bugün

söylentilere göre 2012 de filmi vizyona girecek klasik. filmi barış pirhasan çekecekmiş hatta deniz türkali de filmde rol alacakmış ve zeynep casalini 'de film müziklerinde olacakmış. sabırsızlıkla bekliyoruz.
''düşüncesizce uzandı. masa lambasının düğmesine bastı. yaptığı işi lamba sönünce anlamıştı. yine bastı düğmeye.. birden yayılıveren ışığı değil beyaz duvar ve kitaplar üzerindeki abajurun gölge çizgisini görüyordu. bu çizgi,işte,ışığın öte yana geçmesini önlüyor. Karanlıktan öte yan. bu çizgi olmasa, karanlık da olmayacak. bu çizgi..''

vedat türkalinin bir gün tek başınası, bir gün tek başına kalınınca idrak edilenlerden.
okudugum en akıcı romanları neden vedat türkali yazar bilmem. aha bu bir. ikincisi için ;
(bkz: yalancı tanıklar kahvesi)
enfes roman. kitaptaki herkesin etrafı hep kalabalıktır ve aslında hiç yalnız kalmazlar. günsel'in arkadaşları, nermin'in kızı ve annesi, kenan'ın ise iş yerinde çalışanları ve rasim'i vardır. bütün bunlara rağmen herkes kendi içinde yalnızdır. korkularını, şüphelerini değerlendirir ve kendi savaşlarını hep kendi içlerinde verirler. kitabın sarsıcı finalinde herkes tek başına kalır; yalın ve süssüzdür. o yüzdendir ki nazarımda kitaba verilebelcek en iyi isim bir gün tek başınadır.
1960 öncesi ve sonrasını anlatan, fonun siyaset ve aşk olduğu,dolu dolu, edebiyat kokan bir kitaptır. Siyasetin aşka veya aşkın siyasete fon olması soru işareti uyandırmasın zira tadından yenmez.Kahramanlar iyi kötü diye ayrılmadığından olsa gerek başında kızdığınız Kenan'a an gelir acıyıverirsiniz, ya da önce sevdiğiniz kahramanı kitabın sonuna doğru öldüresiniz gelebilir, sizi evlilik üzerine ilişkiler üzerine derin düşüncelere salabilir,ahlanıp vahlanmanıza sebep olabilir.Tam yeri tam zamanı nedir derseniz üniversite yıllarıdır,bu dönemde okunması şiddetle tavsiye edilir.
2010 ağustos ayında bu başlık ile ilgili ilk yorumumu yazmışım, yıl 2013, kitabı önceki gün elime aldım, az önce bitirdim. Vedat Türkali; muhteşem bir yazar, Bir gün tek başına; muhteşem bir eser. Hiçbir kitap, hiçbir film, tanık olduğum hiçbir yaşam öyküsü beni bu kadar derinden etkilememiş, bu kadar ağlatmamıştı...
beni çok düşündürmüş kitap. onun dışında rasim'i çok sevdirmiştir.
okumadan önce evliliğe dair tüm bildiklerinizi unutun. çünkü kitap eşiyle mutsuz, siyasi ideallerini bırakmış, bugünün tabiriyle '' kapitalizmin ehlileştirdiği'' bir adamın yaşadığı yasak aşkını ve dönemin siyasi hayatını anlatıyor.

kitap o kadar samimi duygularla yazılmış ki yıllar geçse de unutmuyorsunuz. mutlaka okuyun.
geçenlerde yazarının vefat ettiğini öğrendiğim kitap.
evlliğe dair tüm ezberlerinizi bozacak vedat türkali romanı. yıllar önce okumama rağmen hala hafızamda.
(bkz: küçük-burjuva duyarlılığımız)
Cok ovulen ve yakin zamanda okuyacagim kitap. Editlenecektir.

Edit: efsane kitap. Okuyun okutturun.
insanin devrimci ruhunu atesliyor..sirada guven romani var.evet.
insanda tam adını koyamadığım bir şeyleri harekete geçiren kitap.

toplumun bir parçası olmak için itaat ettirilen bizleri anlatan ve bu çarka bir diş olmayı reddeden insanın düştüğü boşluğun tarifidir bu kitap.

dönemin siyasal ortamının baskısı, darbe beklentisinin gerilimi kişiler üzerinde güzel yansıtılmış. kitabın en büyük başarısı ise iç dünyayı iyi analiz edebilmesi.

