aykut kocaman

(#19516024)

aha rüzgar tekrar tersine döndü bile. fener taraftarındaki bu durum çok enteresan.

fenerbahçe için yetersiz antrenör..

zaten aziz yıldırım'da bunun farkında emre belözoğlu'nu yerine hazırlıyor diyoolaağ!

kendisi fenerbahçe'ye öyle realist-rasyonel bir takım haline getirmiştir ki.. fenerbahçe mağlup olmadığı zaman skorlar ya 0-0 ya 1-0 biter..

alex de souza'yı sırf kendi gol rekoruna kıramasın diye takımdan şutladığını söylüyoolaağ.. alex'de takıma sebepsiz yere alınmadığı dönemde "bu yaşadığım sıkıntılar sırf kıskançlık" tweetiyle özetlemişti zaten..

bi de bu arkadaş fenerbahçe'de gösterebileceği maksimum performansı bu sene göstermiştir bence.. lig ikinciliği, uefa yarı finali, ziraat türkiye kupası'nda başarı.. daha fazlasını kimse aykut kocaman'dan beklememeli..

yeterli mi değil mi bilemem ama çok soğuksun be adamım. yani kanlı canlı olur adam biraz. aziz abisi ne derse o olur!

(bkz: kocaman gururumuz)

bir galatasaray taraftarı olarak söylemeliyim ki, takımının bu sene uefa kupasında geldiği yer kesinlikle kendi başarısı değildir. bu gece yenen 3. golde hatası olan bekir in yerine 18 kişilik kadroya bile almadığı orhan şam ın oyunda olması bazı şeyleri değiştirebilirdi mesela. normal durumda sahip olduğu ruhsuzluk, ketumluk, oyun okuma beceriksizliği gibi özelliklerinden dolayı oyuncularının hırsı arkasına saklanmak durumunda kalmış ve başarı gelince üstüne konmuştur.

ama yemez anadolu çocuğu işte...

Başarının sahibidir. Bekirli Selçuklu kadrosuyla yarı final oynamistir. Saka gibi...

Bir galatasaraylı olarak tarafsız bakacak olursam,

UEFA kupası yarı final
Türkiye kupası Yarı Final (sonuç kesin değil)
Türkiye ligi 2. (sonuç kesin değil)

gibi yıllık kariyer yapmış ancak başarısız olduğu lanse edilmiş teknik direktördür. Aslında hiç başarısız birisi değildir burada ki en büyük sıkıntı, malesef iletişim becerileri ile alakalıdır, bir insan sessiz, sakin vs. olabilir ancak bunları topluma farklı yansıtmak zorundasın. Malesef bunu yapamıyor sorun da burada başlıyor profesyonel destek almalı diye düşünüyorum.
Örneğin başarısız olsa da bu ülkede Yılmaz Vural'a sempati duymayan yoktur,
Akhisar Belediye takımına sempati duymayan yoktur.
Arda Turan, Gökhan Gönül, Alex vs. bunlar mesela kariyerlerini iyi yöneten futbolcular, 10 kişiden 7 tanesi adı söylenince tebessüm eder.

Ancak Aykut'da bu tür bir duruş olmadığı için genellikle kendi taraftarı dahil eleştiri yapıyor, futbol biraz şovdur, sanırım bunu ortaya koyması gerekiyor, bir ara devamlı eşofman ile çıkıyordu saha kenarına artık takım elbise giyiyor mesela bu bile ufak gibi önemsiz gibi görünen ancak imaj çalışmasında önemli bir mevzudur.

Bunun dışında son olarak eklemek gerekirse kesinlikle maç sonunda fevri olmaması gerekiyor, çünkü yenilgi aldığı maçlardan sonra yaptığı açıklamaların bugüne kadar hi çbir tanesi teknik, taktik konular ile alakalı değildi, ya rakip, ya federasyon, ya süreç ile ilgili söylemlerdi, bazı şeyler geçti gitti, artık takıma konsantre olmalı sanırım.

garip bir şekilde her maç sonunda öz eleştiri yapmak veya neden yenildiklerini anlatmak yerine maçın kısa özetini geçen ve araya bahaneler serpiştiren teknik direktör. * arkadaşım sen maç özetini anlat diye yapmıyorlar ki o basın toplantısını... bunların suçlusu gep gs zaten neyse... *

Butun sene itin gotune soktugu, suratina bakmadigi stoch'u mecbur kalinca sike sike oyuna almis sinsi insan.

