bugün

Dahi.
(bkz: mustafa kemal atatürk)
akademi türkiye yarışmasında özge isimli yarışmacı ile aralarında birşeyler yaşanmış daha sonra bir tv programı yapmış, sadece bir adet şarkı bildiğini ve her daim onu söylediğini farkettiğim yarışmacı, şarkıcı.
etrafındaki insanların neyi neden yaptığını biliyor olsa da pek çoğunu gerenksiz gören kişidir...
insanda, yaratıcı zihni faaliyetin en üst derecesi...
o yarışmadan * çıkan çocuklara göre sesi pek parlak olmasa da yine de esra ceyhan sayesinde iyi para kazanan bir çocuk.

yalnız acilen yavaş konuşmayı öğrenmesi lazım , şehirlerarası otobüs muavinleri gibi zira dediğinden hiçbir halt anlaşılmıyor.

''evetsayınseyircilergündüzkuşağınınençokizlenenkadınyıldızıesraceyhan''

''evetsayınyolcularyolculuğumuzunsonmolasındayızmolasüresiyarımsaattir''

peh.
denizli'de yayınlanan yerel bir gazete ve yerel bir televizyon kanalının ismidir. denizli haber'in kısaltmasıdır.
insan zekasının ulaşabileceği maksimum nokta.
deha, sadeligi kavrayabilmektir.
(bkz: salvador dali)
"deha alın teridir."
albert einstein
yüzde biri ilham, yüzde doksan dokuzu insanın alın teridir...
(bkz: wolfgang amadeus mozart)
kaliteli mountain cat yavrularından. gazi koşusunda şansı çok fazladır, uzun mesafeye çok yatkın bir isim. sonlarda etkili sprintini atarsa rakip tanımaz.
allah vergisi beynin,belirli bir konuya yöneltilmiş derin dikkati. (bkz: yanıbaşınızda mutlaka bulunması gereken insanlar)
kurtiniadisin nalina* vermistir.
Faul tartışmasının oldugu atıf esenbel koşusunda kurtiniadis'i gecerek mesafesinde ne denli etkili olduğunu herkese göstermiştir. Başarılarının devamini ve ayakalarının düz basması dilegiyle.
yeni klibiyle turnayı dötünden vuracak gibidir. buyrun buradan yakın..
http://www.youtube.com/watch?v=PhYmiq9nCDU
deha kavramı tdk' nın belirttiğine göre; "insan zekâsının, insan kişiliğinin erişebileceği en yüksek düzey, dâhilik" anlamına gelmekte.

bir deha olmak için gerekenler sadece bunlar mıdır? mesela günümüzde deha diye bildiklerimiz gerçekten deha mıdır? dehayı yaratan sadece zeka mıdır, yoksa koşullar etkiler mi? dehalar derecelendirilebilir mi?

gibi sorulara cevap arayacağız.

tanınan bir kaç örnek ile cevaplayacağım sorularımı.

mesela diyalektiği yani sokratik yöntemi bize armağan eden sokrates eğer platon olmasaydı, ksephenon olmasaydı deha olabilir miydi? eğer platon olmasaydı, ksephenon olmasaydı; sokrates sadece efsanelerde kalan veyahut şimdilerde bilinmeyen unutulmuş biri olacaktı.
veyahut o dönemde bilge olmadıkları halde bilge gibi davranan insanların arasında bir yerde sokrates olmak yerine, herkesin gerçekten bilge olduğu bir yerdeki sokrates olsaydı; sokrates' in dehasından ne kadar bahsedebilirdik? bize böyle bir yöntem armağan edebilir miydi?
sokrates muhakkak dehaya sahip biri fakat bu dehanın deha olarak görülmesi için gereken şey öncelikle bilge olmadığı halde bilge gibi davranan insanların varlığı ve sokrates' in bu insanların arasında yaşamasıydı. bunlarla da bitmiyor tabi bir de bunları bizlere aktaracak olan platon, ksephenon gibi felefe yazarları da gerekliydi. sokrates' den bu gün deha olarak bahsedebiliyorsak işte bu etmenler sayesinde. yoksa sokrates' in zekası ve kişiliği bu koşullar olmasaydı pek önemli olmayacaktı..

bir bilindik örnek daha vereceğim daha iyi anlaşılabilmesi için bulunduğum ülkenin en büyük dehalarından biri olarak gösterilen atatürk' den.

atatürk deha mıdır? elbette bir dehadır.
fakat deha olarak nitelendirilmeyi sadece zekasına, kişiliğine ve ileri görüşlülüğüne mi borçludur?