fabrika ayarlarına dönmek isteyen herkesi 750 sayfalık bir yolculuğa çıkaracak olan kitaptır.
Vedat Türkali ile tanışmamı sağlamış roman. Okuyun, okutturun.
Vedat Türkali'nin ilk romanıdır. 1960'larda ki Türk siyasetinin boktanlığını, her şeye rağmen birbirine aşık olan koyu devrimci, her bakımdan cesur olan bir genç kızımız ve onun kadar cesur olamayan bir adamın hikayesi. Kalın olmasına rağmen 4 5 günde bitirilebilecek bir kitap. 450 650 arası biraz sıksada finali beni tatmin etti. Hatta son kısımları biraz daha uzun tutulup daha doyurucu bir son yapılabilirmiş gibime geldi. Ayrıca Kitapta ki iç seslerden de -biraz uzun olsada- insan kendinden mutlaka bir kaç şey yakalıyor. Kitaba farklı bir anlatım tarzı katmış.

Kitap hakkında girilen entrylere baktığımda ise entrylere nazaran o kadar da abartılacak bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Bana Birazcık solcu abartması gibi geldi.

-----spoiler-----

Kitapta en çok hoşuma giden, beni güldüren karakterler Rasim ve Handan oldu.

Her ne kadar kitabın sonunda kenan kendini atılan iftiralar, karalamalar yüzünden intihar etse de, kenan'a karşı olan içimde ki öfkemi dindirmedi yinede. Bunun sebebi de sanırım nermin'e yaptıklarıydı. istediği zaman nermin'i elde etmesi, nermin'in bir türlü vazgeçmeyişi beni biraz derinden etkiledi. Günsel'e gelecek olursak, kenan'a büyük ayıp etmiştir. Ama yine de ohh olmuştur kenana.

-----spoiler-----
Olur da zengin olursam almayı kendime farz kıldığım bir kitap olabilir. Çünkü hiçbir güç bana bu fakirliğimle bir kitaba 60 lira verdirtemez. Birinin bana almasını da istemem. Olur da alırsa, gerçekten hak ediyor muyum diye kendimi sorgularım.

Yazıyla altmış, rakamla 60... Everest yayınları'nın fiyatı makul fakat stokların tümü tükenmiş. Kitabı alan yeni yayınevi de 60 lira fiyat biçmiş. Yazık.
Ah vedat amca, kitapların okunmayacak kadar pahalı.
kitaplığımda olan ama bir türlü okuyamadığım eser.

adı çok güzel ama.
Eğer romanlarda da diss tarzında cevap verme olayı varsa her gün tek başına diye bir kitap da ben çıkarmak isterim.
Aldatma güzellemesi barındıran bir kitap. Kenan tam bir şerefsiz günsel ile aşkları ne kadar güzel olsa da eşini aldattığı gerçeğini değiştirmez bu.(bundan sonrası spoi) Ama intihar ettiği zaman ağlamıştım...
Vedat Türkali'nin aldatma güzellemesini harika bir şekilde yaptığı kitabı.
Aldatma güzellemesinin bu kadar iyi yapıldığı bir diğer kitap için de lütfen bakınız.

(bkz: masumiyet müzesi)
60 lı yıllarda işçi direnişlerine, eylemlere katılmış, dönemin sert muhalefeti içinde bulunmuş bir dava adamının, ilerleyen yıllarda sistemin içinde yokoluşunun hikaye edildiği muhteşem ötesi vedat türkali romanıdır. kötü giden evliliği yüzünden evlilik kurumunu sorgulayan, evliyken aşık olan bir adamın acılarını, çelişkilerini okuyup tüm ezberleri bozuyorsunuz. romanın sonu çok çok acıklı. mutlaka ama mutlaka okuyun.
geçen yıl okuduğum ve sayesinde 1960 darbesine giden süreçte yaşanan kırılma anlarını daha bir detaylı öğrendiğim bir vefat türkali romanı.

ve sonuyla beni gerçekten yıpratan bir eser oldu. çünkü başkarakterle kendimi müthiş özdeşleştirmiştim. dolayısıyla etkisinden bir süre çıkamadım.
sedat peker'in son videosunda okunmasını tavsiye ettiği kitap.
Vedat Türkali'yi ve belki de okumayı sevdiren kitap.
kenan'ın herkes tarafından korkak ve zayıf karakterli olarak bilinmesi ne kötü. Bu dünyadan gitmeyi becerebilmiş insan nasıl korkak olabilir! Kitapta kenan'ın kendi içindeki savaşı okuruz hep. Bilmiyorum, Vedat Türkali kitapları arasında benim en çok sevdiğim karakterdir Kenan.