bugün

türkiye'nin en aptalca yaklaşımında bulunan taraftarıdır. -evet feci şekilde subjektif yorum içeriyor ancak hemmen kanıtlarını sunuyorum ki; subjektiflikten çıksın-

bursaspor takımı 2002-2003 sezonunda altay'ın düşmesi ile/düşürülmesi ile ligde g.t zoru ile son anda 36 puanla kaldı... altay düştüğünde 35 puandaydı... ki; o sezon, şimdi b.k attıkları beşiktaş karşısında bursa'da 2-2'lik berbaberlik almışlar hakem metin tokat beşiktaş'ın 2 penaltısını vermemişti... -ulan bak nasıl hatırlıyorum düdükler- sonra bunlar ıkına sıkına kaldılar ligde... derken 2003-2004 sezonu başladı... bursaspor ilk galibiyetini 7. haftada, ikinci galibiyetini 11. haftada aldı... koskoca ilk yarıda 2 galibiyet almış bursaspor... sonra 2. yarı başlamış; -ha bu arada, erol'un atılıp, yasin'in atılmamasını içine sindiremeyen bir beşiktaşlıyım- bursaspor; 21, 25, 28. haftalarda aldı.. yani 29. haftaya kadar toplam 5 galibiyet! sonra ne olduysa oluyor, bursaspor bir anda mutasyon geçiriyor tıpkı pokemonlar gibi... bizim pikachu oluyor raichu... oluyor bir efsane... 30, 31, 32, 33 ve 34. haftaları üst üste kazanıyor... 29 hafta yatan bursaspor, 29 haftada toplam 5 galibiyet alan bursaspor, 2 defa üst üste 29 hafta boyunca kazanamayan bursaspor son 5 maçını kazanıyor! bir de bursaspor'un 32. haftada bir maçı vardır ki; hani kendilerini namuslu sayıyorlar ya; rizespor ilk 45 dakikada attığı gollerle 2-0 önde kapatıyor ilk yarıyı... devre arasında, koridorlarda futbolculara saldırılıyor... ikinci yarı bursaspor attığı 4 golle maçı 4-2 alıyor... maç sonunda rizeli futbolcular "ömrümde ilk defa ölümü bu kadar yakın hissettim", "ölüm ensemizdeydi", "ilk defa bir maçı kaybettiğimize seviniyorum, eğer kazansaydık cesedimiz çıkardı" açıklamalarını yapıyorlar... o maç için yayıncı kuruluşun kameraları stada alınmıyor! ondan sonra delikanlılıktan bahsederler... ulan madem beşiktaş sizi düşürdü, siz rize maçını hakkınızla mı kazandınız?

durun daha bitmedi... bunlar "amigosu ermeni biz vatanseveriz" narası atarlar... türk kavramının anayasa'da tanımı açıktır. anayasamızın 66. maddesine göre; -bu nohut beyinli faşizanlara dersim olsun bari, öğrenin lan türklük neymiş!-

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Siyasî Haklar ve Ödevler
I. Türk vatandaşlığı
MADDE 66.
* Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.
* Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Son cümle mülga: 3.10.2001-4709/23 md.)
* Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir.
* Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz.
* Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.

neymiş? vatandaşlık bağı ile türk devletine bağlı olan herkes türkmüş... yani atamızın vecizi üzerine "ne mutlu türküm diyene" ilkesi vardır, "ne mutlu türküm doğana" değil! bir de vatanseverlik, taraftar grubuna amerika birleşik devletleri'nin bir eyaletinin (bkz: texas) ismini vermekle de olmaz... ama sizin vatanseverliğiniz ancak buna yeter... tabi siz şimdi eski texas valisi, şimdiki amerika birleşik devletleri başkanı bush'un da hemşehrisinizdir... hatta "bizi delikten içeri süpürmeyin, bizi kullanın" da dersiniz... o sizin faşizan duygularınızla hakaret aracı olarak kullandığınız alen'in bulunduğu tribünde "türkiye cumhuriyeti" pankartı açılıyor... ama senin beynin basmaz vatanseverlik kavramına... senin vatanseverlik kavramın bursaspor'un düşüp, düşmemesine bağlı...