Kendisi gibi insanlar hep dort ayak ustune duserler. Mesela ofiste patronun aleyhine bir laf mi dondu, aninda haber ucururlar, gelmek istedikleri pozisyon icin yemeyecekleri adam yoktur.

Hayatta korkulacak yegane korkak insan modeli budur.

jorge jesusun maç önü açıklamaları:

"Sezon başında kupa hedefi koymuştuk ve şimdi finale bir maç kaldı. Taraftarlarımız stadı doldurduğu takdirde finale çıkacağız."

jorge jesusun maç sonu açıklamaları

"Finale çıkarak tarih yazdık. Adilce kazandık. ilk ayak maçında da biliyorduk ki Fenerbahçe'den daha iyi bir takımız. Fenerbahçe'yi eleyebileceğimiz konusunda kendimizden emindik"

"Newcastle ve Bayer Leverkusen bu takımdan daha güçlüydü. Şu anda çok kuvvetliyiz ve rakibin elinde çok silah yoktu. Biz daha iyi bir takımız. Soyunma odasında oyuncuların kendilerine güvenmeleri gerektiğini ve gol atacağımızı söyledim"

aykutun maç önü açıklamaları:

"bir adım önde gibi görünüyorlardı ama 1-0lık galibiyetten sonra %51 kendi tarafımıza çekerek şansları eşitledik gibi görünüyor gibi oluyorumsu.."

aykutun maç sonu açıklamaları

"oyundaki istasyonlarımız istediğimiz gibi giderken..."

allahım bitsin şu kâbus artık.

steven gerrard'ın "ben fenerbahçe maçlarını kaçırmıyorum" dediği yerden elin portekizlisinin "bunlara 5 atarız" dediği yere geldik sonraki durak gerçekten ankaraspor olmalı.

yapması gereken hiçbirşeyi yapamayan,gelmiş geçmiş en saçmasapan adamlardan biridir.

fenerbahçenin başına gelen en güzel şey. hiçbir başarı tesadüf değildir. bu adam 3 yılda fenerbahçe içinde pişti olgunlaştı harika bir teknik adam haline geldi. yürekten kutluyor gurur duyuyorum...

Final oynayıp kupayı almış olsa idi şike yapmamış sayılacak olan takımın şerefli(!) teknik direktörü.

korkak, sinsi, pısırıklığı ile fenerbahçenin tarihinde ilk defa oynadığı uefa kupası yarı final maçının amk koyan adam.net.

o adamın saha kenarından maçı seyrettiği gibi 93 yaşında ki ninem de tv den seyrediyor vallahi ayıp.

aziz yıldırım'ın kuru inadı ve vizyonsuzluğunun eseri bu adamın teknik direktörlük kariyeri.

türk futbolu kaos ve manasızlıktan beslenen tuhaf bir kültürün ürünü. her şeyin kötü gitmesi gerektiği zamanda anlaşılmaz başarılar kazanıyor takımlarımız ancak favoriyken de yerle bir oluyoruz.

yani istikrar yok, papatya falı, ne çıkarsa bahtımıza.

bu sezon sonunda capello, jupp heynckes veya mourinho hamlesi yapsa ve tabi bu adamların isteklerine uygun bir bütçe oluştursa keşke fenerbahçe.

futbol düzenimiz kirli ve sadece 2 buçuk takımın başarısına endeksli. bunu değiştiremiyoruz madem bari bir barça+real'imiz olsun da anadolu takımları da o lokomotifin arkasından avrupa'ya açılabilsin.

ben bu iki takımı da tutmayan bir futbolsever olarak seneye aykut kocaman ve fatih terim yerine süperstar 2 teknik direktör görmeyi tercih ederdim.

ama sanırım fiks menü ikisi de seneye yerlerini koruyacak...

dün maçtan önce; "futbol dehası"...

maçtan sonra ise "korkak" diye nitelenen adam...

yazık la fenere...

kendisi için yazılan her olumlu şeyi kabul ederim ama takımı şampiyon yaptı denmesin lan!

o şampiyonluğun şike ile geldiği türk mahkemelerinde onaylanmıştır.

