bugün

günler geçiyor unutulamıyorsun, sen kendini ne sanıyorsun. aklın tapusunu mu aldın? diye sorarlar adama. bak burada ki bütün herkes seni özlüyor bu yazıları sana yazıyor. özlenmiycek kadın değilsin sebahat abla! özledim lan ! bunu ne şekilde söylersem kendimi inandırırım. böyle bir çabaya girmiycem amk çünkü senin adın aşk. gidince gelmez bir adın sanın var. benim sana gücüm yetmez. kükrerim falan ama seni görünce korkarım ben. sen de çok acımasızsın ama ulan taş olsa dile gelir yemin ederim! sen kılını kıpırdatma.

http://www.youtube.com/watch?v=M2nTH5eszr0
hayat her çelme taktığında kalktım daha da güçlenip. ve hiç bir zaman öncekinden daha sert düşmedim.
gülüşünü gördüm özlemişim, saçını saklarken bi yandan sana bahşedilmiş diğer eşsiz parmaklarınla bi resim çizer gibi yüzünü kapatışın sonra bi kalkuleytır ahah tamam hesap makinesi alıp parmak çukurlarımdan hangi ayın kaç gün eziyet çektiğini hesaplayıp ordan seni görmediğim dakikalar ve saniyelerle takıldım derken dayanamayıp şarkımızı dinledim i just cant keep hanging on be bebeğim. tepkisizleştim anladın mı para üstü vermeyen büfeciye ses etmedim yeşil ışık yandı oracıkta keyifle kalakaldım devam edemedim sanki hepsini sen tasarlayıp gökyüzüne yerleştirmişsin gibi her bulutta tam ortandan yakaladım seni pantolonum giyilmeyecek haldeydi yenisini alırken bu üstümde kalsa etiketi burdan okutsak diyen kızı görünce de canım çok yandı acaba üstüne hiç kahve döküldü mü dedim dökülmüş olsa ne değişir ona aşık biri dökmemiştir muhakkak kendi mallığı. kilo verdim o sıra sen aklıma geldin kendime hiç bakmıyorum diye bana kızışın, ne olacak amına koyayım kilo alsam bu sefer de biraz kilo al deyişi aklıma gelecek olduğu kadar yani yapacak birşey yok az önce sigarayı yakamadım çakmağın gazı bitmiş diye üzüldüm seninle çakmak bulamayışımız. bana vaad edip yerine getirmediğin dünyaları toplayıp sonra kendimden çıkardım ve hiç kaldım koskocaman bir eksi hiç. tripler yaşadım ben ona aşığım acaba kendime dokunsam ona dokunmuş sayılırmıyım diye öyle değil mi islamda niyet önemli benim niyetim sana dokunabilmekti tekrar ama sarmadı ben sen kadar çirkin olamadım. komşulara karşı çok ayıp oldu lan. kan aksın istiyorum sana duyduğum şeyler çok acı ve çok romantik.
güvenmek... herşeyden ve herkesten çok sadece sana güvenmek... aşktan, sevgiden yada hissedilen her neyse o duygudan fazla istedim sana güvenmeyi... olmadıysa , yürümediyse, şimdi ikimizde yalnızsak bu yüzden sevgilim... ikimizde güvensiz bireyleriz karşımıza çıkan ne kadar dürüst olsada bu hastalığımız devam ettikçe ikimiz içinde mutluluk söz konusu değil... birlikte yada başkalarıyla...
allah belanı versin.
Belirsiz'im...