ulan fenerbahçe ile maç yapacaksınız, maç yapacağınız haftanın perşembe günü başkanınız "ben fenerbahçeliyim" diyor... takımınız ilk yarı fırsatları kaçırıyor, ikinci yarı 4 tane yiyor... söyleyin ulan kaç paraya sattınız fenerbahçe'ye? ne oldu dokundu değil mi? çünkü yok öyle bir şey... ikinci yarı kondisyon düştü, ilk yarıda pozisyonları şanssızlık sonucu harcadınız... ama maçtan sonra levent kızıl'ı istifaya çağırmadınız mı? tepkiniz "ben fenerbahçeliyim" sözüne değil miydi? başkanınızın açıklamaları sizi de gerdi değil mi? içinize kurt düşürmedi mi bu çıkış? "ulan acaba fener'e maçı verdik mi? dedirtmedi mi?

ulan her şeyi geçtim, biz beşiktaş jimnastik kulübü olmaktan gurur duyduk her zaman... jimnastik isminden gocunmadık! evet tarihsel süreçte, ana branşımız jimnastikti ve biz tarihimizden utanmadık! bizim ana branşımız olmayan futbolda galatasaray'dan sonra avrupa'daki en başarılı türk takımı olduk!

her ne olursa olsun saygınızı bozmamalıydınız... skorboarda "b.jimnastik.k" yazın tamam anlarım derim ki; hırslarından yaptılar... "b.jimnastik" ne lan? aklınızca toşşak geçiyorsunuz?

delikanlılık, ankaragücü taraftarı ile birleşip, ramazan ayı'nda iftar vakti boş çarşı'yı basıp, cam çerçeve kırmakla olmuyor! delikanlılık, ankara'ya gelip, ankaragücü taraftarı ile birleşip, taşlı sopalı girişmekle de olmuyor!

işte oğlum, yukarda bahsettiğim somut şeylerden dolayı zavallısınız! 29 haftada 2 maç üst üste kazanamadan, 5 maç kazanıp, son beş maçı üst üste kazanmanızı, rizespor maçının 2-0'dan 4-2'ye gelmesini açıklayın ondan sonra görelim delikanlılığınızı! işte analiz yapamadığınız için, olan şeyleri değerlendiremediğiniz için siz, allah'ın size bahşetmiş olduğu beyninizi kullanamıyorsunuz! bu yüzden aptalca davranıyorsnuz... o sezon düşmenizi beşiktaş'a değil, teknik adamınızdan, yönetiminize, futbolcularınıza sorun! 29 hafta 5 galibiyete tamah eden kulübünüze sorun! 2004-2005 sezonunda 1. lige çıkamayan kadronuza sorun! madem çok acaip robottunuz ertesi sene neden çıkamadınız ulan? ancak bu kadar delikanlısınız işte!

tigana efendi'nin armağanı olarak 3-0 da kazandınız, pışpışlanıp, gazınız alınmıştır herhalde... gaz yaptı ya düşmeniz, ağlıyordunuz... artık ağlamayın... utanın oğlum utanın... bu yazdıklarımın gerçekliğinden utanın!

