bugün

Bari bugün sadece bir günlük siyasi ideolojilerinizden sıyrılıp bakın ölümüne. Daha 14 yaşında masum bir çocuk komada yaşam mücadelesi verdi, doğum gününde yine komadaydı. Hep bir umutla bekledi ailesi ama olmadı küçücük kalbi daha fazla direnemedi.
Evlat acısı hiçbir şeyle kıyaslanamaz, Allah ailesine sabır versin. Bari siz susun zaten ailesi evlatlarının acısıyla yanıyor hala orda burda zaten aleviydi, o da taş attı ama nasıl diyebiliyorsunuz? Hiç mi yok "vicdan" denilen şey sizde? Hayatını daha yaşayamadan giden birinin arkasından nasıl hak ediyordu diyebiliyorsunuz, o kirli ellerinizle siyaset malzemesi nasıl yapabiliyorsunuz o meleği? Eger gerçekten müslümanım diyorsanız zaten yapamazsınız bunları içiniz acır fotoğraflarını görünce, ki ben öyle inanmak istiyorum...
mekânın cennet olsun Berkin Elvan, seni hiç tanımasam da üzülmeden duramadım. Ailenin hele annenin halini görünce ağlamadan duramadım. Keşke güzel gülüşünle yaşasaydın, hayatın elinden alınmasaydı daha yaşanacak nice senelerin vardı... Bütün siyasi görüşlerden tek tek nefret ediyorum! Tiksiniyorum hepinizden...
Zaten en doğruyu William Shakespeare dememiş mi? "Cehennem boş, tüm şeytanlar burada..."
Sağ elde V sol elde sapan ağızda peçe iki ekmek almış eve gidiyor allah rahmet eylesin...
bir baba olarak birazdan eve gidip 15 aylık çocuğumu kucağıma alacak iken annesi ve babasının cenaze hazırlıkları yaptığı küçük melektir. Vicdan sahibi olan herkesi siyaset, savunulan görüş falan demeden içini yakan kardeşimizdir.
Nur içinde yat küçük beşiktaşlım...
hesabının sorulması gereken masumlardan.
sen rahat uyu çocuk. abilerin, ablaların, kardeşlerin hesabını soracak.
yitip giden genc fidan. bu memlekette 10 gun sonra unutulacak maalesef.
acı olayın 15 16 yaşında baş kahramanı olan evlattır.

önemli değil dini, mezhebi, düşüncesi, bilimi irfanı. bir insan öldü nihayetinde.

taş atıyordu ya da ekmek almaya gidiyordu, farketmez, bir insan öldü nihayetinde.

en azılı katiller, suçlular bile idam edilmezken kime ne haktır ki bu bahsettiğim devlettir, birini öldürmek ? çok acı dedim ya başta da bir evlat daha yitip gitti bu topraklardan.

ideolojilerinizi, inandığınız insanları, inandığınız dinleri bir kenara koyun. 15 yaşındaki kardeşiniz, kuzeniniz, yeğeniniz, ne kadar ölmeyi hak ediyor ? eğer bu sorunun cevabına net bir cevap verebiliyorsanız, berkin'in ölümüne de pay biçebilirsiniz. çünkü o çocuğun insan olarak hiçbir farkı yoktu kuzeninizden, kardeşinizden, yeğeninizden. ve emin olun bizler de berkin kadar ölmeyi hak ediyoruz, o bu denli devlet eliyle öldüyse.

aynı toprakta nasıl vicdanlar, nasıl duygular filizleniyor anlamak çok güç. insaniyetten bu kadar sıyrılmak bir adamın, bir ideolojinin peşinde. ve yine aynı toprakta nasıl düşünceler filizleniyor ki sırf kendi gücü uğruna insanların hunharca ölmesine göz yumuyor. gerçekten çalıp çırpmalarından geçtim. amerikanın ederi 300 katrilyon dolar, o bile bir berkin alamıyor. o yüzden varsın çaldıkları, malları mülkleri onlarda kalsın.

berkin bir simgedir. önemli olan ismi, cismi, soyadı, uyruğu değildir. diğer 7 abisi gibi berkin de bir simgedir. keşke olmasaydı. ama her 20-30 senede bizim gencecik fidanlarımız simge olmaktan kurtulamıyor.