Kafamda filler adeta orgy parti yapıyor. Isındı, yoruldu. Şu sıra içinde bulunduğun psikolojik durum vahim. Belirsizlik ağabeyler. Yaşadınız dimi bilirsiniz. Adamı itin g.tune sokar çıkarmaz nitekim. inişler - çıkışlar. Bakıyorum da yazdıklarıma anlamsız. Tıpkı yaşadıklarım.
Öldürüyorum sen dışında kalan tüm zamanları. Zaman, bir akrebin soğukluğuna gizlenmiş, göz kapaklarıma sığdırılmış, gerçek dışı büyük bir anlamsızlık. Sen dokunursan zaman vardır ve sen öpersen iyileşir tüm zamansız yaralar...
Rüyalarımdan çık! kafamı allak bullak ettin yine.
uzun zamandır yazmayı düşünüyordum aslında. uzun bir yazı olacak hazır mısın?

mavi vosvos aklımda tek kalan bu biliyormusun. ilk telefonda konuştuğumuzda saatlerce gülmüştük. ama benim aklımda sadece mavi vosvos kaldı o gün. nedeni ise ilk ortak noktamızdı bence. senin gördüğün mavi vosvos'un aynı günün akşamında, benimde görmem hatta, beni ezecekken görmem. tesadüf mü yoksa bir oyun mu inan bilmiyorum. ben hiç tahmin etmezdim biliyor musun? işlerin buraya varacağını. sana daha önce söylediğim gibi ruh ikizim gibi bir şeydin sen. hala anlam veremiyorum. bence sen benim için gönderilmiş bir ajansın. sevdiğim her şeyi senin de sevmen yoo bu mümkün değil.

yalnız aklıma bir şey geldi. o kağıt helvayı yiyişin. hahah hala gülüyorum bitiremediğin kağıt helva ayrıca, ellerine akan dondurma, ve bomba olarak doktor köfteci o neydi öyle. ne gülmüştük seninle. ve daha bir çok güzel şey... senin yanındayken gündüzün geceye dönüşmesi beni çok sinirlendiriyor. her ne kadar geceyi daha çok sevsemde. ve bunun suçunu sana atıyorum masumca ne yapayım gitmemeni istiyorum. bu arada kız kulesinin sana hala selamı var fazla özletmesin kendini diyede haber gönderdi.

devam edeceğim bir saniye sigara yakıp geliyorum... heh nerede kalmıştık? öyle işte. bu arada resmini çizerim diye bir ton artistlik yaptım ama, en son resim çizdiğim zaman beş sene öncesiydi. içimde hala biraz tereddüt var eskisi gibi çizebilirmiyim diye. sanırım yaparım. hatta yapıp, en güzelini çizicem.

bu aralar bayağı bir mutluyum aslında. mesajlaşmayı sevmeyen ben bile, heyecan içinde mesaj atıyorsam sanırım ya mesaj olayını ya çok sevdim ya da bunu bana sen sevdirdin. hele ben uyurken attığın o yirmi altı mesaj hala kahkaha atma sebebim. ve o mesajlardan yola çıkarak, bir sitcom dizisi çekilir.

fazla uzatmayayım artık değil mi? sonuçta insan okuyacak bunu. öyle işte hurma gözlüm. aslında aklımda bir sürü şey vardı sana yazmak istediğim. sözcükleri kağıda dökmek istediğim ama bu kadarı da yeterli sanki? ne dersin?
Ben bu yazıyı yine sana yazdım, bu başlığı sol frame' de görünce hemen '' bana birşey mi yazılmış acaba '' merakıyla başlığa bakan sayın yazar;
ibrahim tatlıses senin için söylesin
Gönülden seviyorsun, Mutluluk istiyorsun, Ne diye gizliyorsun, Sen aşıksın arkadaş, Allah yardımcın olsun, Derdine derman bulsun, Laf aramızda kalsın, Sen aşıksın arkadaş*
sen şu an uyuyorsun
ve kim bilir ne düşler görüyorsun.
ben şu an sana bunu yazıyorum
ama sen bilmiyorsun.

