ayrılık acısı vs ölüm acısı

Ölüm anlık ve bakidir. Ayrılık acısı ise ölünce geçer...

Ölüm acısı da ölüm şekline bağlıdır. Mesela donarak ölürseniz öldüğünüzü anlamazsınız.

ölümde geri dönüş yoktur sevdiğiniz kişiyi göremiceksinizdir asla. ama bir umut tekrar barışabilirsiniz konuşabilirsiniz eski günleri tekrar yaşama imkanınız vardır. ölmüş hacı gitmiş öbür tarafa daha göremiceksin onu daha farkında değil misin. dep derin bir acıyla kavrulacaksın her gün ölüm acısı içine işleyecek. kalkmış aşk acısı diyorsunuz bir de.

Aşk acısı diyen ölüm acısı tatmış, gerizekalının tekidir.

babanizi, esinizi kaybetmizseniz ayni anda iki aciyi iliklerinizde hissedersiniz.

kaç defa oldünüzde sanki. unutacağınız ve unutulacağınız gerçeği ile hareket edin her zaman.

Ayrılık acısı ne ki Allah yaşatmasın ölüm acısı bitirir insanı.

ölüm, en acı ayrılıktır.

Ancak ölümü çok yakından tanımayan kişi yapar böyle bir versusu.
Ölümün olduğu yerde daha önemli ne olabilir ki...
YiNede zaman ikisinin de acısını ilk günkü gibi hissetmemenizi sağlayacaktır.

ayrılığın ne acısı var gider eski sevgilinizin en yakın arkadaşına yazarsınız ohh mis hemen manita yapmış olur artı eski sevgilinizi double üzmüş olursunuz ne kerizsiniz ya ayrılığa üzülen var hala.

Ayrilik acisi daha cok sevgileye dair bakiyolar ama bir ana baba ölümunde ki aciyi dusunebiliyomsnz en büyük sevgili acisi bence.

kuşkusuz ki ayrılık acısıdır, ölüm kelimesinde mutlak bir son vardır, ama ayrılık geleceğe dair belirsizliği temsil eder, insanı yalnızlık hissi sarar.

Umut varsa ikisi de acıdır. Ölümde umut yok demeyin, inkar mekanizması sizi bu kadar irrasyonel bir hale bile sokabilir.

ikiside 40 gun surer.

Ölünce de ayrılmış olunacağından benzeyen acılardır.

Ayrılık acısı ölüm acısının yanında oyuncak kalır. En azından o insanın bir yerde nefes aldığını bilmek huzur verir insana.

ölmeden ölümun acısı bilinmez ama bu versustaki ayrılık acısı kısmısı derin yaralar açmaktadır.

üç acıda kötüdür
ayrılık
yoksulluk
ölüm.

Ölüm acısı zaten ayrılık acısıdır.
Ama Kavuşma umudunun artık olmaması acıyı tonlarca ağırlaştırır.

ayrılıktır. çünkü ölüm gerçekleştiği anda ister istemez bir kabullenme süreci başlıyor. çünkü "belki tekrar dirilir" diye bir düşünce yoktur acı çeken kişide. ama ayrılık, ayrılık yaşandıktan sonra geçen ciddi bir sürede bile hala umut taşıyabilir. o umut ise işkenceyi uzatır.

Ölümde ayrılık da vardır.

ne demiş şair:

ölüm allahın emri, şu ayrılık olmasaydı...

ikisi de "kaybetmişlik" diyen olmuş.

--spoiler--
"şimdi ben ölüme gidiyorum, siz ise yaşamaya, hangimizin daha iyi durumda olduğunu yalnızca tanrı bilir".

-haksızlığa uğrayarak idam edilen sokrates'ın son sözü.

Dipnot: hayatta kalanlar atina'nın yıkılışına tanıklık ettiler.
--spoiler--

Kaybetmek nedir allah aşkına?

Bakın sufiliğimi bu gevşek ortama taşıttırmayın.

Ölüm acısıdır. Ayrılık karşı tarafın isteğiyle olmuştur çoğu zaman. Kızılabilir giden kişiye. Ölüm. O zaman kendinize kızarsınız. Keşke daha çok vakit geçirseydim. Keşke daha fazla gösterseydim sevgimi. Keşke...

ikisinin de hükmü yoktur.

ölüm acısı.

2 buçuk yıl önce 2 yıllık ilişkimin 2.yıldönümünde terkedildiğimde ayrılık acısı çok kötü diye düşünürdüm. zaman geçmek bilmezdi, her gün acı çekerdim, ağlardım, arardım, mesajlar atardım salak salak. bana dönsün isterdim. sonra aldatıldığımı öğrendim, buna rağmen yine de ne yaptıysa herşeyiyle kabul etmeye hazırdım. bir gün arkadaşım ile karaköydeyken babam aradı, kuzenimin vefat ettiğini söyledi. kuzenim dediğim 23 yaşında(o zaman), gencecik fidan, benden 3 yaş büyük. çocukluğumuz beraber geçmiş, her fırsatta yanında olduğum mustafam. nasıl canımın yandığını anlatamam size, nasıl yığıldığımı yere anlatamam. eskişehire cenazesine hangi ruh haliyle gittiğimi anlatamam. hiç bir kadın cenaze namazına girmezken ben caminin karşısında onun tabutuna baktım. gömülürken kefeninin içinde can kardeşimin olduğunu bilerek izledim. daha çok gençken, yaşayacağı daha çok anı ve bir hayatı varken hastalığı onu aldı elimden. 2 yıl geçti hala kabullenemedim gittiğini. o yüzden kimse ayrılık acısından bahsetmesin. o günden sonra bir daha asla aklıma gelmedi beni terk eden insan.