8 fidan öldü bir gezide,
biz ise peşlerinde, aynı his ve düşüncelerle.

sevgiler olsun herkese, belki yarın sabaha ben bir berkin, sen bir ali ismail, kuzenin bir mehmet ayvalıtaş, yeğenin bir abdullah cömert, kardeşin bir ethem sarısülük, üst komşun ahmet atakan, sıra arkadaşın medeni yıldırım, iş arkadaşın hasan ferit gedik olmuş.

bu baharda, aynı yerde. *
evet berkin elvan olayı kesinlikle siyaset üstü bir meseledir. tüm siyasi partilerin, tüm ideolojilerin üzerinde bir meseledir. çünkü devlet elinin katlettiği bir çocuktur bu sefer. kadın erkek meselelerindeki pozitif ayrımcılık bende de çocuklar için var. çoğu insanda da vardır bu. dolmuşta çocuğa yer vermekten tutun yolda bir çocuğun sevimli hallerini görünce gülümsemeye kadar çocuklar çoğu insanın içini ısıtır. bende böyle en azından.

siyaset üstü mesele dediğim, berkin elvanı savunmak ne chp' nin, ne tkp' nin ne ödp' nin tekelinde değildir. ben mhp' li değilim mesela. ama bir mhp' li tutup berkin dese hepimiz biliyoruz sik kafalı partizanların çoğu size mi kaldı, siz de şöyle böyleydiniz diye caz yapacaktır. aynısı tabii ki ödp için de geçerli. bu seferde tkp olsun, mhp olsun, chp olsun illa bir partizan gelip ötecektir. gün evlerden çıkma vaktidir. gün siyasi kimliklerimizi evimizden çıkarken içeride bırakma vaktidir. gün insanlığımızı kuşanıp berkini, gezi şehitlerini, roboskiyi, hatayı, suriyede devlet eliyle gönderilen silahlarla ölenleri, doğuda ölen türk ve kürt kardeşlerimizi savunma günüdür. unutmamalı ve siyasi kimliklerimizi bırakıp insanlığımızı kuşanmalıyız. berkin için.

berkin elvan siyaset üstü bir meseledir. insan olan herkesin öyle veya böyle sesini duyurması gerekir.
utanmadan vefaatı üzerine devlet büyüklerinin başsağlığı dilemeleri.. ancak bu kadar ahlaksız olunur.
öldürülmüştür.

insan olanlar bir çocuğun ölümüne yanarken azıcık insanlığı kalmamış olanlar o öyleydi bu böyleydi demeye başlamışlardır.

ölüye hürmetsiz dirinin köpekleri.
Vurulan, ama unutulmayacak olan insan.

insan gibi yaşamak isteyen insanlara, topla tüfekle savaş açanların canını aldığı insan.

Her şeyden önce, insan.

--spoiler--

dağ gibi, kara yağız birer delikanlıydık. babamız, sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi. arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mum ışığında bitirdik kitaplarımızı. kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. ecelsiz öldürüldük. dövüldük, vurulduk, asıldık,

vurulduk ey halkım, unutma bizi!

yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler takıldı. işkence hücrelerinde sabahladık kaç kez. isteseydik, diplomalarımızı, mor binlikler getiren senetler gibi kullanırdık. mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık. yazlık kışlık katlarımız, arabalarımız olurdu. yüreğimiz, işçiyle birlikte attı. yaşamımızın en güzel yıllarını, birer taze çiçek gibi verdik topluma. bizleri yok etmek istediler hep.

öldürüldük ey halkım, unutma bizi!

fidan gibi genç kızlardık. hayat, şakırdayan bir şelale gibi akardı göz bebeklerimizden. yirmi yaşında, yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında, işkencecilerin acımasız ellerine terk edildik. direndik küçücük yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla. tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi. utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar erkekliklerinden.

hücrelere atıldık ey halkım, unutma bizi!

ölümcül hastaydık. bağırsaklarımıza düğümlenmişti. hipokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencecilerin elinde öldürüldük acınmaksızın. gelinliklerimizin ütüsü bozulmamıştı daha. cezaevlerine kilitlenmiş kocalarımızın taptaze duyularına, birer mezar taşı gibi savrulduk. vicdan sustu. hukuk sustu. insanlık sustu.

göz göre göre öldürüldük ey halkım, unutma bizi!

kanserdik. ölüm, her gün bir sinsi yılan gibi dolaşıyordu derilerimizde. uydurma davalarla kapattılar hücrelere. hastaydık. yurt dışına gitseydik kurtulurduk belki. bir buçuk yaşındaki kızlarımızı öksüz bırakmazdık. önce kolumuzu, omuz başından keserek yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak fırlattık attık önlerine. sonra da otuz iki yaşında bırakıp gittik bu dünyayı, ecelsiz.

öldürüldük ey halkım, unutma bizi!

giresun'daki yoksul köylüler, sizin için öldük. ege'deki tütün işçileri, sizin için öldük. doğu'daki topraksız köylüler, sizin için öldük. istanbul'daki, ankara'daki işçiler, sizin için öldük. adana'da paramparça elleriyle, ak pamuk toplayan işçiler, sizin için öldük.

vurulduk, asıldık, öldürüldük ey halkım, unutma bizi!

bağımsızlık, mustafa kemal'den armağandı bize. emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen ülkemizin bağımsızlığı için kan döktük sokaklara. mezar taşlarımıza basa basa, devleti yönetenler, gizli emirlerle başlarımızı ezmek, kanlarımızı emmek istediler. amerikan üsleri kaldırılsın dedik, sokak ortasında sorgusuz sualsiz vurdular.

yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde ey halkım, unutma bizi!

yabancı petrol şirketlerine karşı devletimizi savunduk, komünist dediler. ülkemiz bağımsız değil dedik, kelepçeyle geldiler üstümüze. kurtuluş savaşı'nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı daha da dik tutabilmekti bütün çabamız. bir kez dinlemediler bizi. bir kez anlamak istemediler.

vurulduk ey halkım, unutma bizi!

henüz çocukluğumuzu bile yasamamıştık. bir kadın eline değmemişti ellerimiz. bir sevgiliden mektup bile alamamıştık daha. bir gece sabaha karşı, pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam sehpalarına. herkes tanıktır ki korkmadık. içimiz titremedi hiç. mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere...

asıldık ey halkım, unutma bizi!

bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasında vuranlar, ağabeyimiz, babamız yaşlarındaydılar. ya bu düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı, ya da susmuşlardı bütün olup bitenlere. öfkelerini bir gün bile karşısındakilere bağırmamış insanların gözleri önünde öldürüldük. hukuk adına, özgürlük adına, demokrasi adına. batı uygarlığı adına, bizleri bir şafak vakti ipe çektiler.

korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi!

bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi!
bir gün sesimiz, hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi!
özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep birlikteyiz, ey halkım, unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi...
--spoiler--
polise emri ben verdim diyenler ve "destan" yazan katiller tarafından annesinden, babasından, arkadaşlarından kopmuş, kopartılmış çocuk. unutulmayacaksın esmer çocuk.. her zaman kalbimizdesin..
bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, insanların nasıl öldüğüne bakın demiş ya hani albert camus, bu masumun öldürülmesinde gizli bu ülkenin de özeti. hırsız var katil var ama adalet yok burada.
küçük yaşta büyüyenlerden, hiç büyüyemeyeceklerden oldu. 'eden bulur' a hala inandığım şu dünyada bu kadar ettiklerinden sonra nasıl bulacaklar onu merak ediyorum.
Yazıp yazıp siliyorum. Sabahtan beri boğazımda bir yumru,başımda ağrı. iç çekip duruyorum. Sabahın köründe gördüğüm ilk haber,okuduğum ilk şeydin. O saatten beri kendime gelemiyorum,üzgünüm berkin üzgünüm ali,üzgünüm medeni,abdullah... bu hırs bu öfke niye gencecik bedenler o tabuta girmemeliydi. 15 yaşında birisinin cenazesi olur mu sözlük? Müsameresi,konseri,mezuniyeti olur.. ve sen emri veren kişi, meydanlarda bas bas bağırıyordun ya gün olup devran dönecek ve siz bu millete hesap vereceksiniz. Diliyorum ki bu dünyada ettiklerini çektiğini görmeden ölmek nasip olmasın. Din üzerinden siyaset yaptınız ya, hakkımı helal etmiyorum. Ne sana ne sana oy veren o gözü kapalı sürüye.
(bkz: kısa yoldan şehit olma yolları)
http://m.youtube.com/watch?v=I6SrwDJCtmA Bi BERKiN ELVAN DAHA GELMEYECEK BU DÜNYAYA! BU Bi HALK DiRENiŞiDiR! Bi BiREY OLARAK DUYUR SESiNi!
http://www.youtube.com/watch?v=I6SrwDJCtmA

ağlattın çocuk, ağlattın.
birileri destan yazdı ya hani? birileri yazdırdı???? işte asıl destan kahramanları berkin ve onun gibiler! bir gün anlayacaklar! utanacaklar! insanlıklarını bulabilirlerse elbet... o kısacık hayatında kara bir çocuktu asıl destanın kahramanı oydu!
iyi ki ölmüş düşüncesindeki orospu evlatlarını mutlu etmiş çocuktur.
45 kilodan 16 kiloya düştüğünü duyunca içim parçalandı. Vicdansız bir devletin masum kurbanı, mekanı cennet olsun.
Günahsız küçük bir kardeşimizdi. Hepimiz bir umut onun hayatıma bağlanmasını beklerken bizi terkeden ve ardında büyük acılar bırak küçük ama koca yürekli kardeşimizdi. Mekanı cennet olsun.
Allah rahmet eylesin. Sorumluları hala provakasyon peşinde.
(bkz: katil gezi eylemcisi)
nur içinde yat çocuk. ne kadar direnilebileceğine gösterdin bize. bunu öğretirken 15 yaşında hayallerinden, ailenden, sevdiklerinden, amaçlarından vazgeçtin. seni seviyoruz. her zaman yüreğimizde olacaksın güzel çocuk..
berkin bizi ilgilendirmiyor. Tıpkı Mısır'daki Esma'nın sizi ilgilendirmediği zamanki gibi. Diyebiliriz fakat biz iNSANIZ.