bugün

felaketin kaynağıdır. bireysel başkaldırının saf ve karmaşık simgesi. sofokles'in oyun karakteri. "ben sevgi için yaratılmışım, kin için değil" diyendir.
salaaan teki. bok mu var da öldürüyon kendini?
sofokles'in trajedi üçlemesinin ilki olarak bilinen, yunan tiyatrosunun yegane trajedilerinden biridir.

eksi yunanda yapılan dionisus drama yarışmalarında ödül üstüne ödül alıp seri halde ödül alma olayını tiyatroya kazandıran sofokles'in kendini denediği ilk trajedilerden biridir. üçlemenin devamı "oedipus the king" ve "oedipus at colonus" şeklindedir. oyun ilk yazılmış olmasına rağmen olay sırasında sonuncu haldedir, yani aslında artık son trajedinin yaşandığı çözülmenin de olduğu oyundur. oyun tamamiyle eski yunan efsanelerinden birinin dramaya uyarlanmasıdır.

oyunun tanıtımı bakımından oyunu da özetleyerek karakter listesini verelim;

oedipus; antigone'nun babasıdır. önceki iki oyunda başrollerde gördüğümüz kraldır. bu oyunda yer almasa da ailesinin üzerindeki lanetin bu oyuna da yansımış olması bakımından önemlidir.

antigone; üçlemenin son oyununda başroldeki trajik karakterdir. oyun antigone'nun iki erkek kardeşinin taht kavgası için yaptığı savaş sonrası polynices ve etocles savaş alanında ölmüştür. fakat, o zamanki kralımız creon polynices'in naaşının savaş alanında kalmasına karar vermiştir. çünkü polynices kardeşini yenmek için diğer ülke ordularından yardım istemiştir. böylece antigone devreye girerek kardeşinin hades'in ölüler diyarına gitmesi için onu gömmek cesaaretini gösterip krala karşı gelmiştir. antigone bu oyunda kadınların ülkedeki söz sahibi olmayışına bir isyan olarak, devlet kuralları ile ilahi adalet arasında bir ikilem yaratan sofokles'in kaliteli kadın karakterinden biridir.

creon; oedipus kral iken yaşadığı lanet üzerine krallığa geçmiş ve o da aynen oedipus gibi ülkesini iyi yönetmek adına yanlış bir karar vermek zorunda kalmış böylece kendi sonuna da sebeb olmuştur.oyunun finalinde tüm ailesi dağılmış bir şekilde aynen oedipus gibi ortada kalır.

ismene; oyunun başında kardeşinin yanında olmayarak, kardeşinin gömmeye gitmeyen fakat daha sonra kız kardeşine destek vererek değişken bir psikolojik gelişim sağlayan ingilizce terimle oyunun "round"* karakteridir.

koro; koro modern denilebilecek, daha gelişmiş yunan tiyatrosunda bir karakter olarak kabul edilir. nedeni, koronun sözcüsünün olaylara birebir müdahale edip, trajik karakterlerimizle birebir iletişim içince olmasıdır. *

.

oyunda kullanılan temalara gelince; yazılmamış kuralların üstünlüğü (tanrılar), özgür iradenin kullanımı ve sınırı, intihar, bakmak ve görmek olarak adlandırabileceğimiz "görüş ve körlük" gibi özetlenebilir.

sanatın diğer dallarında antigone dersek, antigone hikayesini baz alan örnekler şöyle listelenebilir;

* Antigone, Carl Orff'un bir operası.
* Antigone, Jean Anouilh'in aynı isimli oyunu.
* Antigone, Jean Cocteau'nun modern zamana uyarlanmış diğer bir oyunu.
* Antigone, David Hopkins'in de bir komedi kitabına konu olmuştur. *
henry bauchau tarafından yazılmış,sosi dolanoğlu tarafından çevrilmiş mitolojik bir kitap adı
sokratesin yazılı olmayan yasalara uyma isteğine(kötü niyetlilere istediklerinde yasaları çiğneyebilecekleri konusunda cesaret vermemek için)karşıt tezdir.sofokles'in direnişi anlatan oyunudur.
ayşe emel mesci'nin kendince rejisiyle 2006 yazında antik tiyatrolar turnesi kapsamında izlenilmiş oyundur ayrıca.
oyunun coşkun ırmak tarafından kaleme alınan enteresan ve kapsamlı bir eleştirisine http://www.tiyatrom.com adresinden ulaşılabilir.