takımı mental olarak hazırlama konusunda yeteneği sıfır olan hocadır. aykut'un gerçekten "oyuncu grubu" ile iletişimi nasıldır merak ediyorum. dün fenerbahçe oyuncuları resmen maçın baskısında ezildiler. allah aşkına hocam sen takımı kafa olarak hazırlamazsan kim hazırlayacak?

her şeye rağmen tebrikler hocam. sana çok yanlış laflar ettik ama hepimiz göt etmesini bildin. böyle devam et. adamlığın da senin gibi fenerbahçe'mize lazım.

geçen sezon gönderdiği emre'yi devre arasında aldığı için avrupa maçlarında oynatamadı. yine egosu yüzünden kestiği ve zorla futbolu unutturduğu stoch'a sıçtığını anlayınca bel bağladı. bu durumun aynısını geçen sene şampiyonluk maçında alex ile görmüştük, hoca her sene tükürdüğünü yalıyor. sezon başında bekir-serdar'ı satıp lugano'u orhan'ın yerine okan alkan'ı topuz-selçuk-cristian-caner'in yerine de doğru düzgün bir orta saha (mesela alper) alsaydı; bugün fenerbahçe finalde olacaktı.

3 temmuz ağlamasını, selam çakmayı bırakıp doğru düzgün bir kadro kurabilirdi. kendi isteğiyle yapmadı bunu, bu yüzden yenildi.

yarı finale bu takımı nasıl kendi tercihleri çıkarttıysa, eleyen de kendi tercihleriydi. bu sene yaptığı (görünmeyen) bütün hataların&saçmalıkların faturasını kesti benfica. ziegler-cristian-caner-selçuk aşkı sonunda meyvelerini verdi.

maç içinde değişiklikler konusunda eli kolu bağlıydı, evet burası görünürde doğru. iyi güzel hoş da; 3 tane değişiklik hakkımızın olduğu hangi önemli maçta oyuncu değişikliği ile maçın bize döndüğünü gördük ki son 3 yılda? oyuncu değişiklikleri genelde gol yememize sebep oluyordu hani hatırlar mısınız? işleyen düzeni bozardı aykut kocaman. bu yüzden belki de iyi oldu bu açıdan sadece bir tane yapması.

bir de 3 kulvar olayı var.

aykut kocaman'ın 1 hafta önce elinde avrupa, kupa ve lig şansı vardı. 1 ay sonra hiçbirisi olmayacak belki de. bu onun 1 ayda tamamen değiştiği anlamına mı gelir? hayır. o yüzden bırakın şu zırvayı.

android görünümlü adam.

eger istikrar istiyorsak, başarı istiyorsak sonuna kadar destek verilmesi gereken hocadır. oynadıgımız rakip benfica son 4 yılda 1 uefa kupası finali, 2 yarı final, 1 ş/l çeyrek finali oynamis, bizim memleketteki tüm takımların son 20 yıldaki başarılarını toplasan ancak bu kadar eder.
işte bizim vizyonumuzun küçük kaldıgı yer burası. aziz yıldırım galatasaray ın uefa kupası başarısına tesadüf derken bütün galatasaraylılar ayaga kalkmış "vay amk adama bak bizim başarımıza tesadüf diyor" demişlerdi. ama aziz yıldırım haklıydı. ne kadar zorumuza gitse de tekrarı olmayan her başarı tesadüftür.
fenerbahçe şimdi tarihinde ilk defa yarı final gördü iyi güzel ama bunu her sene en az bu seviyelere getirmedikçe ne anlamı var ? eger fenerbahçe bu çıkışının önümüzdeki senelerde devamını getiremezse bu da tesadüftür.
bundan da şu sonuca varabiliriz, kalıcı başarı için istikrar şarttır. aykut hocanın yalnışları olabilir eyvallah ama herkesin yalnışları var, fatih terim de yalnış yapıyor.
bu takım tarihinde ilk kez yarı final oynadı. çıtayı belli bir yere koydu. daha düne kadar fenerbahçenin avrupada tek başarısı balkan kupası zuhahahahaaa diyerek taşak geçilen bir takımdan uefa kupasını alacak mı acaba dedirten, avrupa da kendinden bahsettiren ve finali son 90 dakikaya kadar zorlayan bir takım haline gelmişsek bunda baş mimar olan aykut hocaya saygı göstermek gerekir.
aykut hoca defolsun gitsin diyen arkadaşlar bir düşünsün, hoca göndermek kolay peki yerine kimi getireceksiniz ? yabancı bir hoca getirseniz en kariyerli hocaların bile ne duruma düştüklerini gördük, yerli hocalardan kimi transfer edersiniz ? yılmaz vural ı mı ? ~~swh içinizden bazılarınız lucescu diyecektir ki eger aykut hocanın defansif futbolunu begenmiyorsanız lucescu ya 2 gün katlanamazsınız.
sözün özü fenerbahce nin gerçekten menfaatini düşünen ve macera yerine istikrarı ve başarıyı tercih eden her gerçek fenerbahçe taraftarı aykut hocayı desteklemeli ve arkasında durmalıdır.