ben burada salak salak kendimi avutuyorum
seni çok seviyorum.
seni çok seviyorum
seni çok seviyorum.
konserine gelemeyeceğim için saatlerce dua etmiştim ya "yağmur yağsın da konserine çıkama" diye, işte duam bugün tuttu.
bugün konserin var ve ben bu konserine gelmek için elimden gelen her şeyi yapıyorum. diğer konserine gelemeyeceğim için bencilce dua etmiştim, bugünkü konserine gelecektim. ama şakır şakır yağmur yağıyor ve sanırım konsere çıkamayacaksın! hepsi benim yüzümden! duayı bundan sonra tarih de vererek etmem gerekiyor. yoksa konsere çıkamama ve yağmur yağması kısımları tuttu.
seni öylesine özledim ki benim güzeller güzeli sevgilim, karagülüm. hani bir el uzatsam dokunacağım hep o kadar yakınımdasın ama aşılmaz engeller var şu an aramızda, az kaldı diye tahmin ediyorum artık yolun sonuna doğru -en azından- yaklaşmış olmalıyız. sırrı can yakan şu kadar sene içerisinde ne badireler atlattık. ölüm idi bizi en iyi ağırlayan yarenimiz. ben ölmek istedim çaresizlik her salvosunu yüzüme yüzüme vurduğunda. artık elbisemizi de değiştirdik kirlimizi bir kenara attık, bu kadar uzun bir yolculukta bu libasın hem kirlenmesi hem de böceklenmesi çok normal, başka ne yapacaktık ki, allah başka dert vermesin

allah seni bana versin benim güzel yârim, o güzel gözlerin bir bana bakarken gülsün, yıldızların doluştuğu o siyah saçlarında benim hakikatimin parmakları dolansın hayalimin yerine. sen nasıl ki benim ölü cesedime can oldun can yokken benim tenimde ben de yol olayım yârim, üzerinde yürüdüğün yol olayım seni menziline ulaştıracak.

ab-ı hayatsın benim tatlı kara kedim, bir gülüşün yeter baharı getirmeye.

sen gel, sen sağ salim gel, allah benim canımı alsın sana katsın, sana can kılsın. olmaz değil en olur bir şeymiş bu, nasıl olsa ikimiz de gördük şahit olduk buna.

gel ki zulmet ebediyen cehennemdeki yerini bulsun tüm belasıyla birlikte.

artık saadet sancağını dikelim memleketimizin kapısına ebediyyen...
verdiğin bir avuç eriği yiyorum. senin kadar olmasa da güzelmiş. yani bir subliminal mesaj mı var bunda düşünmedim değil. eriği ısırdıkça kütürdemesi pek manidar geldi. * ya da pislik bende bilemedim şimdi.
evet ben bu yazıyı sana yazıyorum. seni ilk gördüğümde küçüktüm, 8. sınıfa gidiyordum. o zaman sana aşık olduğumu anladım. başta heves diye düşündüm fakat büyüdükçe bu heves hiç bitmedi. sana kendimi nasıl sevdireceğimi hiç bir zaman bilemedim. aradan 7 yıl geçti ve ben hala senden başkasını düşünemedim, sevemedim. arkadaşlarım tarafından salak, gerizekalı muamelesi gördüm, kimisi de takdir etti, ama bunlar benim umurumda değil. umut ışığım iyice küçüldü, ama hiç bitmedi. o ışık hala orada, çok parlamasa da. her gün dua ediyorum, rüyalarımda görüyorum seni. biliyorum sen benim kaderimsin. bir gün yolumuz elbet kesişecek.

