16 nisan 2017 anayasa değişikliği referandumu

Sıkmıştır.

Milletin ülkesinde referandum propagandası yapmaya gitmeler, diplomatik kriz çıkarmalar...

Her ay mutlaka rezil oluyoruz. Ve kendilerini haklı sanıyorlar bir de.

Millet mecbur mu sizin propagandanıza boyun eğmeye?
Ayrıca nerede görülmüş yurt dışına oy propagandası yapmak?

Türkiye'deki çomar kesim yetmiyor avrupa'daki cahillerin oylarını da mı garantiye almaya çalışıyorsunuz?

Aslında kendileri de biliyorlar ki hiç gerek yok. O kesim rte'ye tapıyor hepsi alenen geri zekalı düşünmekten aciz insanlar.

O halde bunlar sadece sansasiyon yaratmayı amaçlayan manevralar.

Referandumunuz batsın.

Vatanseverlik sürekli birileri tarafından kandırılan Erdoğan'ı Başkan yapmak olmamaz.

Hiçbir partiyi desteklemeyen biri olarak #hayır.

ülkenin yarısı kendini kaf dağında görüyor. hep onlar haklı, hep onlar mazlum, hep onlar süper hiper*. ben artık evet vermeyi bile düşünüyorum. kangren tedavi edilemiyorsa kesersin. ne olacaksa olsun. batacaksak batalım yıkılacaksak yıkılalım. yoruldum artık bana düşman gibi bakan komşuma, akrabama laf anlatmaya çalışmaktan.

Hayır elhamdülillah.

istiklâl marşını arapça okutan okuyan zihniyete, sözde vatansever milliyetçilerin katkısıyla evet çıkması beklenen oylama.

Onurla ve gururla hayır oy'unu basacağım referandumdur. Bu ülke 1 kişinin keyfine bırakılacak kabile devleti değil.

Sebeplerine gelirsem,

1 - Başbakanlık bitecek. Meclis doğrudan başkana bağlı olacak fakat başkan istediği kanun hükmünde kararnameyi meclis onayına sunmadan çıkartabilecek.
2 - seçilecek başkan, meclisi bir kararnameyle feshedebilecek. Bir sabah kalktığında ben meclisi feshediyorum derse bunu yapabilecek.
3 - Seçilecek başkan, istediği bakanlığı kapatabilecek. Bir sabah kalktığında ben x bakanlığını kapatıyorum derse bunu yapabilecek.
4 - seçilecek başkan, herhangi bir şart olmadan yardımcılarını istediği gibi seçebilecek. Ailesinden veya akrabalarından herhangi biri/lerini yardımcısı yapabileceği gibi,
Karım bundan sonra aile bakanı, oğlum içişleri bakanı, kızım dışişleri bakanı derse bu da olabilecek.
5 - seçilecek başkan, bakanları, bürokratları, büyükelçileri, hakimleri, savcıları kısaca herkesi atayabilecek, görevden alabilecek.
6 - yargılanması için meclisteki 600 milletvekilinin 400'ünün oyu gerekecek. Diyelim ki 400 oldu. Anayasa mahkemesinde çoğunluğun yargılamasına çıkacak.
Anayasa mahkemesindeki 15 hakimin 12'sini zaten kendisi atamış durumdayken onların karşısına çıkacak.
7 - 18 yaşındaki kişilere milletvekilliği yolu açılacak fakat bu kişiler idealist, o koltuğu hakeden kişiler olmayacak. Milletvekillerinin, bakanların çocukları olacak.
Daha askerliğini yapmamış, siyasi hiçbir tecrübesi olmayan kişiler 2 yıl milletvekilliği yapıp ömür boyu emekli maaşı alabilecek.

" Başkanlık sistemi " adı toplumda tepki gördüğü için adına " partili cumhurbaşkanlığı sistemi " adı verildi. Dünya üzerinde amerika ve fransa gibi başkanlık ve yarı başkanlıkla yönetilen hiçbir ülkede 1 kişiye bu kadar denetimsiz yetki verilmez. Verilmedi ve verilmeyecek.

Tüm bunları bilin, okuyun, araştırın, eğer böyle bir ülke istiyorsanız benim size diyecek birşeyim yok.
Mevcut durumda oy kullanırken sadece tayyip erdoğan sevgisinden başkanlık istediğinizi değil, erdoğan'dan sonrasını da düşünün.

bu kadar olaydan sonra ibre evete döndü. yani kararsızların oyu artık belli.

