bugün

bastım tekmeyi girdim yüzbaşının odasına yeter lan eğitim eğitim nereye kadar dedim.

(bkz: yersen)
en yakın arkadaşım askere gitmişti. askerden dönünce her buluştuğumuzda mantıkdışı askerlik anılarını anlatması sebebiyle tekmeyi bastim amk. gorusmuyorum. zaten psikolojim bozuk.
Başlığın kategorisi moda.
Birgün içtima bekliyorduk. Rahattaydık tabi. Komutan gelince dikkat çektiler hemen hazırola geçtik. Sonra içtimayı aldı çekti gitti. Biz tekrar rahata geçtik.

Bu da böyle bir anımdır.
Yata yata askerlik yaptım şeklinde anlatacağım anılardır. Yalan dolanla uğraşamam. Er olarak askerlik yapan kimse atraksiyon yaşayamaz. Yıkadığınız bulaşıkları ve temizlediğiniz tuvaletleri anlatın lütfen.
Bacak bacak üst üste atmış sigaramı içiyordum. Derken binbaşı yanıma geldi (görmedim işte napim). Şimdi bu demediği lafı bırakmaz diyordum kendi kendime. Adam sadece gençliğine yazık etme evladım içme şu sigarayı dedi ve gitti.
Askerliğin ilk günü teslim olduk. Heyecandan, geride bıraktıklarımdan, binbir mevzudan dolayı hiçbir şey düşünmeden uyudum.
ikinci ve üçüncü gün de bir dünya şeyle uğraşmaktan, yorgunluktan akşam olunca hemen uyudum.

Dördüncü günün gecesi geldi çattı... ulan koğuşta bir ayak kokusu, anlatamam amına koyim. Dayanamayıp kalktım, milletin ayaklarını kontrol ediyorum. Koku salan 3 ibneyi teşhis ettim. Gidin lan ayağınızı yıkayın dedim. 2 tanesi pardon aga dedi tuvaletin yolunu tuttu. Öbürü üst ranzada uzandığı yerden 'sana mı sorucam lan?' Dedi. Film orada koptu tabi.

- aslanım ayağını siktirtme bana. Bu kadar adam senin ayak kokunu mu çekicez lan?
+ yıkamıyorum amına koyayım.
- (bağırarak) siktir git yıka lan o ayakları.
+ gitmiyorum götün yiyorsa götür.

Der ve çocuğu ranzadan alıp aşağı atarım. Döve döve koğuşun kapısına getiririm, önce koğuş nöbetçisi ayırır,(bu noktaya kadar neredeydi onu Da bilmiyorum amk) ardından son derece delikanlı, Ankaralı nöbetçi astsubay çağırılır.

Tam 'şimdi siktiler bizi' derken astsubaya durum anlatılır. Astsubay çocuğu ayağını yıkamaya gönderirken beni küfür ede ede köşeye çeker ve şöyle der;

- 'eline sağlık kardeşim, hijyen öğret bu amk andavallarına.'