(bkz: aspendos antik tiyatrosu)
yunanlılara göre yasa, yapay bir şey değildir ve üzerinde de tartıışılmaz. yasa evrensel bir gerçektir ve insan duyguları tarafından eleştirelemez. trajedi de, insan ile dünyanın bu düzeni arasındaki karşıtlıktır.

eski yunan düşüncesindeki adalet kavramının içyüzünü açığa vurur. yunanlılar, birey ve işlediği cürüm üzerinde değil, yasa ve ona duyulan saygı üzerinde dururlar. sophokles'in bu trajesinde antigone'nin kardeşleri eteokles ve polyneikes'in thebai'de elde etmmeye yöneldikleri iktidar kavgası üzerinde durulur. thebai prensi kreon, site'yi savunan eteoles'e güzel bir mezar yaptırır ve kente saldıran polyneikes'in bir mezarı bile olmasını istemez. trajedide, verdiği karar üzerinde ısrar eden kreon ile polyneikes'in kardeşi gibi onurla anılmasını isteyen antigone karşı karşıya gelir.

trajedinin sonunda, evrensele ilişkin endişe dile getirilir. antigone canlı olarak gömülmüştür. yani bir ölü, ölülerin elinden alınmış canlılardan uzaklaştırılmıştır. böylece evrensel olan yasa da uğradığı zararlardan kurtulmuştur. oysa eski yunanlılar için burada antigone'nin evrensel olan gerçeğe kurban edilmesi ve dünyanın düzeninin yeniden kurulması söz konusudur
devlete ilk başkaldırının esas kızı.
gecen pazar yıldız teknik üniversiteleri oyuncuları tarafından özgürlük parkında icra edilmiş eser.
babası oedipus'un lanetlenerek ülkeyi terk etmesi üzerine abileri polynices ve eteocles arasında çıkan taht kavgası sonrasında iki abisinin ölmesi üzerine hükümdar olan dayısı creon'a başkaldıran kadındır.creon'a başkaldırması creon'un vatanperver ilan ettiği eteocles'i kraliyet töreni ile gömeceğini,hain ilan ettiği polynices'i ise kurta kuşa yem edeceğini söylemesinden kaynaklanmaktadır.
oidipus'un annesiyle olan evliliğinden doğan çocuklarından en ünlü olanı.
Haimon'un, babası Kreon'a attığı tirat ünlüdür. "Baba, tanrılar bize yeryüzündeki nimetlerin en büyüğü olan aklı vermiştir." diye başlar ve babasına dakikalarca ayar verir resmen. Ayrıca realist düşüncenin de temel kalıplarını içerir bu tirat.
antigone karakterinin otoriteye karşı çıkan insanı temsil etmesinin yanı sıra temsil ettiği bir diğer şey töreye bağlılıktır. kardeşi polyneikes'in gömülmesini ister çünkü töreleri bunu gerektirir.
pozitif hukuk ile doğal hukuk çarpışmasıdır.
antigoneda chorus halki temsil eder. devletin yasalari ve inanclar arasindaki sorunlarin cozulebilecegini soyler. ancak antigoneun kiz kardesi ismene ve polyneikese karsi davranislarina bakilirsa antigoneun vicdanina mi uydugu yoksa yasalara karsi cikan abisinin yaninda olarak devlete karsi mi geldigi sorgulanabilir.
tragedy nin iyi örneklerinden.
turneye çıkmış Ankara için 1 mayıs'ı bekleten istanbul dt oyunu.
tarihte bilinen ilk devlete başkaldırı eylemini gerçekleştiren karakter.
akün sahnesinde ankara seyircisiyle kucaklaşmış oyun.
oyun müzikleriyle ,geçişleriyle çok başarılı.tek perde halinde çoğu zaman durağan bir hikaye.
ayrıca oyunda kullanılan silah sesleri seyirciyi titretmektedir.
izlemeden önce okuduğum olumsuz yorumlara rağmen iyiki gitmişim dediğim tiyatro oyunu.
şimdi zaten, yaklaşık 2500 yıl önce hazırlanmış bir oyundan modern tiyatro akıcılığı, canlılığı beklemek saçmadır diye düşünüyorum. antigone yi izlerken, kişi dünyanın ilk anarşist kadın karakterini, ilk toplu başkaldırısını, devlet yönetimi ile ilgili ilk temel fikirlerden birkaçını canlandırma yoluyla öğrendiğinin farkında olmalı. senaryonun özünden de öte, o özle günümüz arasında köprü kurmalı. yani klasik deyişle, oyunu, yazıldığı çağın koşullarıyla değerlendirmemiz lazım. o konuda hemfikiriz.