şu vakite kadar evet hayır bir nebze eşit gibiydi. ancak millet ak koyun kara koyun emperyalistlerin yaptıkları kampanyalarla ortaya çıktı.

birazda chp nin özellikle kemal kılıçdaroğlu'nun bunda katkısı büyük kendisine teşekkür etmeden edemeyeceğiz.

Yuzde 60a yakin hayir cikacak olan referandumdur. Aktroller hollanda ve almanya olayarindan cok beklentilere girmisler. Ah ah yazik.

Referandumda hayiri cikaracak olanlar, akpye oy atip referandumda hayir atacak kisiler. Onlarin da nedenleri belli; ekonomi kotu, su zamana kadar zaten erdogana her istedigini verdik daha bu kadari yeter ve erdogan gittikten sonra ne olacak peki. Hollandayla kriz cikararak bu oylari evete ceviremezsin, bosuna hayallere kapilmayin, akpye oy atan herkes sizin gibi maasli aktrol degil.

istediğimiz kadar #HAYIR desekte bunlar bi şekilde evet yapar o oyları o gün elektirikler yok zaten su falanda kesilir hayat durur evet çıkar düzelir hayat
(bkz: revolution).

başkanlık sistemi çok gerekli çok süper bizi ileri taşıyacak diyen arkadaşlar bu soruma samimi cevap vermelerini istiyorum.

sorum şu bu kanun tasarısı birebir aynı kanunlarla gelseydi hiçbir değişiklik yapılmadaan fakat tayyip evet değilde hayır tarafında olsaydı oyunuz yine evet mi olurdu?

Büyük çoğunluk evet oyu kullanacaktır. Ben dahil.

zihinsel yorgunluk yaratan konudur. bütün bir haftasonum Hollanda ile yaşanan diplomatik krizi takiple geçti ve aklımaki birçok işimi bu sebepten yapamadım.

hayır yakınıyorum çünkü benim açımdan süreç net. dış güçler gelip doğrudan ülkemize saldırsa bile bu geniş yetkileri mevcut cumhurbaşkanı ya da bundan sonra seçilecek birisine vermek istemiyorum. ya ülke işgalden meclisle çıkmış kardeşim, ülke gücünü farklı profilde vatandaşların fikir birlikteliğinden alıyor, tek kişinin dediği dedik olduğu hangi dönemde değil sadece türkiye, kurduğumuz hangi devlet ihya olmuş örneği var mı allahaşkına? kaldı ki beyanlarında dayılanan ama icraatte güçlü devlete yaraşır bir profil sergilemeyi geçtim, baya baya alttan alan, kapalı kapılar ardında dış ülkelere yardakçılık yalaklık yapmıyor olduklarına beni zor ikna edeceğiniz bir yönetim ile ülke devam ediyor.

zor günler kapıda. ekonomik olarak dardayız ve yaşanan diplomatik krizler kesinlikle turizm girdilerini etkileyecek. insanları geel geeeel diye bağıran öfkeli bir sesle çağırırsanız turistik ziyarete gelmezler. zaten üretim ekonomisine dönülmesi gerektiği rahat 1-2 yılın gündemi ama icraat yok. varsa yoksa inşaata yatırım yapıyoruz; milyonlarca atıl daire, dükkanları artık dolmayan avm ve caddeler varken hem de. ülke olarak liseli genç kardeşlerim dışında üreten yok, onların başlattıklarını da dış ülkeler alıveriyor bize burada iğrenmemek adına ismini zikretmeyeceğim saçma salak icatları öne çıkartıyorsunuz. Türkçemizde bulmamız gereken, tek sözcük ile ifade edilemeyen bir duygu içerisindeyim. fremdschamen deniliyormuş, başkası adına utanmak. utanmaz insanların beni ve diğer vatandaşları temsil makamlarında yaptıkları eylemlerden onlar yerine ben utanıyorum.

