bugün

malum ortamlardan indirip lisans, crack gibi sorunlarla uğraşıp zar zor oynanabilecek oyuna sahip olduğum Beşiktaş ile kariyer başlatıp bir daha yüzüne bakmadığım, bakamadığım oyun. eskiden alışıp, adapte olduğum oyunlar son versiyonlarında yeniliklerle coşuyor bu iyi haber belki ama şahsen oyuna başlamaktan üşeniyorum. sanırım yenilikleri çözmek ve uyum sağlamak esas sıkıntı.

bir diğer oyun için;

(bkz: rome total war 2)
25 şutunuzdan 11 tanesinin kaleyi bulduğu, yüzde 54" e 46 topla oynama üstünlüğünüzün bulunduğu maçı 4-1 kaybedebildiğiniz oyun. bazen ne kadar risk alsan, çabalasan da olmayabiliyor.
real madrid ile rüya kadromu kurduktan sonra hiç oynamadığım oyun. pogba ve neuer için kayserili gibi pazarlık yapmıştım yeminle.
cm 03 den beri oynarım bu oyunu fakat transfer sezonları ilk defa bu kadar çin pazarı gibi olmamıştı. Kim nerede, devre arası takımlar ilk 11 mi de değiştirir amk oyununda.
artık junior malanda'yı göremediğimiz oyun.
Şuan Bursasporla göreve devam ettiğim, Belluschi'nin her sakatlandığında isyan ederek alt f4 çektiğim, Arada mantık hatalarıyla seyri değişen ama bir o kadar da saran oyundur.
oyunu orjinal aldıktan sonra büyük bir heyecan ile kariyer yapayım derken bir türlü yöneteceğim takımı seçemememle beni çıldırtmış oyundur. ulan Southampton FC kariyerine başlamak istiyorum fakat ülke seçimimde ingiltere'yi seçmeme rağmen premier ligden takım seçemiyorum.tüm ingiliz ligleri de seçilebilir ayarlı görünüyor ama yok saçma sapan bolton fulham gibi alt ligin bir kaç takımı ile oynanabiliyor ancak.

bunun bir çözümünü bilen suser varsa yeşillendirsin
yazın 6 gün boyunda durmadan oynayıp fenerbahçe ile başlayıp dortmund ile anlaşıp 8-10 sezon sonunda dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biri olduğum fm2014'ten sonra fm serisinden o kadar uzaklaştım ki fm2015'in logoyu görünce kusma hissi oluştu. ama zaman geçmesi üzerine alıp oynadığım oyun oldu.2014'e göre çok büyük farklar yok hatta arayüz biraz daha karışık geldi ama yinede olmuş oyun. birde şu oyuncuların gereksiz triplerini aşabilsek iyi olacak. artık her laf söyleyen, tehdit edeni yolluyorum hiç uğraşmıyorum. takım trabzonspor'a döndü zırt pırt transfer yapıyorum ama olsun karı tribi çekmekten iyidir.
şu an gelmiş geçmiş en ucuz dönemini yaşıyor. ne alakaysa lidyana isimli moda alışveriş sitesinde an itibariyle 37.50 tl. yerli yada yabancı olsun internette daha ucuzunu aradım ama bulamadım. almak isteyenler buyursun.



edit: arda turan'ın ortağı olduğu siteymiş lidyana.com. futbola düşkün adam, bir güzellik yapmış heralde..
fm serisini ilk çıkmış olduğu zamandan beri takip eden,futbolda klüp bazında gerçek hayatta ilgilenmiş bırakmış birisi olarak şunu söylerim ki gerçekten büyük sıkıntı var.oyun içinde yaptığınız taktiksel değişikler tutarsızlıkta.genç oyuncu transferi konusu çok ayrı fifanın belirlediği sözleşmeleri ile max-min durumu tutarsız.mesela 750 bin euro olan oynuncuya 70 milyon eurodan kapı açılması...
yardımcı antrenörlerin transfer/kiralık listesine koyduğum oyunculardan haberdar olmadığı oyun.

listeye koymayı geçtim, bir kulüp ile anlaştım bile, yani adam takımda yok; ama teknik ekipten biri hala "blabla antreman programından mutsuz", "asdasd'yi yedek oyuncu olarak atamışsınız ama as kadroda olmalı" gibi önerilerde bulunuyor.

