bugün

kayınvalideye anne deme sorunsalı

ağız alışkanlığı diye bir şey var, yani olmalı. en azından ben buna yordum başları.

hele daha önceden tanıştırıldıysan ve o gün ile sözlendiğin gün arasındaki süre zarfında "teyze" diye hitap ettiysen anne demek için sancılı günler, sıkıntılı anlar yaşayabiliyor insan. kendi kendini telkin etmeye çalışmak da cabası.

şimdi diyeceğim anne
birazdan
diyeceğim evet
de de kurtul
bir desem ikinci kolay olacak
ne ağzımdan teyze çıkarsa, düşünsene rezilliği...

o tam başka yere bakarken ağzı dişçiye açar gibi açmak, bi anda kafasını sana doğru çevirdiğinde ise esner gibi yapmak... aman allam kabus gibi. "anne" dedim diyeceğim demeliyim diye düşünürken anlatılanların yarısını dinleyememek... "de hadi de hadi" diyen içses "kes sesini" diyen bir başka ses.

- ya teyze dersem bir anlık dalgınlıkla? te allam...

birlikte oturuyorsunuz ya arar o sıra mutlaka nişanlın.

+ napıyosun hayatım
- hiiç oturuyoruz işte
+ kiminle
- çay içiyorduk biz de seni konuşuyorduk tam. iyi insan lafın üstüne ararmış hahaha (ne diyeceğini bilmediğinden gülüyor böyle)
+ canım benim annem mi geldi yoksa?
- hı hı. (annen geldi dese ayrı bir dert. senin annen benim annem değil gibi sanki. anne diyemiyor daha garibim annem dese bayılır herhalde telefonun ucunda)

zor oluyor zor. ilk seferi öyle en azından. de de kurtul hemen. ağız alışıyor nasılsa sonra...

hoş bir de bi arkadaşın başına gelen durum var evlerden ırak. diyemiyor diyemiyor ve sesleniyor:

- annn (e çıkmıor ya da çok hızlı söylediğinden anlaşılmıyor)

kayınvalidesinden yanıt gecikmiyor:

+ efendim teyzem söyle....