bugün

(bkz: bilmediği bok yok) adamlardandır, ayrıca (bkz: enis batur) 7 adlı muhteşem romanıyla genç ve zeki okurlar arasında bir anda zirve yapmıştır. (bkz: bu kitabın filmi çekilmeli)uzun boylu ve zayıfça bir adamdır, yakışıklı olduğu söylenemez ama sevimlidir. kendisine yürüyen zeka diyebilirsiniz. gerçekten de son derece zeki (bazen iç bayacak kadar) bir adamdır ve oyunları çok sever (her türlü) ayrıca (çok iyi go oynadığına eminim). bir ekşi sözlük yazarıdır (nick'ini bilmiyorum, bilen varsa bana mesaj atsın lütfen) ayrıca ekşi sözlük'ün kitabını da yazıp yayınlayan şahıstır kendisi. amatör olarak gitar da çalar, ingilizce besteleri vardır, isteyenlere cd'sini de gönderiyor, resmi sitesinden şarkılarını dinleyebilir, pek çok yazısını,çevirisini ve öyküsünü okuyabilirsiniz vb. vb. kafa açıcı bir sitedir. tüm sözlük yazarlarına ısrarla tavsiye edilir.
(bkz: belkienisbatur)
(bkz: gitmeyecekler için urbino)
cem akaş'ın yazı serüvenini yazdıkları ve çevirdikleri olarak ikiye ayırmakta
fayda var zira sağlam bir çevirmenlik kariyeri de vardır.
yazar ve çevirmen kimliğiyle cem akaş kitaplarının listesi:

a. yazdığı Kitaplar
-------------------
Noktanın Kesişimleri Antolojisi (Hil, Istanbul 1990)
7 (Altıkırkbeş, Istanbul 1992, iyi Şeyler 1996, Okuyanus 2001)
Suç ve Ceza (YKY, Istanbul 1992, 1995)
Belkienisbatur (Altıkırkbeş, Istanbul 1993)
Gizli Hava Müzesi (Altıkırkbeş, Istanbul 1995)
ise (YKY, Istanbul 1999)
ise, Ki Değil-zibaldone 1 (YKY, istanbul 2001)
Olgunluk Çağı 1: Balığın Esir Düştüğü Yer; (Altıkırkbeş, Istanbul 2000)
Aşkın Zembereği & Uyandığında Kadın Hala Yanındaydı - Elli Öykü (Sel, istanbul 2000)
Pop Art: Kaldırımdaki Dondurma (YKY, istanbul 2001)
Olgunluk Çağı Üçlemesi (YKY, istanbul 2001)
Balığın Esir Düştüğü Yer, Sönmemiş Kireç, Oyun imparatorluğu (YKY, istanbul 2003)
r (Okuyanus, istanbul 2002)
Kant Kulübü - Bir ilkgençlik Macerası (Alkım, istanbul 2004)
Zibaldone 2 (Sel, istanbul 2005)
Gitmeyecekler için Urbino (Everest, istanbul 2007)
Gorbaçov'un Rusyası (Sevin Okyay'la), (YKY, Istanbul 1994)
11 Eylül (Tamer Erdoğan, Bedirhan Toprak, Fatma Canpolat, Ali Ece ile birlikte), (YKY, istanbul 2001)
Kavramlar ve Bağlamlar Arasında, (YKY, istanbul 2002)
Şevket Rado; Sözün Gelişi (YKY, istanbul 2003)

b. Çevirdiği Kitaplar
---------------------
John Lennon; Kendi Yazdıkları (Altikırkbes, istanbul 1991)
Ruth Rendell; Kalp Taşları (Remzi, istanbul 1991)
Enid Blyton; Sirkte Üç Çocuk (YKY, istanbul 1994)
Susan Sontag; Böyle Yaşıyoruz Artık (YKY, istanbul 1995)
John Irving; Orta Siklet Evilik (Mitos, istanbul 1996)
Roald Dahl; Kaplumbağa (YKY, istanbul 1999)
Roald Dahl; Okan'ın Harika ilacı (YKY, istanbul 2000)
Harry Mathews; Eşsiz Hazlar (Sel, istanbul 2000)
Ursula K. LeGuin; Başka Bir Yer (K Kitaplığı, istanbul 2002)
Alberto Manguel; Borges'in Evinde (YKY, istanbul 2003)
J.S. Mill; Düşünce ve Tartışma Özgürlüğü Üstüne (K Kitaplığı, istanbul 2003)
Norman Lock; Göçmenler & Joseph Cornell'in Operaları (YKY, istanbul 2004)
Alberto Manguel; Palmiyelerin Altında Stevenson (YKY, istanbul 2004)
kendi ağzından kısa bir apartma;

