2 nisan 2007 gençlerbirliği beşiktaş maçı

beşiktaş yönetiminin; ankara 19 mayıs patates tarlası ve köstebek yuvası'nda oynanması gereken karşılaşmanın, başka bir sahaya alınması için federasyona başvuracağı karşılaşmadır.

her ne kadar gençlerbirliği maçı da olsa; son ankara olaylarından sonra, bu maçta stada gelip de provakasyon sonucu kavga çıkarmak isteyecek gruplar için ilgili mercilerin şimdiden önlem alması gereken maçtır.
"yazar burda yetkililere sesleniyor"

gençlerbiriliği'nin kazanacağı mücadele.

beşiktaş'ın puan kaybedeceği taktirde şampiyonluk yarışında büyük yara alacağı maç.

neden pazartesi gününe alındığı henüz keşfedilememiş olan maç!
çeşitli bahaneler uydurulabilir. işte "digitürk öyle istedi, adnan böyle istedi." gibi.
(bkz: hayırlara vesile olsun inşallah)

fenerbahce ve galatasaray'ın haftayı kayıpsız atlatmalarıyla daha da önemli hale gelen maçtır.kanımca 100. yılımızda gençlerbirliği'ni yenerek sampiyonluğun yolunu açmışsak,kazandığımız taktirde lig sonunda lig lideri kadar sözümüzün olacağı 26. haftanın son macı.

ilk 11 lerin şöle olduğu maç;

Gençlerbirliği:
1. Recep
2. Erkan
3. Tuna
4. Adem
5. Eren
6. Okan
7. Mehmet Çakır
8. Tozo
9. Mehmet Nas
10. Okan
11. Isaac

Beşiktaş:
1. Runje
2. Mustafa Doğan
3. Gökhan Zan
4. Baki
5. ibrahim Toraman
6. Koray
7. Serdar
8. Burak
9. Ricardinho
10. Delgado
11. Nobre

0-2 sona eren karşılaşma.

burak yılmaz'ın 13 top kaybıyla kendi istatistiklerini geliştirdiği maç olmuştur. beşiktaşk'ımız rakibine pozisyon vermeden maçı tamamlamış, bu zor maçtan 3 puan çıkarmayı başarmıştır. bu kadar kolay geçeceğini tahmin etmemiştim ama açıkcası gençlerbirliği'nin de bu kadar kötü oynaması, o, çok değil birkaç sene önceye kadar en zor deplasmanlardan birisi olarak gösterilen ankara'nın "kolaylaştığını" görmem üzüntülere boğmuştur.

beşiktaşk'Imız maça; mustafa doğan, gökhan zan, ibrahim toraman ve baki mercimek olmak üzere 4 stoperle başladı. mustafa doğan'ın saklatlanmasıyla yerine ali tandoğan girdi. ibrahim üzülmez'in yokluğunda görev alan baki mercimek'in rakibe pozisyon vermemesi sevindirici bir gelişmeydi.

ve son olarak, burak yılmaz'ın yerine paf'tan bir oyuncu deneseler, beşiktaşk'ımız için çok daha hayırlı olacaktır. bu adamdan hiçbir şey olmayacağı belli...

macı izlemeden soyleyebilirim ki baki olmasaydı fark atardık.

ayrıca baki mercimek'in en çok top kapan 2. oyuncu oldugu sevindirici gibi. burak yılmaz'ın da kendine artık çeki düzen vermesi gerektigini gorduk. gerçi çekisi düzeni de kalmadı işin. bir hayırlı hareketini görmedik ( kendi kalesine attıkları goldeki pasını saymazsak). mert nobre yine canla başla mücadele etti. sonuç olarak kazanılan 3 puan tabi ki iyi ama oynanan oyunun daha da gelistirilmesi gerektigini düşünmekteyim. bobo'nun da bir an once takımda yerini almasını diliyorum. bugun de gorduk ki forvet hattında ona çok ihtiyaç var.

0-0 bitmesi gereken maç biri ofsayt olan biri de kendi kalesine atılan iki golle 2-0 beşiktaş üstünlüğü ile bitmiştir.

zor geçmesi beklenen, ancak beşiktaş açısından çok kolay geçen bir maçtır.

ankara 19 mayıs stadının zeminine, hakem bozması vedat yüksele ve gençlebirliğinin vahşice müdahalelerine rağmen beşiktaşımızın, benim takımım hakemi de yener felsefesiyle, kazandığı maç olmuştur. ilk gol ofsayt mıydı bilemem, ikinci golü kendi kalelerine mi atmışlar umurumda değil; oynan oyuna bakıldığında o pozisyonlar gol olmasa bile kara kartalımın yuvasına zaferle döneceği kesindi. fakat bu bahanelere sığınmakta ısrar edenler için atalarımız şöyle demişler ve ne de güzel söylemişler: korku dağları sarmış!

baki'nin bir kez daha efsane olduğu maç.

salca'nin mac gunu konusmalarimizda mac skorunu bildigi musabakadir..

ricardinho'nun klasını gösterdiği maç olmuştur. bir futbolcudaki futbolu okuma yeteneği ve pas kabiliyeti bu kadar mı düzgün olur kardeşim. inanın maç boyunca bir brezilyalı ismi duymadığım tüm pozisyonlarda topu kaybettik. *

istanbul takimlarinin ankara takimlarini yendigi haftada, besiktas ezeli rakiplerini göre cok daha iyi bir oyun ortaya koymustur, macin tamaminda kontrolu elinde tutmustur. baki sol kanatta cok iyi isler yapmistir, nobre yine canini disine takarak oynamistir, ricardinho her zaman ki gibi klas bir oyun sergilemistir. burak da cok cabalamasina ragmen istediklerini sahaya bir türlü yansitamamistir.

(bkz: stultum est timere quod vitare non potes)

beşiktaş'ımın bu sezonki deplasman fobisine inat çok güzel bir performans sergilediği karşılaşmadır.