bugün

bi mong

kim ki duk'un bu son filmi (rüya) bir önceki iki filmine (yani 'zaman've 'nefes') yakın durmakta. her ne kadar boş ev'in imgeleri hafızamızdan yavaş yavaş silinmeye başlasa da ister istemez oraya referanslar yapmak zorunda kalıyoruz. zira kim ki duk denilince akla ilk gelen sinematografik açıdan görüntü dilinin ön plana çıktığı filmler olmakta.
rüya'da ise ikili ilişkilerin tuhaf kanalları üzerinde durmaktadır. gerçi bunu hemen hemen tüm filmlerinde vazgeçemediği temalardan biri olduğunu söyleyebiliriz; ancak yöntem söz konusu olduğunda yani filmin yaslandığı anlatım dili hesaba katıldığında, (boş ev, yay ve badguy, filmlerinde bize adeta sinema dilinin 'görüntü' olduğunun altını çiziyordu ve bu filmler sanatsal gücünü burdan alıyordu.) karşımıza gücünü, dayanağını öyküsünden alan bir film çıkmakta.
dolayısıyla tıpkı 'zaman' filminde iletişimin, ikili ilişkilerin ancak yüz değiştirme hattı üzerinden irdelerken, (nefes' te de idam mahkumuyla yapılan görüşmeler üzerinden irdelemekte) burada da rüya-eylem ilişkisi üzerinden gerçekleştirmektedir. bir tarafta sevgilisine ulaşma arzusuyla yanıp tutaşan ve ancak rüyalarında bu gerçekleştirebilen erkek (jin), diğer tarfta ise erkek arkadaşını bir daha hiç görmek istemeyen kadın (ran)...
erkeğin kurtuluşu kadının cehennemi oluyor her rüyada...