Dönüşte çocuğa da ayak yıkamanın kurallarını tembihler, benimle ilgileneceğini söyleyip şikayet etmesine karşın yatıştırır ve olay kapanır. O ibneyi acemiliğin son günlerine doğru bir daha dövmüştüm, onu Da sonra anlatırım artık. *
Usta birliginin ilk zamanlariydi. Bi yuzbasi vardi.. herifin vucudundaki aero dinamik prensipleri fizik kurallarina aykiri isliyordu. Yurudugu zamanlarda Sol ayagini atarken sol elini, sag ayagini atarken sag elini kaldirirdi. Birgun yemekhaneden cikmis kapinin onunde sigara iciyorduk ictimayi beklerken. Derken bu yuzbasi geldi.. cavus dikkaaaat diye bagirdi. Kalktik ayagi gitmesini bekliyoruz...
.........
Neyse bu afiyet olsun dedi, sagolun komutaniiiim diye bagirdikten sonra biz oturduk, o da yoluna devam etti. Ama tabi illa basimi belaya sokucam ya, arkasini donmus giderken kalktim ayagi ve arkadaslarla guluserek bu adamin yuruyusunu taklit ettim. Vay amk.. yuzbasi sen o sirada birden oldugun yere dikil ve kafani tak diye geri cevirip beni gor..O anda kanli buyuk gozlerini buyutup bana bakmasi ve benim onun gozlerine abi bohunu yiyip edasiyla bakismamiz... birkac saniye boyunca bakistik. Hemen esas durusa gectim.. gel lan buraya diye bagirdi bana.. sanirim sahip oldugum butun iq larin hepsini orada tuketmis olucam ki, tipki onun gibi yurumeye basladim kosar adimla yanina dogru.. yuzbasinin yanija gidiyorum sol ayak sol el, sag ayak sag el..
...........
Vardiktan sonra bana: lan sen benim taklidimi mi yapiyorsn pust? Dedi.. yok komutanim dedim, benim yurumemde boyle zaten dedim sizin gibi yuruyorum, yalniz degilmisim dunyada (gulumseyerek ve kipkirmizi bir suratla). Himmm tamam git hadi dedi, arkami dondum, sol el sol ayak, sag el sag ayak havada geri donuyorum. O sirada yemekhane disari tasmis, herkes pur dikkat olanlari izliyor ve esas durusta yuzbasinin gitmesini bekliyor.. adam asagi indir arabasina bindi ve basti gitti. Derken agaclardaki boceklerden havadaki sineklere, bolukteki askerlerden g3 lerde ki mermilere kadar ne kadar madde ve meteryal varsa, gulmekten eridi.
............
Ulan hersey tamam da, ben simdi surekli 4.5 ay boyunca sol el sol ayak, sag el sag ayak nasil yuruycem? Adam surekli bizim boluk binasinda amk.. bir gun iki gun uc gun, uykularim kaciyor, yemek yiyemiyorum..
....
Devamini anlatirim sonra :D
Gece nöbetçi kollugu tutuyorum saatin ikisi ama sigaram bitmiş kış günü cay sigara yapasim var. Askerlerden istemeyi de göze alamıyorum. 2-4 nöbet postası doldur boşalta çıkacak sıralanmışlar bekliyorlar. Aklıma geldi ani müdahale mangasının cavusunu cagirdim tüm nöbet Postasini arayın yasak bisey kalmiycak dedim. 17 kişinin en az 5-6 tanesinde paket paket sigara çıktı. Bağırdım cagirdim nobete sigara götürmeye utanmıyor musunuz diye. Nöbetçiler yerlerine gittikten sonra bir paket kendime ayirdim kalanını ani mudahaleye alin için dedim. Mis gibi cay sigara yapmıştım sonra.
Adama bayım bayım bayılırken bir anda bi soğuma bi terleme bi öksürük bi bişi...
"pehlivan tefrikası" gibi hiç sonu gelmez.
Üst komutanın dan fırça yemiştim. Sonra hava atmak için herkese anlattım.
(bkz: Tüm general)
(bkz: 3 ana jet üstü)
görsel
Sene 2003. O zamanlar telefon falan sokmak askeriyeye imkansız gibi bir şey. Elimde 3310 var nizamiye de tuttular o telefonla giremezsin diye. Kuzeni aradım telefonla Burak komutanın telefonu beni burda tutmaya devam ederseniz sizin için sıkıntı olur dedim telefonu verdim onlara kuzen bı güzel işletti sonra askerler kusura bakmayın komutanım deyip içeri aldılar on başı olmanın artısı diyebiliriz.
anlatandan başkasını eğlendirmeyen anılardır.
odaya girdim bizim kıdemli doktor asteğmen abdullah duruyor ayakta, önünde de bir er domalmış pantolon dizlerde, zaman 1 saniyeliğine durdu orada ama sanki havada uçuşan toz zerreciğinin gürültüsü bile fırtına misali geliyor, acayip bir an yani.

