bugün

bugün, ''allah kaza beladan korusun sizi'' diyecekken para vermeden önünden geçmem üzerine(hep yaptığım şey), ''allah kaza belanı versin'' diyerek cümlesini tamamlamış meslek erbabı...
bugün bi sigara parası diye dilenenini gördüm ya başka birşey demiyorum artık.
(bkz: sigara parası için dilenmek)
bazen nasrettin hoca'dan:

hoca evinin çatısını onarırken aşağıdan geçen biri seslenmiş... aşağı çağırmış. hoca inince kulağına eğilmiş:
- "hoca bana iki akçe sadaka verir misin?"
hoca hiçbir şey söylemeden tekrar çatıya çıkmış. aşağıda bekleyen adama seslenmiş:
- "bir dakika buraya gelsene."
adam gelmiş. hoca fısıldamış:
- "allah versin..."

bazen de bektaşi'den ayar yiyendir:

dilenci el açmış dileniyor, hem de dua ediyor. bektaşî on para vermiş, "duanı istemem!" demiş...
dilenci şaşırmış:
- "niye duamı istemiyorsun?"
- "ulan senin duan beş para etseydi, kendini kurtarır, dilenmezdin!"
ekmek parası isteyip ekmek verdiğinde burun kıvıran tiplerdir.
orhan gencebay'ın aşmış şarkısı.
istek doyumsuzluk uyandırır ve giderek gerçek bir dilenci olursun, Bir istekten bir diğerine çırpınıp durursun, Amacına ulaşır ulaşmaz bir yenisini yaratırsın; isteğin bu yönünü kavradığında hayatının dönüm noktasındasın demektir, bir şeyler istememek haline gelebildiğinde bütün o hırsın, hezeyanların uzağında, sükunet vardır, o zaman kendine kızmaktan da kurtulursun, çünkü asıl iradesizliğin, seni güçsüz ve kendine uzak yapan...
her hafta mahalledeki birçok sokakta 5-6 kişilik bir kara çarşaflı grup şeklinde binaları dolaşan ısrarla zillere basan ve asansör kullanan gruptur. asansörde bırakıp sessizce eve girip polis çağırmama neden olacak guptur.
el acip yardim dileme eylemini gerceklestiren kisi.
iyi para biriktirirler. Çünkü pek giderleri ve diğer insanlar gibi herhangi bir hobileri yoktur.
Eski sevgiliyle ayrılığı ve ilişkiyi gözden geçirmek için parkta yapılan son buluşmada "Allah sizi bu güzel abladan ayırmasın abeeeey bi yastıkta kocayın" diye acındırık yapıp adamı fitil eden lanet herkesten zengin olan ama çaktırmayan vatozgillerden insan türü...
bütün gecemi mahveden, orhan gencebay şarkısı.yok şarkısı değil aslında,başka birşey bu.
lisedeki lakabımdı. hayır, yo, bir milyonculardan değildim ben, en sevdiğim parça orhan gencebay'ın dilenci'siydi, o yüzden...
orhan gencebay'ın hoş bestelerinden birinin adıdır.
Allah sevdiğine kavuştursun !´ diyenleri boş geçmediğim insan topluluğu desemde inanmayın
ettikleri duaya amin derim sonra onlar Allah belanı versin der ben gene amin cümlemizin der yanlarından uzaklaşirim..
niçe abimiz demişti sanırım;

"dilencileri ortadan kaldırmak gerek, onlara versen de pişmansın vermesen de..."
http://galeri.uludagsozluk.com/r/dilenci-113376/
fotoğrafçıların değişilmez felsefe kaynağı.
dünyanın en güzeli rakı mezesi.
yanlış ata oynayan mazlum edebiyatçıları. "allah tuttuğunu altın etsin" diyen bu arkadaşların dilekleri gerçek olabilse zaten kendine dilerler ve dilenci olmazlardı. zira altına bizden çok onların ihtiyacı var gibi görünüyor(en azından kağıt üstünde). kesinlikle bir strateji değişikliğine gitmeleri lazım!
tüm zamanların en samimi arabesk şarkılarındandır. orhan gencebay'ın bu ülkenin en önemli söz yazarlarından biri olduğunun göstergesidir aynı zamanda.
şarkıda geçen "aşk olmasaydı böylesine yanmazdım
senden bir melek yaratıp secde edip kalmazdım" dizeleri
ahmet telli'nin çocuksun sen şiirindeki:
"adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
esirgeyensin, bağışlayansın, biat ediyorum" dizelerindeki ruh haliyle benzeşir. böyle garip, belki ütopik bir aşkın varolma ihtimalini kazır beyne.
okuldan geldim tam o sırada annemler alışverişe çıkıyordu. demin zil çaldı alışverişe giden annem ve anneannem geldi sandım, otomatiğe bastım ve açtım kapıyı tekrar içeri geldim televizyon izlerken bilgisayarıma kurulmak için. sonra zil bir daha çaldı ve acaba kapıyı açmadım mı? diye söylenerek odamdan çıktım. ve karşımda neredeyse adımını eve atacak şekilde duran ve 10 km öteden amacı anlaşılacak henüz 16-17 yaşlarında son derece esmer başı kapalı eteği uzun ayağında terlik olan bir kız gördüm göz göze geldik "allah rızası için" dedi, "sevdiklerinin hatrı için güzel abim" dedi, "bir ekmek parası dedi" ve "yok para mara" deyip kapıyı suratına çarptım. sonra dedim ayıp oldu heralde lan dedim, bari güzel bir dille söyleseydim o da insan dedim falan filan işte neyse koştum bozuklukları aldım masanın üstünden o sırada yandaki kapıya gitmiş kendisi baktım delikten. açtım kapıyı (para verip vermeyeceğim hiçbir şekilde belli değil) birden soru sorasım geldi. çünkü neden dilendiğini bilmek zorunda hissettim. "ya senin yaşın kaç?" cevap "sanane" , "yaşın müsait elin ayağın tutuyor girsene bir işe" dedim. artık ne anladıysa bilmiyorum sözlük ama cevap aynen şöyle "hepiniz aynısınız şerefsizler para vermeyecen ne açıyon kapıyı?" dedi," ben nerden biliyim lan kim olduğunu?" dedim," gözün kör mü o..ç... " dedi. sonra küfür ede ede bağıra bağıra indi merdivenleri. ya ben lan ben neyse bi şey demiyorum.
bir ekmek parası diye zırlayıp gel sana ekmek alayım dediğinizde kalayı basan tiplerdir.
sizden para koparabilmek için çok güzel dua edip para vermediğinizde beddua eden tiplerdir ayrıca.
aralarında para alamayınca sigara isteyen tipler vardır.
sahtekar. çoğunlukla.
sarışın olanına çok az rastlanır ülkemizde. eskişehir hariç orada vardı yıllar evvel, şarap parası isterdi o vakitler.