bugün

tarihçi yazar. ayaklı tarih idi vefat etmiş bugün. allah rahmet eylesin.
97 yaşında dün gece 21.17 de vefaat eden ünlü tarihçimiz. 187 kitabının yanı sıra bir çok gazete ve dergide yazarlık da yapmıştır. Tv8 ekranlarından "Günümüzün Dünleri" adlı programı da hazırlayıp sunmuştu.
atatürk'ün son günleri adında iklim yayıncılıktan çıkan kitabın yazarı. atatürk ile ilgili pek çok anıyı kitabında anlatmıştır.
türkiye için son derece önemli ve kaybı gerçekten kayıp olan yazar.
"yaşayan tarih" diye anılan insanlardan dı kendisi.
her konuşmasında gençlere tarihimizi öğrenmeyi öğütlerdi.
atatürk'ün yarıda bıraktıklarını tamamlayacak olanın not defteri adlı kitabı her türk genci tarafından okunmalı hatta milli eğitim tarafından ders kitabı olarak kullanılmalıdır...
kürdlerin büyük aşiretlerinden biri olan Bedirhan Ailesi'nin torunlarından birisidir.
bir diğeri için;
(bkz: halide edip adıvar)
Kutay, orta öğrenimini Kadıköy Lisesi'nde tamamladı. Anadolu Ajansı'nda 1924-1928 yılları arasında muhabirlik, Hakimiyet-i Milliye'de istihbarat şefliği ve fıkra yazarlığı yapan Kutay, Konya'da Yeni Anadolu Gazetesi'ni ve Zaman Dergisi'ni, istanbul'da Halk Gazetesi'ni, Millet Dergisi'ni çıkardı. Kutay, pek çok gazete ve dergide özellikle tarihi konularda yazılar yazdı.

(Cemal Kutay'ın Atatürk Bugün Olsaydı kitabından alıntıdır.)
Atatürk'ün manevi kızlarından Afet Uzmay, isviçreli Tarih Profesörü Egéne Pittard'dan doktora tezi olarak "Türk Milletinin Özellikleri"ni almıştı.
Hazırlanmış tez kendisine sunulunca da,
"Dur... Önce sana milletimizi anlatayım" dedi ve kullandığı kurşunkalemle şu satırları yazdı.
Şöyle diyordu:

"Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu.
Bu sahna 7 bin senelik, en aşağı bir Türk Beşiğidir.
Beşik tabiatın rüzgalarıyla sallandı;
Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı,
o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarınan, kasıgalarından evvela korkar gibi oldu;
sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu.
Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir."

Şu gökkubbe altında hangi kalem, hangi kafa, bir-on-yüz ciltte TÜRK'ü böyle anlatabilir?
Ne yaptıysa bu inançla başardı.

büyük üstada allahtan rahmet dilerim.

Edit: cemsbg 'ye çok teşekkur ederim o olmasaydı çok önemli bir bilgi hatası yapıyordum.
en önemli atatürk ve cumhuriyet tarihçilerinden.
Bugün Ölümünün 4. yılı olan Tarihçi, gazeteci.* ayrıca Yayımlanmış 183 kitabı vardır.
atatürk'ten her bahsettiğinde gözleri dolan, allah rahmet eylesin insanı.
bazı eserlerine dijital olarak

http://www.pecya.com/list?dquery=cemal+kutay

adresinden erişilebilen tarihçi yazardır.
bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
toprak uğrunda ölen varsa vatandır.
hemşehrim olmasından tiksindiğim ,geldiği ailenin şan'ına yakışmayacak söylemlerde bulunan kişidir.
şamanist olduğunu kendi söyleyen yazar.

ilginçtir ki bu yazarımsının türkçe ibadet isimli iki cilt kitabı vardır. bre gerzek şamanistsen ne işin var senin islamiyetle, ne işin var türkçe ibadetle. bu insanlar beyin yıkamak için laikler tarafından yıllarca kullanılmış beyinsizlerdir.
Osmanlı tarihinde, yurt dışına sefer değil de gezi yapan tek padişah Abdülaziz. ilk ve tek padişah olarak Fransa, ingiltere, Almanya, Belçika ve Macaristan'ı gezen padişaha eşlik eden kişilerden biri de Ömer Faiz Efendi. (Müthiş esprili bir Osmanlı kendisi.) Kutay, Ömer Faiz Efendi'nin anılarına dayanarak o geziyi yazmış. Kutay tarihçi değil; bunda hem fikirim. Ama değerli tarihi bilgileri gündeme getiren bir gazeteci, hakkını verelim. Kitap ummayacağınız kadar keyifli: http://www.idefix.com/kit...?sid=IJWTO01MB74GAGCLHEZE
bir de bu yazıdan aydınlanalım :

aksiyon dergisi: 8 Aralık 1999 /
Cemal Kutay ilerleyen yaşına rağmen gündemde kalmanın bir yolunu bulmakta hiç güçlük çekmiyor. Bunun en son örneğini 12 Aralık 1999 tarihli Hürriyet Gazetesi Pazar ekine verdiği mülakatta görmek mümkün.
Cemal Kutay geçtiğimiz hafta Kuleli Askeri Lisesi'nde yaptığı bir konuşmada Atatürk'ün 'şaman' olduğunu söylediğini ve bu sözünden ötürü de ayakta alkışlandığını anlatıyor büyük bir keyifle.

