bugün

Geçmişte aradığın, gelecekte ise lanet edeceğin şey.

Ulan keşke olmasaydım. şimdi pornocuydum belki de. Maneviyatını sikeyim.
Aşk, sarıldığında nefes aldığını bile unutup Dünya'dan kopmaktır. Aşk, kalp atışlarını dinlerken uyuyup sabaha huzurdan uyanamamaktır. Aşk, öfkeden delirsen de aşığım diyebilmektir. Aşk,telefonun çaldığında cebinden çıkarırken hayatım yazsın diye ummaktır. Aşk, tıka basa mutlu eden en muhteşem duygudur.
Aşk Vatansa, Şiir Turan'dır.
Sen onu severken onun seni sevmemesi.
Çaresiz olup her türlü tutuklu kalmaktır.
görsel
Hoşlandığınız bedenlere, hayalinizde ki kişiyi koyup bunu aşk sanıyorsunuz.
william sheakspere.
Bir de diziden bir örnek ; Aşk en sevdiğin şarkı çalarken araya tren sesi girmesi ve senin mırıldamandır.
asla kötü veya yalan değildir. yanlış kişiye aşık olmak kötü ve acı vericidir. doğru kişiyi bulduğumuzda göreceğiz bu gerçeği. tek gereken sabır ve algıları dışarıya açık tutmak.
bile bile tutsaklıktır, diyordu bir parfüm reklamında. öyle hatırlıyorum, eski bir reklam.

aşk tek kelime ile heyecandır.
Her şeydir. Yediğin ekmek, içtiğin su, soluduğun hava, hissettiğin her şeydir aşk.
Bir ilüzyondur. istediğiniz her şeymiş gibi durur ama sizi kandırıyordur. Gözlerinizi boyuyordur. Aslında kapılıp gittiğiniz bir sihirbazın oyunudur. Sonra puff diye yok olur.
insanın yüzünü güldürür, mutlu kılar, hayata bağlar.

Ayrıca karşılıksız sevda aşk değildir.
bence jamiryö.
ne demekse sahi.

bir boşluk. anlamsız bir gülücük. içi doldurulamayan bir boşluk.

cennet değil, cinnet.

sakin değil, sinirli.

bekle sen, beklesen de gelmez. uzakta tüm umutlar. uzakta tüm hayaller.

adam bakar. adam üzgün.

anlamsız her kelime. sonu gelmeyen tartışmalar. cümle bitmeden, başlar onun cümlesi.

ne dinleyesi var ne söyleyesi.

ne anlayası var, ne anlatası.

dostum oldu, oyunlar.

bir simülasyon olma ihtimalimize karşı sanki seni ben seçmişim gibi hissetmek içimdeki mutluluğa adını veren olay. dı. asık surat. atın tokat. yarım ağız nefes kokar. varlığındır solduran tüm çiçek yaprak, hevesimdir son durak. sen bir dur. çok içmişiz.

hep tekrar ettiğini düşündüğüm, sonuca bağlanamayan, tam oldu dediğimde 'olmadığını' anladığım. elimde olmadığını anladığım o anlar. beni yaklaştırıyor bana. ben kimim? sen kimsin? Biz kimiz?

hepimiz bir bütünsek, parça parça hayallerimiz. tam oldu dendiğinde, yanlış rengi seçtiğimi anladığım yapbozun sonu bu. bitmiyor. bitmek bilmiyor. durmak bilmiyor, dönüyor. o anlatıyor. bu duymadı. şu sevmiyor. o severdi. bu şimdi kaygısız. bu şimdi saygısız. bu şimdi rutine bağladığı bir yolda, yol ayrımında. yol ayrılmaz. yolun sonu tektir. verdiğin her karar ilk ve son olmadıkça, 2 nokta arasındaki bir doğrudur. söylediklerim doğrudur. çok yanlış anlaşılmış. çok yalnızız. çok yalnızım. çok kalabalık ve yok bir şansımız. bahtsızım. hırsızsın. hırsız var. çaldılar. benimdi, benden aldılar. değildi, yoktu uktesi. yok sesi. uzaklarda. uzak nerede? uzak burada. aslında herkes çok yakın. hırsımdı benden götüren ama hep koş dedi. bir sürünün önünde olmak için koş dedi. ben dinledim. dinlerim. dinlenir. anlatırsın. aldatırsın. ağlatırsın. hep üzer, beyin. beyin benim bak çok bedava. al senin. ver benim. ve ben kimim?

tam hergele. düzlüğe çıktığım o anlarda tam önümde engebe. ben değil lan sen geber. ölsün herkes hasretinden. yol değil, gittiğim bu yol değil. bak! bu senin içinde bütün hayallerim. dur! dedim. yok! dinlemiyor. ne yaptığımı bilmediğimden daha karmaşık olan şeyse hislerim. izledim tüm hepsini, uzaktı benden uzaklaş sen sanarsın çok yakın. biz bir cümlenin yarım kaldığı her anlarda yüklem olma çabası güden özneyiz. hem de gizli bazen. görünmek istemez. varım ve bu varlığım, tüm cinnetine armağanım olsun. kalk ayağa! saygıdır, tüm sorunlar 'ben!' olma çabası güden çaresiz bir ünlem ve biraz fazlası kadar kaygıdır. tabi, saymadım. kaç oldu? bilmiyorum. öldü birde birisi. dosttu, çok severdim. keşke görse beni ve duysa sesimi. duysa ne olur ulen senin sesini? sanki var anlatacak çok şeyim, dur bir ben neyim? biz kimiz?

iki cümle arasında tek bir noktayız. ayırdılar. dur demiştim. istemişsin en iyisi. gitmeliyim, en iyisi. çok fazla kalmamalı.

durdukça boğuyor belki.

kızdı. baksana. durmadan koşturan bir at ve sırtında taşıdığı tüm hırsları.

koşturarak kaçtığım bir sevgi peleriniydi. denemeliydi. dememeliydi. gözünün hiç görmediği yerde bekleyen elleri kanrevan içinde, gözlerinden ateş saçan ve yaşadığını bilen ne konuştuğunun farkında ne de konuşası olan boş boğaz bir kahraman.

tebrikler. el senindir. yükselt birazcık. şimdi rest çek.
aşk insan evladının ulaşmak isteyip ulaşamayacağı şeydir ...
görsel
aşıksan sevdiğine sabredersin ama sabır da yorulur.
Mutlu aşk yoktur diyorum ben. Elma şekeri misali... Elma şekerini yersiniz, önce tatlı gelir, sonra sapı elinizde kalır.
türkan şoray..
aşk; ofsayt bayrağının kalktığını görmeyen futbolcunun tribünlerle paylaştığı gol sevincidir.
Bahar ayında kendisini, kalp çarpıntıları, mutluluk vererek göstermektedir. kış ayından çıkamamasından mütevvelit bu yıl ankara'da yaşanmayacaktır.
Lanet olsun bunu ilk hisseden kalbe.
adamı silken duygu tavsiye etmem.
Gözlerine bakarken
güneşli bir toprak kokusu vuruyor başıma,
bir buğday tarlasında, ekinlerin içinde
kayboluyorum...
Kahverengi pırıltılarla uçsuz bucaksız bir uçurum,
durup dinlenmeden değişen ebedi madde gibi gözlerin:
yalan. Ya da ben hiç aşık olmadım.
tek kelimeyle: "Gönül ota da konuyor boka da"!