" benim ilk söyleşim cumhuriyet kitap'ta çıkmıştı. orada da söylediğimi hatırlıyorum: her yazara yoknapatawpha gibi bir 'yer' gerekir. william faulkner'ın kurduğu, kasabalardan oluşan bir memleket bu. aslında var olmayan ama tüm yapıtlarının geçtiği mekân. ben de bütün kitaplarımı bir araya getirdiğimde, bundan kaç sene sonraysa artık, hepsini yan yana okuduğumda, öykülerin, romanların, hatta düzyazıların birbiriyle bağlantıları olsun istiyorum. örneğin ise'de yer alan "dünyanın büyüsü" başlıklı düzyazı, balığın esir düştüğü yer'in teorik temellerinin atıldığı metindir. hem kişiler birbirine bağlı olsun, hem olaylar birbirine bağlı olsun, kitaptan kitaba teğeller atılsın istiyorum. bunu böyle devam ettireceğim. sürekli yeni karakterler ortaya çıkacak ama onlar aslında eski karakterlerin yeniden canlanmış halleri olacak, farklı kitaplardaki olayların ve durumların ilişkileri sürecek, hatta cümleler birbirine ulanacak. sonunda ya da sonuçta hepsi bir bütünlüğe ulaşsın istiyorum."
(bkz: chalkmark in a rainstorm)
(bkz: into round holes put the square pegs)
kitabı yitirdim. sözleri de kendim çevirmek istemiyorum. o tatlılığı ve hüznü veremeyeceğim için. elinde 7 bulunduran bir sevgili yazarımız varsa lütfen koysun bu bkz.ın ingilizyacasının altına..
ben çevireceğim hiç hoş olmayacak...
http://www26.brinkster.com/cemakas/urbinoikizler.htm
(bkz: tanrıların da burnu kaşınır)
ülkemiz edebiyatının en şahsı kişiliğine özel ya da nev'i şahsı kendinden muktedir yazar. salinger hayranı ve en az onun kadar zeki. ustası enis batur u küçümsediğimden değil, o yaş farkından biraz kademe yapıyor tabii. ayrıca ikisi de oyunlara bayılır (bkz: oulipo) (bkz: belkienisbatur)
cem şaka ülkemizde kanaatimce en filme çekilesi romanı yazmıştır (bkz: 7)
umarım heba edilmez ve halden anlayan bir yönetmen tarafından sinema kulvarına taşınır.
on yılda beş kere okuduğum kitaptır. olm salak mısın derseniz size 7 kere gülerim ! (bkz: )
bir ilişki nasıl olmalıdır birinci manifesto nun yaratıcı yazarıdır.

--spoiler--

1. bir ilişki ilişmekle yetinmemelidir. kıyıya, köşeye, ucuna veya kenarına oturmakla, oturuyormuş gibi yapmakla gemi yürütülmez. üzerine oturulacak şey süngü bile olsa, tam anlamıyla oturmak şarttır.

2. islak olmayan bir ilişki düşünülemez.

3. aslında ilişki diye bir şey yoktur; her şey palavradır. iki insan ancak birbirlerine ilişmedikleri sürece birbirlerini yaşatabilir. birlikte değişim bir ortaçağ yalanıdır.

4. olmuyorsa olmuyor kuralı: kelek kavuna şeker serpmek kadar anlamsız bir hareket daha bulunabilir, ama bu zor olacaktır.

5. herkesin kavun yerine ayva yemeye hakkı vardır.

6. duvar çentiklerinin gölgesinin derin olacağı unutulmamalıdır.

7. söylenmeyen söz ağırlaşır.

8. herkesin kendine ait bir karanlığı olması gerektiği, tartışılmaz bir gerçektir.

9. bir ilişkide gerçek diye bir şey yoktur. dolayısıyla kaç kilo ettiği bilinemez.

10. avukatlar ve polisler, sevgiyi mülkiyet kanunlarının hükmüne sokmakta başarısızlığa uğramaya mahkumdur.

11. bedenlerin birbirine alışması söz konusudur. bu, beyinler için de geçerlidir. bu konuyla küçük mavi cinler ilgilenecektir.

12. acı çektirme sanatı gün geçtikçe ilerlemektedir.her ilişkinin amacı, bu sanatı kusursuzluğa ulaştırmak için çabalamaktır.

13. her insanın duvarları vardır. her duvarın gedikleri vardır. ilişkide dürüstlük, insanların birbirlerine verdiği ve bu gedikleri gösteren haritaların doğruluk derecesiyle orantılıdır. orantı sabiti 1.7’dir.

14. duvarlara işemeyiniz.