ayrıca as kadrodan rotasyon oyuncularına kadar takımdaki herkes triplidir. tecrübesi yok denecek kadar az olan 4. yedek oyuncum bile birden karşıma geçip "ımı bını sız vırdınız :((((" diyor, ilk 11'de yer almak istiyor. ulan sırf bunlar küsüp gitmesin diye şampiyonlar ligi çeyrek finali ilk maçına yedek oyuncularla çıktığım oldu. allah'tan kazasız belasız ama ite kaka yarı finale çıktım.
futbolcuların performanslarını eleştiren teknik direktöre '' en iyisi siz bir göz doktoruna görünün '' ayarını verebildiği oyun. bu konuda ölçü yok. penaltı yaptıran, sarı kart gören, sürekli adam kaçırıp maçı 4.50 puanla tamamlayan defans oyuncusu eleştiriye '' bence aşırı sert tepki gösteriyorsunuz '', iki gol iki asistle maçı bitirip döktüren, 9.60 puanla maçı bitiren forvet övgünüze '' bu kadar iyi oynadığımı düşünmemiştim '' yanıtını verebiliyor.
maç motorunda çalım, pas çeşitliliğinin eklenmiş olması sevindirici... ayrıca etkisiz bir oyuncu '' daha azimli oynayın '' komutu ile şaha kaldırılabiliyor.
oyuncu temsilcileri hep yüksekten uçuyor ve sözleşmeleri zora sokabiliyor. yetenek ve potansiyel değerlendirme puanı yüksek gözlemciler iyi genç yetenekler bulabiliyor. ancak hala transferde absürt rakamlar uçuşabiliyor.
bunun dışında hücum taktiklerinin işe oldukça yaradığı oyun.
15.3 güncellemesi gelmiş oyundur.güncellemedeki en güzel olay ise türkiye ligi için yeni yabancı kuralıyla birlikte gelmiştir.
ben steam den aldım çıkar çıkmaz bu oyunu ancak eski tadı vermedi bi türlü.2014 ü de begenmedim bu fm serileri gittikce kötüleşiyor. 15.3 güncellemesi oyunu daha da kötü yapmış her maç 2 oyuncu sakatlanıyor ve kırmızı kart zaten garanti yine her maç. fm 2013 oyunuyorum daha gerçekci.
Antrenman sisteminden beyin devrelerim şey oldu oyunu.
fm serisini ilk çıkmış olduğu zamandan beri takip eden,futbolda klüp bazında gerçek hayatta ilgilenmiş bırakmış birisi olarak şunu söylerim ki gerçekten büyük sıkıntı var.oyun içinde yaptığınız taktiksel değişikler tutarsızlıkta.genç oyuncu transferi konusu çok ayrı fifanın belirlediği sözleşmeleri ile max-min durumu tutarsız.mesela 750 bin euro olan oynuncuya 70 milyon eurodan kapı açılması...
(bkz: football manager 2015 ile ilgili öneriler)

(bkz: football manager 2015 ile ilgili öneriler/#27022174)
iyidir ho$tur ama sonucta bilgisayar oyunudur. gercek hayatla alakasi tabiki yoktur.

tek gercek yani geleceğini yildiz adayını ara$tirip bulup kademeli yukseltmeleridir.

yoksa taktik dehalar bile uc mac ust uste bu oyunda galip zor gelir.
bir türlü kurmayı beceremediğim oyun. lanet olsun böyle oyuna be.
turgutluspor ile harikalar yarattığım oyun.
zaten parayla sattıkları oyunun içine paralı satın alınan şeyler eklemişler. böyle bir saçmalık olamaz. hani oyunu paraya vurmuşlar tamamen.

gelelim onlara;
transferleri saçmalatmışlar, zorlaşmış biraz transfer olayı. bunun için "transfer sezonu hiç kapanmasın" tarzı bir şey eklemişler. gerçek parayla bunu satın alıyorsunuz ve transfer sezonu kapanmıyor.

sakatlıklar ve cezalar fena halde artmış ; bunun için sihirli değnek gibi birşey eklemişler. parayla onu satın alıyorsunuz oyuncunuz iyileşiyor. bu kadar saçma birşey olabilir mi? sırf parayla satın alın diye her maçta 2-3 oyuncunuz sakatlınıyor hemen hemen.

bir takımla karşılaşmadan önce "bozuk yemek satın al" diye bir uyarı cıkıyor. eğer karşınızdaki takım güçlüyse bozuk yemek yediriyorsunuz onlara ve onları yeniyorsunuz. yani maçlarda zorlu geçiyor böylece. adamlar sizi satın almaya itiyor.

ya bi s.ktir git football manager ya. insanların zevk aldığı oyunu berbat etmişsiniz. tamamen paraya dökmüşsünüz. kimse de oynama zevki kalmadı. allahtan para verip almadım şu saçmalığı. zaten yorumlara bakarsanız sosyal medyada ki, görürsünüz. adamlar aldığına bin pişman.

son olarak, football manager ekibinin son getirdiği güncelleme de , bir çok hata mevcut. ve herkes isyanda. ama football manager ekibinden açıklama gecikmiyor; "evet hatanın farkındayız ama yeni bir güncelleme daha gelmeyecek, çünkü getirirsek eğer kayıtlı oyunlar gidecek, bunu istemeyiz."

