bugün

Şüphesiz her insanın başına gelebilecek ve seçim yapmak zorunda kalabileceği, iki yoldan birini tercih etme durumudur. 

macera tutkunu, toplamda beş kişi olmak üzere, iki kız ve sizle beraber üç erkek arkadaşınızla kamp yapmak amacıyla, daha önce hiç gitmediğiniz, insanlar tarafından kirletilmemiş ve doğal dokusunda neredeyse hiç bozulma yaşanmamış bir bölgeye gerekli olabilecek tüm hazırlıkları yaptıktan sonra, arabayla gitmek üzere yola koyulursunuz. Hesaplarınıza göre Oraya ulaştığınızda muhtemelen hava kararmış olacaktır. 

Kamp yapmak istediğiniz tahmini bölgeye kısa bir mesafe kala, yol birden sağ ve sol olmak üzere sisler içinde zar zor görünen iki kısma ayrılır. Ancak elinizde bulunan haritada, bu yol ayrımı gözükmemektedir. Ve siz sağ yolu veya sol yolu tercih etme konusunda arkadaşlarınız arasında bir anlaşmaya varamazsınız. Ve yol ayrımının üç beş kilometre gerisinde kalan küçük bir köye uğrayarak köyde yaşayan herhangi birisinden yardım almak istersiniz.

Köye yaklaştığınızda, ak sakallı yaşlı bir amcaya yol kenarında yürürken rastlar ve ona hangi yolun gitmek istedikleri bölgeye ulaşabileceğini sorarsınız. Ak sakallı amca, o yolun her ikiside aynı bölgeye gider evladım der. Yalnız biz hava karardıktan sonra o yollardan hiçbirini kullanmayız. 

Siz sorarsınız, madem her iki yolun ucu aynı yere ulaşıyor. Neden iki yol yerine tek yol yapmadınız ve neden hava karardığında kimse o yolu kullanmıyor amca söylermisin? 

Ardaşlarınızdan biri, amca galiba bizimle eğleniyy diye alaycı bir ifadeyle ortaya laf atar. 

Ak sakallı amca; ben kendimi bildim bileli o yol hep vardır. Bizde kimse hava karardığında ve gece vakti o yolu kullanmaz. Çünkü biz dedelerimizden öyle duyduk. Sebebine gelince uğursuzluk getirir derlerdi hep bize.

Yine yanınızda bulunan alaycı arkadaşınız. Galiba bu amca köyün delisi olmalı.  Biz gidelim köyden birilerine soralım, onlar bize hangi yoldan gitmemiz gerektiğini doğru şekilde söyler der.

Sizde, arabayla köye iner ve henüz uyumadıklarını tahmin ettiğiniz ve ışıkları açık olan bir evin kapısını çalarsınız. Ancak kapıyı size açmadıkları gibi evin ışıklarıda aniden sönmüştür. Bu sefer kapıyı yumruklarsınız. Ama halâ kimsenin kapıyı açmaya niyeti yoktur. Ve birden köyün diğer evlerinin ışıklarınında, sanki birbirleriyle anlaşmışlarcasına birer birer kapatıldığına şahit olursunuz. 

Arkadaşlarınızdan birisi, bu köy komple kafayı sıyırmış dostum. Biz en iyisi hangi yoldan gitmemiz konusunda kendimiz karar verelim der. 

Artık Çok yorulmuşsunuzdur. ve bir an önce kamp yerine ulaşmak ve kamp ateşinde uzanıp dinlenmek istemektesiniz. Kız arkadaşlarınız yaşanan bu garip olaylar sonrası çok korkmuşlardır. Ve sabahı beklemeniz konusunda size baskı yapmaktadırlar. Ancak artık ok yaydan çıkmıştır ve kızların bu tutumu sizin onlara cesaretinizi kanıtlamanız adına fırsata dönüşmüştür.
sağdan giderim, daha hayırlı olur.
Bence kırmızı kablo kesilmeli.
Kuvvetle ihtimal kişinin kullandığı el yönünde karar kılınacak ikilem.
Okurken korktum aq.
Dedeyi görünce film koptu zaten bende.
Eğer yollardan biri daha kötü görünmüyorsa iç güdüsel olarak sağa gidilecektir.
Eskiden windowsta labirent ekran koruyucu vardı, labirentin koridorlarında dolaşır ve çıkışa ulaşılırdı, hiç farkettiniz mi bilmem ama mecburi yön hariç hep aynı yöne dönerdi, bu şekilde çıkış yolu bulunurdu,
Burada seçenek sağ yada soldan ziyade seçtiğiniz yönü terkedip eymeyeceğiniz,
Bir sağ bir sol yaparsanız yolu hepten şaşırırsınız, en iyisi en baştan size en uygun yolu seçin ve o yolu bırakmayın.
En azından dönek demezler*.
Üstelik bu kızlardan bir tanesi platonik aşkınızdır ve önceden planlamış olduğunuz üzere, kamp ateşi başında geçecek bu ilk gecede, ona romantik bir  aşk ilanı Yapma niyetiniz vardır. O yüzden ne yapıp edip bu gece kamp yerine ulaşmanız gerekecektir. 

