bugün

diyor ki; 52 yaşıma kadar bana hiç bir soru sorulmasın ki cevabını 18 yaşıma kadar okumamış olayım.. Yani adamlar fena, akıl almaz bir zekaya sahipler. Tıpkı benim gibi.
Peygamberler vahiy alan kimseler değil, hayal gücü yüksek kimselerdir.

Farabi

islama rağmen bilim yapmaya çalışmış, sürekli yobazdan baskı görmüş. Şimdi islam alimi diye yalan diyorlar pazarlamak için.
görsel
Erasmusun yurt içinde yapılan versiyonun ismi.
Bir üniversite değişim programı.
Farabi'nin Erdemli Toplumu

Büyük islam Filozofu Farabi'den çoğu düşünür pek bahsetmese de günümüz düşünce dünyasında, özellikle devlet ve siyaset felsefesi konularında birçok noktadan, bir referans olarak ona bağlantı kurulabilir ve onun insan, toplum ve devlet üzerine düşünceleri bize ilham verebilir.

Farabi erdemli toplum ile ilgili "Medinetü-l Fazıla" kitabını yazmıştır. Bu kitapta erdemli bir toplumun özelliklerini, yöneticilerin özelliklerini anlatmıştır. Adaleti sağlayacak kanunların olmasını istemiştir. Adaleti engelleyenlere ceza vermek toplumun erdemli olması için bir gerekliliktir çünkü topluma karşı yapılmıştır.

Erdemli bir toplumu erdemli yöneticilerin yönetmesini istemiştir. Erdemli şehrin yöneticisi, sıradan herhangi bir insan olamaz. Çünkü erdemli bir toplum erdemli yönetici ile mümkündür. Yöneticiler filozof veya peygamberlerin özelliğini sağlamaları gerekmektedir.

Erdemli şehrin yöneticisinin amacı; kendisine ve halkına gerçek mutluluğu vermektir. Zenginlik ve zorbalıkla yönetmek, erdemli yönetimin özelliklerinden değildir.

Erdemli toplumun yöneticisinde aranacak vasıflar ise şu şekildedir;

1) Sağlam bir beden: Yöneticinin herhangi bir ciddi hastalığı olmamalıdır, devlet işlerinin sürekliliğinin sağlanması için her şeyden önce bu şarttır. Ölmüş olmamalıdır, mezardan devlet yönetilmez.

2) Sözü anlama kudreti: Yönetici duyduğunu, gördüğünü, okuduğunu iyi idrak edebilmelidir. Halkın sözüne kulak vermeli, farklı kesimlerden meydana gelen toplumdaki her bir bireyin sözünü, derdini iyi anlamalıdır. Halk sözlerini her zaman kelimelerle ifade etmez, bunu okuyabilmelidir yönetici.

3) Güçlü bir hafıza: Doğrusu ve yanlışıyla kendi şahsi tarihini(geçmişini) ve halkının tarihini her zaman aklında tutabilmelidir. Bir insanın kişisel tarihi, ömrü ve dünya tarihi sayısız aydınlatıcı işaretlerle, yol gösterici tecrübelerle doludur. Bunları her zaman iyi hatırlayabilmelidir bir yönetici.

4) En küçük kanıtı değerlendirecek bir zekâ: Siyasi, sosyolojik, ekonomik, bilimsel vb. en küçük veriyi, işareti, kanıtı, göstergeyi en güzel ve halkının yararına olabilecek şekilde analiz edebilmeli, yüksek bir feraset sahibi olabilmelidir yönetici.

5) Düşündüklerini açıklayabilecek kıvraklıkta bir dil: Retorik sahibi olmalı, güzel söz söyleyebilmeli, hitabet sanatını bilmeli, belagat ile konuşabilmelidir yönetici. Halkına hakaret etmek bir tarafa en karmaşık ve zor devlet meselelerini bile açık, berrak ve sade bir üslup ile halkının anlayabileceği bir dil çerçevesinde anlatabilmelidir.

6) Öğretmeyi ve öğrenmeyi sevmek: iyi bir yönetici aynı zamanda hem iyi bir öğretmen hem de iyi bir öğrencidir. Hayatın akışı boyunca yaşadığı her tecrübenin, okuduğu her kitabın, gezdiği her yerin öğrencisi ve bu tecrübeleri, bilgi ve deneyimleri halkına aktarırken öğretmen olur yönetici.

7) Yemeye, içmeye ve kadınlara düşkün olmamak: iyi bir yöneticinin amacı kendi boğazı ve uçkurunu tatmin etmek değildir, o gerektiğinde kendisi aç ve yalnız kalacak ancak halkının problemlerine çözüm olmak için çalışmaya devam edecektir. Tüm zorba ve zalim yöneticilerin, halkı açken ve evlenemezken, şatafatlı sofralarda yediğini ve harem kurduğunu tarihten iyi okuyabilmelidir yönetici.