“Sen” ile geçiyor bütün dakikalar.
Hep aynı yerde ve zaman diliminde sıkışıp kaldım.
Gözlerimin üstünde bir hüzün var, çocukluktan kalma.
Gülüşün geliyor bir anda aklıma, kaybediyorum kendimi
Tanıyamıyorum kimseyi sonra.
Gecenin soğuğunda sabahı beklerken
Dostum olur bir battaniye bir de sigara.
Korkuyorum güneş bir daha doğmayacak,
Seni severken can bedenden soğuyacak,
Kalmayacak acılara siper edecek bir gülüş
Senin şu amansız yokluğunda.
Hayaller kuruyordum çocukça,
Sen ile süslüyordum var olan her şeyi.
Sevdiğin çiçeklerden taç yaparken sana
Çiçekler çirkin kalıyordu güzelliğinin yanında.
Şimdi soldu hepsi, senden uzakta.
Hayatın tadını çıkartamadan bir kelebek
Kayboldu ölümün kollarında.
Gözlerin geliyordu birden aklıma,
Zaman feshediyordu var olan sözleşmesini.
izin vermiyordum sigaramın bitmesine,
Hayalinin gözümün önünden gitmesine.
Farklıydı işte bütün insanlar senden
Sen benden farklıydın mesela
Ben kendimden…
Çünkü ben seni severken
Sen bir başkasını sevmeye devam ediyordun.
Ve ben küçük bir çocuk gibi hayallerimde yaşıyordum.
Sönmesin sigaram hiç bitmesin,
Ben hala çocuk kalabilirim.
Tek derdim dizlerimdeki yaralar olsun.
Kaybettiğim tüm oyunlara rağmen
Yeniden mutlu olabilirim.
sensiz yaşayamıyorum.
(bkz: sarelle bitter)
hep yağmurlu günlerde yazasım geliyor sana. konuşmak daha zor.
sinirli adamın tekisin, ama sabretmeyi ve bağırmamayı öğrenmeye başladın.

kısa kollu gömleklerinin hepsini küçük valize koydum ya hani, onların hepsini yardıma ihtiyacı olan birilerine vermek için bekliyorum.
uzun kollu giyip kollarını kıvırmaya mecbur kalacaksın.

ortadan kaybolan eşyalarını arama. onlara ihtiyacın yok inan.
spor ayakkabıların sana yakışmıyor. son aldığımızı giymen için onların da sonu diğerleri gibi olacak.
maalesef zevksizsin, neyse zamanla farkettirmeden değişiyor en azından.

bana kahve yapıp getirdiğin için teşekkür ederim. lokumu da getireydin iyiydi. biraz hastalandım diye fazladan naz yapıyorum.
benimle ilgilenmen ve panik yapman hoşuma gidiyor.

internet faturası gelmiştir, ben hatırlatmadan hatırlayacak mısın bakalım.
evlilik programlarından nefret ediyorsun biliyorum ama geçen ağzından kaçtı herhalde yorum yaptın.
o kadar da sıkıcı olamaz değil mi.

akşama yemek yapmayacağım, makarna yaparsan yerim ama. hastayım sonuçta.
sen az konuştuğun için senin yanında ben çok konuşuyor gibi görünüyorum. tamam çok dırdır yapıyor olabilirim ama insan içinde bana öyle gözlerini pörtletmene hiç de gerek yok.

gözlerin çok kocaman.

masum görünüyorsun ama aslında ne çakalsın seeen. bir ben bilirim, cin fikirlilik yapma bana. gözüm üzerinde.
ayrıca neden sürekli spagetti makarna yiyoruz? diğer şekillerle arasında bir fark yok bunu sana anlatamadım.
seninle uyanmak isterdim istanbul sabahına çok eksiktim kimse görmedi.
HER 7 AYDA BiR HAYATIMA TAM ANLAMIYLA SIÇAN iNSANLARLA TANIŞTIM. BiR NEVi SEVGiYDi ÖNCELERi HER BAŞLANGIÇTA BiR HEYECAN BiR KELEBEKTi VE TABii Ki iYi DiLEKLER TUTULDU. SONRA HER SEFERiNDE BiR DÖNDÜM BAKTIM Ki KOCAMAN BiR HiÇ OLMUŞ O DiLEKLER. KELEBEKLERiN ÖMRÜNÜN BiR GÜNLÜK OLDUĞUNU BiLiYORDUM AMA iYi DiLEKLERi DE KANATLARINA BAĞLAYIP GiTTiKLERiNi BiLMiYORDUM. ÖĞRENMEDiM Mi? ÖĞRENDiM HEM DE ÇOK iYi.EVET iŞTE BEN BU YAZIYI SANA YAZDIM VE SEN BURADA BAHSETTiĞiM BiLMEM KAÇINCI 7 AYDA BiR GELENLERDENSiN AMA EĞER BURADA LAFIN GEÇiYORSA SENi HAYATIMDAN ÇOKTAN S.TR ETMiŞiM. BiLiYO MUSUN ASLINDA BOYUMUZDAN DA BÜYÜK Bi ŞEYE KALKIŞMIŞIZ.
şu saatte napıyosun diye sormasaydım keşke sana, yine bi moralimi bozdun..
Hiç olmamışsın gibi

