1958 dünya kupası

isveç 1958 ilk kez naklen yayının yapılmasının yanı sıra Pele gibi bir değerin Dünya Futbolu'na armağan edilmesi açısından önemliydi. 16 takımın katıldığı finallere takımlar dörderli gruplarda maç oynuyor ve ilk iki takım çeyrek finale çıkıyordu.

Sovyetler ilk kez finalde boy gösterirken, Galler, Kuzey irlanda, iskoçya ve ingiltere, Büyük Britanya'yı temsil ediyordu. Kupanın favorilerinden Brezilya grup maçlarında Avusturya'yı 3-0, Sovyetler Birliği'ni 2-0 ile geçmesini bilirken ingiltere ile golsüz berabere kaldı. Son Dünya Kupası şampiyonu Almanya da 1 galibiyet ve 2 beraberlikle yoluna devam etti.

Çeyrek final maçında Brezilya, Galler'i 1-0 ile geçerken zorlanıyordu. Galibiyet golünü atan isim ise Pele'ydi. Yarı finalde Fransa ile karşılaşan Sambacılar, Pele'nin hat-trick yaptığı maçta Fransa'yı 5-2 mağlup ediyordu. Finaldeki diğer ekip ise Almanya'yı 3-1 ile geçen ev sahibi isveç'ti.

51 bin kişinin izlediği final maçında Brezilya adeta şov yaparak sahadan 5-2'lik skorla ayrılarak ilk kez Dünya Kupası'nı kazanma sevincini yaşadı.

Üçüncülük maçı da aynı final gibi bol gollü bir maça sahne oldu. Fransa, Alman panzerlerini 6-3 mağlup ederek mutlu sona ulaşan takım oldu.

Turnuvanın gol kralı ise hala kırılamayan rekorla 13 gole imza atan Fransız Fontaine oldu.
http://www.superspor.com

inanılmaz bir ön eleme sistemine tabi tutulan dünya kupası.

anlatayım:

fifa, sadece bir takımın kupaya katılabileceği afrika/asya elemeleri diye bir şey yaratmış ve bazı nedenlerden dolayı kupaya etiyopya ve kore cumhuriyeti katılamamıştır. kaldı dokuz takım. bu takımlardan biri olan çin, endonezya'yla oynamak istememiş ve kupadan çekilmiş. kaldı sekiz. türkiye, avrupa elemelerine değil de asya/afrika elemelerine alındığı için tepki göstermiş ve israil'le oynamayı reddederek kupadan çekilmiş. kıbrıs, "türkiye asya/afrika değilse ben hiç değilim" diyerek kupadan çekilince mısır direk yarı finale çıkmış. sudan'da suriye'yi elemiş.

yarı finalde maç yapmadan çin'i eleyen endonezya'nın karşısına israil çıkmış; "oğlum biz o yahudilerle israil'de oynamayız, oynayacaksak tarafsız sahada oynayalım, yoksa çekiliriz" demiş. fifa'da "siz bilirsiniz anacığım" demiş. israil yine boşuna kamp yapmış ama yine de finale çıkmış olmuşlar böylece.

diğer yarı final müsabakasında mısır: "bu turnuvann boku çıktı" diyerek çekilmiş, sudan'da bala mala finale kalmış.

finalin adı belli olmuş: "israil - sudan"

sonra sudan futbol federasyonunun pek zeki yetkilileri "bizim endonezya ve türkiye'den neyimiz eksik?" diyerek kupadan ihraçlarını istemiş ve israil tek bir maç bile yapmadan, üç hükmen galibiyetle kupaya gitmeye hak kazanmışlar.

israil'li oyuncular buna sinirlenmişler ve "üç aydır çoluk-çocuktan ayrı kamp yapıyoruz, daha maç yüzü görmedik, kupa da böyle olacaksa çekiliyoruz lan biz!" demişler; bunun üzerine fifa yetkilileri: "yahu biz bir bok yedik, durun bari sıvayalım" diyerek, bir anda ortaya yeni bir statü getirmişler.

bu yeni statüye göre avrupa elemelerinde grup ikincisi olan takımlardan her hangi biri, israil'le final niteliğinde bir maç yapacak ve kazanan kupaya gitmeye hak kazanacak diye bir sonuç elde edilmiş.

kuradan ilk önce belçika çıkmış.

belçika fifa'nın böyle saçma bir kararını onaylamayacağını belirterek, onurlu bir şekilde kupadan affını istemiş.

israil yine direk kupaya gitmeye hak kazanmış. bu sefer de israil federasyon başkanı "a-a valla olmaz, şu elemelerde bir maç oynamadan hayatta gitmeyiz o kupaya" diye onur mücadelesi yapmışlar.

fifa sıvamanın ikinci aşamasında yine kura çekmeye karar vermiş, kupadan galler çıkmış, fakat galler'de onur diye bir şey olmadığı için "eheh bulmuşum böyle fırsatı, maç oynamadan bırakır mıyım be?!" tarzı bir tepkiyle, israil karşısına çıkmaya karar vermişler.

hem ultra ballı, hem ultra mal israil, galler'den toplamda 4 gol yiyerek hem kupaya gidememiş, hem de insan içine çıkacak halleri kalmamış.

işte o gün bugündür türkiye avrupa grup elemelerinde mücadele etmektedir.

bu tarihten çok değil, sekiz sene önce tribünde ağlayan babasına "sana o kupayı getireceğim" diyen çocuğun henüz 17'sinde sözünü tuttuğu kupa olmuştr ayrıca.

(bkz: nascimento pele)

efsane futbolcu pele'nin ilk dünya kupasıdır.

20. yüzyıl içerisinde gerçekleşmiştir.