yer gelibolu, yıl 1915 çanakkale cephensindeyiz. bir kaç soru daha enver paşa eğer üstün bir yönetim gösterse idi ve çanakkale cephesi açılmamış olsa idi, bu gün mustafa kemal adında birinden veyahut dehasından söz ediyor olabilir miydik? yada liman von sandres gerçek anlamda iyi bir komutan olsa idi, atatürk' ün bu savaşa etkisi olur muydu? ingilizlerin elinde güncel haritalar olsa idi bu savaşın kazanılma ihtimali neydi? son olarak ingilizler taktiksel hatalara sürüklenmeselerdi atatürk' ün dehasını kim biliyor olabilirdi? onu geçtim kurtuluş savaşlarında williamson yerine karşısındaki rakip taktiksel anlamda çok daha güçlü bir rakip olsaydı şimdi atatürk' ü sayan kaç kişi olurdu?

şimdi 2. dünya savaşındayız. yer afrika; ingilizler amerikanın son teknoloji ürünü silahları ile afrikaya bir çıkartma düzenliyor, bu çıkartmada üst düzeyde bir hava bombardımanı konuşlandırılıyor. sonuç olarak romel' in komutasındaki ordu yeniliyor.

bu iki durumu yani atatürk ile romel' i karşılaştıralım şimdi; ingilizlerin taktik eksikliği ve yeteneksiz savaş yönetimi atatürk' ün dehasıyla ne kadar bağlantılıdır? enver paşanın yeteneksizliğinin atatürk' ün dehasına olan ilgisi nedir?
romel savaşı kaybettiği için deha olarak sınıflandırılamaz mı? atatürk ile aynı şartları yaşayan romel' in bu durumda yapacakları ne olurdu?

son bir kaç açıklama daha verip konunun sonucunu size bildireceğim. karl marx' lar, engels' ler, feuerbach' ler, dosteyevski' ler vesaire adını saymakla bitiremeyeceğim binlerce deha sınıfı insan var biliyoruz. peki ya bilmediklerimiz?
mesela yeteneksiz bir yayım evi sahibinin eserine değer vermediği bir rus, belki eseri yayınlansa idi dehası ortaya çıkacaktı. mesela fiziğe çok yetenekli fakat eğitim görememiş bir insan, eğer gerekli koşullar oluşsaydı günümüzün einsteine' ı olabilirdi. örnekler çoğaltılabilir;

konunun özü; bir kişiyi deha olarak nitelendirebilmek için sadece zekası yetmez. bir kişiyi deha yapan bir çok etken faktör vardır. bunların bir araya gelip zeka ile birleşmesi dehayı oluşturur.
bu çıkarıma bakacak olursak, dehanın tanımı çok daha geniştir. ve dehası ortaya çıkmayan, veyahut deha olduğu halde aptal sıfatına giren insanlarda vardır.
bu durumda değişmez bir dehadan bahsedilebilir mi? gerçekte deha diye bir şey var mıdır, yoksa yukarıda saydığım şeyleri göz önüne aldığımız gibi dehayı oluşturan bir çok faktörün bir araya gelmesi midir?

tüm soruları yanıtladığınız da alacağınız sonucu da buraya yazayım; "deha diye bir şey yoktur; zeka ile birleşeyen bir çok etmenin oluşturduğu ortaya çıkışlar vardır. "

--------------------------------------------------------------------------------atina' da bir tapınak; antik çağ; akheramosis
deha ile delilik arasında ince bir çizgi vardır. bu çizginin üstünde deha vardır ve bu çizginin üstündekiler dahidir. * bu çizginin altındakiler ise delidir. insanlar bazen çizginin üstüne çıkar, bazen iner. yani sabit değildir. bazı kişiler ise bu ince çizginin arasındadır. işte onlar, iki taraftan da enteresan olarak karşılanırlar.
dehanın mekanı, charles baudelaire'ın "nerede değilsem, orada iyi olacakmışım gibi geliyor bana" dediği yerdir.
deha çok şey ama kader her şeydir.
(bkz: smmm)
23 nisan da ilk bölümüyle national geographicte başlayacak belgesel. albert einsteinın hayatını sanırsam dizi şeklinde yayınlayacaklar. son zamanlarda bir hayli fazla reklamları dönüyor kendi kanallarında. baya iddialı bir yapım olacak belli ki. takipteyiz efendim.
“Dehâ, kant için, sanata kaideler sunan bir melekedir.”