bugün

güney kore'den 2008 yapımı bir kim ki duk filmi. "rüya" anlamına geliyor ismi. ekim ayında türkiye'de sinemaseverlerle buluşacak. kim ki duk hayranlarını heyecanlandıran bir film olmuştur ayrıca.

[alıntı]
koreli usta kim ki-duk'un son dramı yine insan ilişkilerine mercek tutuyor. tıpkı adı gibi, film, bir rüyayla, jin adlı genç bir adamın gördüğü kâbustan uyanmasıyla başlıyor. jin, rüyasında bir trafik kazasına neden olmuştur. uyanıp kazayı gördüğü yere gittiğinde biraz önce orada benzer bir kaza olduğunu fark eder. bir şekilde kazaya yol açan kişi olan ran adlı kadınla tanıştığında, aralarında tuhaf bir bağ olduğunu anlar. jin rüya gördüğünde ran, jin'in rüyada yaptıklarını yapmaktadır. daha önceki eserlerinde olduğu gibi on beşinci uzun metrajlı filmini kim ki-duk yine hayaller, hafıza ve aşk temalarını iletişimsizlik üzerine kurduğu çatıyla sunuyor. jin rolünü japon indie oyuncu joe odagiri, ran'ı ise koreli lee na-young canlandırıyor.
[/alıntı]
31 ekim 2008 tarihinde yani yarın vizyona girecek olan filmdir.
2nci palto film günlerinde gösterilen, oldukça başarılı film. kelebek motifi de gayet hoş ve derinden. arada güldürüyor, bu güldürülerin bazıları da yersiz oluyor...
kim ki duk'un bu son filmi (rüya) bir önceki iki filmine (yani 'zaman've 'nefes') yakın durmakta. her ne kadar boş ev'in imgeleri hafızamızdan yavaş yavaş silinmeye başlasa da ister istemez oraya referanslar yapmak zorunda kalıyoruz. zira kim ki duk denilince akla ilk gelen sinematografik açıdan görüntü dilinin ön plana çıktığı filmler olmakta.
rüya'da ise ikili ilişkilerin tuhaf kanalları üzerinde durmaktadır. gerçi bunu hemen hemen tüm filmlerinde vazgeçemediği temalardan biri olduğunu söyleyebiliriz; ancak yöntem söz konusu olduğunda yani filmin yaslandığı anlatım dili hesaba katıldığında, (boş ev, yay ve badguy, filmlerinde bize adeta sinema dilinin 'görüntü' olduğunun altını çiziyordu ve bu filmler sanatsal gücünü burdan alıyordu.) karşımıza gücünü, dayanağını öyküsünden alan bir film çıkmakta.
dolayısıyla tıpkı 'zaman' filminde iletişimin, ikili ilişkilerin ancak yüz değiştirme hattı üzerinden irdelerken, (nefes' te de idam mahkumuyla yapılan görüşmeler üzerinden irdelemekte) burada da rüya-eylem ilişkisi üzerinden gerçekleştirmektedir. bir tarafta sevgilisine ulaşma arzusuyla yanıp tutaşan ve ancak rüyalarında bu gerçekleştirebilen erkek (jin), diğer tarfta ise erkek arkadaşını bir daha hiç görmek istemeyen kadın (ran)...
erkeğin kurtuluşu kadının cehennemi oluyor her rüyada...
oldukça iyi kurgulanmış, oldukça iyi görsel doyum sunan bir kim ki duk filmi. aslında "bir kim ki duk filmi" bu film için yeterli tam bir tanımdır. yönetmenin filmografisinde fazlasıyla övgü alacağı bir yapımdır.
rüya ile gerçek arasında ziyadesiyle fantastik bir kurguya hiç direnmiyor, çabucak inanıyorsunuz. aşk insana neler yapıyor, neler yaptırıyor... aklınızda yer ediyor...
http://www.cnbce.com/film.../hakkinda.aspx?filmid=723

duygusal girdi yazmak istemiyorum ama, taşlarımı bir bir kırmış filmdir.
" birinizin mutluluğu diğerinizin felaketi olacak " mottosuyla yola çıkan, iki insanın benzer hikayelerini birbirine oldukça iyi kenetleyen, hatta, filmi izleyenler anlayacaktır, adeta " kelepçeleyen " bir kim ki- duk filmidir " bi mong " .görsel doyumun yanı sıra kullanılan müzikler de oldukça etkileyici, doğru zamanda doğru tonlamalar ustaca kullanılmış.