bir de tabii şeytanlık içinde şeytanlık var. o mark rutte denen şerefsiz seçimler öncesinde kendini zorlayan ırkçı parti karşısında manevra hareketi olarak bizim bakanlarımıza yaşadıklarımızı layık gördü. o rezaleti de bizimkiler evet oyu arttırmak için bir koz olarak öne sürdüler. bakın türlü türlü açıklamalar yapıyorlar evet 2 puan arttı gibi. ya ülke itibarı yerle bir oldu kardeş onu ne yapacağız, kimden soracağız? bak sonrasında da ne olmuş:

http://odatv.com/binali-y...usacaklar-1403171200.html

derdim Hollanda tarafını tutan salaklardan olmak değil. derdim bharara dan medet uman sefillerden olmak değil; twitter da adam milyon takipçiye vurmuştu, ne oldu? gördünüz mü bu örneklerde, kimseden dostluk yok, varsa yoksa kendi insanımız. ben ise hem zaten oldum olası bu tezgahların içinde olan ab ve abd gibi hatta rusya ve çin gibi emperyalistlerden uzak olmak istiyorum. diğer taraftan ise tutunacak dal arıyorum bulamıyorum. akp beni terörist ilan ediyor, sadece bu düzende görevlerine devam etmelerini istedim diye hem de, önerilerini benimsemedim diye hem de! ya neden değişiklik oluyor diye soruyorsun, tek söyledikleri pkk hayır diyor fetö hayır diyor oluyor. ki değil; Barzani niye evet diyor o zaman? emre uslu niye evet diyor?
yok yaklaşım belli, onların kaynaklarının söylediğine inanmazsan dışlanıyorsun. peki, buna muhalefet eden partilerden yana olayım desem; MHP yönetimi zaten akp destekçisi, geç. hdp ye teğet bile geçmem. chp? içindeki sayılı kıymetli insana karşılık parti ilkelerine ters adamları yönetimine koymuş, onu da geç. ee? yok ki benim tutunacak dalım?

sonuçta, yoruldum arkadaşlar. elbette gereken adımları atarız ama gündem takibinden ve referandum muhabbetinden yoruldum. daha önemli işlerimiz var. hepimizin var olan işlerini en iyi yapma sorumluluğu ve bunu sağlamak, yeri geldiğinde kolaylaştırmanın esas görevleri olduğu bir meclis ve devlet yönetimimiz var. ve gerek yakınlarım olsun, gerek akrabalarım olsun, gerek de yolda karşılaştığım sıradan bir vatandaş olsun. politik konuların hiçbirisi, ülkede yaşayan insanlarla olan ilişkimden önemli değil. sokakta karşılaştığım kişinin o sokakta olmasından bir şikayetim yok, arkadaşlarım, akrabalarımdan yok. hakkıyla görüşürüz-görüşmeyiz ayrı, ama varlıklarından bir şikayetim yok. politik gelişmeler, görüşler, hayat perspektifi bunu değiştirmeyecek çünkü politikacıların benim düşünce tarzımı ve yaşamdan beklentilerimi belirleyen değil bunları sağlayacak araçları bana sağlayan görevinde olması gerekiyor.
başka işlerle uğraşıyorlarsa görevini ihlal ediyordur, başka öncelikleri vardır. bu konuyu daha uzatmanın alemi yok, dış güçlermiş, istikrarmış, duble yokmuş falan geçeceksiniz. adalet ve refahı sağlayamayan yönetim varsa gitsin yeni insanlar gelsin.
yerlerinden 1-2 hafta bile kıpırdamayı göze alamıyorlarsa başka öncelikleri vardır. bağımsız mahkemelerin birşeyler soruşturmasından ölümüne korkuyor olmalılar, yeni yeni gündemlere savrulacağımıza son 4 yılda yaşadıklarımıza tek tek yakından bakalım, bunu sağlayamayan yönetim varsa gitsin yeni insanlar gelsin.

gördüğünüz gibi kaset bitip başa sarıyor, gerçekten modern dünyadaki iletişim imkanlarını başı sonu belirgin konularda detayları arttırıp kafa karıştırmakta kullanıyorlar zaten yeterince. ben de artık zamanımı buna ayırmayacağım, daha kıymetli işlerim var. hayırlısı olsun.