not: beşiktaş'a aklınca hakaret etmeye çalışan "jimnastik" diye niteleyenlere sesleniyorum... bu yazdıkalrmın aksini kanıtlayın... kanıtlayamazsanız eksileyin... kişiliğinizi gösterin...
turkcell super ligin en ateşli taraftar gruplarından biridir. fakat zaman zaman anlamsız holiganlık gösterilerinde bulunduklarına da şahit olunmuştur. şöyle ki; sene doksan sekiz * sıcak bir sonbahar gününde, milli bir maç için yaklaşık on kişilik bir grup olarak istanbul'dan kalkıp bursa'ya gidilir. türkiye tezahuratlarıyla bursa şehir merkezine girilir. fakat bu masum insanlar bir şeyden bihaberdir. araçlarının plakası 34'dür ve bu pek hoş olmayan bir olaydır. taşlanırlar, sopalarla kovalanırlar, önleri kesilmek istenir. ama pes edilmez, biletler alınmıştır bir kere, araba tenha bir yere bırakılıp maça gidilir ve bu büyük zafere şahit olunur. milli maçta bile bunları yapabilen bir kitledir; bahsi geçen kişilerin bir kısmı. allah ıslah etsin ne diyelim. *
bu hafta oynanan beşiktaş maçında takımlarının ikinci golünü atan sinan kaloğlu'na hesap görüldü t shırtü giydirerek kendisiyle çelişen taraftar grubu. hesabı görenlerden sinan kaloğlu'nun 5-1 biten rizespor-beşiktaş maçında beşiktaş'ın forveti olduğu ne çabuk unutulmuş hafızası güçlü!! bursalılar tarafından.
son beşiktaş düşmanlığıyla şu şekilde serbest çağrışımlar yaptıran taraftar:
- selebritiye saldırıp selebriti olmaya çalışan yazar
- yeni kaset çıkarıp müzik duayenlerine laf atarak meşhur olmaya çalışan genç popçu
- basında iyi bir yere sahip köşe yazarlarıyla yoktan polemik oluşturarak gündeme oturmaya çalışan köşe yazarcığı...

yapmamaları gereken şeyler yapıyorlar, yazık ediyorlar kendilerine ve türk futboluna. hiç gereği yok ki bunların. bursa zaten büyük bir şehir, bursaspor zaten köklü bir takım.
beşiktaş'ı (ya da başka bir takımı) düşman belirlemek yapılabilecek en gereksiz şey. beşiktaş yüzünden düşmediğin belli ligden. her yönüyle belli. rize'den para mı yemiş beşiktaş? rize'nin parasına ihtiyacı mı varmış beşiktaş'ın?

başarısızlığını örtmeye çalışan adamların gazına gelmemeleri gerek. o da bir gündem değiştirme olayıydı, öyle geçti. bu gün bu saçma sapan gerginliği yaratmaya çalışanlar, bundan prim kazanmaya çalışanlar, yarın bir beşiktaş-bursa maçında çıkabilecek herhangi bir olayın; akabilecek tek damla kanın bir numaralı sorumlusu olacak! kanı deli akan genç çocukları böyle saçma sapan gerekçelerle gaza getirmek, onları kullanmak çok yanlış.
saldırganlıkla centilmenlik arasında gidip gelen taraftar topluluğudur. zira bir maçı aldıkları gece trafikteyken bayanlarla dolu olan aracımızı korumaya almaları ve yol açmaları takdire şayandı. *
(bkz: yaratıcı bursaspor taraftarı)
altıparmağın tikylerinden oluşan taraftar grubu. * kendilerine rakip olarak dünyada eşine az rastlanacak çarşı yı bulmuştur bula bula. ee boşuna dememiş atalarımız eceli gelen köpek cami duvarına işer diye
mensubu olmaktan büyük bir onur duyduğum taraftar grubu.nerdeyse tüm tribünler tarafından en iyi deplasman yapan taraftra grubu diye nitelendirilir. futbolla ve özellikle tribünle fazla ilgilenmeyenler tarafından küfürbaz ve saldırgan olarak nitelendirilen bu taraftar grubu kesinlikle tribün teröründen ve küfürden mümkün olduğunca uzak durmaktadır. şöyle ki; özellikle son senelrde küfürü bir kaç maç hariç hiç ama hiç ağzımıza almadık. lakin takımımızı yaratıcı tribün şovlarıyla ve bestelerimizle sonuna kadar desteklemeyi her zamanki gibi borç bildik. bursa atatürk stadına gelip de tribünümüzü izleyen ve hayran kalmayan insan yoktur sanırım. atkı şovumuzu takdir etmemek makul insan davranışına sığmaz gibi geliyor bana. anlatmakla yazmakla bitmez cinstentir olumlu duruşumuz.anlayan anlar anlamayan anlamaz o ayrı.
ankaragücü daimi kardeşimizdir.
uzun uzadıya anlatmaya gerek olmayan taraftar grubudur.adresimiz bellidir. bilen bilir, bilmeyen ve öğrenmek isteyen gelir görür. 2 haftada bir turneye cıkarız, illa yaşadığınız yere de uğrarız.
(bkz: texas)
(bkz: radikal)
Türkiye nin en atesli ve takımını sonuna kadar desteklegen taratar topluluğudur.zira 2. ligde bile - sözde büyüklerden daha fazla seyirciye oynamıstır- stadları her daim dolu idi.
her maçta malum takıma ettikleri nacizane tezahüratla gönderme yaparlar.*

