bugün
- ideal duş alma sıklığı12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge34
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı14
- fatih terim'in yuhalanması12
- memesi küçük olmak10
- sözlük erkeğinden damat olmaz19
- anın görüntüsü10
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar11
- vatandaşlık farkı alan otel25
- nazar değdi sözlük12
- çabuk vazgeçen insan8
- hamas bir terör örgütüdür23
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- icardi190530
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır25
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat14
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı20
nazan bekiroğlu'nu tez konum olması dolayısıyla keşfettim. hikaye kitapları haricindeki kitaplarını ayrıntılı biçimde inceledim. öncelikle harikulade bir kültür birikimi var. edebiyat ve felsefe adına bir çoklarını bastıracak kadar doygun bir birikim bu. ve en önemlisi doğu/islam dayanaklı bir kalem nazan bekiroğlu. üslupçu bir kadın. elitist. ama bu onu seçkin bir kitlenin okumasını sağlıyor. bir kitabı yayımlandığında belli bir zümre heyecanlanıyor bu yüzden. ne yazık bu kitle de siyasi bir imge olarak doğulu. onların içinde de nurcuların ağırlıkta olduğu bir zümre.
nun masalları bence harika, leziz öykülerle örülmüş iç çekişleriyle okuyucusunu aynı havaya sokabilen bir üslubu bu kitabından alırsınız. sonra deneme kitaplarına saldırırsınız(bir çoğu zaman gazetesinde yazdığı yazılardan oluşur). nun masallarını tekrar okursunuz. o zaman kapılar size açılır. açmayı başarabilirseniz tabi.
en kayda değer kitabı: isimle ateş arasında. baştan aşağı nazan bekiroğludur bu kitap. tam anlamıyla üslup kanıtlamasını gerçekleştirdiği, baskınlaştırdığı kitaptır. edebiyatımızdaki tarihi romanlardan belirgin biçimde farklıdır. postmodernist veya oryantalist değil, ibn-i haldundan yola çıkıp ibn arabi'ye kadar ilerleyen bütün bir doğu determinizmi vardır: kader. tanrı yazdı ve bu sebepten biz yaşıyoruz. devletler kuruldu ve insanlar gibi ölecektirler. ve kendisi: yazıcı, filbahri çiçeği ve nun.
yusuf ile züleyha'daki üslupla, bu sefer de la-sonsuzluk hecesi'yle karşımıza çıktı bekiroğlu. yine leziz bir anlatı bizi bekliyor anlamını taşıyor bu. şiirsellikle örülü, sonsuzlukla coşkun, inançta ayağı kararsız, bazı zaman da agnostik.
nazan'ı okurken dikkatimi en fazla çeken noktalar, onun hala doyurulamamış bir coşkunlukla boğuşuyor olması ve yazıcı olarak kendisine bir metin içi kimlik kazandırarak benci noktasını tatmin etmeye çalışması. nazan bekiroğlu bir şeyi yazıyorsa onu eski kelimelerle örülü üslubu ve kendi icat ettiği kurgu yöntemleri dışında kendi simgeleriyle (nun, yazıcı, filbahri çiçeği vs.) o metnin nazan bekiroğlu tarafından yazıldığını sizin aklınıza çakar. bunları unutamazsınız kitabı kaldırıp elinizden atsanız bile.
ek olarak şunu söyleyebilirim ki: piyasada edebiyatçıyım diye uçan ego budalası isimsiz kalabalığın alayının elli katını cebinden çıkarır, etrafa saçar, bu saçılanlar da gidip diğerlerini devirir. çok da güzel bir kadındır. aşığım ona. feciii aşığım.
nun masalları bence harika, leziz öykülerle örülmüş iç çekişleriyle okuyucusunu aynı havaya sokabilen bir üslubu bu kitabından alırsınız. sonra deneme kitaplarına saldırırsınız(bir çoğu zaman gazetesinde yazdığı yazılardan oluşur). nun masallarını tekrar okursunuz. o zaman kapılar size açılır. açmayı başarabilirseniz tabi.
en kayda değer kitabı: isimle ateş arasında. baştan aşağı nazan bekiroğludur bu kitap. tam anlamıyla üslup kanıtlamasını gerçekleştirdiği, baskınlaştırdığı kitaptır. edebiyatımızdaki tarihi romanlardan belirgin biçimde farklıdır. postmodernist veya oryantalist değil, ibn-i haldundan yola çıkıp ibn arabi'ye kadar ilerleyen bütün bir doğu determinizmi vardır: kader. tanrı yazdı ve bu sebepten biz yaşıyoruz. devletler kuruldu ve insanlar gibi ölecektirler. ve kendisi: yazıcı, filbahri çiçeği ve nun.
yusuf ile züleyha'daki üslupla, bu sefer de la-sonsuzluk hecesi'yle karşımıza çıktı bekiroğlu. yine leziz bir anlatı bizi bekliyor anlamını taşıyor bu. şiirsellikle örülü, sonsuzlukla coşkun, inançta ayağı kararsız, bazı zaman da agnostik.
nazan'ı okurken dikkatimi en fazla çeken noktalar, onun hala doyurulamamış bir coşkunlukla boğuşuyor olması ve yazıcı olarak kendisine bir metin içi kimlik kazandırarak benci noktasını tatmin etmeye çalışması. nazan bekiroğlu bir şeyi yazıyorsa onu eski kelimelerle örülü üslubu ve kendi icat ettiği kurgu yöntemleri dışında kendi simgeleriyle (nun, yazıcı, filbahri çiçeği vs.) o metnin nazan bekiroğlu tarafından yazıldığını sizin aklınıza çakar. bunları unutamazsınız kitabı kaldırıp elinizden atsanız bile.
ek olarak şunu söyleyebilirim ki: piyasada edebiyatçıyım diye uçan ego budalası isimsiz kalabalığın alayının elli katını cebinden çıkarır, etrafa saçar, bu saçılanlar da gidip diğerlerini devirir. çok da güzel bir kadındır. aşığım ona. feciii aşığım.
güncel Önemli Başlıklar