başörtülü yazarların ortak özelliği

nihal bengisu karaca hariç hepsi konuyu (her ne olursa olsun) "din" ekseninde tartışıyorlar.

kafalarından çok, kafalarını örten örtülere odaklanılılmasıdır.

başını kapatıp dar pantolon giyerler.
(bkz: istisnalar kaideyi bozmaz)
(bkz: isteyen üstüne alınır)
edit: çok eksilenmiş istatistikliklere gidersem silerim belki ama kalsın şimdilik.

yanlarında toplu iğne bulundurmak.

ajitasyon

insanın kafasına ne taktığını bu kadar kafanıza takmayın. düşünebilen insanlar bunlara takılmazlar. yoksa insan başı açık olur kendisine göre herkezden düzgün yaşar, başı kapalı olur sadece başı kapalıdır. genelleme en büyük yanlışlardandır. insanı tanımadan başı kapalı, ağzı açık, saçı sarı vs değerlendirmelerle kanıda bulunmak acizliğin daniskasıdır.

bayandirlar. kendilerini hep dislanmis hissederler. artik etraftaki zihniyetlerin kendisininkinden farkli olmadigini gormek istemezler. hep haksizliga ugrarlar yazik. acik olanlarin hayati toz pembedir sanarlar. kendi kendilerine dislanmislik hissi yaratir, ona koru korune baglanirlar. baslarini kapatip benimle ayni boyda etek giyen kadina yer verilip , namus timsali muamelesi yapilip, bana fahise muamelesi yapildigini gormek istemezler. basortulu kadinlar kendini acik kadinlardan ustun gorur. bunlari soylediginde de karsi cikarlar, yok efendim bizi disliyorlar, bizi gorunce hayalet muamelesi yapiyorlar, hor goruluyoruz diyorlar ancak artik kadinlarin cogu kapali.

yakında hararet yapıcak yazarlardır.

iticidirler. Samimi olmamakla beraber sekilden ibarettir geneli.

Başörtüsü takmalarıdır.

ortaokul zekasında olmaları.

atatürk ile ilgili entrleri siketmeleri.

görsel

"yazar" olmalarıdır.

Ekranlarda görünen, yani meşhur olanların birçoğunun, ılımlı islam projesi gibi bir safsatanın ürünü olmaları. Kastettiklerim Esra Elönü gibileridir.