suya serpilen boyalarla olusturulan desenin kagida aktarilmasina dayanan ebru,en onemli kagit susleme sanatlarindan biridir.
gerçekten insana huzur veren bir sanattır. suyun rûyasıdır ebru.
ayrıca kimi kişiler tarafından sanat olarak değil de zanaat olarak nitelendirilir.
(bkz: mustafa düzgünman)
battal ebru
gegit ebru
bülbül yuvası
taraklı ebru
şal ebru
talik ebru
tarakı şal ebru vs. türleri olan geleneksel türk sanatı.
Yapılan bir desenin tekrarının mümkün olmadığı sanattır.
sanki suya şekil verme sanatıdır ebru...
insanı alıp alıp başka diyarlara götürme sanatıdır ebru...
kendini geliştirmek isteyen istanbul belediyesinin bedava kurslarına katılabilir....
suyun üzerine yapılan resmin kağıda aktarılması sanatıdır.Manevi yanı maddesel yanından daha ağır basan bir sanat olduğu düşünülür, öyle ki yapımı özverili bir sabır ve dikkat ister. Türk kültüründe hat sanatıyla çok güzel bir alışveriş içindedir.Günümüzde bilinen en büyük ustalarından biri Hikmet Barutçugil dir.Kendisi aynı zamanda "barut ebrusu" nun da yaratıcısıdır.
TEÇHiZAT VE MALZEMELER

Tekne: Boyutları, üzerine Ebru yapılacak kağıdın boyutlarından 1-2 cm daha büyük olmalıdır. Genel olarak 35 cm × 50 cm boyutlarında ve 5-6 cm derinliğindedir. Galvaniz kaplı sac ya da paslanmaz çelikten yapılmalıdır. Eskiden olduğu gibi çam ağacından üretilirse, içi su sızdırmaması için ziftlenmelidir. Bazı ebruzenler iki tekne kullanırlar. ikinci tekneye musluk suyu doldurulur. ilk teknede ebru hazırlanır, ikincisinde ise hazırlanan ebru yıkanır. Tek teknede ebru hazırlamak ve oradan çekip almak daha çok kullanılan bir yöntemdir.

Kitre: Suya kıvam vermek için kullanılan bir sıvıdır. Genel olarak iç ve doğu Anadolu bölgelerinde yetişen geven otunun çizilmesiyle elde edilen sıvının kurumuş zamkı kullanılarak hazırlanır. Beyaz renkli zamk tercih edilir.Salep, keten tohumu, ayva çekirdeği de kitre üretmek için kullanılabilir; fakat daha sık kullanılan ve rahatça bulunabilen kitre, geven bitkisinden elde edilir. Geven zamkı toz haline getirilmiş halde satılmaktadır. Kitreli su şu şekilde hazırlanır: 7 lt suya 50 gr geven tozu konur ve bir gece boyunca şişmesi beklenir. Ertesi gün sıkılarak naylon çoraptan geçirilir. Çorabın içinde erimemiş zamk parçacıkları ve çöpler kalır. Geven zamkı iyice eriyene kadar bu sıkma işlemine 2-3 defa devam edilir ve son olarak hiç sıkmadan çoraptaki kitre tekneye süzülür. Kitreli suyun kıvamı çok önemlidir; içinde gezdirilen çubuğun izi, çubuk çıkarıldığında ne öne doğru devam etmeli ne de geriye doğru gitmelidir. Hazırlanan kitreli suyun fazlası buzdolabında 1 ay saklanabilir. Kitreli suyun kötü kokması bozulduğunu gösterir. Kitreli su ne kadar hızlı kirlenirse o kadar iyi kıvama gelmiş demektir.

Öd: Ebrunun asıl sihiri ödde saklıdır. Öd boyanın dibe çökmesine mani olunur, boyaların birbirine karışmasını engeller. Mezbahadan alınan sığır ödü bir metal kap içine konur. Bu metal kap, içinde su kaynayan bir başka kabın içine konur. 20-30 dakika sonra ortaya çıkan kan ve köpük temizlenir. Öd bir kavanoza alınarak soğutulur ve bir damlalık kullanılarak boyalara konur. Çok açılması istenen boyalara bol öd damlatılır. Kalkan balığı ödü de kullanılmakta ve boyaya farklı bir hoşluk vermektedir. Eskiden öd yerine tütün yaprağı suyu da kullanılırmış.

