bugün

osmanlının borçlarının, tütün, üzüm vb. mallarla ödenmesi için avrupa devletlerinin kurduğu oluşum.*
osmanlının dış borçlarını idare eden ve yönlendiren kurum... şimdiki adı imf olmuş kuruluş..
IMF'nin atası, başa bela kurum.
Kim sever duyun i umumiye yi adlı şarkıyı tarafıma yazdırmış kurum.*
cağaloğlundaki binası şu an istanbul erkek lisesi tarafından kullanılan kurum.
1911 yılında italyanlar libya yı işgal edip osmanlıdan kopartınca vergi topladığımız bir yeri kaybettiniz diye osmanlı dan tazminat isteyen ve maalesef alan kurum.
osmanlı devletinin 1854 yılından itibaren almaya başladığı dış borçların ödenmeyen anapara ve faizlerinin tasfiyesi için kurulan örgütün adıdır.
tam da mustafa kemal ataturk'un dogdugu yıl kurulmuş illet. bir illet vuku bulurken o illetten memleketini kurtaracak bir kahraman da gönderiyor demek ki yüce rabbim.
merkezi istanbul lisesi'nin o ihtişamlı binasıydı.
1877-1878 yillarindaki osmanli - rus savaslarinin agir sonuclari ve ulke icindeki gocmen sayisini cok artmasi sebepleriyle borc batagina giren osmanli'nin 1854'te kirim savasindan hemen sonra borc almasiyla acilmis kurumun adidir.
osmanlı devleti'nin kanını emen bir kurumdur. devlet egemenlik yetkisini kullanarak vergi toplar bu yetkiye devletten başka hiçbir kurum sahip olamaz. vergi toplama yetkisi devredilirse devletin egemenliği de sarsılmış olur.

osmanlı devleti'nin lozan'da karara bağlanan toplam borç tutarı o zamanın parasıyla 160 milyon sterlindir. bu tutarın bugunku karşılığı tahminen 500 milyar dolar civarındadır. yeni kurulan türkiye cumhuriyeti 1954 yılına kadar bu borcu ödemek zorunda kalmıştır. yani 1950 yılına kadar devlet gelirinin önemli bir kısmını ülke dışına transfer etmiştir.

ama çok ilginçtir türkiye cumhuriyeti 1950 yılına kadar hep bütçe fazlası vermiştir. bu bütçe fazlaları duyun-u umumiye'den kalan borçlar ödenmeye devam edilirken verilmiştir. her şeyi bırakın bu dönemde "dünya ekonomik krizi" dönemi hariç her zaman önemli oranda da ekonomik büyüme kaydedilmiştir.

1950 sonrasında ise dış borçların tamamı ödenmiş olmasına rağmen hep bütçe açıkları verilmiştir. ve yeniden borçlanılmaya başlanmıştır.

dikkat ederseniz ben burada politik görüşlerimi ifade etmiyorum fakat birazcık tarih bilen insan yukarıdaki olayları doğru yorumlayabilir..
1881'de muharrem kararnamesi'yle duyun u umumiye idaresi kuruldu. idare, devletin bir takım gelirlerine alacaklılıar adına el koyacak ve borçlarını ödeyecekti. idare, sanki maliye nezareti'ne rakip bir örgüt haline geldi. 1911'de idarenin 8931 memuru varken, nezaret'in memurları 5472 idi. bu sırada idare, devlet gelirlerinin % 27'sini topluyordu.
el koyduğu gelirler tütün, pul, tuz, alkol, balık ve ipektir. duyun u umumiye abdulmecit döneminde devlet iflasını açıkladıktan sonra ikinci abdulhamitin muharrem kararnamesi ile kurulur. yönetiminde almanya, avusturya, ingiltere, fransa, italya ve osmanlı devleti bulunuyordu. bu kurum belli bir süre osmanlı devleti adına bazı vergileri de toplamıştır.

milli mücadele döneminde ise savaşın finansmanını sağlamak adına atatürk bu kurumun topladığı vergilere ve gelirlerine el koyacaktır.
dün duyun u umumiye ismiyle osmanlıyı kemiren bir oluşum iken bugün imf ismiyle türkiye'yi kemirmektedir.
osmanlı devletinin 2.Abdülhamit döneminde artan dış borçlar için oluşturulmuş kurumdur. duyun-u umumiye sözcük olarak genel borçlar anlamına gelir. ancak bu kurumun kurulmasıyla borçlar kapanmamış yeni borçlar altına girilmiştir.
(bkz: estimare).
kurum dış borçları ödeyebilmek için bazı girişimlerde bulunmuştur. örneğin: ipekten alınan aşarı arttırmak için Bursa'da parasız bilgi veren ve dut ağacı dağıtan bir enstitü kurulmuştur. Yaklaşık 20 yılda 12-20 milyon civarında dut ağacı dikilmiştir. Dünya'da ipeğe olan talebin de artmasıyla üretim ve ihracatta büyük artış olmuştur. Benzer kampanyalar, tuz üretimi için de yapılmış ve ihracat yoluyla yapılan satışlar 1892-1909 yılları arasında 6 katına çıkmıştır.
osmanlı'nın dış borçlarını ödemek için 1881 yılında kurulmuş teşkilat.