Köylülerden herhangi bir yardım alamayacağınızı anladığınız an, arkadaşlarınızla birlikte kendi tercih ettiğiniz yoldan kampa ulaşmak için tekrar köyün girişine park ettiğiniz arabaya doğru ilerlersiniz. Arabaya ulaştığınızda  garip görünümlü bir insanın aksayan ayağına rağmen hızlı adımlarla size doğru yaklaştığına şahit olursunuz. Yanınıza gelen bu adam dilsizdir ve el hareketleriyle size telaşla bir şeyler anlatmaya çalışmaktadır. 

Anlatmaya çalıştıklarıyla kamp güzargahı arasında bir bağlantı olabilir mi acaba? diye düşünürsünüz. Daha sonra bu kişinin köyün gerçek delisi olduğuna kanaat getirir ve bu adamla uğraşmayı bırakıp tekrar yol ayrımına ulaşmak amacıyla yola koyulursunuz. 
(bkz: siktin formatı eyledin viran)

moderasyonun bugün yarın el atacağı hededir.
Arabayla Tam köyden çıkmak üzereyken yol kenarında yine o ak sakallı amcayla karşılaşırsınız. Ve amcaya sorarsınız; 

Amca biz bir şeyi merak ediyoruzda!! neden kimse bize bu köyde kapıyı açmıyor acaba. 

Ak sakallı amca sevimli bir yüz ifadesiyle: bu köyün ahalisi yabancılardan pek hoşlanmazlar evladım. isterseniz bu geceyi benim evimde geçirebilirsiniz. Sabah oluncada tekrar yolunuza devam edersiniz. Ne dersiniz?

Sizde, yok amca biz yolumuza devam edeceğiz dersiniz. Ne de olsa ortada bir gariplik vardır. Hiçbir köylü size kapısını açmazken bu yaşlı amca neden sizi evine davet ediyordu. Herşeyden önemlisi bu adamın  gece vakti yollarda ne işi vardı. Siz kendi aranızda bunları fısıldaşırken. 

Yaşlı amca: ha unutmadan söyleyeyim.  benim gece vakti yollarda ne işim var diye merak edebilirsiniz. Sebebi ise, bu taraflara senede bir iki arabadan fazla yabancı uğramaz. Sizin arabayla yoldan geçtiğinizi farkettim. Belki yardıma ihtiyacınız olabilir diye yol kenarında bulunayım dedim. Malum, köylülerin yabancılarla arasının pek iyi olmadığını sizde gördünüz. 
Sağdan gidilecek tabiki mübarekler sol haramdır kesin.
ne sağa ne sola, yukarı gitmeli yukarı.
Kafasının dikine gitmeli, estiği gibi yaşamalı insan. bir uçurumdan aşağı düşerken bile zevk almalı misal. Olmuyor işte, olsun.
Siz amcanın yapmış olduğu teklifi reddersiniz. Ve yolunuza devam etmeniz gerektiğini anlatırsınız. Ak sakallı amcaya son kez hangi yolu tercih etmemiz daha uygundur diye sorarsınız. 

Amca: ben o yolların hiçbirinden gece vakti geçmedim evladım. Gelin sizde geçmeyin. Başınıza bir iş gelmesin. Sabahı bekleyin öyle geçin der. Sizi son kez uyarır.

Sizde, amcaya bu anlattıklarının saçmalık olduğunu, birilerinin köylüleri korkutmak maksadıyla uydurduğu yalan olduğunu anlatırsınız. 

Amcada elini sallayarak;  eehh ne haliniz varsa görün be!!. Sizi uyaranda kabahat . Sizinde ötekilerden bir farkınız yok. Hepiniz aynısınız der. Çeker gider. 
Yaşlı amcayı pek umursamamış olmalısınız ki. siz yolunuza kaldığınız yerden devam etmeye karar verirsiniz ve hangi yolu tercih edeceğiniz konusunda arkadaşlarınız arasında yaptığınız oylama neticesinde sağ yoldan gitmeye karar verirsiniz.

Ancak yol ayrımına ulaştığınızda, yol ayrımında daha önce olmayan bir farklılık dikkatinizi çeker. Yol ayrımıyla olan ilk karşılaşmanızda, her iki yolunda sislerle kaplı olmasına rağmen, bu sefer sadece sizin tercih ettiğiniz sağ yol sislerle kaplıdır. Üstelik sol yol, sağ yola oranla daha düzgün ve kuru gözükmektedir. 

Ve sizde mantıklı olanı yapar, sağ yol yerine, kullanımı daha uygun olan sol yolu tercih eder ve hep bir ağızdan söylediğiniz şarkılar eşliğinde bu yolda ilerlemeye devam edersiniz. Bu yol ile Kamp yerine ulaşmanız gereken mesafeyi yarılamışsınızdır. Ancak yaklaşılan her mesafede yol bozulmaya ve artan sis nedeniyle görüş açısı düşmeye başlamıştır. 
En basiti o piti piti yapın gidin birinden illaki bilen birini bulur olmadı geri dönersiniz.
Aklın yolunu seç.
Kaldığı yerden devam eden korku gerilim ve gizem dolu hikayedir. Okumanız önemle rica olunur.