Aykut Kocaman: Olsun Dönüşte Amsterdam Üzerinden Geliriz

aziz kankasıyla beraber sezon sonunda gitmesi gereken teknik direktör.

ben anlayamıyorum, aykut kocaman'ı başarılı bulanlar hangi başarısıyla gurur duyuyorlar acaba. futbolculuk dönemini bilmem.babam hep anlatır şöyle topçuydu falan diye ama umrumda da değil açıkcası.

renktaşlarımız soruyor daha önce yarı final gördünüz mü, türkiye kupası gördünüz mü diye. tamam eyvallah görmedik ama biz şunları da görmedik;

- daha önce hiçbir fenerbahçe teknik direktörü şikeli bir şampiyonluk kazanmadı.

- başı sıkıştığı anda soluğu galatasaray'a sallamakta bulmadı.

- taraftarın taptığı alex de souza'yı kişisel egolarından dolayı bu takımdan koparmadı.

- emre,stoch,krasiç gibi topçuları harcamadı.

- istifasından geri dönmedi.

- selçuk'u hiçbirisi manevi oğlu olarak görmedi.

- genellikle derbilere mutlak favori olarak çıkan fenerbahçe'de içeride dışarıda puan vermeye başlamadı.

- sami yen'deki maçlara bile favori olarak fenerbahçe'nin taraftarına artık içeride 5 yemeyiz inşallah diye dua ettirmedi.

- kadıköy ruhunu kaybettirmedi. takımlar artık kadıköy'e puan almaya geliyorlar.

- kazandığı hiçbir maçta çektiği şut sayısıyla gol sayısı eşit olmadı.

- korkak futbol oynatmadı.

- hiçbirisine sonsuz kredi verilmedi. 2010'daki trabzon maçınu hatırlarsınız normal şartlarda 10-0 bitecek maç 1-1 bitti ve daum şutlandı.

- en önemlisi benim de içinde olduğum binlerce fenerbahçe taraftarını futboldan soğutmadı.

şimdi bu arkadaşın fenerbahçe'den önceki kariyeri belli zaten. başarısızlıktan başarısızlığa koşmuş bir teknik direktör. fenerbahçe'ye geldiği ilk sezon ben başladım bu adamla olmaz demeye. olmadı da zaten. o kadroyla mükemmel işler başarması gerekirken trabzon'la beraber son haftaya kadar şampiyonluk yarışı sürdü. şike falan zaten biliyorsunuz.

ikinci sezon yine rezalet bir futbol. en büyük rakibi tarafından saf dışı bırakılmış, normal sezonu galatasaray'dan 9 puan geride bitirmiş bir fenerbahçe. evet beyinsizlere göre şampiyonluk şansı son haftaya kadar sürdü. ama nasıl sürdü? dünyanın en saçma sistemi sayesinde. puanlar 2 ye bölündü. fakat normal sistem aynı. normalde gs'nin 3 maç kaybedip fenerbahçe'nin 3 maçı da kazanması şeklinde eşitlenecek puan durumu 4,5 puana düştü ve iki maça bakar hale geldi. bir de boktan takımları eleyerek kazanılan türkiye kupası. ne gs, ne bjk, ne de ts. kayseri maçını unutmuyorum. her zamanki gibi rezalet bir futbol. son dakika kayserispor'un açık faulü verilmiyor ve bala göte beraberliği yakalayıp penaltılarda finale çıkıyoruz. finalde de alex de souza resitali. o birkaç ay sonra takımdan kovulan alex de souza.

