bugün

2 temmuz 1993 sivas katliamı

üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen, hatta yıl dönümünün üzerinden de günler geçmiş olmasına rağmen hala sol çerçeveyi enrtylerle doldurabilme potansiyeline sahip bir olaydır, durun bu olmadı tabiki de başlığa yaraşır olmalı tanımımızdaki lafızlar, katliamdır.

peki neden bu kadar yazılıp çizilmekte, hala ardından gözyaşı döktürmektedir? o kadar çok laf edilmiş söz söylenmiş ki aslında, bana söyleyecek pek de bir şey kalmamış kuru kuru lanet okumak dışında. dökülen tüm kanlar yerdedir, yanmış ceset kokusu havada da ondan. madımak otelinin altında ise hala kebap, şiş, acılı adana, acısız urfa yapılıp durulmakta. ciğer şiş de yapar aslında o kebapçı, böyle közde çevrilmişinden, duman yemişinden. ne yazık ki elim kolum bağlı milyon kere lanet okuyorum, milyon kere lanet okunsa da yetmeyecek insanlara.