Arabayı siz kullanmaktasınız ve yol gitgide çekilmez bir hal almaktadır. Aniden arabada meydana gelen bir patlama sesi sonrası direksiyon hakimiyetini kaybedersiniz. Hızınızın düşük olması nedeniyle aracı kontrol etmeniz ve güvenli bir şekilde aracı durdurmanız zor
olmamıştır. 

Panikle arabadan iner ve ne olduğuna bakarsınız. Arabanın sol ön lastiği patlamıştır. Allahtan tedbirli davranmış ve yola çıkmadan önce yedek lastiği aracınızda önceden hazır bulundurmuştunuz. 

Hemen vakit kaybetmeden lastiği değiştirmeye koyulursunuz.  Bu arada kız arkadaşlarınızın tuvalet ihtiyacı geldiği için aranızdan birinizin yakınınızda beklemesini rica ederler. Yolculukta alaycı ve Şakacı haliyle dikkat çeken arkadaşınız gürkan, kızlara göz kulak olmak amacıyla onlarla beraber gider. Siz de Bu arada lastiği değiştirmiş ve diğer erkek arkadaşınız Berke ile onları beklemektesiniz.  Ve ansızın gelen bir çığlık sesiyle irkilirsiniz. Hemen ardından gürkan ve hemen arkasından kız arkadaşınız Canan nefes nefese koşarak yanınıza gelir.

Gürkan: emre, ne oldu bilmiyorum ama Mehtap! Mehtap! 

"Ne oldu mehtap'a söylesene kimdi o çığlık atan! "

Gürkan: arkam dönük halde onu beklerken, çığlık attığını duydum. Bulunduğu yere gittiğimde Mehtap orada değildi. Canan'la birlikte Yakınlarda onu aradık ama bulamadık.

Edit: karakter, isim. Bir yerde gürkan yerine yanlışlıkla serkan yazılmış. Düzeltildi.
o piti piti yapılabilir.
bilinmeyen yol ayrımında katil uşak çıkıyor.
4 e basarsan sola, 6 ya basarsan sağa gidersin. Hiç mi hugo izlemediniz. Hepinizin amk!
2 sol 1 sağ 1 sol 1 sağ.

Formül yukarıda. Kesin bir duble yola çıkar.
Platonik aşkınız mehtap'ın kaybolduğu haberi üzerine, el fenerleriyle hep birlikte ormanda mehtap'ı aramaya başlarsınız. Ancak arama sonuçsuz kalmıştır. Mehtap' a ne olduğu konusunda en ufak bir fikriniz yoktur. Tekrar arabanın bulunduğu yere geri dönmek zorunda kalırsınız. Oraya döndüğünüzde herkes birbirini suçlamaya başlar.

Yolculuk boyunca hiç sesini çıkarmayan berke'nin, bu yaşananlardan sonra adeta dili çözülmüş, eski halinden eser kalmamıştır. Etrafa çığlıklar, tehditler savurmaktadır.

Berke: lanet olsun pislik herifler! Şimdi mutlu oldunuz mu? O yaşlı adamı dinlememiz gerekmez miydi?. Buralara hiç gelmemeliydik. Bunlar hep sizin lanet olası bir yerde, lanet bir zamanda kamp yapma saçmalığınızdan başımıza geldi. Hemen burayı terketmeli, tekrar evimize dönmeliyiz.

Siz de; Hayır mehtap'ı burada bırakıp hiçbir yere gitmiyoruz. Hatta hemen ilk yardımı arayıp bizi bulmalarını sağlayacağım, diyerek cep telefonunuzla acil numarayı aramak istersiniz. Ancak cep telefonunuzda sinyal yoktur. Diğer arkadaşlarınızın cep telefonlarında da sinyal gözükmemektedir. Ne yapmanız konusunda birbirinizle yoğun bir tartışma içerisine girersiniz. Tekrar o köye gidip, yardım istemeniz veya en azından cep telefonunun çekim alanı içinde Kalan, köye yakın bir yerde acil yardım numarasını arayıp, durumunuzu bildirmenizin en mantıklı seçenek olabileceği konusunda hem fikir olursunuz. 

Vakit kaybetmeden hemen arabaya atlar ve tekrar köy yolunda ilerlemek için direksiyonun başına geçersiniz. Ancak kontağı çevirdiğinizde araba çalışmaz. Bunu defalarca tekrarlamanıza ve depoda yeterince benzin olmasına rağmen arabayı bir türlü çalıştıramazsınız. Motor kapağını açar, arızanın sebebini bulmaya çalışırsınız. Siz ve hiçbir arkadaşınız bu arızaya neyin sebep olduğunu bulamazsınız. Zaten hiçbiriniz motordan ve araba tamirinden anlamıyorsunuzdur.

 
Bilinmiyorsa çokta şey yapmamak gerekir yoksa bombok bi yere çıkabilir.