karga ağzında ki cansız kargayı yere bırakır ... toprağa büyük bir çukur açar gagasıyla... diğer karganın gireceği şekilde açtığı çukurun içine ölü kargayı atar ve toprakla üzerini kapatır..



Bunun üzerine karga kabile klavuz olarak Rab tarafından gönderilmiştir... daha önce hiç bir insanın hiç bir insanı öldürmediği dünyada o olaydan sonra cinayetler başlamış, kardeşler birbirlerini öldürmeye devam etmiştir ( günümüz cinayetleri ).... o zamandan sonra sürekli cinayetler işlenmekte kardeşler kardeşleri öldürmektedir...



Habil cinayetini işleyen kabil ise burnunu bk tan çıkaramamıştır, çünkü olaydan sonra karga klavuzu olmuştur...



Anektod; klavuzu karga olanın burnu boktan çıkmazmış!!!
ilk kez gömme işleminin yapılmasıdır. buradaki çarpıcı yan ve bu işlem bir bilin bakalımmmmm karga dan öğrenilmiştir.
olayın kız meselesi olup olmadığını bilmiyorum ama bir dönem STV de sürekli dönen bir çizgi filmi vardı bu kardeşlerin.küçük yaşta izlerken korkup bir süre ablamdan uzak bir yaşam sürmüştüm evde.
(bkz: akbil)
"Onlara Âdem'in iki oğlunun olayını doğru olarak anlat. ikisi birer kurban sunmuşlardı. Birinin kurbanı kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti. Kendisininki kabul edilmeyen 'And olsun, seni öldüreceğim' deyince, kardeşi 'Allah yalnız saygılı olanlarınkini kabul eder' cevabını vermişti. 'Eğer, öldürmek için bana el kaldırırsan bile, ben öldürmek için sana elimi kaldırmam, doğrusu ben dünyaların Rabbi Allah'tan korkarım.'
'Ben, hem benim ve hem de senin günahınla dönüp ateşliklerden olasın, isterim. Bu, haksızların cezasıdır.' Bunun üzerine bencilliği kendisini kardeşini öldürmeye götürdü de kardeşini öldürdü. Böylece kaybedenlerden oldu. Allah, kardeşinin cesedini nasıl örteceğini ona göstermek üzere, yeri eşeleyen bir karga gönderdi. O 'Bana yazıklar olsun! Kardeşimin ayıbını örtmek için bu kargadan da mı aciz oldum?' dedi de, böylece yaptığına pişmanlık duyanlardan oldu."*
Kabil ve Habil ile ilgili tek sahih hadiste, yine isim verilmemekte ve böylece her asır ve her dönemde kabil olayının benzerlerinin olabileceği anlatılmaya çalışılmaktadır:

"Zulümle öldürülmüş hiç kimse yoktur ki, onun kanında Âdem'in ilk oğluna bir pay düşmesin. Çünkü adam öldürenlerin ilki odur." *
bunlardan kabil olanının ergenekon bağlantısı bulunmaktadır.
kabil kötü olanıdır.
ıssız adaya düşmüş robinson ailesi ile karıştırılıp, anne, baba ve 2 erkek çocuk vardı, kız kim? diye düşünenler için seyit ahmet arvasi'nin bu konuda yaptığı açıklamayı söylemek isterim.
allah tarafından iki dişi * * verildi. kabil, habilin eşini arzuladı.
ama olay sadece bundan ibaret değil.
allah kendine armağan istedi. hayvanlarla uğraşan habil en iyi koyununu armağan etti ama tarımla uğraşan kabil en çürük meyveleri verdi. kabilin hediyesi kabul edilmedi.
zaten kabil neden tarımla uğraştığınıda anlamadı. oysaki o hayvanlarla uğraşmak istiyordu. babası ona tarım görevini verdi. babasının kabile tarım görevini vermesinin nedeni, onun gereksiz sinirine kapılın hayvanlara zarar vermemesi olarak açıklanır.

yani bir kıskançlık var ama biriktirilmiş bir kıskançlık.

kabil'in, habili öldürdükten sonra pişmanlık duyduğuda söylenmektedir.
günümüz ilahiyatçılarını çok yoran bir meseledir. şayet kabil kardeşini öldürmüştür ama ölüm nedir bilmeden. yani adam ne yaptığını bilmemektedir. yine neden öldürdüğü meselesi de ayrı bir meseledir. tanrı habilin kuzusunu alırken, kabilin meyvelerini kabul etmemiştir. burada tanrının niyeti tam olarak belli olmaması da tartışmalıdır. bunun da kökeninin bir sümer efsanesi olduğu söylenir orada ise çiftçi ve çoban iki kardeş arasında aynı olay geçer. neyse olayın ayrı bir noktası ise olaydan sonra toplumdan uzaklaşan kabil'in tanrıdan af dilemesidir. tanrı da ona doğada hayatta kalması için bir "işaret" bahşeder. bu işaret ortaçağ ve sonrasında zencilik olarak algılanıp ırkçılığın başı olmuştur. özellikle klu klux klan bu tezi çok sevmektedir. sonrasında naziler bu işaretin yahudi işareti olduğunu öne sürüp kendilerince ayrı bir olay yapmışlardır. yani bu hikaye çok olaylıdır.

not: kardeşim kuran'da tam olarak bu kadarı yazmıyor ama eski ahit ve incil'de bu konu daha detaylı olarak geçer.
kız meselesinden mevzu çıkartan kardeşlerdir. mevzuyu kabil çıkarır. kabil ile kız kardeşi ikiz olarak doğar. habil ile kız kardeşi daha sonradan ikiz olarak doğar. havva içler dışlar çarpımı yaparak bunları evlendirmek ister ki insanlık çoğalsın ancak kabil kabul etmez. çünkü beraber doğduğu kız kardeşi, kabil ile birlikte doğan kız kardeşinden daha güzeldir havva allah'a havale eder bunu. sonra allah kurban getirmelerini ister kabil ve habil'e. habil koyun, kabil buğday getirir. çünkü kabil çiftçilik tarzı bir işle meşguldür, habil ise hayvancılık. allah habil'in kurbanını kabul eder. kabili'in kurbanı yerde kalır. kabil çok sinirlenir. kıskançlık yapar, seni öldüreceğim der habil'e. habil ben allah'tan korkarım, sana karşılık vermem der ağabeyine. kabil habil'i öldürür. ilk kanı döker.
esasen dini ya da mitolojik her metinde bulunan kuranda iyi ve kötüyü temsil değeri olan kardeslerdir. semavi dinlerde seytan-tanrı, habil-kabil cekismesi mısır dininde, yunan da farklı kimliklerle karsımıza cıkar.

ayrıca bu kardeslerin kıssası kötülerin kazanması icin iyilerin seyretmesi yeterlidir sözünü bir kez daha ispatlar.
Kardeş katline ilk örneklerden.
(bkz: first blood)
john stainback in cennetin doğusu adlı romanında geniş yer verilen kardeşler.

ayrıca ilk katil kabil olduğu için sonrasında işlenen her cinayetin günahı ona da yazılıyormuş.
hikayeye göre kabil habil'i şam yakınlarında öldürmüştür, en azından yahudi metinlerinde böyle geçer, apokrif hristiyanlıkta da; şam... hiç değişmemiş değil mi?