bu dünyada para büyük ihtiyaç
beşiktaş i.nesi paraya muhtaç
rizeyle dost ol sebatla arkadaş
ananı da sat şikeci beşiktaş

ayrıca bursa deplasmanına gelemeyip de istanbul dan maç izleyen grubu * da cok severler.* ankaragücü maçında deplasmana gitmeleri bile yeten taraftar topluluğu ayrıca.internetten ahkam kesip de iş deplasmana gelince su koyvermeyen güzel insanlar.*
ligin ilk yarısında, inönü'de oynanan beşiktaş maçını lig tv'de izleyen, ankaragücü taraftarı ile ramazan'da, iftar vakti boş çarşı'yı basıp, övünen taraftardır...
(bkz: boşluk) *
çok konuşmayı sevmeyen, ne kadar kalabalık olurlarsa olsun renk vermeyen, yerinde ve zamanında tepkisini veren taraftar grubu.
gençlerbirliği'nin 8 as oyuncusundan yoksun çıktığı maçı kazanıp, istanbulspor'un as kadroyla çıkıp, altay ile berabere kalmasından sonra, altay'ın küme düşmesini namuslu gören ancak, ertesi sezon beşiktaş'ın şampiyonluk umutlarının bitmesinden sonra o moral ve motivasyon bozukluğu ve yedek kadroyla maçlara çıkmasından sonra, bütün takımlara kaybetmesini -o sezon bursa da olsaydı o son 5 takımın içinde bursa da kazanırdı- namussuzca gören, 2-0'dan aldıkları rize maçını sanki "döve döve" almamışlar da, "söke söke" almışlar gibi davranan kendi kendilerine namus, şeref kavramı yapıp, 2002-2003 sezonunda nasıl ligde kaldıklarını, 2003-2004 sezonunda rize maçını nasıl aldıklarını açıklayamayan taraftar güruhudur... gerçi genişini anlattık burada... okuyun da kaçtığınız gerçeklerle yüzleşin (#1646179) eksileyin anuna goyim... gerçekleri belgeleriyle, somut bilgilerle önünüze koyunca anca eksileyebiliyorsunuz zaten... komodo ejderleri sizi...
şahsımın somut olarak masaya koyduğu sonuç ve gelişmelere en ufak bir atıfta bulunamayan, bu somut sonuç, gelişme ve bilgileri en ufak derecede yalanlayamayan, "biz şöyle böyük taraftarız hede hödö" gibi cümlelerden başka söz edemeyen, yazarların da arasında bulunduğu taraftardır...

(bkz: gülerek izliyoruz)
beşiktaşlılar olarak bir türlü yıldızımızın barışmadığı taraftar grubudur.
beşiktaşı kendilerine rakip olarak gören taraftar grubu.***
polemiğe girmek yerine, yeri geldiğinde icraata giren taraftar grubu.
illerine sahip cikmasi ve anadolu'nun en iyi 2-3 tribununden olmalari sebebiyle takdir edilebilecek bir kitledir bursaspor taraftarlari.

lâkin;

kendilerini inandirmis olduklari oyle sacma komplo teorileri vardir ki, artik olumlu ozelliklerini sadece besiktaslilar arasinda degil neredeyse futbol kamuoyunun cogunda kaybetmeye baslamislardir bu arkadaslar. igneyi kendine cuvaldizi baskasina batir derler ya onun gibi bu da. 27 haftada 4 galibiyet almis bir takimin son 7 haftada 6 galibiyet almis olmasini ki sorgulamayanlar tum sezonun sucunu besiktas'a atmaktadir. oysa kardes klupleri ankaragucu de rizespor'a yenilmistir. bunlari gecelim efendiler. suni gundem yaratip dusman arayacagina bursaspor taraftarlari ellerindeki guzel misyonu, sehirciligi yerine getirseler daha iyi olmaz mi?

