bugün

(bkz: slave new world)
iron maiden'ın en güzel şarkılarındandır, davul hastası olarak davullarına hasta olmuşumdur elbette. özellikle "brave new world" kısmı harikadır, şarkıya adını veren bölüm şarkının en güzel kısmıdır gerçekten de; hele brave'den sonraki vuruş, of anam of. dinle bak, brave dedikten sonra nasıl çakıyor tıs tıs diye.*
-cesur yeni dünya- belki de korkakların denetlediği bir dünya.. eser korku ütopyası türündedir.

cesur yeni dünya'nın ardından platon'un devlet, george orwell'ın 1984 adlı eseri okunmalı.
Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi'nde ağam paşam fordum lordum marabalarıyla gezerken şöyle bir diyalog geçer ''..ya da Kast sistemi sürekli olarak önerilip sürekli reddediliyordu.Demokrasi denen bir şey vardı.insanlar fiziko-kimyasal özelliklerinin dışında da eşitlermiş gibi.'' ondan sonra zihninizde bir pencere açılır,kirlian fotoğrafçılığı gibidir işte o anda ''brave new world''dasınızdır.
(bkz: lucid dreaming)
blood brothers gibi iftihar vesilesi bir parçaya sahip son dönem i.maiden albümlerinden biri .
fahrenheit 451 ve 1984 le voltranı oluşturan, belki de aralarındaki en "gerçekçi" gözüken distopyaya sahip güzide kitap.
http://www.youtube.com/watch?v=Hqz25Xxxa3Y
Okunası bir korku ütopyasıdır.lakin bir 1984 bir hayvan çiftliği kadarda iyi değildir.
(bkz.boynuzun kulağı geçmesi)
kitaptaki en dassakli alpha erkegin adi mustafadir.aklimda kalan tek sey de budur kitap hakkinda.
kimilerine göre okuması çok sıkıcı olsada okuması kolay ve zevkli bir korku ütopyasıdır.
şu an tnt de filmi dönen kitap.
--spoiler--
kitabı okuyanlar için tam bir hayal kırıklığı yaratacak film
--spoiler--
filmi izlerken bir kaç sahne konu farklı da olsa bana otomatik portakal ı hatırlatmıştır.
aldous huxley'in 1930'larda kaleme aldığı ve dehasını kanıtladığı eser.

cesur,yeni ve oldukça tanıdık bir dünya. ilk okuduğum distopya olan orwell'ın 1984'ünü bitirdikten sonra bugünkü dünyamıza ne çok benziyor diye oldukça hayretlere düşmüştüm. ama daha sonra huxley'in cesur dünyasını okuduktan sonra huxley'in gelecek öngörülerinin daha kuvvetli ve sağlam olduğu sonucuna vardım.

huxley'in cesur dünyası öyle cesurdur ki tanrıya,dine,hristiyanlığa artık ihtiyaç duymaz. Ayakları yere basar(!). Bu dünyanın yeni tanrısı teknolojidir,bilimdir. Allah'ın adını "Ford" almıştır ve insanlar cümlelerinde ford'u kutsarlar. Eskiye ait ne varsa artık yok edilmiştir. Öyle ki şehir merkezlerindeki haç işaretleri kesilerek "T" biçimine sokulmuştur.

Bu yeni dünyanın sloganın şudur : "cemaat,istikrar ve özdeşlik"

cesur dünyada birey olmak en büyük günah ve suçtur. insanlar asla yalnız kalmamalıdırlar. Yalnız dolaşmak ayıplanacak birşey halini almıştır bu dünyada. Ama Yalnızlığa bu kadar düşman olan insanların aşka ve aile kurumuna düşkün olduğunu sanmayın. Tam aksine cesur dünyada yalnızlık kadar aile kurumu da ayıplı bir kurumdur. Anne,baba,çocuk diye birşey bu dünyada kesinlikle yoktur. Bu tür şeyler artık eski insanlara ait ilkel gelenekler olarak kabul edilir ve kınanır.