Boyalar: Suda erimeyen, asit ve kazein içermeyen, ışıktan etkilenmeyen doğal boyalar kullanılır. Sadece oksit, pigment ve toprak temelli boyalar kullanılmaktadır. Memleketimizde çok çeşitli renkte toprak bulunmaktadır ve bu bizler için büyük bir şanstır. Eğer renkli toprak elde etmişsek bu toprak suya konur, iyice karıştırılır ve bir kaba süzülür. Toprak tekrar 5-6 dakika karıştırılır ve yine bir kaba süzülür. Dinlenmeye bırakılan toprak iyice çöktükten sonra üzerindeki fazla su atılır ve bir boya olarak kullanıma hazır hale gelir. Eğer boya satın alınmışsa, 50 cm × 50 cm boyutunda bir mermer ya da cam yüzey üzerine 2-3 tatlı kaşığı konur, ortası havuz haline getirilerek su eklenir, beşer dakika süreyle 4 kere 8 şekli çizilerek ezilir ve ardından kullanılmak üzere bir kaba alınır.

Fırça: At kılından ve gül dalından yapılır. Gül dalı hem hafif olduğu hem de küflenmediği için, at kılı ise boyaları emmediği için tercih edilir.
Desteseng: Boyayı ezmeye yarar, kolayca tutulmasını sağlayan özel bir şekli vardır, mermer kullanılarak üretilir.

Su: Eskiden yağmur suyu kullanılırmış. Hava kirliliği nedeniyle yağmur suları artık asit içermektedir. Bu nedenle sadece damıtılmış içme suyu kullanılmaktadır.

Diğer Malzemeler: Teknedeki boyalara şekil vermek için kullanılan, çeşitli kalınlıkta metal çubuklar (bizler) ve bir tahta üzerine belli aralıklarla sıralanmış metal tellerden oluşan taraklar; ezilen boyaları toplamak için spatula; boyaların konulduğu ana kaplar; ödlü boyayı muhafaza etmek için kullanılan daha küçük kaplar; emici nitelikte kağıt. *
renklerin suyla yarattigi ahenktir ebru ;
tekrari olmayan ve herkesin ruh halini yansittigi cok degiskenli bir sanattir.
ugras gerektirir.
(bkz: kalpdeki aşkın suya yansıması)
kısaca (bkz: ebru)
nasıl ki müzik için müzik sanatı demiyoruz, tiyatro için tiyatro sanatı demiyoruz, sinema için sinema sanatı demiyoruz, ebru için de ebru dememiz yeterli olacaktır.
geniş bilgiler için;
http://www.ebrusanati.com
Ebru yapan seyredende gam kasavet bulunmaz,
Gönülleri tenşit eder zevke doyum olmaz,
Yapan hayran, bakan hayran, alan saran hep hayran,
Bu ebrudan zevk almayan, ebrucuya yâr olmaz...
uzun zamandır ilgi duyulan, kısa bir süre önce bu ilginin eyleme dönüştürüldüğü büyülü sanat dalı.
sanatın suyla dansıdır. sabır ve çabukluk ister. aynı deseni ikinci kez yapma şansınız yoktur, yaptığınız herşey eşsiz ve tekrarlanamazdır. sadece kağıt değil, aklınıza gelebilecek herşeye uygulanabilir. "eşsiz"liğin bir diğer adıdır.
Mevlana'nın 'su desen tutmaz diyen beri gelsin'diyerek övdüğü ve kıymetini bilmemiz gereken bir sanattır..
yüreğin isteği ile şekillendirilen şiirle süslenen aşkın üstüne ifşa edildiği göznuru gönül emeği bir sanattır. ona zanaat demek en büyük hakarettir; çünkü zanaatçı yaptığı bir şeyin aynısından binlerce yapabilir ama sanatçı aynı şeyin ikincisini kolay kolay yapamaz. yani suya yaptığın bir şeyin aynısını yapman daha imkansızdır ne kadar yapmak istesenizde aynı şeyi yapamazsınız; çünkü yürek aynı miktar kanamaz.
"ebr" bulut... ebru sanatı bulut renginde, dalgalı, bulutumsu anlamına gelir... Ruhun, su ve renklerle yaptığı dans sonucunda çıkan bir uğraşı, pozitif düşünmeye sürükleyen, ruhu dinginleştiren bir sanat türüdür...
ebru ismindekilere gıcık olunuyorsa hiç sevilmeyen sanat.
topraktan ezilerek yapılan boyalar, ödle hazırlanan kitre, kitreyi çevreleyen tekne, gül dalı ve at kılndan yapılmış fırçalarla icraa edilen bir sanattır. işin en önemli kısmı sanılanın aksine boyayı kitre' nin üstünde dağıtmak değil, boyayı ezerek hazırlamanız, ödü kaynatıp kitre yapmanız ve gül dalına at kılı sararak fırça yapmanızdır. insana huzur veren kısmı da bu uğraşıdır zaten.