3. sezon kötü transferler (emre, ziegler) eşliğinde yine kötü başlanan sezon öylece devam ediyor. futbolda herhangi bir gelişme yok. fenerbahçe'nin asla rakibi olamayacak takımları elediğimiz için mutlu olan taraftar ve kendisi sayesinde değil kendisine rağmen gelinmiş bir yarı final var.

nerede o son maçta şampiyonluğu kaybetmesine rağmen şutlanan teknik adamlar , nerede 2 sezondur şampiyon olamamasına rağmen hala takımda tutulan aykut kocaman. ne diyeyim inşallah aziz de aykut da siktir olup gider, özlediğimiz fenerbahçe'yi tekrar görürüz. son olarak taraftarımız neden galatasaray taraftarının aykut kocaman'ın fenerbahçe'de kalmasını bu kadar istediklerini bir düşünsünler. cevap çok zor değil. aykut kocaman fenerbahçe teknik direktörü olduğu sürece şampiyon galatasaray olacaktır. galatasaray da iyi oynuyor demeyin, en iyi topunu oynadığı dönemde sadece rezalet top oynayan fenerbahçe'den 4 puan öndeydiler. ofansif oyunu savunan , oyuncuları maçlara müthiş motive ile çıkaran bir teknik direktörümüz olsa durum çok farklı olurdu. hep dediğim gibi dostlar, türkiye'de şampiyonu fenerbahçe belirler.

şimdi elini kalbine koy ve bu adamdan ve kankasından kurtulmamız için dua et ey fenerbahçe'li.

o değil de bazı kızlar çok güzel.

aykut kocaman ve alpaslan akkuş arasında geçen diyalog, gün bugün, zaman bu akşam.

---spoiler---
alpaslan akkuşun ağzından:
tekmeye kafa sokan arkadaşları karşılamaya gittik bugün. eve yeni döndüm. izninizle bi kaç şey paylaşacağım.
herkes ön kapıya yığınılınca gazetecilik refleksiyle otobüsün ön tarafına dolandım. önde hasan çetinkaya vardı. cama tıklattım.
hasan şoför camını açtı. hepimiz adına teşekkür ettim. hemen yarın bi dahaki yılın planlamasına başlamalıyız dedim. aynen dedi.
hoca nasıl dedim? hasan içeri aykut hocam apo burda dedi. kalkıp geldi sağolsun. kim gelir ki başka. apo kim be kardeşim.
hocam sağolun dedim. gözlerim doldu. onun gözlerde hüznü okudum uzun zaman sonra ilk kez bu kadar net. sen sağol kardeşim dedi.
biz onca mücadeleyi bu gözlere hüzün çökmesin diye verdik hocam. allah hepinizden razı olsun. biz razıyız dedim.
biz kupa peşinde değildik. bizim işimiz umut dedim. siz bize bu umudu verdiniz zaten siz umudun kendisisiniz dedim.
gözlerimin ta içine baktı lan adam. allah sizlerden razı olsun dedi. bizi oraya siz ittiniz dedi.
daha yeni başladık dedim. güldü.
artık o umudu bize verdiniz hocam, dedim. borçlusunuz artık. güldü...
---spoiler---

dünün özeti bu diyalogda, geçen sene avrupadan men edilen fenerbahçe bu sene avrupa kupasının en iyi 4 takımı arasına girmeyi başardı, biraz şansı olsa son 2 takım arasına da girebilirdi...
kimse bu takımı son 5 senede 5 çeyrek final 3 yarı final 1 final oynamış bir ekole elendiği için suçlayamaz, kaldı ki 38 maçtır yenilmeyen o takımı kadıköyde çizen yine bizdik.
alpaslan abinin de dediği gibi, bizim işimiz kupa ile değildi, bizim amacımız o umut ışığını görmekti, misli misli gördük.
birçok önemli oyuncumuzdan faydalan(a)madığımız bir sezonda bile 3 kulvarda sonuna kadar gidip mayıs ayını görmek büyük başarı, gelecek sezon doğru bir planlama ile çok daha iyilerini başarabileceğimizi gördük, istediğimiz de buydu...
başkanından malzemecisine, bu takıma bir sezonda 65'e yakın (rekor sayıda) maç oynatan herkeze minnettarız.
başımız dik, alnımız ak!