ama şimdi sen mö 400 lü yıllarda yazılmış bir oyunun içine, neden ateşli silah koyuyorsun? neyi amaçlıyorsun burada? kadınların ayağında neden kot pantolonlar var? kralın tahtı, neden tekerlekli ofis sandalyesi? bildiğin ofis sandalyesiydi lan? amacın nedir burada tam olarak?

ha eğer geçmişten günümüze kurulması gereken köprüyü, eski metnin dekoruna koyulan modern materyaller yoluyla sağlamlaştırılmak istenmişse, bu orijinal fikir, yazık ki başarısız olmuş. bir de oyunun başında sahnenin arkasından, projeksiyon yardımıyla geçirilen yazının başındaki koskoca "duraklat-oynat" yazısı, daha bismillah, başlar başlamaz oyunun aurasından kopardı beni.

thebai kralının mikrofon başında basın demeci verme görüntüleri olsun, mikrofonun tutulup "ses ses.. deneme bir iki" şeklinde yapılan ses denemeleri olsun... gerçekten komikti. izleyici ister istemez "noluyo lan? milattan önce 400 de değil miydik biz?" diye soruyor ve sen "öeeee.. geçmişten geleceğe köprü... bağlantı... sıradışılık.. yaşanmışlık.." diye gevelemekten öteye geçemiyorsun.

ayrıca cevahir deki sahnede ikinci kez müzik eşliğinde oyun izlemiş biri olarak, buradan uyarma ihtiyacı hissettim: o ses sisteminizi bi gözden geçirin kardeşim. müziğin sesinden oyuncuların ne söylediği anlaşılmıyor. hele oyuncu, meramını şarkı söyleyerek anlatacaksa olay iyice kopuyor. gürültüden başka bir şey duyamıyoruz. büyük bir sorun. bugünkü metnin yarısı piç oldu bu olay yüzünden.

netice itibariyle izlenmesi zor, tam konsantrasyon isteyen bir oyun evet. ancak bunun sorumlusunun rahmetli sophokles olduğunu sanmıyorum. çağımızda aramak lazım suçu.

son olarak hemen önümde oturan, sahnedeki oyuncu bizim tarafa dönmüş haldeyken bile utanmadan telefonuyla oynayan ve bunu bir saat boyunca sürdüren hanfendiye yuh diyorum. yanımdaki uzun boylu, oyuncular selam verirken alkışlamayan kasıntı herifi de yanına alıp bir aksiyon filmine gitmelerini öneriyorum. bir şafak sezer filmi falan da olabilir. sıkılmazlar.
şu sıralar cevahir de kenan ışık'ın yönetiminde oynanan tiyatro oyunudur. milattan önce eski yunan da ateşli silah ve zafer konuşmasını videodan yapan kral görmek isteyenler bu oyunu kaçırmamalıdır.
konservatuvar seçmelerinde sıklıkla tercih edilen tiradın da içinde yer aldığı antik yunan oyunu.
oyuncu adaylarının sıkça çalıştığı tirad...
ANTIGONE :