Hürriyet gazetesi ekinde yayınlanan röportajında geçen ifadeler aynen şöyle:

"Dün Kuleli'ye (askeri lise) gittim. Hepsini yetiştiren kaynak orası. Atatürk'ün Şaman olduğunu gösteren bir metin okudum. Atatürk Şamandı dedim. Kuleli beni ayakta alkışladı." (Hürriyet Pazar eki 12 Aralık 1999)

Gerçeği söylemek gerekirse islam dini ve onun yüce peygamberi ile ilgili onca veciz sözü olan Atatürk'ün 'şaman' olduğuna inanmak ancak ve ancak bir fantazi olabilir.

Bu olayın bir yönü. Ancak olayın bir başka yönü daha bulunuyor. Farklı kesimlerden benzeri değerlendirmelerde bulunan bir çok yazar ve düşünüre 'Atatürk'ü Koruma Kanunu' gereği dava açılırken, Cemal Kutay gibi değerlendirmelerde bulunanlara sessiz kalınmakta. Örneğin Can Dündar bundan aylar önce Atatürk'ün 'ateist' olduğunu kanıtlamaya çalışıyordu yazılarında. Doğu Perinçek ise bu konuyla ilgili bir kitap bile yazdı. Ama nedense bu iddialara ilgili kurum ve kuruluşlardan gerekli cevap verilmedi.

Yakın tarihimiz açısından son derece önemli olan ve resmi tarih tarafından ihanet olarak değerlendirilen Çerkez Ethem olayında Cemal Kutay acaba hangi taraftadır?

Atatürk gerçekten Şaman olsaydı hiç şu sözü eder miydi:

" Ey arkadaşlar! Tanrı birdir, büyüktür. Âdât—ı ilahiyenin tecelliyatına bakarak diyebiliriz ki, insanlar iki sınıfta, iki devirde mütalaa olunabilir. ilk devir, beşeriyetin sabavet ve şebabet devridir. ikinci devir, beşeriyetin rüşd ve kemal devridir. Beşeriyetin, birinci devrede tıpkı bir çocuk gibi, tıpkı bir genç gibi, yakından maddi vasıtalarla kendisiyle iştigal edilmeyi istilzam eder. Allah, kullarının lazım olan nokta—i tekamüle vusûlüne kadar, içlerinden vasıtalarla dahi kullarıyla iştigali, lazime—i ulûhiyetten addeylemişlerdir. Onlara Hz. Adem Aleyisselamdan itibaren mazbut ve gayr—ı mazbut bildirilen ve bildirilmeyen namütenâhi denecek kadar çok nebiler, peygamberler ve resuller göndermiştir. Fakat Peygamberimiz vasıtasıyla en son hakayık—ı diniyye ve medeniyyeyi verdikten sonra artık beşeriyetle bilvasıta temasta bulunmağa luzum görmemiştir. Beşeriyetin derece—i idrak, tenevvür ve tekamülü, her kulun doğrudan doğruya ilhamat—ı ilahiyye ile temas kabiliyetine vasıl olduğunu kabul buyurmuştur. Ve bu sebepledir ki, Cenab—ı Peygamber, Hatemü'l— Enbiya olmuştur ve kitabı, Kitab—ı Ekmeldir.."(Ahmet Gürtaş, Atatürk ve Din Eğitimi s. 38. T. Diyanet Y. 1981)

Atatürk yukarıda 30.10. 1922 tarihli Meclis konuşmasının başlangıcında paygamberlerin gönderilişindeki ilahi usulü, dinimizin son din ve peygamberimizin son peygamber olduğunu açıkça ifade etmiştir.

Birileri Atatürk ve Atatürkçülük adına hareket ederken en çok ona zarar verdiklerini acaba ne zaman görecekler?
tarihte "ulu önder mustafa kemal atatürk ün" tarihçisi diyede geçer bunun yanınsıra tarihçi, yazar, düşünür, bilge bir kişilik olma özelliğine sahiptir.
Bazı çevrelerce pek sevilmesede kendisi vatanına, milletine bağlı son derece idealist ileri görüşlü, çağdaş, bilge bir bir kişilik olma özelliğini sahip olma özelliğini yitirmemiştir.Tüm bunların dışında sahip olduğum isminde sahibidir kendisine allahtan rahmet diliyor; Atatürk ün açtığı yolda ileryeceğimizin burdan o büyük zat-ı muhtereme bir türk genci olarak teminatını veriyorum.
sonuç itibarıyla kendisi cumhuriyet tarihinin en önemli yazar ve tarihçisidir.
halide edip adivar i manevi gunahkar olarak nitelemis. sebebini soylememis sagci mi solcu mu oldugu belirsiz kisi. hesabini veriyordur elbet.
Okuyun bu adamı.
bundan 12 yıl önce bugün vefat etmiştir. saygı ile anıyoruz.
Allah rahmet eylemesin.