ebru sanatının en önemli figürü lale, yandaş sanatı hat, en çok kullanılan renk ise kırmızıdır.
en eski süsleme sanatlarından biridir. çağatayca ab-ru (su yüzü) kelimesinden gelmektedir. başlamadan önce çok rahat becerebileceğimi sandığım, deneyip etrafa boya sıçratmaktan daha ileri gidemediğimi kabullendiğimde mort olup bıraktığım sabır gerektiren sanat dalı
en eski türk kâğıt süsleme sanatlarından biridir. çağatayca "hare gibi, damarlı" anlamına gelen "ebre" kelimesi bilinen ilk adıdır.
daha sonraki yıllarda; "abru ( su yüzü ) ve "ebri ( bulutumsu, bulut gibi ) olarak isimlendirilen bu sanat günümüzde "ebru" olarak anılmaktadır. su an avrupa da marbling diye bilinen ebru 17. yüzyilda avrupaya türk kağıdı adiyla gitmistir. zorlu ve emek isteyen bir sanat olan ebru, geri dönüsü olmayan, tekrari olmayan, çok degiskenli bir sanattir.
ilk defa kaç yılında yapıldığına dair kesin bilgiler yoktur, ama tarihelenerek yapılmış en eski ebrular topkapı sarayı nda bulunan arifi'nin 1539 tarihli guy-i çevgan eserindeki ebrulardır.
mustafa düzgünman, necmeddin okyay, fuat başar, hikmet barutcugil, bahtiyar hira en tanınan ebruculardır.

kullanılan araç ve gereçler;
tekne (paslanmaz), boya (toprak boya), kağıt, öd (sığır ödü) , su, kıvam arttırıcı (kitre ), biz , tarak, fırça (gül dalı ve at kılından yapılmış),

suyun içine atılıp eritilen kitre bir kaç gün bekletildikten sonra süzülerek tekneye alınır. su, ve öd katılarak hazırlanan boyalar fırça ve biz yardımıyla tekneye atılarak şekiller verilir. son aşama olarak tekneye hava kabarcığı bırakılmayacak şekilde yatırılan kağıt, tekneden sıyırılarak alınır.

çeşitleri;
*battal ebru
*hatip ebrusu
*çiçekli ebru
*akkase ebrular
*çift baskılı ebrular
*hafif ebru
*kumlu-kılçıklı ebrular
*bülbül yuvası
*taraklı ebru
*şal ebrusu
*gelgit ebru

ebruda kullanılan tüm malzemeler ve boyalar doğal olmalıdır. bu yüzden ebru yapmaktan çok ebru yapım aşaması en zor olanıdır. öğrenimi tecrübeye dayanır. ebru sükûnetle yapılır, yapıldıkça huzur bulunur.
hele fonda erkan oğur un enstrümantal albümü varsa değmeğin keyfe.
osmanlıdan bize mira kalan resim sanatıdır. kolay sanılan ama aslında çok zor olan bir sanattır ebru. artık ebru yapan insanlar çok azdır ve bu gelecek nesillere aktarılmalıdır.
su sanata, sanat insana umut olmalı...

il kültür ve turizm müdürlüğü ebru kursiyerleri yılsonu sergisi

tarih : 04-11 haziran 2010

saat : 18.00

yer : sabancı kültür sitesi devlet güzel sanatlar galerisi *
ilk yaptığınızda ya da ilk lalenizde anlatılmayacak kadar mutlu olursunuz. boyaları kitreye atarken streside beraberinde atarsınız.
elinizle yarattığınız görsel şölendir.