ben böylede mutluyum böylede nefes alıyorum, aklıma geldiğinde geldiğin gibi kovalıyorum her yanımdan seni.
bir gün gelirsen geldiğinde ne yaparım inan bilmiyorum, gelirsen bocalarım.
bu yüzden hayatımda olmanı, geri gelmeni istemiyorum. anılarımız güzel kalsın istiyorum.
o yüzden gelme, sakın gelme. böyle her şey yolunda. biz başka hayatlarda savrulacağız.
buna alıştık, alıştırıldık. boş ver... yaşanan güzel günlerin hatırına dönme bana.
o günleri düşündüğümüzde gülümseyelim, yıpratmayalım. çünkü gerçek olduğuna inandığım tek hikayem sensin.
sende bitersen aşka inancımda seninle beraber biter. aşka inancımı yitirmek istemiyorum. gelme!
şimdi o kadına dokunuyorsun sen, onun teninin kokusunu içine çekiyorsun, onun sesini özlüyorsun, onun ellerini tutuyorsun,
onun saçlarıyla oynuyorsun, onunla gülüyorsun, onunla sevişiyorsun.
ve bir gün onunla belki de evleneceksin. ben hepsini kabullendim.
bunları yazarken canım acımıyor. onu seviyor olman ve bana yaşattığın hiçbir şey boğazımı düğüm düğüm hale getirmiyor.
gözlerimden yaşlar süzülmüyor. artık biz bile diyemiyorum. o diyorum sen diyorum onlar diyorum, mutlular onlar.
mutsuzuz biz diyemiyorum. mutsuzum ben, o mutlu diyorum.
sen mutlu kal o zaman ben seni yok sayıyorum.
bugün belki de ilk defa sana yaptığım bir yanlışı düzeltmek için çabalarken o yanlışı düzeltmeyecek kişi oldum gözünde... gene de ben Özür dilerim sana her zaman öyle imaj çizdiğim seni aldandirdigim için. Elbet okuyacaksin bu yazıyı biliyorum. iyi uykular.
Seviyorum seni sevgili, seviyorum!
Bir fırsat yaratıp bunu sana söylemesemde, araya giren soğukluğu aşıp peşinden gelmesemde seviyorum işte.
Yokluğunda kalemimden damlayan matem bile, bu sevginin tezahürü.
Uğruna hayatımı adamak için, bir tek adım senden beklediğim.
Tabiatımda yok çünkü kapıdan kovsan bacadan girer bir tutum.
Bugüne kadar kimse için "atsan atılmaz, satsan satılmaz" sözünün karşılığı olmadım ben.
illaki bir söz ifade edecekse bizi, o söz "et tırnaktan ayrılmaz" olsun istedim o kadar.
Sen bana sırtını dönmüşken, her şeye rağmen sana gelemeyişimin sebebi ise ne kızgınlık, ne de kırgınlık.
Sadece kendime duyduğum saygı.
Lütfen anlayışla karşıla beni.
Çünkü bendeki sene layık olabilmek adına tüm çabam!..
http://www.youtube.com/watch?v=hoqFkBXpw50
bir kalbi 2 ye bölmek ne kadar zor ama ben yine seni istiyorum başkasını değil.
ciddi isen sonuna kadar varım; dalga isen manyak sörf yaparım. (iflah olmaz bir apaçinin günlüğünden)