bursaspor taraftarlari o kadar cok gaza gelmislerdir ki, inonu'deki maca gelecegiz, asacagiz kesecegiz nameleri de yapmislardir. bunun uzerine maca girmeyip bir gun oncesinden mac sonu gece yarisina kadar bizlerin parklarda bursasporlu beklememizi saglamislardir.

velhasil kelam isin ozu;
suni gundemlerle kafasini mesgul etmeye calismaktansa onlerine bakip takimlari icin cabalamasi gereken taraftarlardir. yoksa buyuk besiktas taraftarina laf atarak hicbir yere gidemeyeceklerdir. dertleri oldugunda da tribunlerden atarlar yerine gelip besiktas'a dertlerini anlatmalari gerekmektedir. alen abi'nin dedigi gibi, "bizimle derdi olan buraya gelmelidir, bizim kimseyle derdimiz yok. kimsenin ayagina da gitmeyiz." sozlerinden kendilerine pay cikarabilecek taraftarlardir ayrica.
takımı 3. lige düşse dahi stadını tıklım tıklım dolduracak taraftardır.. tribün kültürü yüksektir.. sahayı yönlendirir.. rakip takım içerisinde durup tribünleri izleyen onlarca futbolcu gözlemlenmiştir.. sağlam tribündür kısacası.. atatürk stadına gidip görülmeden hakkında konuşulmaması gereken kitledir..
bir takim capulcularin b*k atmaya calistiklari insanlardir ayrica, söyle ki telefon kayitlarinda olan olaylari bile görmezden gelerek laf atmakla ne bursasporu asagilayabilrsiniz ne de bursaspor taraftarini. ayrica bursa'ya diger takim taraftarlarinin gelememesinin baslica sebebidir bu insanlar.

(bkz: korkunun ecele faydasi yok)
(bkz: hesap görüldü)
kendilerini çarşı ile kıyaslayan ve daha iyi olduklarını zanneden güruhtur. ancak çarşı ile sidik yarıştıramayacak olan taraftar topluluğu.

(bkz: sidik yarıştırmak istiyorsan önce işemeyi öğren)
bursasporun 1. lige tekrar yükseldiği, galatasarayın da şampiyonluğunu ilan ettiği gece zafer plaza ve ykm dolaylarında her nedense galatasaray bayrağını cayır cayır "yakan" taraftar grubu. *
takımını desteklemek dışında her boku yemeye çalışan güruh. beşiktaş taraftarı'yla yoktan yere kanlı bıçaklı olduktan sonra, ilk yarıdaki galatasaray maçından sonra galatasaray taraftar otobüsüne taşlamışlar ve onları da kendilerine düşman etmişlerdi.
tutarsız,kararsız, ne istediğini bilmeyen taraftar topluluğudur.
galatasaray'ın şampiyonluğundan sonra heykel'de eğlenirken aniden 10 kişi gelir üstünüze "en büyük bursa,dağılın ulan !" diye. Adamların tiplerini süzersiniz. suratta nur kalmamış. Bu gerizekalılar allah'ın unuttuğu bir anadolu köyünde bursa'ya göçme planları yaparken,biz intertoto'da bursa'yı destekliyorduk her hafta stada gidiyorduk.
He bu göçenler haricinde manyaklar yok mu ? onlarda var elimizde. Size ne lan galatasaray'ın , beşiktaş'ın , fenerbahçe'nin şampiyonluk kutlamasından ? isteyen istediğini kutlar. Batıyor mu bi tarafınıza ? Neymiş anti-istanbulmuş.
Adam olun yine sizi tutalım. Deplasmana giderken benzinlik soyan siz, rakip taraftarı yıldıran yine siz,başarısız olan yine siz !
Bela mısınız lan milletin başına ? Tek doğru siz kaldınız sanki türkiye'de.
Küme düşmeniz temennisiyle. ( daha sessiz sakin oluyor o zaman)* *