ismene'm canım kardeşim benim babamız Oidipus'un mirası hiçbir acı, kahır, utanç kaldı mı Zeus'un yaşarken bize tattırmadığı? Şimdi de Kral bütün kente buyruk salmış diyorlar, biliyor musun ne? işittin mi? En sevgilimizin başına gelecekten belki haberin bile yok senin.

(ismene:Bir şey duymadım ben, bilmiyorum.)

Sezmiştim böyle olduğunu, ondan çağırdım seni buraya , sarayın dışına yalnız sen işitesin diye.
. .

Kreon yalnız birini gömüyor ağabeylerimizin öbürünü gömütsüz bırakıyor aşağılamak için. Eteokles'in cenazesini doğru dürüst dua ile kaldırttı, saygınlık içinde varsın diye ölüler ülkesine. Ama onunla kucak kucağa can veren Poluneikes'i kimse gömmeyecek demiş, kimse yasını tutmayacak! Kardeşimizi böyle gömütsüz, gözyaşsız leş kargalarına, akbabalara peşkeş çekmiş tatlı bir şölen niyetine. Anlıyorsun ya. Sayın Kreon'un buyruğu seni de beni de yakından ilgilendiriyor... Özellikle beni. Duymayanlar iyice öğrensin diye kendi de geliyormuş buraya. Şakası yok, uygulanacak emir. Yasağa karşı çıkan olursa , halkça taşlanarak can verecek surlarda. Durum böyle, günü saati geldi özündeki mayayı görelim yaratılıştan soylu musun yoksa soylu ataların yozlaşmış bir çocuğu mu?
. .

Israr etmiyorum, yardımın eksik olsun, işine bak sen. ilerde gönlünden kopsa bile yardımını kabul etmem artık. Ben gömmeye gidiyorum ağabeyimi. bu uğurda ölsem ne gam? Yan yana yatarız kardeşimle iki sevgili gibi, suçsa kutsal bir suç benim ki. Şu kısacık yaşamda dirilere yaranmaya değer mi? Öte yandan sonrasızlık bekler beni Ölmüşlerime adıyorum sevgimi, sen ama yüz çevirip kutsal yasalardan gönlünce sürdür günlerini.

Oyunun adı :Antigone
Yazan :Sophokles
Türkçesi :Güngör Dilmen
"ben bu dünyaya kin değil sevgi paylaşmaya geldim"... antigone...
Oidipus'un öz annesi iokaste'den olan kızı. Kahin Teresias'ın kehanetleri sonucu işlediği günahtan haberdar olunca gözlerini kör edip Thebai'den ayrılan babasına yol boyunca yarenlik etti. Attika'nın ilçesi Kolonos'a vardıklarında Oidipus öldü. Antigone Thabai'ye döndü. Burada kardeşleri Eteokles ve Polyneikes, krallığı paylaşamayarak birbirlerine karşı açtıkları savaşta can verdiler. Antigone,tahta çıkan Kreon'un, Eteokles'in bir kahraman gibi gömülmesi, yabancılarla birlik olup yurduna saldıran Polyneikes'in ise mezarsız bırakılıp vahşi hayvanlara yem edilmesi emrine karşı çıktı. Karşılığında ölümle cezalandırılacağını bile bile kardeşini gömdü. Diri diri gömülmeye mahkum edildi, fakat infazda önce kendini astı. Sophokles'in M.Ö. 442'ye doğru oynanan ünlü trajedisi "Antigone"ye konu olmuştur. Fransız tiyatro yazarı Jean Anouilh de ilk kez 1944'te sahneye konan "Antigone" adlı ünlü oyununda devlet otoritesiyle tavizsiz bir ahlak anlayışını karşı karşıya getirmiştir.