Bu dünyada çocuklar özel kuluçka ve şartlandırma merkezlerinde tüplerin içlerinde "üretilirler." Onlar daha yürümeyi öğrenmeden yeni dünya düzenine uygun olacak şekilde şartlandırılırlar. Örneğin bu şartlandırma merkezlerindeki bebeklerin önüne bir kitap konulur. bebek ona yaklaştığında bebeğe elektrik verilir ve bu sayede bebek büyüyünce kitapların aleyhine şartlandırılmış olur. Çünkü bu dünyada kitap okumak boş ve gereksiz bir uğraş olarak görülür. Öyle ki eski kutsal kitaplardan tutun shakespeare'ın eserlerine kadar her türlü edebi metin özel memurlar tarafından kilitli kasalarda saklanılır ve gün yüzüne asla çıkarılmaz.

cesur dünya insanlarının en sevdiği şey "soma"dır. Bir nevi uyuşturucu olan bu soma adlı keyif verici madde onları eğlendirmektedir. Bu maddenin kullanımı oldukça doğal kabul edilmiş ve yasal birşeydir. Hatta öyle ki cesur dünyada bir toplumsal olay, bir karışıklık, bir eylem olduğu anda devletin polisleri , göstericileri "soma" kullanarak etkisiz hale getirirler.

cesur dünyanın bir diğer önemli sloganı şudur : "herkes herkes içindir."

bu dünyada hiçbir kadın hiçbir erkeğe yada hiçbir erkek hiçbir kadına ait değildir. Aşk diye birşey ilkel ve garip bir şeydir. Herkes herkesle yatabilir, ilişkiye girebilir. Cinsel ilişkilerde belirli bir sınır yoktur. Aksi yönde hareket etmek yine cesur dünya toplumunun ayıplayacağı ve kınayacağı birşeydir.

Cesur yeni dünyalılar kendileri gibi yaşamayanlara ve bu yeni dünya düzenine uyum sağlamayıp insanlığın eski adetlerini sürdürenlere "vahşi" derler. Vahşiler cesur yeni dünya'dan tel örgülerle ayrılmışlardır. Bunlar daha çok meksika gibi yerlerde yaşarlar.

Huxley'in distopyası Londra'da geçer. Düzene uymayan distopyanın kahramanları izlanda gibi adalara sürülüp cezalandırılırlar. Tüm bu garip olayların geçtiği öykünün baş kahramanı bernard marx adlı bir uyumsuz,asidir. Bernard diğer ütopyalıların aksine hareket eder ve bir dişiye aşık olur. Aşık olduğu dişi ise cesur dünyanın düzenine oldukça uyum sağlamış ve gönülden bağlanmış bir ütopyalıdır. Ayrıca öykünün bir diğer kahramanı Londra'daki tüm bu yaşama özenen "vahşi" adlı bir barbardır. Bernard Marx onu bir vesile ile Londra'ya getirir ve bu "ilginç barbarı" ütopyalılara tanıtır. Fakat "vahşi" daha önce hep özenerek baktığı bu dünyadan hiç de memnun kalmayacaktır... Olaylar gelişecektir...

"Özet geç lan" diyenler için tek kelimeyle Huxley üstadın acımasız bir modernizm ve kapitalizm eleştirisidir diye tanımlayacağım bu distopyayı. Bir dünya savaşı görmüş geçirmiş ve ikinci bir dünya savaşına hazırlanmakta olan talihsiz bir dönemde yaşamış yazarın karamsarlığının nedenini anlayabilmek lazım. Nitekim Huxley yaşadığı çağın üzerinde bıraktığı bu bunalımla ömrünün son zamanlarında tıpkı romanındaki karakter "vahşi" gibi münzevi bir hayat geçirmiştir ve zen gibi doğu mistizmi dolu felsefelerde kendini kaybetmiştir.
kanaatimce iron maiden'ın müziğinde ulaştığı doruk noktası. tüm şarkıları güzel ve etkileyici. rock in rio 2002 konserinde bu albümden çokça şarkı çalmışlardır.
wall e'de, insanların içinde yaşadıkları axiom uzay mekiğinin işleyişi & sistemi ciddi anlamda bu kitabı anımsatır.