Hayır oyu vererek gönül rahatlığıyla geçireceğim süreçtir. Sandığa oy pusulasını attıktan sonraki vebalin üstümden kalkmasıyla rahatlayacağım. Her Türk hayır oyu vermelidir. Diktatörlük yaşamak isteyen çomarlar başka bir yere gidip kendilerine ülke kursunlar.

xeske hayır çıqsa .

insan sormadan edemiyor. Türkiye'deki referandum Avrupa'yı neden bu kadar geriyor?
nerden çıktı bu Erdoğan korkusu?

düşünsenize bir balıkçının imam hatipli oğlu avrupa' yı titretiyor.
görsel

öyle bir adam düşünün ki Avrupa'nın gazetelerine Türkçe manşet attırıyor.
görsel

avrupayı saran, erdoğanın seçilememesi korkusu...

ya erdoğan seçilmezse diyip, ha babam evetçileri destekliyorlar hesapta..

daha ne yapsınlar.. ?

bilmiyorlar mı ? türk e ne söylesen, tersini yapar !

niçin ?

Çünkü, türk kızgındır onca sene bizi avrupa kapılarında bekletiyorlar diye..

avrupa da aptal değil, islam damarı bir gün nasılsa çatlıycak Türkiyenin diye..

magna carta dan yüz yıllarca önce geçmiş bir avrupa, din nedir bilmiyormU ?

evrimini tamamlamışlar onlar.. ya biz ?

daha duuur, orta çağdaki reform zihniyetinin yakınlarında bile değiliz daha !

avrupalı aptalmı ? dünya, batı kültürünün en parlak dönemini yaşıyor, teknolojiyi de yanına almışken,

yedirirmi sana uygarlığını ?

önce seni birbirine düşürecek, sonra kalanı gelecek kendi temizleyecek !

bu dava Türkiye - avrupa, hristiyan-müslüman davası değil, bu dava insanı, " allahı korumak için öldürmeyi " tek eksenine almış islamı bitirme davası. Onların inancına göre, tanrı varsa, insanı tanrı korur, tanrıyı korumak için insan diğer bir insanı öldürmez !

Bu dava bitmeden, insanı eksenine almayan hiç bir kültür yaşayamacak.

işte bu nedenle, avrupa, Türkiyeyi değil, türkiyeye sorun yaratacakları destekler...

oyunu bozmak istiyorsan, " hayır ! " diyeceksin.

budur !

görsel
görsel

Sonucu hayır çıkacak referandumdur.
Reyimizi kullanacağız. Hayırlısı olsun.

türkiye'yi az çok bilenler bu ülkede işlerin mantıkla değil, particilikle ilerlediğini bilir. referandum sonucu genel seçimlerden çok farklı olmaz.

sağın %60'lık bir oyu, solunsa %40'ı vardır. fakat istisna olarak mhp'deki evet-hayır taban kırılmasını göz önüne alırsak eve'tin %54-57 arasında çıkacağını öngörmek mümkün.

diyarbakır valiliğinden nevruz kutlamalarına izin vermesi ile amacı yavaş yavaş ortaya çıkan bir halk oylamasıdır.

maşallah ne 16. madde imiş be ! yine kolkola girdiler.

Mevcut 123.maddenin 3.fıkrasında yapılan değişiklik görünüşte önemini belli etmiyor ama insanı derin düşüncelere garkediyor. Hele Kadir topbaşın açıklamasını da duyunca.

x şahsın evet çıkması için şeytanla bile anlaşabileceği referandumdur.

tayyip cumhurbaşkanı olarak, binali de başbakan olarak görevlerine devam etsin düşüncesinde olan vatandaşın, tayyip ve binali tarafından aşağılık pislik çukurcu terörist olarak ilan edildiği referandum.

hala hayır oylarının önde olduğunu düşünenlerin oy kullanacağı referandum. cumhuriyet tarihinde sadece 1 referandum hayırla sonuçlanmıştır. o da seçimlerin 1 yıl öne alınması hususundadır. eğer referandumdan hayır sonucu çıkarsa, saçımı platin rengine boyatırım. boyatmazsam da en adı şerefsizim.

Barzani'nin evet için kriz çalışması sonucunda hayır oyları hızla yükselmiştir. Akp seçmeni bu tabloda acaba diye bir sonuç çıkarmıştır. Kürt seçmeni seçimi belirler. Eğer sandığa gitmeZlerse sonuç yüzde 70 leri bulabilir. Giderlerse ve Akp seçmeni Barzani'nin tutumunu MHP seçmeni gibi değerlendirirseler hayır çıkabilir. Şuan hiçbirşey belli değil.