türkiye cumhuriyeti, kendine düşen borç miktarını 1954 yılına kadar ödemiş borçların tamamının ödenmesiyle bu kurumu feshetmiştir.

duyun-u umumiye teşkilatınca borç ödemekle yükümlü ülkeler ve borç miktarları şöyledir:

türkiye cumhuriyeti:84.597.495
suriye-lübnan :11.108.858
yunanistan :11.054.534
ırak : 6.772.142
yugoslavya : 5.435.597
filistin : 3.284.429
bulgaristan : 1.776.354
arnavutluk : 1.633.233
hicaz(s.arabistan) : 1.499.518
yemen : 1.182.104
ürdün : 733.610
italya : 243.200
necit(s.arabistan) : 129.150
maan(ürdün) : 128.728
asir(s.arabistan) : 26.138

yukarıdaki ülkelerden italya 1926'da, filistin 1928'de, suriye ve lübnan 1933'de, ırak 1934'te, ürdün 1945'te, bulgaristan 1955'te, yugoslavya ise 1960 yılında üzerlerine düşen osmanlı borçlarının tamamını ödemişlerdir.
yunanistan, suudi arabistan, arnavutluk ve yemen hiçbir borç ödemesi yapmamışlardır.
günümüzde şöyle izah edildiğinde herkesçe çok kolay anlaşılabilir..

gelirler idaresinin özerkleşmesi durumu.. kim istiyor bunu imf..
işte bu gerçekleştiği an duyun u umumiye idaresi olmuş demektir.
bu kuruluş yabancı alacaklıların temsilcilerinden meydana gelmişti ve bu temsilciler yalnız avrupa'daki alacaklara karşı sorumluydular. idarenin yönetim kurulunda ingiltere, fransa, almanya, avusturya-macaristan, italya ve türkiye'den birer temsilci bulunuyordu. bazı devlet gelirlerinin tahmini, toplanması ve kullanılması tamamen bu kurulun kontrolündeydi. gerçekten bu idare osmanlı maliyesini, avrupalı bankerlerin ve kapitalistlerin yararlarına uygun bir şekilde kontrol ediyordu. sultan'ın topraklarında, gümrük resimlerinin arttırılması ancak büyük devletlerin izni ile mümkün oluyordu. kısacası, türkiye'deki hemen bütün idari ve mali sorunlar, yabancıların doğrudan doğruya ya da dolaylı kontrolü altına girmişti.
imf'nin babası olur kendileri.
zamanında bu kurumun yardımı ile bursa, Güneydoğu Anadolu, Kuzey Irak ve Musul çevresinde ipek böcekçiliğini geliştirmek amacıyla Silopi çevresi de dahil olmak üzere 130.000 dönümlük bir araziye onbinlerce lira para harcanarak 60 milyon dut ağacı diktirilmiştir.bunun sonucu olarak 1890-1910 yılları arasında ipek üretimi on katına çıkmış, adı eçen bölgelerden alınan aşar yüzde 10 artmıştır. Silopi ve çevresinde o dönemden kalma dut ağaçları halâ bulunmaktadır. Dut ağacı yetiştirme kültürü halâ olmakla birlikte ipek böcekçiliğini sadece Ermeni kökenli yurttaşlar yapmıştır. Çünkü yerleşik hayata geçmiş olan Ermeniler ipek böcekçiliğini öğrenmişlerdir. Bugün Silopi çevresinde dut ağaçları yaygın olarak dikilmekle birlikte ipek böcekçiliği bilinmemektedir. Musul ve çevresi ise ipekleri ile ünlüdür.
tek olumlu tarafı bugünkü maliye teşkilatımızın temelleri atılmış ve kurumsallaşması sağlanmıştır.
şuan modern hali yunanistanın başını yakmakta olan kurum.
sultan hamit zamanında kurulmuştur. bak güldüm lan şimdi.
(bkz: istanbul erkek lisesi)

entry cağaloğlu'nda.