8) Doğruluğu ve doğruları sevmek, yalandan nefret etmek: Kendinin, yakınlarının ya da sevdiklerinin zararına olsa da doğuyu söylemelidir ve doğru olmalıdır yönetici. Doğruluğu yeri geldiğinde siyasi bir manevra olarak kullanmaktan ziyade evrensel bir ahlak kanunu olarak benimsemelidir ve buna göre davranmalıdır.

9) Altın ve gümüşün değil, yüceliğin peşinde koşmak: Her türlü maddi zenginliğin ve servetin geçici olduğunu, dünyanın ölümlü bir yer olduğunu ve asıl zenginliğin ve yüceliğin manevi boyutta olduğu ve böyle bir zenginliğe sahip olan kimsenin gerçek anlamda ölümsüzlüğe kavuşacağını anlayabilecek kapasitede olmalıdır yönetici. Dünyayı sevenlerin veli olamayacağını bilmelidir.

10) Adaleti sevmek, zulümden nefret etmek: Evrensel bir ilke olarak adaleti benimsemeli, halkından her bireye, guruba, milliyete, inanca, fikre, görüşe bunu eşit olarak yansıtabilmelidir yönetici. Zalime ise; fikrine, inancına, ırkına, görüşüne bakmadan karşı koyabilmelidir.

11) Adalet isteyenlere karşı ılımlı, kötülere karşı sert bir mizaç: Eğer ayrımcılık yapacaksa zalimler ve mazlumlar olarak bunu yapmalı, kim olursa olsun zulmedene karşı çıkmalı, mazlumun yanında olmalı ve hakkını savunabilmelidir yönetici.

12) Doğruları korkmadan cesaretle hayata geçirebilecek bir azim ve irade: Bir ülkede namusluların, iyilerin ve mazlumların da en az namussuzlar, kötüler ve zalimler kadar cesur olması gerektiğini aksi durumun felaketle sonuçlanacağını bilmelidir yönetici.

13) Ve en önemlisi de bilgelik: Medeniyetleri peygamberlerin, düşünürlerin ve bilge insanların yarattığını, yöneticilerin ise sadece uygulayıcı olduğunu bilmelidir. Hikmet dolu bir kafa, arifane bir gönül sahibi olmalıdır. Geleneği olmalıdır ancak gelenekçi olmamalıdır. Bilime, felsefeye önem vermelidir ancak bunları fetiş haline getirmemelidir. Her türlü görüşten, dinden, inançtan, ideolojiden, yaşam felsefesinden alınabilecek güzel bilgiler, hikmetler olduğunun farkında olmalıdır. Günümüz çağdaş medeniyetini inşa eden anlayışı, Ortadoğuda doğmuş büyük semavi dinlerin ana ilkelerini, Yunan aklını, iskenderiye okulunu, Arabistan çölünde doğup Endülüs, Bağdat ve Horosan'da yükselen islam Medeniyetini, aydınlanma aklının haklı isyanını, yükselen bilimi, teknolojiyi, insanın kendine yabancılaşmasını, küresel sermayeciliği, modern köleliği, ekonomik krizlerden çok daha derin yaşanan manevi global krizi, "medeniyet krizini" çok iyi okuyabilmeli ve gelecek için bir öngörü sahibi olmalıdır.
Farabi fonetik olarak şeye benzemiyor mu, -hambalaley hambaleyooo ooo leeyaaa oh farraabbii...
ilk müzik kitabını yazmış olan filozof.
Farabi metafiziği varlık'ı 9 katlı bir sıradüzeni ile anlatırken birinci sıraya ilk sebep, allah'ı koyarak ve ondan taşan diğer varlıkları ile südur teorisinin temellerini oluşturmuştur.

Südur teorisi de tasavvufun ve islam felsefesinin bel kemiğidir.
Çağdaşlarının geneli gibi çok yönlü bir bilim insanıdır; faruk abi. *
Türk islam tarihi için vazgeçilmezlerdendir. Bir çok pozitif ve metafiziksel ilimde fikir Sahibi olan Farabi, ayrıca fikirleriyle ses getiren bir filozoftur.

Felsefede orta yolculuğu savunur Farabi. Ne savurgan ne cimri, cömert ol sadece der. Ne asabi, ne fazla yumuşak yüzlü ol der.

Ayrıca başta tıp olmak üzere pozitif bilimlerde de eserleri mevcuttur.

