bugün

ayrılık acısı vs ölüm acısı

ölüm acısı.

2 buçuk yıl önce 2 yıllık ilişkimin 2.yıldönümünde terkedildiğimde ayrılık acısı çok kötü diye düşünürdüm. zaman geçmek bilmezdi, her gün acı çekerdim, ağlardım, arardım, mesajlar atardım salak salak. bana dönsün isterdim. sonra aldatıldığımı öğrendim, buna rağmen yine de ne yaptıysa herşeyiyle kabul etmeye hazırdım. bir gün arkadaşım ile karaköydeyken babam aradı, kuzenimin vefat ettiğini söyledi. kuzenim dediğim 23 yaşında(o zaman), gencecik fidan, benden 3 yaş büyük. çocukluğumuz beraber geçmiş, her fırsatta yanında olduğum mustafam. nasıl canımın yandığını anlatamam size, nasıl yığıldığımı yere anlatamam. eskişehire cenazesine hangi ruh haliyle gittiğimi anlatamam. hiç bir kadın cenaze namazına girmezken ben caminin karşısında onun tabutuna baktım. gömülürken kefeninin içinde can kardeşimin olduğunu bilerek izledim. daha çok gençken, yaşayacağı daha çok anı ve bir hayatı varken hastalığı onu aldı elimden. 2 yıl geçti hala kabullenemedim gittiğini. o yüzden kimse ayrılık acısından bahsetmesin. o günden sonra bir daha asla aklıma gelmedi beni terk eden insan.