dedim;

-ne oluyor lan burada?

abdullah'da çok iyi bir çocuk ama tutuk bir tip, hayli de asosyal. ben sert çıkınca iyice tekledi-kekeledi cevap veremedi. o sırada domalmış vaziyetteki er cevap verdi:

komutanım; abdullah komutanıma hemoroidimi gösteriyordum diye.

sonra ben: yahu muayene odasına geçsene mübarek, ulu orta olacak iş mi dedim abdullah'a. o hala cevap vermeye çalışıyordu ama ağzından belli belirsiz mırıltımsı birkaç ses dışında bir şey çıkmadı. ilginç bir anımdır.
aldım parayı cantama.. gidiyorum bankaya, bir sıra var bir sıra var anlatamam.. saatime bakıyorum öğle paydosuna 15 dk kalmıs.. cok sükür sıra bize geldi paydosa kalmadan hallettik.
Hemen herkesin çok yaratıcı küfürler edebilmesi. En marjinal lafı salak olan fularını nizamiyede bırakıp da gelmiş çok entelektüel kimselerin bile usta asker olur olmaZ anasının karnındaki bacısının pıttığına Ermeni yarra değmiş bismillahsız çift şeddeli orrospu çocuği diyecek seviyeye gelmesi.
Dinlemeyi cok sevdigim anilardir. Hic anlatana rastlamadim o ayri.
okunduğunda veya dinlendiğinde siz nerde askerlik yapıyordunuz dedirten anılardır. nerden mi biliyorum, tecrübeyle sabit...
yüzbaşı bölük ictima alanına gönderdi neymiş efendim pastanecinin itimada ne işi varmış. gönderdi ama kepi almama müsaade etmedi (subay gazinosunda kasiyerdim kep takamıyordum kapalı alan zimbirtisindan) bölük komutanı kepsiz görünce yanına çağırdı sozlu ifademi istedi. anlattım. sonuç olarak araya bir dolu komutanın girmesi suretiyle askeri mahkemeden kurtuldum...
evet evet doğru okudunuz bir komutanın verdiği emri yerine getirirken kep takamadigim için mahkemeye sevk ediliyordum.
23. sınır tümende yaşandı bu olay.
Değişik, acayip, insanı kahkalara boğan anılardır.

(bkz: Kimsenin askerliğine herkes karışamaz).
Açık konuşmak gerekirse ben askerlik mi yaptım; yoksa babamın devlete vergi borcunu mu ödedim belli değil
usta birliğimi kırklareli 55.mknz hizmet birliğinde kilittaşı tesisine çavuş olarak görevlendirdiler. 12 ay boyunca 7 kişilik bir tim'le haftanın 6 günü günde 14 saatte yakın kilittaşı ürettik ve ürettiğimiz taşları kırklarelinin ilçelerine ve şehrin belli yerlerinde bulunan garnizon,lojman,orduevleri gibi alanların yollarını döşeyerek askerliğimi tamamladım.
taştan başka anım yoktur.
görsel
askerliği bakımcı olarak üstelik direkt destek takımında yaptığım için olmayan anıdır. 1 senem askerlik adı altında tatilde geçti. nöbet ve eğitim yoktu.

tekmil ve tezkere ile...
anı gibi değil tam olarak.
bir astsubay vardı, idari işler astsubayı, bu herifi 500 metreden gören asker fare deliğine ilk önce kafasını, daha sonra vücudunu en son götünü sokmaya çalışırdı. it gibi korkardık heriften. eli el değil amk. sanki demir kaplama yaptırmış ibine, vurduğu yer kırılıyordu.

gel gelelim bu herifin bir karısı vardı, karı karakola geldiği zaman sanki tugay komutanı gelmiş, bu astsubay da sanki görevinin ilk yılındaymış gibi hazırola geçerdi namussuz.

çok zaman geçti hala o astsubayla görüşmem. pısırık herif.