bugün

friedrich wilhelm nietzsche

Hayatındaki dönüm noktası:

1889’un Torino sokaklarında, Nietzsche düşünceli adımlarla dolanıyordu. O zamanlar tabii her yerde at arabaları var, ulaşımın çoğu bu şekilde sağlanıyor. Nietzsche öylece yürürken köşe başında bir kabalıkla karşılaşır. Bu kalabalık, aldığı tüm kırbaç darbelerine rağmen hareket etmeyi reddeden bir atı izlemektedir.
Derken, öfkeden kuduran faytoncu, kalabalıktan da aldığı gazla kırbaç darbelerini iyice arttırır; hatta bunu öyle abartır ki, at yorgun düşüp yere çöker. Nietzsche kalabalığın arasından koşarak sıyrılır ve faytoncuyu durdurup atın yanına kıvrılır. Boynuna sarılır onun, gözlerinin içine bakmaya çalışır. Ve tam ona ağlayarak bir şeyler söylerken, bilincini yitirip bayılır. Nietzsche bu olaydan sonra tam on yıl boyunca kimseyle konuşmaz, akıl hastanesine yatırılır ve ölür.

“Dünya hassas kalpler için cehennem gibidir” demişti Goethe. Nietzsche de o asi bıyıklarının altında, böyle bir duygusallık barındırıyordu aslında. Milan Kundera, Var olmanın Dayanılmaz Hafifliği’nde Nietzsche’nin bu eylemini şöyle değerlendirir: “Gerçek insan iyiliği, ancak karşısındaki güçsüz bir yaratıksa bütün saflığıyla ortaya çıkabilir. insan soyunun gerçek ahlaki sınavı, onun merhametine bırakılmış canlılara olan davranışlarında gizlidir.” Mesela hayvanlara...

(Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=DTqJNTNoldE )