--spoiler--
küçüklükten başlayan şartlandırmalar, sürekli mutlu ve sorunsuz bir hayat vs. vs.
--spoiler--
'hey cesur yeni dünya' shakespeare nin fırtına adlı oyununda miranda bu sözleri söyler.
hem iron maiden ın muhteşem albümünün ve o albümündeki muhteşem şarkısının, hem de aldous huxley in ünlü ters ütopya kitabının adıdır. kitabın bazı yerlerindeki çeviriler adamı çok güldürse de * okunmaya değecek bir kitaptır.
acaba? dedirten ama daha sonra bizi insan yapan değerler olmadığı sürece nasıl da parçalanacağımızı çok iyi anlatan yarmış romandır. keza, vahşi*'nin üretim merkezinde aradığı sadece bir insanı duyguydu.
muhteşem bir disütopyadır. insanlar deney tüplerinde dünyaya gelirler ve bu tüplere verilen bazı maddeler sonucu alfa, beta, gama veya epsilon olurlar. bunlar insaların zeka ve fiziksel olarak derecelendilmelerine yarar. büyüme süreçlerinde uykularında 1000'i aşkın kez tekrarlanan cümleleri kendi fikirleri sanarak yetişkin olurlar. insanların çocukluklarından itibaren erotik oyunlar oynarlar ve herkes herkesindir sloganı vardır. herkes istedğiyle seks yapabilir yani. romanın devamında her disütopyada olduğu gibi herkesten aykırı bi kimliğe sahip esas oğlanımız var onun başına gelenleri okuruz. ancak en ilginç kısmı daha klonlama yokken jetler yokken aldous amcanın bunları yamış olması.
iron maiden'ın 2000 çıkışlı albümü. albümde yer alan şarkılar:

1. the wicker man
2. ghost of the navigator
3. brave new world
4. blood brothers
5. the mercenary
6. dream of mirrors
7. the fallen angel
8. the nomad
9. out of the silent planet
10. the thin line between love and hate
bir iron maiden şarkısı. sözleri;

dying swans twisted wings, beauty not needed here
lost my love, lost my life, in this garden of fear
i have seen many things, in a lifetime alone
mother love is no more, bring this savage back home

wilderness house of pain, makes no sense of it all
close this mind dull this brain, messiah before his fall
what you see is not real, those who know will not tell
all is lost sold your souls to this brave new world

a brave new world, in a brave new world
a brave new world, in a brave new world
in a brave new world, a brave new world
in a brave new world, a brave new world

dragon kings dying queens, where is salvation now
lost my life lost my dreams, rip the bones from my flesh
silent screams laughing here, dying to tell you the truth
you are planned and you are damned in this brave new world

a brave new world, in a brave new world
a brave new world, in a brave new world
in a brave new world, a brave new world
in a brave new world, a brave new world

a brave new world, in a brave new world
a brave new world, in a brave new world
in a brave new world, a brave new world
in a brave new world, a brave new world

dying swans twisted wings, bring this savage back home
harika bir distopyadır. huxley adeta bugünü anlatmıştır.
bana da gelip demeyin ki iron maiden sikimsonik söz yazıyor.

--spoiler--

dying swans, twisted wings... beauty not needed here.

--spoiler--
sözlerinde anti illuminati sezdiğim muhteşem iron maiden parçası. anladığım kadarıyla brave new world, new world order ın gerçekleştikten sonraki halidir. yani şarkıda bahsedilen o yeni dünya bu yeni dünya düzenin hakim olduğu dünya. şu 2 dize de sanki bunu kanıtlar gibi;

all is lost sold your souls to this brave new world

hepsi kayboldu bu yeni cesur dünyaya satıldı ruhun (illuminatide yeni dünya düzeni için ruhunu şeytana satma vardır)

you are planned and you are damned in this brave new world

planlandın ve lanetlendin bu yeni dünyada (yeni dünya düzeni de bir kaç yüzyıllık bir plandır ve takır takır işlemektedir)

not:bu yorumu sağda solda edindiğim kanıtsız illuminati bilgilerine dayanarak yaptım. öyledir demiyorum ama iron maiden'da anti illuminatilik seziyorum açıkçası)
üşenmedim, ve gittim kitabı aldım.

kitap'TAKI ingilizceyi anlamak biraz zordur ama.