(bkz: Bunlar hep lise felsefe dersleri bilgisi)
aristo'dan tercümeler yapmıştır. ayrıca türk-islam dünyasında pozitif bilimlerin kurucusudur.
sesin fiziki açıklamasını ilk yapan ilim insanı .notaları bulan kişi olarak da bilinir .
(bkz: muallimi sani)

Doğuda Aristo felsefesini yeniden yorumlayarak, mantık, ve matematik üzerine kurulmuş olan meşşai ekolün en büyük temsilcisi olan türk filozofudur. Bu yüzden aristo'dan sonraki "ikinci hoca" ünvanıyla anılır.

Psikolojiden müziğe, siyasetten dil felsefesine kadar pek çok çalışma ve eser vermiş olan farabi'nin maalesef günümüze ulaşabilen bir kaç eseri de kendisine ait olup olmama konusunda şaibelidir. Onu daha çok ibni sina eserleri ve çalışmalarından okumak mümkündür. Fakat ibni sina da bu büyük filozofun özellikle metafizik kitabını kırk defa okuyup anlayamadığını itiraf etmiştir.

Metafizik alanındaki olağanüstü çalışmaları ve aristo'nun zenginleştirilmiş 300 sayfalık Kategorileri felsefeye en büyük katkısıdır.
Öğrenci swinger'i.
farabi henüz hayattayken orta doğu'da "ikinci Aristo" olarak anılmaktaymış.
Ögrenci değisim programı an itibariyle kabul edildi bekle beni pamukkle ünüversitesi.
görsel
en büyük islam alimidir.
Özetle birden bir çıkar demektedir.
Birden bire biri çıkar ve birden bir çıkar der; herkes birden irkilir.
Öyle bi adamdır yani.
muallimi sani.
Farabi diye yazılır faraabi diye okunur.
görsel

Kendisinin mutluluk anlayışı bu şekildedir. **
Farabi, 872 yılında Şam'da doğup yine 951 yılında Şam'da ölmüştür.

Farabi'nin Hayatı

Uzun adıyla Ebu Nasır Muhammed bin Muhammed bin Tarkan bin Uzlug El-Farabi, (879-950) Bugün Kazakistan’da bulunan Farab şehrinde doğmuştur. Aristo’nun ve yeni platoncuları okumak üzere Suriyeli çevirmenleri ziyaret etti. Aristo felsefesine odaklandı ve “ikinci Aristo” olarak tanındı. Doğa bilimleri ve felsefe tarihi alanında yaklaşık 100 adet eser yazdı.“Namuslu Şehrin Yerlilerinin Görüşleri”(Erdemli Devlet) adlı çalışmasında devletin oluşumu ve toplumsal eşitsizliğin nedenleri hakkında önemli sorulara cevap vermeye çalışmıştır. Birçok alanda yazdığı eserlerde çoğunluk olarak metafizik, politik felsefe, mantık, müzik, bilim, ahlak, bilgi felsefesi ve ilahiyat gibi konuları seçmiştir.

Farabi’de, ideal devletin zıddı erdemsiz toplumdur. Devlet anlayışında veya siyaset felsefesinde, etikten yola çıkan, ve dolayısıyla insanın, tecrit edilmiş bir halde değil, fakat iyi yönetilen bir toplumda başkalarıyla iyi ilişkiler içinde yaşadığı ve doğru yönlendirildiği zaman ancak, erdemli bir kişi olabileceğini; erdemli olabilmek için, insanın iyi düzenlenmiş ve doğru yönlendirilen erdemli toplumlarda yaşama zorunluluğunun bulunduğunu söyler.Kendisinin Türkçedeki önemi, eski dönemde klasik “filozof” olarak tanımlanabilecek tek Türk olabileceği düşüncesindeyiz. Her ne kadar kanıtlarımız mevcut ise de Türk diye adlandıramıyoruz.

Farabi'nin Kitapları

- Et-Ta’limü’s-Sanî ve ihsâu’l-Ulûm(ilk islam Ansiklopedisi)

- El-Medinetü'l-Fazıla (Fazilet Şehri:Toplumun ilkeleri Üstüne Kitap)

- Es-Siyaset-ül Medeniyye

- Risale fi Ma'anii'l-Akl(Aklın Anlamları)

- ihsa el-Ulûm musiki el-Kebir (Büyük Müzik Bilimlerin Sayımı)

- Kitâb El Mûsikî El Kebir Kitāb al-Musiqā al-Kābir

- Kitâb Fi’l Mûsikî

- El Müdhal Fi’l-Mûsikî

- Kitâb Ustukısat

- ilm El-Mûsikî

- ihsa’el-Ulûm

- Kitab Fi’lhsâ’el-ikâ

- Kitabü’l-Mûsiki

- Kitâb At Advar

- Kitabül-Farab

KAYNAK: http://www.onemliadamlar....i-kimdir-hayati-ve-onemi/
Önümüzdeki dönem Hacettepe'de olmamı sağlayacak değişim programı.