yani adamlar diyor ki, hatalı bir şekilde bu oyunu oynamaya mahkumsunuz. peki bunun nedeni ne olabilir? gayet açık; millet hatalı oyundan soğuyacak ve bırakmasına yakın fm 2016 çıkacak, diyecekler ki bakın hatasız yeni sürümümüz. işin açığı bu,fm 2016 satsın diye fm 2015te ki hatayı düzeltmiyorlar.

alanlara geçmiş olsun. ben asla ve asla para vermem bu oyunun hiçbir sürümüne bundan sonra.
güzel bir oyuna benziyor, denemek lazım
ben gene buraya nereden düştüm hiç bilmiyorum. menajerlik hayatım cm serileriyle başlamıştı. 01-02 en güzelleriydi. insanın erkek kardeşi olunca bilgisayarda bunlar yüklü oluyor, haliyle ucundan, kıyısından bulaşıyorsun. ben de eskiden beri futbol izlerdim zaten, başlamış bulundum. ne güzel en son 2012 oynamıştım. sonrasında iş güç derken kalmıştı. tabi bir de artık erkek çocuğu gibi hissetmek istemiyordum kendimi. 25 yaşında kadının oynadığı şeye bak diyorsun bir yerden sonra. tabi fenerbahçe'nin futbolu trollemesinden sonra da soğumanın etkisi büyüktü. geçenlerde artık fenalık geldi. dedim girip emre'yi kovacağım ben bu takımdan ve rahatlayacağım biraz.

sonra işte böyle oldu. bağımlılık yapıyor resmen. yine evin içinde "aman tanrıımmmmm gökhan gönül sakatlandı da ne demeeeekkk" diye gezmeye başladım. emre'yi kovmayı bırak kondisyonu düştüğünde bile sinir krizleri geçiriyordum ki yaşlandı en nihayetinde. bir de gazeteciler daha sinir bozucu hale gelmişler. bir soru soruyor cevap vermeyince utanmadan "halk sizden net bir cevap bekleyecek" diyor. sanki ben başbakanım. gayet sakin, kibar, ne şiş yansın ne kebap bir cevap veriyorsun, bir manşet atıyor aman yarabbim. hayır zaten şu ortalığı karıştıracak cevapları vermek için yanıp tutuşuyorum, sırf bu yüzden bir kariyer daha açacağım sanırım. çok güzel seçenekler var aslında. "oyuncunun performansı beni ilgilendirmez, takıma bakarım.", "hahayt kazanacaklarını sanmıyorum, kimmiş ki onlar", "olm bana ne rakip takımdaki adamdan, hem iyi de oynamadı. siz salaksınız" gibi cevaplar var. aklım kalıyor hep.

sonra oyuncu görüşmelerinde de var bunlardan. adam gelip sana posta koyuyor da "ağzımızın tadi kaçmasın ali rıza bey" tadında yaklaşıyorsun ya. hah işte o diğer seçeneklerdeki "yıkıl karşımdan, gözüm görmesin" seçeneğini seçmek istiyorum. ne bileyim iyi oyununu övünce "o kadar da iyi değildi tımam mı.s" diyen oyuncuya "çıkşarı (çık dışarı)" demek istiyorum. biriyle sözleşme yeniledğimde "bon nodon onon kodor mooş olmoyorom" diyen oyuncunun poposunu tekmelemek suretiyle odamdan kovmak istiyorum falan.

neyse yine de takımımız aziz yıldırım belasından kurtuldu ve acayip acayip "club brugge köy takımı bi kere tağam mı" tarzı açıklamalar yapmıyoruz. emre, volkan gibi evden aldırma meraklısı arkadaşlarımız yok. sevgi yumağı, pırıl pırıl, adeta bir kolej havasında (bayılıyorum yorumcu klişelerine) bir takım olduk. başarılıyız. avrupa'da kupa geliyor falan. en son şampiyonlar ligi maçım vardı ki bu saatte bu heyecanı kaldıramayacağıma karar verip kapattım. sanırım yarın döpiyesimi giyip, morinho bakışlarımla saha kenarındaki yerimi alacağım. hayat çok zor.
en ince işlenmiş, üstünde çalışılmış, iyi futbolcular barındıran taktikte bile, yüzde 62' ye 38 topla oynama üstünlüğünüzün bulunduğu, 20 şutunuzdan 14' ünün kaleyi bulduğu maçta 2 kez şut çeken rakibin 2-0 galip geldiğini görebileceğiniz oyundur. tam bir sabır oyunudur.
kulüplerin 7 milyonluk oyuncuya 40 milyon istemesi çok saçma. ayrıca 6-7 sene sonra ne biçim bir enflasyonsa 6milyondan aşağı maaş kabul edeni görmedim. oyuncuya verilen sözleri gerçekleştirmediğinizde pezevenkler takımda isyan çıkartıyorlar. ben adamı yedek diye almışım kalitesi as takım derecesinde değil. işte hoca beni oynatsana diyor gerizekalı. cimbomla 4-3-3 taktiğiyle gelene gidene 5 attığım oyun.