15. her insanın paspas olmaktan sıkılmaya hakkı vardır.

16. beklemek erdem değil, çaresizliktir.

17. insan temelde yalnızdır. üst katlar için kesin bir şey söylenemez.

18. yalnızlık paylaşılmaz. paylaşılırsa raconu kalmaz.

19. erken kalkanın kahvaltıyı hazırlaması, uzun vadede bir ütopyadan ibarettir.

20. in the long run we are all alive.

21. insan tek başına da sıkılabiliyorsa bu becerisini geliştirmelidir.

22. aslıda ilişki diye bir şey vardır. her şeyin palavra olması hiçbir şeyi değiştirmez. aşk her ilişkide bir olasılıktır. yaşam da her ilişkide bir olasılıktır. dolayısıyla aşkın ne olduğu bilinmemekle birlikte yaşam aşktır. bu madde, 3. maddeyle çelişmez.

23. diğerinin bokunu temizlemek, aşkın varlığını kanıtlamaz. diğerinin aşkını temizlemek, bokun varlığını kanıtlar.

24. metal yorgunluğu, uzun süre sıkılı kalan bir vidanın ya da bükülü duran bir levhanın yorulup kırılması gibi bir şeydir. aynı paralelde ilişki yorgunluğundan söz edilebilir.

25. ilişki, il-iş-ki değildir. fazla mesai ücrete tabi değildir. görev bilincinizi götünüze sokunuz.

26. ilişkilerde eşzamanlılık olanaksızdır. herkesin zamanı kendine göre işler. ortada tek bir dağın olması, değişik açılardan bakıldığında değişik şeyleri görüldüğü gerçeğini değiştirmez.

27. rüyalar, anılar kadar önemlidir. tabiri caizdir.

28. herkes kendi efsanesini kurmak ve yaşatmakla yükümlüdür. ancak bireysel efsaneler var olduğunda ortak bir efsane oluşturulabilir.

29. dil, iletişim kurmak için başvurulacak son amaçlardan biri olmalıdır. bir çelişki gibi görünse de konuşmak şarttır. bu, koklaşmanın ve telepatinin önemini hiçbir şekilde yadsımaz.

30. yolların uzun ve ince olması, üzerlerinde gündüz-gece gidilmesini gerektirmez.

31. her son’un nasıl olacağı en başından bellidir.

32. eğer bir ilişkinin bitmesi mümkünse bitecektir.

33. bunun birinci manifesto olması, ikinci bir manifestonun olmayacağı anlamına

--spoiler--
türk edebiyatı için önemli bir isim olduğu kesin. değerini bilin, yolmayın yoldurtmayın.
kitaplarını internetten de yayınlayan yazar.

7:
http://cemakas2.brinkster.net/7.htm

kant kulübü:
http://cemakas2.brinkster.net/kantkulubu.htm

gitmeyecekler için urbino:
http://cemakas2.brinkster.net/urbino.htm

19:
http://cemakas2.brinkster.net/19.htm

ve diğer kitaplar ve yazılar için:
http://cemakas2.brinkster.net/foto.htm
Hakettiği ilgiyi bulamayan yazarlarımızdan birisi , on parmağında on marifet bir adam. Çok derin bir sosyoloji bilgisi olduğu o kadar aşikar ki romanlarından dahi onca şey öğrenerek , yorumlarınız değişerek kalkıyorsunuz kitabı kapatınca.
Bilim kurgu üzerine yazdığı balığın esir düştüğü yer , kant kulübü ve 7 gibi kitapları başucu kitabı olması gereken eserler.
Her ay bir kitap yayınlayan Enis Batur'un daha genç muadili. Burnundan kıl aldırmayan Can Yayınlarının yeni genel yayın yönetmeni.
gerçekten çok güzel bir kalemi var. 1940'larda ortaya çıkan fransız edebiyatından oulipo akımının türkiye versiyonudur. her şeyi bilen, her şeye vakıf ve bunu çok doğallıkla yapan bir yazardır. onu okuyabilmek için belli bir kültür altyapısına sahip olmak gerekir kesinlikle. roman ve öykülerinde birçok gönderme vardır ki eğer o konuda bilgi sahibi değilseniz üstünden atlar geçersiniz. zeki-ironi sahibi okuyucuya kesinlikle tavsiye ederim.

'7' ve 'sincaplı gece' romanını okudum ki her türlü hayran kaldım.
Metinlerarasılık konusunda pek bir iyi Pek bir postmodern yazar abimiz.

Naçizane fikrim abi; hakan'ın bir öyküde seni öldürmesine izin ver yazık adama. Vonnegut senden daha ılımlı bu konuda. onun karakterler Daha daldaşşak (bkz: Kilgore Trout)